Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1030 E. 2023/210 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1030 Esas
KARAR NO:2023/210

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:13/09/2017
KARAR TARİHİ:28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının 25/07/2015 günü dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu konumunda iken sürücü …’ın kusurlu bir şekilde kazaya sebebiyet vermesi neticesinde daimi sakat kalacak şekilde yaralandığını, bu kaza sonrasında davacının malul olduğunu, tüm tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, bu kazanın gerçekleşmesinde … plaka sayılı araç sürücüsü … tazminatı gerektirir ölçüde tam kusurlu olduğunu, davacının maluliyetten ileri gelen halihazırda ve geleceğe dönük olarak ciddi bir kazanç kaybı söz konusu olduğunu, davalı sigorta şirketine müracaat edildiği, davacının maddi zararının giderilmesi talep edildiği ve bu müracaat neticesinde davalı … Hesabı şirketince tarafına 23/09/2016 tarihinde 18.526,00-TL lik gerçek zararın çok altında kısmi ve yetersiz bir ödeme yapıldığı, Poliçe klozları gereği davalı şirket tam tazminatla sorumlu olduğunu, 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu 24/02/2023 tarihli dilekçesinde davalarını ıslah ederek, davalı … Hesabı’nın sorululuk sınırı dahilinde 270.474,00 TL arttırdıklarını, ıslah dilekçelerinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının zararının giderilerek ödeme yapıldığı, söz konusu dava ile ilgili olarak davalının herhangi bir sorumluluğunun kalmadığı, davacı tarafından zarar tazmin edilmemiş gibi dava açılmasının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, söz konusu davanın yetki yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, davalı şirketin ikametgah adresinin Şişli/İSTANBUL olduğundan dolayı aleyhe açılan davada İstanbul Mahkemeleri yetkili olduğundan bahisle, davalı şirket aleyhine açılan tamamen haksız ve mesnetsiz davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, fotoğraflar, trafik kazası tespit tutanağı, araç bilgileri, sigorta poliçesi, hasar ekspertiz raporu, tutanaklar, KYOK Kararı celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya ATK’na tevdi edilmiş olup, ATK tarafından tanzim olunan 17/09/2021 tarihli ATK raporunda; Mevcut belgelere göre … ve … oğlu 1996 doğumlu …’ın 25.04.2015 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 XII (22İa…..10) A % 14 E cetveline göre: % 10,3 (yüzdeonvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
ATK raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya ATK’na tevdi edilmiş olup, ATK tarafından tanzim olunan 20/06/2022 tarihli ATK raporunda; Mevcut belgelere göre … ve … oğlu 1996 doğumlu …’ın 25.04.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının; 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, raporları hakkında yönetmeliğe göre 2cm atrofi %4(dört) olduğu, kişinin tüm vücut engellilik oranının % 4(yüzdedört) olduğu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
ATK raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi Sigorta ve Aktüeryal Hesap Uzmanı … tarafından tanzim olunan 10/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda; Dosyada alınan İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 03/09/2021 tarihli raporu ile davacının olay tarihinden itibaren 9 aylık geçici iş görmezlik süresi boyunca %100 oranında malul sayıldığının, devam eden dönemde ise %10,3 oranında sürekli malul kaldığının kabulü ile hesaplama yapıldığı, dosyada mübrez polis memurlarınca tanzim edilmiş olan 25/04/2015 tarihli kaza tespit tutanağından … plakalı motorsikler sürücüsü …’ın 2918 sayılı KTK’da belirtilen kusurlardan 53/1-a “sağa dönüş kurallarına riayet etmemek” kusurunu işlediği, tamamen kusurlu olduğu, görüşü kapsamında takdiri Sayın Mahkemede olmak üzere kazanın tek taraflı olarak meydana gelmesi neticesinde … plakalı motorsiklet sürücüsü …’ın olayda %100 kusurlu olduğunun kabulü ile hesaplama yapıldığı, dosyada mübrez, dava dışı sürücü …’ın 25/04/2015 tarihli Şüpheli İfade Tutağı’ndan ve davacı … ait şikayetçi İfade Tutanağı’nda dava dışı sürücü … ile arkadaş oldukları anlaşıldığından davacı Hasan Boyhan’ın … plakalı araçta bir ücret karşılığı olmaksızın hatır için taşındığı sırada meydana gelen trafik kazasında yaralandığının tespit edildiğini ve Yargıtay’ın benimsediği uygulamalar kapsamında %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, müterafik kusur indirimi şartları oluşmadığından davacı için hesaplanan tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılamadığı, öncelikle 23/09/2016 ödeme tarihi verilerine göre yapılan hesaplamaya göre; davalı … Hesabı tarafından davacı Hasan Boyhan için yapılan maluliyete ilişkin tazminat ödemesinin yetersiz olduğu, İşbu rapor tarihindeki verilere göre yapılan güncel hesaplamaya göre ise; davacı Hasan Boyhan’ın meslekte kazanma gücü efor kaybına ait bakiye maddi zararının 395.369,62 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu, ATK raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 03/07/1996 doğumlu olan Davacı …’ın olay tarihi olan 25/04/2015 tarihinde 18 yıl 9 ay 22 günlük olup 19 yaşında olduğunun kabul edildiği, TRH-2010-ERKEK işaretli tabloya göre muhtemel bakiye ömrünün 55 yıl olduğu, muhtemelen 74 yaşına kadar yaşayacağı, davacıya ait 20/05/2015 tarihli Şikayetçi İfade Tutanağında davacının “işçi” olduğunun belirtildiği, … Polis Merkezi Amirliği’nce tanzim edilen davacıya ait sosyo ekonomik araştırma tutanağında “market işlettiği” ve aylık gelirinin “2.500 TL” olduğunun belirtildiği, dosyada başkaca herhangi bir evrak bulunmaması nedeniyle davacının gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğunun kabul edildiği, kazanın tek taraflı olarak meydana gelmesi neticesinde … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın olayda %100 kusurlu olduğunun kabulü ile hesaplama yapılacağı, davacının olay tarihinden itibaren 9 aylık geçici iş göremezlik süresi boyunca %100 oranında malul sayıldığı, devam eden dönemde ise %10,3 oranında sürekli malul kaldığının kabul ile hesaplama yapılacağı, hesaplamaya konu kazada Davacı … SGK tarafından “iş kazası ve meslek hastalığı” sigorta dalından, davalıya rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı anlaşıldığından peşin sermeye değeri tenzili yapılamadığı, kaza yılı olan 2016 yılı için Hazine Müsteşarlığı’nın bedensel zararlar (sakatlanma ve ölüm) için kişi başına belirlediği teminat limitinin 290.000,00 TL olduğu, davalı … Hesabı tarafından davacı için 18.526,00 TL ödeme yapıldığı, buna göre davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğu bakiye teminat limitinin 290.000,00 TL – 18.526,00 TL = 271.474,00 TL olduğu, davacının efor kaybı/meslekte kazanma gücü kaybına ait toplam bakiye maddi zararının 395.369,92 TL olmak ile davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğu teminat limitini aştığının görüldüğü, taşımanın vicdani bir görevin ifası niteliğinde bulunmadığı, hatır taşıması indirimi yapılamayacağı, davacının müterafik kusuruna ilişkin dosyada bir delil bulunmadığı gibi bir an için aksi kabul edilse dahi hesaplanan tazminat miktarı (395.369,62 TL) ve sigorta teminat limiti dikkate alındığında bunun hükmedilen tazminata etkisi olmadığı, davalı … teminat limiti ile sorumlu olup aşan kısmından sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmakla bu bağlamda davanın kabulü ile 271.474,00 TL maddi tazminatın sigortaya başvuru tarihi olan 21/07/2016 tarihinden 8 iş gönü sonrası olan 02/08/2016 (temrrüt) tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜ İLE; 271.474,00-TL maddi tazminatın 02/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 41.006,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 18.544,38 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 959,40 TL (dava açılırken 31,40 TL + ıslah ile yatan 928 TL)’nin mahsubu ile bakiye 17.584,98 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ve posta masrafı olmak üzere toplam 4.435,65 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 959,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır