Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1047 E. 2021/121 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1047 Esas
KARAR NO:2021/121

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/11/2015
KARAR TARİHİ:16/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında borçlu …Dış Tic.Ltd.Şti. hakkında çekten kaynaklanan alacaktan dolayı icra takibi başlattığını, başlatılan bu dosyadan da ….İcra Müdürlüğü’nün … Tal.sayılı dosyasına borçlu şirketin adresinde menkul mallarının haciz ve muhafazası için talimat gönderildiğini, ancak gönderilmiş talimat üzerine borçlunun adresine gidilmeyip davacı şirketin adresine gelinerek 29/06/2015 tarihinde borçlu şirketin isim değiştirdiğinden bahisle haciz işlemi yapıldığını, davacı şirketin borçlu ile hiçbir ilişkisi olmaması nedeniyle yapılan hacze itiraz edilerek istihkak iddiasında bulunduğunu, buna ilişkin beyanları alınmadan yanlızca alacaklı vekilinin asılsız beyanları dikkate alınarak davacıya istihkak davası açması yönünde süre verilip takibin devamına karar verildiğini, davalı yan ile alacaklı vekilinin muhafaza yaparak malları götüreceği tehditleri nedeniyle şirketin iflasa gitmemesi için 10/07/2015 tarihli protokol yapıldığını ve 20.000 TL nakit ve alacaklı adına düzenlenmiş 28.250 TL mirtarlı bir adet bono verilmek zorunda kalındığını, protokol ve yapılan ödemenin şantaj, korku ve baskı altında yapılmış olması nedeniyle hukuka aykırı olduğunu, borçlu şirket yetkilisinin davacıdan menfaat temin etmek amacıyla şirketlerinin adresini bilerek davacının şu anda bulunduğu adresten almamasından dolayı hakkında hem suç duyurusunda bulunulduğunu hemde Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne şikayet edilmiş olması nedeniyle ….Asliye Ticaret Mahkemesinde … esas sayılı dosya ile sicilden terkin davası açıldığını, davacının ödemek zorunda kaldığı ödeme nedeniyle davalı tarafın mal varlığında haksız bir zenginleşme oluştuğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile 48.250 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle ve davacının bu olaydan dolayı gerek maddi gerekse manevi olarak büyük zarar görmüş olması nedeniyle dava değerinin %40 ından aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile,
istirdat davasında davacı tarafın icra takibinin borçlusu olduğunu, üçüncü kişinin alacaklıya karşı istirdat davası açamayacağını, davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddinin gerektiğini, istirdat davasında ispat yükünün davacıya ait olduğunu, davacının borçlu olunmayan paranın haciz baskısı ile ödendiğini ispata mecbur olduğunu, hacze gidilen adresin borlçu …Ticaret Odasında … şubesi olarak kayıtlı olan adresi olduğunu, haciz mahallinde görülen … tabelası google arama motorunda aratıldığında telefon numarasının borçlu şirkete ait olduğunun görüldüğünü, ayrıca sabit numaralarında borçlu şirkete ait olduğunu, yapılan evrak araştırmasında da borçlu şirkete ait pek çok evrak bulunduğunu ve 17 adedinin dosyaya alındığını, borçlu adına düzenlenmiş işyeri açma ve çalışma ruhsatınında haciz mahallinde bulunduğunu, yine patron masası çekmecesinde borçlu şirketin kaşesinin bulunduğunu ve haciz kısmına basılarak görüntüsünün alındığını, bunun şirketin faaliyetine devam ettiğini gösterdiğini, davacı şirketin borcun doğumundan sonra kurulduğunu, bu şirketin borçlu şirketin borçlarının ödenmesinden kaçınmak üzere ve borçlunun alacaklılarının takiplerinin atıl bırakılması amacıyla danışıklı olarak kurulduğunu, dosyada gerçekleşen tüm işlemlerin hukuka uygun olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin …/… esas …/… karar sayılı 06/12/2016 tarihli kararı ile ; davacının icra takip dosyasında borçlu olmadığı, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı, bir an için davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı açıldığı düşünülse bile, yapılan ödemeyle zenginleşen tarafın davalı olmadığı, icra takibinde borçlu olan kişi olduğu, bu dava yönünden de davanın pasif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça istinaf edildiği, BAM …Hukuk Dairesinin 26/10/2018 tarihli 2017/… esas 2018/… karar sayılı ilamı ile;
“Davacı vekilinin,davalı alacaklının kötüniyetli olduğunu, borçlu şirketin adresinde değil,borçlu şirketin isim değiştirdiğinden bahisle kendisinin adresinde haciz işlemi yaptığı ve muhafaza tehdidi altında ödeme yaptığını iddia ettiği, istirdat davasını, zarar gören sıfatıyla açtığı, davasını haksız fiile dayandırdığı anlaşılmakla, … Asliye Ticaret Mahkemesinin davacının borçlu sıfatının ve aktif dava ehliyeti bulunmadığından, davalının da sebepsiz zenginleşen taraf olmadığından bahisle davanın husumet yokluğundan reddie kararının yerinde olmadığı kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne,ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, davanın esasına girilerek yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılarak dosyanın mahkememiz gönderildiği görülmekle, mahkememizin 2018/1047 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller ve istinaf ilamı nazara alınarak, dosya bilirkişiye gönderilmiş olup, bilirkişi SMMM … tarafından tanzim olunan 09/12/2019 tarihli raporunda; dosya kapsamından, davacının her ne kadar menfi tespit ve yaptığı ödemelerin istirdadını istemiş ise de, davacının yaptığı ödemelerin herhangi bir takip prosedürü içerisinde yada cebri icra tehdidi altında yapıldığını, buna göre davacının talebinin İİK 72.mad kapsamında menfi tespit ve istirdat davası niteliğinde olduğu, TBKnun 78.maddesi (BKnun 62.maddesi) kapsamında olduğunun anlaşıldığını, davacı tarafın davalı tarafından yapılan haciz sırasında dava dışı … Faaliyetlerinin ticaret odasından kaydının silinmediği ve adresinin aynı olduğunu ve 29/06/2015 tarihinde belirtilen adreste faaliyetine son verdiğini, onun yerine davacı tarafın 08/05/2015 tarihinde vergi dairesinden açılışının yapıldığının görüldüğünü, davacı tarafın davalı tarafa 10/07/2015 tarihinde protokol aracılığıyla yaptığı 20.000TL nakit, 28.250TL bono verdiğini, 48.250,00TLlik bu nedenle davalının sebepsiz zenginleştiği ve davalıdan 48.250TLlik alacaklı olduğunu belirtmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, istirdat talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu, istinaf ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının dava dışı borçlu …Dış Tic.Ltd.Şti. hakkında çekten kaynaklanan alacaktan dolayı ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, bu dosyadan da ….İcra Müdürlüğü’nün … Tal.sayılı dosyası ile davacı şirketin adresinde haciz işlemi yapıldığı, haciz sırasında 10/07/2015 tarihli protokol yapıldığını ve 20.000 TL nakit ve davalı adına düzenlenmiş 10/07/2015 tanzim, 20/07/2015 vade tarihli 28.250 TL mirtarlı bir adet bono verildiği ve bedelinin de tahsil edildiği, yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacı şirket ile dava dışı borçlu şirket arasında herhangi bir organik bağ bulunmadığının tespit edildiği, davacı şirketin dava borçlu dışı şirketin çalıştığı adresten ayrılmasından burayı 01/05/2015 tarihli sözleşme ile kiraladığı ve veri dairesinden gelen yoklama fişine göre de 08/05/2015 tarihinde açılışının yapıldığı, iş yerinin bulunduğu … AVM ye aidat ve ortak gider ödemeleri gibi ödemelerin de davacı şirketçe yapıldığı, hazce gelindiğinde dava dışı borçlu şirket adına bazı fatura belgeler ile 04/04/2015 tarihli kaşe bulunmuş olsa da bunların davacı şirketin ilgili adrese faaliyete başlamasından önceki dönemler ait olduğu, davacı şirketin dava dışı borçlunun adresinde faaliyete başlaması nedeniyle bu gibi belgelerin kalmış olmasının olağan karşılanabileceği, dava dışı boçlu ile davacı şirketin ortak ve yetkililerin farklı olduğu, bu itibarla davacı ile dava dışı borçlu …Dış Tic.Ltd.Şti. Arasında organik bağ da bulunmadığı, haciz için gelindiğinde ve yine haciz mahallinde imzalanmış 10/07/2015 tarihli protokolün ve yapılan ödemelerin haciz baskı ve korkusu nedeniyle olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacının haciz baskısı altında borcu olmadığı halde toplam 48.250,00-TL ödeme yapmak zorunda kaldığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜ ile davacı tarafından davalıya ödenmiş olan 48.250,00 TL’ nin dava tarihi olan 10/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 7.072,50TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.295,95TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 823,99TLnin mahsubu ile bakiye 2.471,96TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.163,60TLnin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 823,99TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2021

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI