Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/110 E. 2018/525 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/110
KARAR NO : 2018/525
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/02/2018
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin mirasçısı Müteveffa …’nın dava dışı …A.Ş. ındıklı Şubesinden Konut Kredisi çektiğini, bu kapsamda müteveffaya Konut Kredilerine Yönelik Sigorta Poliçesi imzalatılarak davalı şirket tarafından … poliçe numarasıyla 04/09/2012-2013 tarihleri arasını kapsar şekilde Hayat Sigortası yapılarak 61.178,15 TL bedel üzerinden sigortalandığını, müteveffanın 06/04/2013 tarihinde vefat ettiğini, geride mirasçıları olarak müvekkilleri davacıları bıraktığını, müteveffa hakkında açılan hasar dosyası kapsamında sigortaya başlamadan önce akciğer kanseri teşhisi konulup, bu hususta başvuru formunda beyanda bulunulmadığından bahisle poliçe kapsamında sigorta tazminat bedelinin ödenmediğini, sigortalının hastalığını sigortalı olduğu dönemde öğrendiğini, müteveffaya yönetmelik kapsamında zorunlu bulunan bilgilendirme formunun verilmediğini beyanla fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla teminat bedeli olan 61.178,15 TL nin tazminat talebinin reddedildiği tarih olan 09/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretlerininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacıların murisi sigortalı … arasında lehtarı kanuni varisleri sigorta ettiren …A.Ş.’nin daini mürtehini borcu kadarı …A.Ş. … şubesinde … numaralı poliçe ile 04/09/2012 – 2013 tarihlerini kapsar şekilde 1 yıl süreli olarak vefat teminatı kapsamında 61.178,10 TL bedel üzerinden sigortalandığını, vefat üzerine müvekkili şirkete yapılan başvuru kapsamında “Akciğer Kanseri+Kemik Met.+Beyin Met.” olarak tespit edildiğini, sigortalının sigorta poliçesi tanzim edilmeden önce hastağı teşhis edilerek tedavisine başlandığının ölüm raporunan ve vefat dosyasından anlaşıldığını, davacıların aktif husumet ehliyetinin olmadığını, dain mürtehin hakkının borcu kadar …. Şubesi olarak düzenlendiğinden davanın açılmasında bankanın muvafakat vermesi gerektiğini, rizikonunun gerçekleşmesi halinde hak sahiplerinin 5 gün içerisinde durumu yazılı olarak bildirmesi gerektiği halde bildirimde bulunulmadığından beyan yükümlülüğüne aykırı davranıştan dolayı sözleşmeden cayma hakkını kullandığını, müvekkiline bildirimin yapılmış olması halinde ona göre prim düzenlemesi yapılarak bu kapsamda prim farkının talep edilebileceğini, müteveffanın hastağının hangi aşamada ve derecesinin bilindiğinin tespit edildiğini, müteveffanın yılldır tedavi görmesine karşın bu durumunun kasten saklanmasının kasten ihlal durumuna girdiğini, hastalık ile riziko arasında illiyet bağının bulunduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ile vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, dava konusu Hayat Sigorta Poliçesinin aslı, müteveffanın kullandığı konut kredisine ilişkin …A.Ş. … Şubesine ait poliçeye ilişkin olarak yapılan ödeme dekontları celp olunmuştur.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; davacıların murisi ile dava dışı banka arasında konut kredisi kapsamında düzenlenen hayat sigorta poliçesi kapsamında sigortalanan müteveffanın poliçe tarihlerini içerisinde vefatı nedeniyle sigorta tazminat bedelinin mirasçıları tarafından tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 08/06/2017 tarihinde davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı 17/01/2018 tarihli ilamı ile; uyuşmazlığın tüketici işlemi olduğu ve Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından davaya bakmakta görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu ifade edilerek mahkememiz kararı kesin olarak ortadan kaldırılmıştır.
6502 Sayılı Yasanın 3-(1)/l, 73-(1) ve 83-(2) maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki karar oluşturulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Mahkemizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
(2)6100 sayılı HMK’nun 20-(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre dahilinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın davanın esasını çözmekle görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
(3)HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
(4)Karar kesinleştiğinde talep halinde bakiye gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “