Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1049 E. 2022/761 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1049 Esas
KARAR NO : 2022/761

DAVA : Ayıplı Mal Nedeniyle Ayıbın Giderilmesi Yada Bedel Tenzili
DAVA TARİHİ : 24/06/2011

KARAR TARİHİ : 29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA
DAVA: Davacı harç tahsil müzekkeresine göre 13/06/2011 tarihli dava dilekçesiyle talebinin; davacı ile davalı firma arasında 12/11/2010 tarihinde akdedilmiş olan … Sisteminin satışına ilişkin sözleşme gereği davacı firmanın sözleşmede üstlenmiş olduğu edimini ifa ederek sıcak su ve ısıtma sistemini davalıya iade ettiğini ve kurulumunu sağladığını, 18/02/2011 tarihinde yapılan test çalışmalarında da sistemin gerektiği gibi çalıştığı ve gerek teklif mektubunda gerekse de sözleşme metninde taahhüt edilen kapasiteyi karşıladığının tespit edildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşme gereği sözleşme bedeli olan 20.000 EURO + KDV (toplam 23.000 Euro) bedelli 03/02/2011 tarih ve … seri nolu faturanın 23/02/2011 tarihinde davalı tarafa gönderildiğini ve davalı tarafça itiraz edilmeyen faturanın TTK’nun 23. Maddesi gereği kesinleştiğini, ancak davalı tarafın sözleşme gereği ödemesi gereken 23.000 Euro’nun sadece sadece 5.324,57 Euro’luk kısmını ödediğini, kalan 18.275,43 Euro’yu ise yapılan tüm şifahi başvurulara rağmen ödemediğini, davalıya Beyoğlu … Noterliğinin 14/03/2011 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile borcun ödenmesinin istenildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini ve davalı firmanın temerrüte düştüğünü, davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğunu, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalı aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını ve yetkili mahkemenin Denizli Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirtmiş esasa ilişkin olarak, davalının sözleşme gereği kendisine düşen edimini yerine getirdiğini, sözleşmenin eki olan anlaşmanın 3. Maddesigereği kurulacak makinenin saatte 1200 – 1400 lt ve (-5 derece dahil) 55 derece sıcak su basabilme kapasitesini sözleşmeyi imzalayan satıcı ve bayinin garanti ettiğini, ayrıca sıcak su eldeetme havuz ısıtma ve giriş lobisinin ısıtılması da test, devreye alma ve garanti şartları kapsamında anlaşmaya varıldığını, bu anlaşma gereği ilgili firma ve bayii sözleşme gereği makineyi teslim etmesi gereken tarih 08/01/2011 iken sistemi ancak Şubat ayı içerisinde gecikmeli olarak kurduğunu, çalıştırdığını fakat sistemden odalara inen suyun derecisinin 30 da kaldığını, bu garanti edilenin çok altında ve işe yaramaz durumda olduğunu, lobi ısıtma sistemivehavuz ısıtma sisteminin yapılmadığını, Denizli … Sulh Hukuk Mahkemesinin…D.iş sayılı dosyası ile davalı şirket tarafından makinenin ayıbına ilişkin tespit yapttırıldığını, tespit raporunda makinenin gizli ayıplı olduğunun tespit edildiğini, ayıp ihbarının Denizli … Noterliği 10635 yevmiye numarası 29/03/2011 tarihli ihtarname keşide edildiğini, makinenin gizli ayıplı olması sebebiyle Denizli …Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile ayıpveeksikleringiderilmesi ve bedelin tenzili konulu dava açtıklarını, sözleşme gereklerinin yerine geterilmediğini, tüm bu nedenlerle haksız ve kötüniyetli davanın reddine, %40’dan aşağı olmamak kaydıyla davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesinisavunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA : (BİRLEŞEN DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2012/87 ESAS SAYILI DOSYASINDA)
DAVA: Davacı taraf vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı şirket ile davalı şirket arasında 12/11/2010 tarihli sıcak su ve ısıtma sistemi makenisinin satın alımı, kurulumu, çalıştırılması ve garanti konulu sözleşme imzalandığını, anlaşma gereği davalı şirketin 08/01/2011 tarihinde kurması gereken sistemi ancak Şubat ayı içeriside gecikmeli olarak kurduğnu, çalıştığını, fakat sistemden odalara inen suyun 55 dereceyi bulabilmesi gerekirken 30 derecede kaldığını, su sıcaklığının garanti edilenin çokaltındave işe yaramaz durumda olduğunu, ayrıca lobi ısıtma sistemi ve havuz ısıtma sisteminin yapılmadığını, davacı firmanın mağdur edildiğini, davalı yana ihtarname keşide edilip Denizli … Sulh Hukuk Mahkemesinin…D. İş esas sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, cihazların gizli ayıplı olduğunun tespit edildiğini, bu nedenlerle dava konusu sözleşme uyarıncaayıp ve eksikliklerin giderilmesi, bunun mümkün olmaması halinde bedel tenzili yapılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıtarafa yüktelimesine karar verilmesin dava vetalep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, yargılama aşamısnda açılan davanın ticari dava olması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, ayrıca davanın yetkili mahkemede açılmadığını, İstanbul Ticaret Mahkemelirinin görevli olduğunu, yine esastan da davanın reddine karar verilmesigerektiğini savunmuş, bu dava mahkemesince görevsizlik kararı verilerek Denizli ATM’ne gönderilmiş, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesince de mahkememizin işbu dava dosyasıyla birleşmesine karar verilerek mahkememizin işbu dava dosyası gönderilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin … Esas 2015/45 karar sayılı 09/02/2015 tarihli kararı ile, asıl davanın kısmen kabulü ile, 39.997,56TL asıl alacak, 133,37TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.130,93TL alacağa yönelik davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına vaki haksız itirazının iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen dava yönünden, davanın kabule şayan bulunmadığından reddine karar verilmiş, mahkememiz kararı davalı-birleşen dosya davacısı tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2016/1284 Esas 2016/4650 karar sayılı 10/11/2016 tarihli ilamı ile;
“1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı birleşen dosya davacısının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-. . . Somut olayda davalı birleşen dosya davacısı iş sahibi bir otel işletmekte olup kurulacak sistem otelin ihtiyacına uygun olarak kurulmalıdır. Bu kapsamda sözleşmede yapılacak sistemin koşulları belirlenmiş ve buna göre imâl edilmiş olsa bile, yüklenicinin eseri iş sahibinin amacına uygun imâl etme yükümlülüğü özen borcunun gereğidir. Davacı birleşen dosya davacısı olan yüklenici, sözleşmede koşulları belirlenmiş sistemin yeterli olamayacağı konusunda davalı birleşen dosya davacısı iş sahibini bilgilendirdiğini onu uyardığını kanıtlamış değildir. Sonuçta alınan bilirkişi raporlarında sistemin iş sahibinin ihtiyaçlarına yeterli olmadığı açıklandığına göre mahkemece davalı birleşen dosya davacısı iş sahibinin bedelden indirim talebi konusunda değerlendirme yapılmaksızın asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi alacağın yargılama ile belirlenmesine ve likit olmamasına rağmen asıl davada Davacı birleşen dosya davacısı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuş, davacı-birleşen dosya davalısı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş ise de, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 23/10/2018 tarihli 2017/1223 esas 2018/4000 karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin 2018/1049 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuş, tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller ve Yargıtay ilamı nazara alınarak dosya talimat yolu ile inceleme yapılmak suretiyle rapor tanzimi için bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişiler Elektrik Mühendisi …, İnşaat Mühendisi … ve Makine Mühendis…tarafından tanzim olunan 07/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; sistemin otelin tüm ısı ihtiyacını karşılayacak güçte olmadığını, sistemin 45.555 Kcal/Saat kapasitede olduğunu, otel de 146 bulunduğu, kullanım sıcak su ihtiyacı için ısı kapasitesinin 120.000 Kcal/Saat olduğu, yine havuz ısıtması için 93120 Kcal/Saat ve lobi içinde 80.000 Kcal/Saat olmak üzere toplam ısı kapasitesi 293.120 Kcal/Saat olduğu, mevcut sistemin bu nedenle yetersiz olduğunu, davacı, sözleşmede koşulları belirlenmiş sistemin yeterli olamayacağı konusunda davalı otel sahibini bilgilendirdiğini, onu uyardığına dair dosyada bir delil görülmediğini, davacının uyarma görevini yerine getirmediği ve bu duruma göre sistemin ihtiyacı karşılayacak 6 ilave sisteme daha, özetle 120.000,00 EUR + KDV yatırıma ihtiyaç bulunduğunu, davacının uyarma görevini yapmamasının karşılığı olarak mevcut yatırımın %50’si oranında 10.000,00-EUR + KDV tenzilat yapılabileceğini belirtmişlerdir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazda bulunulmuş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları dikkate alınarak özellikle bedelden yapılması talep edilen tenzilat miktarına ilişkin denetime elverişli ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın rapor sunmuş olan bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiştir. Dosya ek rapor alınmak üzere talimat mahkemesine gönderilmiş olup, bilirkişiler kurulunca ibraz edilen tarihli 02.01.2021 tarihli ek rapor ile; tenzil oranının belirlenmesinde otelin tüm ısıtma ihtiyacının yatırım bedelinin dikkate alınmadığı, tarafların proje aşamasındaki tutumlarının değerlendirildiği, sözleşme ile kurulan sistemin 45.555 Kcal enerji sağladığı, otelde bulunan ısıtma sisteminin toplam enerji ihtiyacının saatte 293.120 Kcal olduğu, otelin sözleşme ile kurulan ısı pompası ile tüm ısınma ihtiyacını karşılayacak sistemin mevcut sisteme 6 adet daha ilave edilmesi ile sağlanabileceği bu halde sistemde 7*45.555=318.885 kcal enerji sağlanacağı ve sistemin ihtiyacının karşılanmış olacağı, sistem 20.000,00-EUR+KDV bedel olduğuna göre 7 adet için bedel 140.000,00-EUR+KDV olacaktır ki aynı kapasitede enerjinin kömürlü kazan ile sağlanabileceği ve kazan yatırım maliyetinin 25.000-TL olduğu, yıllık 25.000-TL yakıt gideri ve her iki sisteminde ekonomik çalışma ömrü 10 yıl olup bu halde ısı pompasının ekonomik bir yatırım olmayacağı diğer bir deyişle sisteme ısı pompası ilavesi yapılmasının ekonomik olmadığı, Bedel indirimi hususunda ise heyetimizce tarafların proje aşamasındaki tutumlarının değerlendirildiği; davacı tarafın, sözleşme aşamasında kurulacak sistemin kapasitesi ile otelin tüm ısı kapasitesini dikkate alarak tesisin ısı ihtiyacını karşılamayacağını, mevcut katı yakıtlı kalorifer kazanı ile kurulacak sistemin ilave yardımcı bir sistem olarak kullanılabileceğinin bildirilmediği sebebi ile bedel indirimi şartlarının oluştuğu, davalı tarafın, yeni bir yatırıma girmeden önce, ısı pompası konusunda deneyimli bir mühendisten teknik destek almadıkları, mevcut ısı kapasitesi ile satın alınacak ürünün kapasitesini karşılaştırmadıkları ve araştırma yapmadıkları sebebi ile bedel indirimi şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Ek rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazda bulunulmuş, davacı birleşen davada davalı vekilinin kök raporu itirazları da irdelenmek ve yapılan işin maliyeti ile sözleşme kapsamına göre ihtiyaç karşılama oranları da dikkate alınarak bedelden yapılabilecek tenzilat tutarının tespiti yönünden denetime elverişli olarak ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın rapor düzenleyen heyete tevdiine karar verilmiştir.
Dosya 2. ek rapor alınmak üzere talimat mahkemesine gönderilmiş olup, bilirkişiler kurulunca ibraz edilen 17/03/2022 tarihli ek rapor ile; Mevcut sistem ile dönüşümlü ısıtma yapılması sureti ile herhangi bir birimin ısı ihtiyacının karşılanmayacağı mevcut sistemin otel birimlerinden herhangi birinin bağımsız ısı ihtiyacını karşılamadığı, sözleşme ile kurulan sistemin saatte 45.555 Kcal enerji sağladığı, otelde bulunan ısıtma sisteminin toplam enerji ihtiyacının saatte 293.120 Kcal olduğu, şu halde otelin ısı pompası ile ısınma ihtiyacının karşılanma oranı 45.555/293120 = %1554 olup, ayıplı olan bölüm ise 1-0,1554 = 0,8446 olduğu, ayıplı durumun bedeli ile hesaplama yapıldığında davalı otelde yapılan ayıplı iş bedeli 23.600,00-EUR olup, otelin toplam ısı ihtiyacının karşılanması için 7×23.600= 165.200,00-EUR harcanması gerektiği, ayıplı durumlar için Yargıtay uygulamalarında benimsenen nispi metodla; indirilecek bedel = sözleşme bedeli – (sözleşme bedeli x ayıplı değer / ayıpsız değer), ayıp oranında indirim tutarı = 23.600 – (23.600*23.600/165200) = 20.228,57-EUR olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
İkinci ek rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazda bulunulmuş, tarafların beyaz ve itirazları da dikkate alınmak sureti ve davacı birleşen davalı tarafından kurulmuş olan sistemin kullanılıp kullanılmadığı, başka sistemler ile birlikte kullanıp kullanılamayacağı da dikkate alınarak bedelden tenzilat yapılıp yapılamayacağı, eserin kabul edilebilir nitelik olup olmadığı, tenzilat yapılacak ise hakkaniyete uygun tenzilatın ne kadar olacağı konusunda denetime elverişli ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın rapor düzenleyen heyete tevdiine karar verilmiştir.
Dosya 3. ek rapor alınmak üzere talimat mahkemesine gönderilmiş olup, bilirkişiler kurulunca ibraz edilen 12.09.2022 tarihli ek rapor ile; davalı tarafından kurulmuş olan sistem 09/09/2022 tarihinde yerinde görülüp incelendiğini ve sistemin kullanılmadığı tespit edildiğini, başka sistemler ile birlikte kullanılabileceği ancak tesiste toplam ısıl güç 229.120 Kcal/saat olup, dava konusu sistemin 45.555 Kcal/saat güneşli günlerde yalnız gün ışığında üretim yaptığı ve cihaz değeri dikkate alındığında ekonomik bir yatırım olmadığı, toplam ihtiyacın tek bir sıcak sus üretim kazanı ile daha az yatırım maliyeti ile sağlanabileceği bu halde ekonomik olmayan bir sistemin alınarak kullanımının düşünülmemesi gerektiği kanaati ile bedelden tenzilat yapılamayacağı, eserin kabul edilebilir nitelikli olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli ve alacak talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, istinaf ilamı, tanzim olunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı davasında, 12.10.2010 tarihinde düzenlenen sözleşme ile davalıya sıcak su ve ısıtma sisteminin satışı ve kurulumu hizmetini üstlendiğini, sistemi çalışır halde davalıya teslim ettiğini, ancak bedeli olan 23.000,00 eurodan 5.324,57 euro ödenip kalan 18.275,43 euronun ödenmediğini, bu alacak ile ilgili yaptığı icra takibine de itiraz edildiğini belirterek yaptığı icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini istemiş, davalı savunmasında davacının ısıtma sistemini kurduğunu, ancak kurulan sistemin garanti edilenin çok altında ısıtma yaptığını, bu haliyle kullanılmasının mümkün olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, birleşen dosyada açtığı davasında sistemin vaat edilenin çok altında sıcak su ürettiğini, lobi ısıtma sistemi ile havuz ısıtma sisteminin yapılmadığını, durumun mahkemede yaptırdıkları tespit raporunda da açıkladığını belirterek ayıp ve eksikliklerin giderilmesini veya bedelden tenziline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dosya davacısının 14/06/2021 tarihli dilekçesi ile 10.000-EU+KDV (23/02/2011 tarihli EU kuru 2,12TL üzerinden 24.380-TL) indirim yapılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlendiği ihtilâfsız olan 12.11.2010 tarihli sözleşmede kurulacak sistemin özellikleri ve bedeli gösterilmiş ayrıca aynı tarihte düzenlenen belge ile test, devreye alma ve garanti şartları düzenlenmiştir. Davalı birleşen dosya davacısı iş sahibi tarafından davanın açılmasından önce mahkemede yaptırılan tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda sistemin sözleşmeye göre 1.200-1.400 litre/saat ve 55 derece sıcaklığındaki suyu -5 derece dış hava sıcaklığında üretebileceğinin belirtildiği ancak vaat edilen ısıtmayı sağlamadığı açıklanmıştır. Keşif ile alınan 24.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda sistemin sözleşmede belirlenen sürelerde gerekli ısıtmayı yapamadığı, bu hali ile ayıplı olduğu açıklanmış, aynı bilirkişiler 04.12.2013 ve 31.03.2014 tarihli ek raporlarında görüşlerini tekrarlamışlardır. Mahkememizce ikinci kez yapılan keşif ile alınan 14.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda ise 55 derecede çıkış suyu sıcaklığının yılın en sıcak günü ve en sıcak saatlerinde elde edilebilecek sıcaklık olduğu, -5 derecede bile sürekli 55 derecede sıcak su üretebilmenin davaya konu sisteme ve teknolojisine, çevre şartlarına aykırı olduğu,alıcı açısından böyle bir beklentiye girmenin konuyu bilmediğini yada kapasitesinin yeterli olmayacağını bildiği halde kömürlü sisteme ilaveten bu sistemi aldığını göstereceği, sonuçta kurulan sistemin ayıplı olmadığı açıklanmıştır.
Taraflar arasındaki akdî ilişki sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 355. ve devam eden maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Aynı Yasa’nın 357. maddesi hükmüne göre yüklenici eseri iş sahibinin yararına ve ona hiçbir zarar vermeden yapmak zorundadır. Eserin yapılmasını tehlikeye koyacak halin varlığında,bunların giderilmesi için iş sahibini uyarmak yüklenicinin özen borcunun sonucudur. Özen borcunun yerine getirilmemesi halinde yüklenici eserde oluşacak gizli ve açık kusurlardan sorumlu olur. Yüklenici eseri meydana getirirken özen borcu gereği iş sahibini bilgilendirmekle yükümlü olduğu gibi iş sahibinin verdiği malzemenin, projenin veya gösterdiği iş yerinin kusurlu olduğunu görünce,yada işin devamına engel bir durum ile karşılaşırsa derhal iş sahibini uyarmak ve bilgilendirmek ile yükümlüdür.
Somut olayda, davalı birleşen dosya davacısı iş sahibi bir otel işletmekte olup kurulacak sistem otelin ihtiyacına uygun olarak kurulmalıdır. Bu kapsamda sözleşmede yapılacak sistemin koşulları belirlenmiş ve buna göre imâl edilmiş olsa bile, yüklenicinin eseri iş sahibinin amacına uygun imâl etme yükümlülüğü özen borcunun gereğidir.
Tüm dosya kapsamı, mahallinde yapılan keşif sonrası ibraz edilen bilirkişiler raporları, ek raporlar ve tespit raporları ile belirlendiği üzere, dava konusu olan termodinamik sistemin, bu sistemdeki sıcaklık ölçüm sonuçlarının çalışma şekli, kapasitesi ve mevsim durumları gözönüne alındığında karşılaşılan sonuçların muhtemel sonuçlar olduğu, dava konusu sistemle ilgili kataloglarda 55 derece çıkış suyu sıcaklığın yılın en sıcak günü ve en sıcak saatlerinde elde edilebilecek azami sıcaklık olduğu, -5 derecede dahi sistemin 55 derece sıcak su üretebilmesinin davaya konu sistemin teknolojisine ve çevre şartlarına aykırı olduğu, kömürle ve doğalgazla çalışan sistemlerde bile istikrarlı bir şekilde aynı sıcaklıkta su üretilmesinin neredeyse imkansız olduğu, üretilen sistemde çalışma yönünden herhangi bir ayıbın söz konusu olmadığı, ancak otelin ihtiyacını karşılayacak bir ısı üretilemiyeceği, kurulan sitemin ihtiyacın karşılama oranına göre indirim yapılması halinde 20.228,57 EU indirim yapılabileceği, yönünde görüş bildirildiği, 07/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise yapılan işin ihtiyacı karşılamaması nedeniyle bedelden %50 oranında indirim yapılabiceği yönünde görüş bildirildiği, dosyada tüm raporların yapılan işin maliyeti ve ihtiyacı karşılaması noktasında birbiriyle uyumlu olduğu, iş bedelinin tamamının KDV dahil 23.600-EU olması, asıl dosya davacısı tarafından yapılan ısıtma sisteminin çalışır olması karşısında otelin ihtiyacını karşılama oranına göre tespit edilen 20.228,57-EU tutarında indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olmayacağı, aynı nedenlere bedelde %50 oranında indirim yapılmasının hakkaniyet gereği olduğu taktir edilmekle, asıl davada davacı tarafından takibe konu edilen bedelden birleşen davada da talep edilen %50 oranında indirim yapılmak sureti ile (hükmün infaz edilebilir olmasını sağlamak amacıyla indirim yapılan kısım asıl davada hükmedilen alacak bedelinden indirilerek) asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın da talebin asıl davada değerlendirilmiş olması nedeniyle konusuz kalması nedeniyle bu dava yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Birleşen davada davacının davasında haklı olması nedeniyle davacı vekili lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekse de, birleşen dosya davacısının talebinin asıl davada değerlendirilerek bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiş olması ve bu yönden asıl davada davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması nedeniyle mükerrer vekalet ücretine hükmedilmemesi için birleşen davada davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemişi yargılama giderlerine de her iki davada da buna göre hükmedilmiştir. Yine takip EUR üzerinden yapılsa da bozma öncesi TL üzerinden karara verildiği, bu konuda bir bozma da bulunmadığı, bu hususun davalı yönünden usuli kazanılmış hak teşkil ettiği kanaatine varılarak asıl davada TL üzerinden karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl Dava Yönünden
1-Davanın Kısmen Kabulü ile, Davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün…Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 15.617,56 TL asıl alacak, 52,07 TL işlemiş faiz, olmak üzere toplam 15.669,63 TL üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına,
2-Şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davacı vekil ile temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.735,79TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 402,45-TL’ nin mahsubu ile bakiye 2.333,34TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 4.531,15TLnin davanın kısmen kabul kısmen red oranı (0,98) dikkate alınarak hesaplanan 4.440,52TLnin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 402,45-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-Birleşen Dava Yönünden
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen davaya yönelik talep doğrultusunda asıl davada taraf vekillerine vekalet ücreti takdir edildiğinden, mükerrer vekalet ücretine hükmedilmemesi için taraf vekillerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 18,40TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 62,30 TL harcın birleşen dosya davalısı … AŞ’den alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Birleşen dosya davacısı … Ltd Şti tarafından birleşen dava olarak 396,80TL ve tespit talebine ilişkin 429,20TL olmak üzere toplam yapılan yargılama gideri 826,00TLnin birleşen dosya davalısı … AŞ’den alınarak birleşen dosya davacısı … Ltd Şti’ne verilmesine,
Ayrıca birleşen dosya davacısı … Ltd Şti tarafından dava açılırken yatırılan 18,40TL harcın birleşen dosya davalısı … AŞ’den tahsili ile birleşen dosya davacısı … Ltd Şti’ne verilmesine,
C-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/12/2022
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza