Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1040 E. 2021/907 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1040 Esas
KARAR NO:2021/907

DAVA:Tespit
DAVA TARİHİ:08/11/2016
KARAR TARİHİ:17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, …’nın kamu kurumu niteliğinde bir meslek ihtisas odası olup, tüm üyelerinin İstanbul’da yasal taşımacılık yapan taksici esnafı olduğunu, davalı … …’nin ülkemizde herhangi bir vergi kaydı bulunmayan, ABD merkezli olan bu firmanın tamamen internet uygulamaları üzerinden kayıt altına aldığı araçlar ve şoförler üzerinden yasal olmayan taşımacılık yaptığını, davalı firmanın bu taşımacılıktan her müşteri ve şoförden komisyon almak suret ile yasal olmayan kazanç elde ettiğini, bu suretle yasal olarak vergisini ödeyen, meslek odalarına ve belediyelere kayıt olan taksi ve şoförlere karşı haksız bir rekabet oluştuğunu, hiçbir suretle yasal kaydı olmayan bu araçların müşteri bulma yolunun www…com./tr – www…com – …-….go adı altında oluşturdukları internet siteleri ve mobil uygulamalar olduğunu, davalının TC sınırları içinde taşımacılık yapabilmesine ilişkin olarak ne bir lisansı ne de bir yetki belgesi bulunduğunu, yapmış olduğu faaliyetin tamamen teknoloji ve internet vasıtası ile müşteri ve korsan taşımacıyı buluşturmak ve bu taşımacılıktan komisyon almak sureti ile haksız kazanç elde ettiğini, söz konusu faaliyetin, yasal olarak taksi plakası alan, vergi ödeyen, belediyeye kayıt yaptıran ve çalışma izni alan taksi esnafına karşı tartışmasız haksız rekabet oluşturduğunu, davalı firmanın yürüttüğü korsan taşımacılıkta fiyatlarını davalı … firmasının belirlemekte, bu tahsilatı mail order üzerinden tahsil etmekte ve müşteriye herhangi bir fatura ve fiş vermemekte olduğunu, … firmasının taşımacılık yaptığı araçlarda Karayolları Trafik Kanununa göre taksilerde bulunması gereken taksimetrenin bulunmadığı ve araçların “T” seri plakalı olmayan hususi araçlar olduğunu, bu yönü ile taksi ile hizmet verilmesine rağmen taşımacılığın hususi amaçla tescil edilmiş araçlarla yapıldığı sabit olduğundan haksız rekabet ve korsan taksicilik faaliyetinin yapıldığının açık ve net olduğunu beyanla, davalının yasa dışı taşımacılık ve haksız rekabet faaliyetlerinin tespiti ile menine, HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız tedbir kararı verilerek firmaya ve tüm sitelerine ulaşımının engellenmesi suretiyle firmanın faaliyetlerine son verilmesine, internet sitelerine ve bu amaçla açılacak diğer tüm sitelere ve mobil uygulamalara erişimin engellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, … uygulamasının, ABD dışında mukim kullanıcılarına, … Uygulamasının sahibi ve idarecisi olarak …’da mukim bir … şirketi olan … B.V. tarafından sunulduğunu, …’nin yolcularla ve taşımacılık operatörleri ile sözleşme imzaladığını, uygulama aracılığıyla gerçekleştirilen her yolculuğun sonunda kredi kartı seyahatleri için, taşımacılık operatörleri adına yapılan elektronik ödemelerine sınırlı bir ödeme aracısı olarak hareket etmekte ve iş kaynakları sağlamakta olduğunu, …’nin bu davanın tarafı olmadığını, ne …’nin ne de … …’in bir taşımacılık hizmeti sağladığını ve araç filosuna sahip olmadıklarını, yada herhangi bir şofor istihdam etmediklerini, …’nin, yerel taşımacılık endüstrisi için bir teknoloji hizmeti sağlayıcısı olduklarını, bu nedenle her ne kadar taşımacılık hizmetini daha etkin bir şekilde kolaylaştırarak uşalım hizmeti endüstrisi ekosistemine yardımcı olmakta ise de, yerel ulaştırma hizmeti endüstrisinin bir üyesi olmadığını, … uygulamasını kullanan bireysel taşımacılık operatörlerinin … uygulaması aracılığıyla taşımacılık hizmeti arayan yolculardan ulaşım taleplerini almak için … ile sözleşme yapan üçüncü taraf, bağımsız yükleniciler olduğunu, ayrıca … …’in, … uygulamasının sahibi olmadığını ve bu uygulamayı işletmediği ve yönetmediği gibi, uygulama üzerinde hiçbir hak sahibi de olmadığını, öncelikle … uygulamasının hiçbir şekilde taşımacılık hizmetlerine ilişkin haksız rekabet iddialarına konu edilemeyeceğini, bu nedenle davada pasif husumet yokluğunun söz konusu olduğunu, davacının, ruhsatsız taşımacılık hizmeti sağlanması hususunda … uygulamasını sorumlu ilan ettiğini, ancak … uygulaması aracılığıyla sağlanan taşımacılık hizmetlerinin izinsiz ve ruhsatsız olmadığını, Türkiye’deki tüm … taşımacılık operatörlerinin, yasalara uygun olarak gerekli ruhsat ve izinlerini aldığını ve bundan dolayı da bu operatörlerin korsan taksi hizmeti yürüttüğünü iddia edemeyeceklerini, davacının iddialarını çürüten çok sayıda mahkeme kararı bulunduğunu, idare mahkemelerinin, söz konusu araçlarla verilen taşımacılık hizmetlerinin izinsiz, yani “korsan” taksi hizmeti olarak tanımlanamayacağına hükmettiğini, … operatörleri tarafından sunulan taşımacılık hizmetlerinin, taksi hizmetleri ile aynı mevzuata tabi olamayacağını beyanla, davacının tedbir talebinin reddine, davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, mahkemece usule ilişkin itirazlar yerinde görülmemesi durumunda davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı 10/05/2018 tarihli kararı ile davanın mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, mahkememizin … esas sayılı dosyasında yargılamanın 07/11/2018 tarihli celsesi 6 nolu ara kararı uyarınca davanın tefrikine karar verilmiş ve davanın mahkememizin 2018/1040 esas sırasına kaydı yapılmış, taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığının yazıları, internet siteleri çıktıları, mahkeme kararları, vergi dairesi kayıtları, TBMM Kamu denetçiliği Kurumunun kısmen tavsiye kısmen ret kararı, devir ve lisans sözleşmesi, lisans sözleşmesinin tadil ve yeniden ifadesi celp olunmuştur.

Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya rapor tanzimi için bilirkişiye gönderilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir …, Ulaştırma Uzmanı …, Yazılım Uzmanı Doç Dr …, Nitelikli Hesaplama Uzmanı Dr … ve Bilgisayar Mühendisi … tarafından tanzim olunan 20/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafından kısmi tercümesi sunulan 04/04/2019 tarihli devir ve lisans sözleşmesinden, sözleşme taraflarının …, …, … … … olduğunu, … CV ve …’nin … Menşeili firmalar olduklarını, devredilmiş CSA haklarının, … … tarafından geliştirilmiş varlıklardaki tüm fikri mülkiyet hakları ile ilgili olarak … bölgesindeki … hizmetlerini yapması, yaptırması, kullanması, satışa açması, satması, ithal etmesi, icra etmesi, sergilemesi, çoğaltması, değiştirmesi, bu hizmetlere ilişkin yan hizmetler oluşturması, pazarlaması ve bu hizmetlerden başka şekillerde yararlanması amacıyla … CV’ye tanınan münhasır, sürekli, telifsiz, devredilemez hak ve lisans, … CV’ye tanınan haklar ve belirtilen sözleşmesel yükümlülükler de dahil olmak üzere tüm yükümlülükler ve … CV’nin sahip olduğu tüm haklar şeklinde tanımlandığını, alt lisansın da … tarafından, … … tarafından geliştirilen varlıkların kullanılması amacıyla üçüncü kişilere veya bağlı bir şirkete verdiği yetki şeklinde anlamlandırıldığını, … bölgesinin … … dışındaki veya tarafların muhtelif zamanlarda yazılı olarak kararlaştırdıkları tüm ülkeler şeklinde belirlenidğini, … … varlıklarının söz konusu sözleşme kapsamında yer alan fikri mülkiyet haklarından ve pazarlama varlıklarından oluşan her türlü fikri, mülkiyet, teknoloji, haklar ve diğer maddi olmayan duran varlıkları içerdiği ve bu anmala geldiğini, sözleşmenin 2.2.maddesiyle … …’nin tüm varlıkları ve edinilmiş varlıklarını 2013 yılında imzalanan sözleşmelere uyulması şartıyla …’ye devredildiğini, sözleşmenin 2.4.maddesiyle de … CV’nin devredilmiş CSA haklarının tamamını, işbu sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklere uyması şartıyla …’ye devrettiğini, davalı tarafından sunulan 11 Haziran 2013 tarihli sözleşmeden, tarafların … ve … BV olduğunu, bölgenin ABD dışındaki tüm ülkeler olarak belirlendiği, CV’nin bölge içindeki hizmetlerin pazarlanması, satış, lisanslanması ile ilgili münhasır olmayan, sürekli gayri kabili rücu ve lisans ücretleri olan mücerret mülkiyet yapma, yaptırma, kullanma, satma ve lisanslama hakkının ve lisansını BV’ye verdiğini, davalının Türkiye’de … uygulaması hizmeti vermediğini, … tarafından bu hizmetin verildiğinin anlaşıldığını, … uygulamasının, taşıma sektöründe bir taşıma faaliyeti niteliği taşıyıp taşımayacağı hususu ele alındığında, bu konuda Avrupa Birliği Adalet Divanının C-434/15 sayılı davaya ilişkin kararından yararlanılabileceğini, davalının Türkiye’de … uygulaması hizmeti sunmadığını ve bu uygulananın dosyadaki bilgiler çerçevesinde … tarafından sunulduğunu, … markasının davalı adına kayıtlı olmasının hizmetin bizzat davalı tarafından sağlandığı anlamına gelmeyeceğini, haksız rekabetin haksız fiil boyutu nazara alındığında böyle bir yoruma gidilmesinin doğru olmayacağını, dava dışı … tarafından sunulan işbu davaya konu … uygulamasının ise özellikle … D2 operatörleri bakımından ve fiili uygulama açısından ele alındığında, bunlar için müşteri bulma için olmazsa olmaz nitelik taşıdığını, dolayısıyla uygulamanın salt bilgi teknolojileri hizmeti olarak nitelendirilemeyeceğini, taşımacılık ile bilgi teknolojileri hizmet kombinasyonu bağlamında taşımacılık sektörü içinde de değerlendirilebileceğini, D2 operatörlerinin taksicilik hizmeti gibi kullanıldığını, bunun ise açıkça yetki belgesini, amacı dışında kullanma ve başkasına faaliyetlerinden yararlandırma şeklinde ilgili düzenlemelere aykırılık teşkil ettiğini, bunun da TK 55/1-e maddesi anlamında iş şartlarına uymamak şeklinde haksız rekabet oluşturacağını belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiş, itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 13/09/2021 tarihli ek raporda ise, kök rapordaki tespitleri değiştirir bir durumun bulunmadığını belirtmişlerdir.
Dava, davalının yasal olmayan taşımacılık faaliyeti yürüttüğü iddiasına dayalı haksız rekabetin tespiti ve meni davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; …’nın bir meslek ihtisas odası olup, tüm üyelerinin İstanbul’da yasal taşımacılık yapan taksici esnafı olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ise, davalı tarafça TTK Karayolları Taşımacılık Mevzuatı ve Belediye Mevzuatına aykırı olarak internet üzerinden yasal olmayan taşımacılık faaliyeti yürüttüğü iddiası ile davalı … …’nin haksız rekabet yapıp yapmadığının tespiti ile, haksız rekabet yapmış ise menine, yine ilgili internet sitelerine ulaşımın engellenmesi noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
6102 TTK’nun 54. Maddesi uyarınca iktisadi rekabetin her türlü kötüyü kullanımı haksız rekabettir. 6102 sayılı TTK’nun 54 ve devamı maddeleri ile ” haksız rekabet düzenlenmiş, buna göre haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerin amacı bütün katılanların menfaatine dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasının amaçlandığı, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır,” hükmüne yer verilmiştir. Aynı yasanın 55. Maddesi uyarınca da dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar belirtilmiştir.
… uygulamasının, ABD dışında mukim kullanıcılarına, … Uygulamasının sahibi ve idarecisi olarak …’da mukim bir … şirketi olan … B.V. tarafından sunulduğu, …’nin yolcularla ve taşımacılık operatörleri ile sözleşme imzaladığı, uygulama aracılığıyla gerçekleştirilen her yolculuğun sonunda kredi kartı seyahatleri için, taşımacılık operatörleri adına yapılan elektronik ödemelerine sınırlı bir ödeme aracısı olarak hareket etmekte ve iş kaynakları sağlamakta olduğu, kısmi tercümesi sunulan 04/04/2019 tarihli devir ve lisans sözleşmesinden, sözleşme taraflarının …, …, … … … olduğu, … CV ve …’nin … Menşeili firmalar oldukları, devredilmiş CSA haklarının, … … tarafından geliştirilmiş varlıklardaki tüm fikri mülkiyet hakları ile ilgili olarak … bölgesindeki … hizmetlerini yapması, yaptırması, kullanması, satışa açması, satması, ithal etmesi, icra etmesi, sergilemesi, çoğaltması, değiştirmesi, bu hizmetlere ilişkin yan hizmetler oluşturması, pazarlaması ve bu hizmetlerden başka şekillerde yararlanması amacıyla … CV’ye tanınan münhasır, sürekli, telifsiz, devredilemez hak ve lisans, … CV’ye tanınan haklar ve belirtilen sözleşmesel yükümlülükler de dahil olmak üzere tüm yükümlülükler ve … CV’nin sahip olduğu tüm haklar şeklinde tanımlandığı, alt lisansın da … tarafından, … … tarafından geliştirilen varlıkların kullanılması amacıyla üçüncü kişilere veya bağlı bir şirkete verdiği yetki şeklinde anlamlandırıldığı, … bölgesinin … … dışındaki veya tarafların muhtelif zamanlarda yazılı olarak kararlaştırdıkları tüm ülkeler şeklinde belirlendiği, … … varlıklarının söz konusu sözleşme kapsamında yer alan fikri mülkiyet haklarından ve pazarlama varlıklarından oluşan her türlü fikri, mülkiyet, teknoloji, haklar ve diğer maddi olmayan duran varlıkları içerdiği ve bu anmala geldiği, … hizmetinin de madde 11.7’de tanımlandığı, sözleşmenin 2.2.maddesiyle … …’nin tüm varlıkları ve edinilmiş varlıklarını 2013 yılında imzalanan sözleşmelere uyulması şartıyla …’ye devredildiği, sözleşmenin 2.4.maddesiyle de … CV’nin devredilmiş CSA haklarının tamamını, işbu sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklere uyması şartıyla …’ye devrettiği, yine sözleşmeden …’ye en nihayetinde devredilen hakların, öncesinde de … CV’ye devredilmiş olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafından sunulan 11 Haziran 2013 tarihli sözleşmenin incelenmesinde, tarafların … ve … olduğu, Madde 1.8’e göre mücerret mülkiyetin, CV’nin alt lisans verme hakkına sahip olduğu hizmetlerle sahip olduğu diğer her türlü fikri mülkiyet haklarını ifade ettiği, madde 1.12’ye göre hizmetlerin müşterilerin yolculuk, teslim veya diğer talepleri almalarına ve kabul etmelerine olanak sağlayan hizmetlerle taraflarca geliştirilen, kullanıma sunulan veya başka şekilde belirtilen, mücerret mülkiyeti kısmen veya tamamen içeren ve hizmetler anlamına geldiği, Madde 13.’e göre bölgenin ABD dışındaki tüm ülkeler olarak belirlendiği, CV’nin bölge içindeki hizmetlerin pazarlanması, satışı, lisanslanması ile ilgili münhasır olmayan, sürekli gayri kabili rücu ve lisans ücretleri olan mücerret mülkiyet yapma, yaptırma, kullanma, satma ve lisanslama hakkının ve lisansını …’ye verdiği, davalı … …’nin Türkiye’de … uygulaması hizmeti vermediği, bu uygulamanın … B.V tarafından sunulduğu, her ne kadar … markası davalı adına kayıtlı ise de, haksız rekabet oluşturduğu iddia edilen hizmetin bizzat davalı tarafından sağlanmadığı, dolayısıyla davalı … …’nin haksız rekabete yol açacak nitelikte bir faaliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacının davasının subut bulmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

1-Davacının davasının SUBÜT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.080,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30TL karar harcının peşin olarak alınan 31,40TLden mahsubu ile bakiye 27,90TLnin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/11/2021Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI