Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1098 E. 2021/11 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1098 Esas
KARAR NO :2021/11

DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 26/11/2018
KARAR TARİHİ: 12/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/09/2017 günü sürücü …’in sevk ve idaresindeki davalı … şirketine kayıtlı … plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeni ile tek taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında 2007 doğumlu …’in ağır yaralandığını, sol kulağını kaybettiğini ve kalıcı mululiyet meydana geldiğini, tek taraflı meydana gelen trafik kazasında sigorta şirketine kayıtlı aracın tam ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacının çocuğunun araçta yolcu olduğunu, davacıya atfedilecek kusur bulunmadığını, davacı …’in geçirdiği kaza nedeni ile sürekli sakatlık meydana geldiğini, davacı hakkında %13 kalıcı maluliyet olduğuna dair heyet raporu alındığını, davalı … şirketine başvuru yapıldığını ve hasar dosyası açıldığını, sigorta şirketine hasar dosyasına yönelik olarak yönetmelik ve kanun maddeleri uyarınca tüm evraklarının eksiksiz olarak tebliğ edildiğini, ancak sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, sigorta şirketinin maluliyet raporunun adli tıp kurumundan alınması gerektiğini bildirdiklerini, bu nedenle adli tıp kurumundan rapor alınması gerektiğinden işbu davanın ikame edildiğini beyanla, davacıda oluşan cismanı zarar nedeniyle oluşacak maddi tazminat nedeniyle, sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiğini bildirmiştir.
ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu 27/02/2020 tarihli dilekçesi ile, davalarını 330.000TL olarak ıslah ettiklerini, işbu maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 05/09/2018 tarih ve … Esas sayı ile sigorta tahkim komisyonuna başvurduğunu ve bu başvurunun 26/10/2018 tarih ve … sayı ile usulden reddedildiğini, başvuru sahibi tarafından talep edilecek zararın hesaplanmasını sağlamaya yeterli ve elverişli belgeler sunulmadan başvuru yapıldığını, bu sebeple başvuru sahibi tarafından davalı … şirketine eksik evrakla yapılan başvurunun yapılmamış sayılacağı kanaatine varıldığını ve ön şart yokluğundan başvurunun usulden reddine karar verildiğini, kazaya karışan aracın davalı şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, bedeni zarar halinde maddi tazminat taleplerinin şahıs başına sınırlı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, davalı şirketin geçici maluliyet taleplerinden sorumlu olmadığını, davacının gelir konusunda delil sunma hakkı olmadığını, gelir durumunun tanıkla ispatlanmasının da mümkün olmadığını, SGK’dan ve Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığından gelir sağlayıp sağlamadığının tespiti gerektiğini, gerek araç içindeki yolcu sayısından gerekse başvuranın kaza sırasında darbe aldığı vücut bölgeleri dikkate alındığında emniyet kemeri takmadığının sabit olduğunu, kazaya karışan araç sürücüsünün 4 kişilik araca 5 kişi alarak zararın oluşmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle davanın araç sürücüsü …’e ihbarı gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
İHBAR: İhbar olunan … cevap dilekçesinde özetle; davalı … ile yapılan zmms’de koltuk adedinin beş olduğunun belirtildiğini, davalı … şirketinin dört kişilik araca beş kişi bindiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, araçta sürücü hariç iki yetişkin ve iki çocuk bulunduğunu, yani araçta bulunan …’in kaza tarihinde 4 yaşında olduğunu, davacının ise kaza tarihinde 10 yaşında olduğunu, iddiaların haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla, tarafına rücu koşulları oluşmamış olup, aleyhine herhangi bir tazminata hükmedilmemesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, trafik kazası tespit tutanağı, ifade tutanakları, … Cumhuriyet Başsavcılığı … Sor nolu dosyası, sağlık kurulu raporu, hasta epikriz formu, poliçe, hasar dosyası, vergi kayıtları, hastane kayıtları celp olunmuştur.
…Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 06/01/2020 tarihli raporunda; tıbbi iyileşme ve rehabilitasyon süresi dikkate alındığında 180 gün süre ile geçici iş göremezliğe neden olduğunu, 30/03/2013 tarih ve … sayılı “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri kullanılarak kişinin özürlülük oranı hesaplandığında, bu oranın %39 olduğunu belirtmişlerdir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya bilirkişiye gönderilmiş olup, bilirkişi Dr … tarafından tanzim olunan 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; kaza tarihinden itibaren sürekli maluliyet oluşacağı kabul edilerek hesaplama yapıldığını, ancak Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, davacı çocuğun kaza tarihindeki yaşı itibariyle, kazanç getiren herhangi bir işte çalışması söz konusu olamayacağı ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğine göre, davacı mağdur …’in geçici iş göremezlik zararının bulunmadığının gözetilmemesi hükmü gereği geçici iş göremezlik zararının hesaplanmadığını, davacı mağdur …’e ilişkin ödenebilir sürekli iş göremezlik tazminatının toplam 419.760,14TL olarak hesaplandığını, hesaplanan bu tazminatın kaza anındaki poliçe azami teminat limiti 330.000,00TLyi aştığından ödenebilir tazminat tutarı azami poliçe limitinin 330.000,00TL olacağını, Yargıtay kararları, davacı mağdurun yaralanmasının niteliği, davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağının adil tıp kurumu raporlarında belirlenmesini şart koştuğunu, TC …Tıp Fakültesi …Merkezi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından hazırlanan 06/01/2020 tarihli Adli Tıp Bilirkişi Kurulu raporunda geçici bakıcı giderine ilişkin hüküm kurulmadığından geçici bakıcı gideri tazminatı hesaplanmadığını, kaza tarihinde sigorta poliçesinin kişi başına sakatlanma ve tedavi teminatının ayrı ayrı 330.000,00TL olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiş, rapora itirazlar doğrultusunda dosya bilirkişi kusur hasar tespiti uzmanı …’a tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 28/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı araç sürücüsü …’in meskun mahal dışındaki bu yolda zeminin kuru, vaktin gündüz vakti ve görüş mesafesinin açık olmasına rağmen aracının hızını aracın yük ve teknik özelliği, görüş, yol , hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, KTKnun 52/a,bmaddesini ihlal ettiği ve olayda gereken dikkat, özen ve yükümlülüğü göstermediği gerekçesiyle öngörülebilir ve önlenebilir kazanın oluşumunda %100 asli kusurlu olduğunu, davacı …’in yaralanmalı neticelenen trafik kazasının oluşumunda alabileceği herhangi bir tedbirin olmadığı kendisine kusur izafe edilmesinin uygun olmadığı için atfı kabil kusurunun bulunmadığını, emniyet kemeri takmadığının tespiti durumunda, müterafik kusur durumu meydana gelecek olup, müterafik kusur oranının mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuştur.
Dava, trafik kazası nedeni ile davacının uğramış olduğu cismani zarardan kaynaklandığı iddia edilen maddi tazminat talebidir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 24/09/2017 tarihinde sürücü … sev ve idaresindeki davalı … şirketine kayıtlı … plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeni ile tek taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında 2007 doğumlu davacı …’in yaralandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanan davacının uğramış olduğu cismani zararın davalı … şirketinden tahsili noktasında toplandığı, … Merkezi Adli Tıp Kurumunun 06/01/2020 tarihli raporuna göre davacının tibbi iyileşme e rehabilitasyon süresinin 180 gün süre ile geçici iş göremezliğe neden olduğu, davacının özürlülük oranının %39 olarak hesaplandığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporundaki tespitlere göre, … plakalı araç sürücüsü …’in TKT’nun 52/a,b maddesini ihlal ettiği ve olayda gereken özen ve yükümlülüğü göstermediği gerekçesiyle öngörülebilir ve önlenebilir kazanın oluşumunda %100 oranında asli kusurlu olup, davacı …’in ise yolcuların uyması zorunlu kurallara riayet ettiği, yaralanmalı neticelenen trafik kazasının oluşumunda alabileceği herhangi bir tedbirin olmadığından kendisine kusur izafe edilmesinin uygun olmadığı için atfı kabil kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, davacıya ödenebilir sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 419.760,14TL olarak hesaplandığı, emniyet kemerinin takılı olmamasının hasarı arttırması nedeni ile müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, buna göre %20 indirim yapıldığında davacının talep edebileceği teminat tutarının 335.808,12TL olduğu, ancak kaza anındaki poliçe azami teminat limitinin 330.000TL olduğu nazara alındığında, davacıya ödenebilir sürekli iş göremezlik tazminatının 330.000TL olarak kabulü gerektiği kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının sürekli iş görememezliğinden kaynaklı 330.000TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 17/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi (aracın ticari nitelikte olmaması nedeniyle) ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş, ayrıca davacının kaza tarihindeki yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışması söz konusu olmayacağından ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğine göre, davacı mağdur …’in geçici iş göremezlik zararının bulunmadığını kanaatine varılmakla, bu yönden tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile davacının sürekli iş görememezliğinden kaynaklı 330.000,00TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 17/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 31.550,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 22.542,30TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan (dava açılırken 35,90TL + 1.127,12TL ıslah ile) 1.163,02TLnin mahsubu ile bakiye 21.379,28TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.111,75TLnin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından bu dava nedeniyle yatırılan 1.163,02TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır