Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1056 E. 2020/842 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1056 Esas
KARAR NO :2020/842

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Söz. Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/11/2018
KARAR TARİHİ:24/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yemek kartı hizmeti veren sektörün öncü kuruluşlarından biri olduğunu, davalı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşme uyarınca yemek kartlarına eylül ayı yükleme bedeli olarak 17/09/2018 ve 18/09/2018 tarihli 118.131,15-TL 250,00-TL bedelli eylül ayı yemek kartı yükleme faturalarının e-fatura olarak düzenlenerek davalı şirkete sistem üzerinden gönderildiğini, davalıyla yapılan görüşmelere rağmen fatura bedelinin ödenmeyeceği anlaşıldığından borçlu aleyhine …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borcunun olmadığını iddia ederek haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, her iki tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile haklılığının ortaya çıkacağını, itirazın iptaline karar verilerek durdurulan takibin devamını, kötü niyetli davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasını, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince 05/12/2018 tarihinde sunulan dilekçe ile; davalı şirketin itiraz tarihi olan 06/11/2018 tarihinden bir gün önce yani 05/11/2018 tarihinde 20/11/2018 vade tarihli 17.604,46 bedelli ve 05/12/2018 vade tarihli 62.500 TL bedelli 2 adet çeki müvekkil şirkete teslim ettiğini, ayrıca davalı tarafla yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığından davalının kullanması için kartlara yüklenen tutarlardan 30.248,37 TL’nin bloke edildiğini, ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasını talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, davacı vekilinin 05/12/2018 tarihli ödemelere ilişkin beyan dilekçesi, davacı vekilinin sunmuş olduğu 15/01/2020 tarihli talimat mahkemesinden alınan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ve ekinde 25/10/2018 tarihli tahsilat makbuzu Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2))Davalıya ait ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılması için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, mali müşavir bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafından ibraz edilen 2018 hesap dönemine ait sunulu e – ticari defterlerin defter berat gönderiminin süresi içinde beyan edildiğini, davalı tarafça ibraz edilen sair muhasebe fişleri ve muhasebe kayıtların – muhasebe fişlerine ekli müsbit evrakların – faturaların (V.U.K. m.229-232) hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiğini ve davalı lehine delil niteliğinde bulunduğu tespit edildiğini, incelemesi yapılan davalı kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davalının davacıya 38.276,69-TL borçlu olduğunu ve inceleme yapılan davacı kayıtlarında da takip tarihinde 38.276,60-TL tutarın Şüpheli Ticari Alacaklar hesabına virman yapıldığını, ancak davalı tarafından davacıya verilen 80.104,00-TL tutarında ki çekin davalı ticari defterlerinde kayıt tarihinin 05/11/2018 olarak kayıt edildiğinin tespit edildiğini, dolayısı takip tarihi itibari ile bakiye uyumsuzluğuna sebep olduğunu, 15/11/2018 tarihinde davacının davalıya kestiği … nolu e-faturaya istinaden açıklamalı 28.455.00-TL tutarındaki faturanın davalı kayıtlarında işli olmadığının tespit edildiğini, davalı kayıtlarında davacıya ait 120.02 005 – …A.Ş. alt hesabına göre davacının davalıya 648,49-TL borç kaydının olduğu tespit edildiğini, 320- Alt hesabında davalının davacıya 9.820,91-TL borç kaydının olduğunu, davalı tarafından davacı tarafın ayrıca 120- Alıcılar alt hesabının da bulunduğunu ve alt hesaba göre davalının davacıdan 648,49 TL alacağı mahsup edildiğinde davalının davacı tarafa 9.820,91-TL – 648,49-TL – 9.172,43-TL asıl borç ve 886,23-TL faiz olmak üzere toplamda 10.058,66-TL borcunun olacağını, davacı tarafın 05/12/2018 beyanına göre 30.248,37-TL ödemeyi bloke ettiği anlaşıldığını, bu defa davacı tarafından bloke edilen 30.248,37-TL hesaplamalara dahil edilmesi gereği Sayın Mahkeme tarafından uygun görülmesi halinde bu defa davalı tarafın davacıdan 20.189.71-TL alacaklı olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali müşavir bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 20/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın davalı taraftan 25/10/2018 takip tarihi itibarı ile 118.381,06TL asıl alacak ve 2.564,51-TL işlemiş faiz olmak üzere 120.945,57 TL. alacaklı olduğunu, davacı tarafın takipten sonra yapmış olduğu 80.104,46-TL tahsilat ve bloke etmiş olduğu 30.248,37-TL (davalı taraftan tahsilat yapılmış gibi) icra dairesince yapılacak hesaplamada dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafın %20 tazminat talebinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(4)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek 07/05/2020 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafın davalı taraftan 25/10/2018 takip tarihi itibarı ile 118.381,06-TL asıl alacak ve 2.564,51-TL işlemiş faiz olmak üzere 120.945,57-TL alacaklı olduğunu, davacı tarafın takipten sonra yapmış olduğu 25/10/2018 tarihli 80.104,46-TL almış olduğu 2 adet çeki bloke etmiş olduğu 05/12/2018 tarihli 30.248,37-TL tahsilat ve icra takibi giderleri ile vekalet ücreti düşüldükten sonra 05/12/2018 tarihi itibariyle 29.331,55-TL anapara alacağı olduğunu, davacı tarafın %20 tazminat talebinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Davalının defterlerinin İstanbul dışında olması sebebiyle talimat yazılan mahkemece ticari defter kayıtları incelenerek rapor sunulmuş ise de davacının defterleri incelenmeden ve davacının 05/12/2018 tarihli dilekçesine göre yanlış yorumlama ve hesap yaptığı anlaşılmış mahkememizce dosya davacının defterleri de incelenerek rapor alınmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiştir. Dosyaya sunulan 20/06/2019 tarihli rapor ve 07/05/2020 tarihli ek rapordaki yapılan tespitlerden; davacının usulüne uygun olarak tutulan HMK 222. Maddesi uyarınca delil vasfına haiz ticari kayıtlarını sunduğu, kayıtların ve tarafların arasındaki sözleşme kapsamında incelenme sonucunda; davacı taraf 17/09/2018 tarihinde 118.131,10 TL, 18/09/2018 tarihinde 250,00 TL toplam 118.381,06 TL E-fatura kesmiş olduğu, ticari deftere de bunun alacak olarak kaydedildiği, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca davalı taraf borcunu fatura tarihinden itibaren 25. Günde ödeyeceğini, ödemenin gecikmesi durumunda aylık %5 faiz uygulanacağını, bu halde davalının 12/10/2018 tarihinde 118.131,10 TL, 13/10/2018 tarihinde ise 250,00 TL borcunu ödemiş olmasının gerektiği tespit edilmiş ve işlemiş faiz hesabı da usulüne uygun olarak sözleşme uyarınca hesaplanmıştır.
Tüm dosya kapsamında davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış olduğu gibi hizmetin verilmediğine ilişkin bir itirazı da yoktur. O halde taraflar arasında hizmetin verilmediğine ilişkin uyuşmazlık bulunmamakta, takip dosyasına yapılan itirazda borca, faize itirazın olduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde takip alacaklısına iki adet çekin elden teslim edildiğini bu sebeple davacının takip tarihinde borcunun bulunmadığı yönünde savunma yapmıştır. Davacı vekili ise 18/11/2020 tarihli dilekçesi ile haricen ödemelere ilişkin beyanda bulunmuş; davalı tarafın takipten sonra 25/10/2020 tarihinde 20/11/2018 vade tarihli 17.604,46 TL bedelli ve 05/12/2018 vade tarihli 62.500 TL bedelli 2 adet çeki verdiğini ancak bu çeklerin vade tarihlerinde bankaya ibraz edilerek ödendiğini, ayrıca sözleşmenin 3/h bendi uyarınca müvekkilinin gecikme yaşanan faturalarda bloke etme yetkisine haiz olduğunu ve zamanında ödeme yapılmaması üzerine 05/12/2018 tarihi itibariyle bloke edilen 30.248,37 TL’nin cari hesaptaki borçtan mahsup edildiğini belirtmiştir. Bu doğrultuda dosyada tahsilat makbuzu adı altında 25/10/2018 tarihli ilgili çeklere ait vade tarihleri yazılı belge ile tüm beyanlar, deliller değerlendirildiğinde; icra takip tarihinin 25/10/2018 tarihi olduğu, dava tarihinin 13/11/2018 olduğu, 25/10/2018 tarihinde vadeli 2 adet çekin davacıya teslim edildiği ancak 17.604,46 TL bedelli çekin vadesinde ( 20/11/2018) bankaya ibrazıyla ödemenin alındığı, yine 62.500 TL bedelli çekin de vade tarihinde (05/12/2018) ödeme yapıldığı, bloke tutarı olan 30.248,37 TL’nin 05/12/2018 tarihinde bloke edildiği anlaşılmakla, harici ödemelerin hepsinin takip tarihinden ve dava tarihinden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf her ne kadar çeklerin takip tarihi itibariyle davacıya teslim edildiği konusunda savunma yapmış olsa da, çek ödeme aracıdır ancak davaya konu olaydaki çekte vade düzenlendiği ve vade günü bankaya ibraz edilip ödendiği, bu nedenle çeklerin fiili ödeme tarihi dava tarihinden sonra olduğu anlaşılmıştır. Davanın açılmasından sonra yapılan ödemeler itirazın iptali davasında gözetilemez. İcra Müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmalıdır. Somut olayda her ne kadar takip tarihinde çekler davacıya verilmişse de çekte vadenin düzenlendiği ve fiili ödeme gününün dava tarihinden sonra olduğu anlaşıldığından yapılan ödemelerin ve yine bloke edilen tutarın da dava tarihinden sonra bloke edildiği anlaşılmakla bu ödemeler ve blokenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınacağına mahkememizce kanaat getirilmiştir. Belirtilen bu sebeplerle davacı tarafın alacağa dayanak olarak sunulan faturalardan dolayı 25.10.2018 takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu anlaşılmış, davacı tarafından hizmetin verilmediğine yönelik itirazın bulunmadığı, TTK 21/2. Maddesi uyarınca faturalara 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı, davalının takip tutarında alacağının olduğu, sözleşme kapsamında işlemiş faiz alacağının da bulunduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği, davacı tarafından davalı aleyhine işbu tutarın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalının itirazının haksız olduğu kanaatine varılarak, davanın kabulü ile, davalının …. İcra Müd. … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takip talebindeki şartlarla aynen devamına, dava tarihinden sonra 20/11/2018 tarihli 17.604,46-TL’nin, 05/12/2018 tarihli 62.500,00-TL’nin ve 05/12/2018 tarihli 30.248,37-TL bloke bedeli olmak üzere toplam 110.352,83-TL’lik ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle kabul edilen alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ ile; davalı tarafından …. İcra Müd. … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
(2)Dava tarihinden sonra 20/11/2018 tarihli 17.604,46-TL’nin, 05/12/2018 tarihli 62.500,00-TL’nin ve 05/12/2018 tarihli 30.248,37-TL bloke bedeli olmak üzere toplam 110.352,83-TL’lik ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
(Yine bu tarihten sonra yapılmış ve yapılacak belgelendirilmiş ödeme var ise bunların da icra müdürlüğü tarafından infaz aşamasında dikkate alınmasına,)
(3)İİK 67/2. Maddesi uyarınca alacak tutarının %20’si oranında (24.189,13-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 8.261,79 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.460,72 TL+ 604,73 TL (icra veznesine yatan) olmak üzere toplam 2.065,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.196,34 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(5)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 15.439,84 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(6)Davacı tarafından yapılan; 35,90 TL başvuru harcı, 1.460,72 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 181,50 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.933,32 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/12/2020

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.