Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1023 E. 2021/93 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1023 Esas
KARAR NO:2021/93

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/11/2018
KARAR TARİHİ:09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davcı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili arasında akdolunan Ticari Kredi Sözleşmesi uyarınca müvekkili şirketine yüksek meblağda kredi limiti açıldığını ve açılan işbu kredi limitinden bir kısmının kullandırıldığını, kredi geri ödemeleri esnasında komisyon, ipotek fekki, kredi erken kapatma ücreti, dosya masrafı ve benzeri isimler altında bir takım haksız şekilde bedellerin müvekkili şirketinden talep ve tahsil edildiğini, sözleşme kurulması esnasında yazılı şartların taraflarca müzakere edilmesi, bir suretinin müvekkili şirketine teslimi bir yana söz konusu bedellerin tespiti için davalı tarafa dava öncesi yapılan tüm başvuralar davalı tarafından sonuçsuz bırakıldığını, müvekkili tarafının ve mağduru olduğu sözleşme ve fazla ödemeye ilişkin belgelerin ibrazından kaçınıldığını, bu itibar ile müvekkili şirketine ait … vergi kimlik numarası ile davalıdan kredi işlem dosyası ve münderecatının celp edilmesini talep ettiklerini, müvekkili ile müzakere edilmeden bankacılık uygulamalarında sık rastlanan şekilde sadece banka tarafından tanzim edilip iade şartları konusunda karşı tarafa hiçbir bilgi verilmeden yalnızca müvekkiline imza yerlerini göstermek sureti ile kurulan kredi alınabilmesi için imzalanması yönünde zorunluluk bulunan ticari kredi sözleşmesine göre tahsil edilen haksız bedellerin faizi ile iadesinin gerektiğini, açıklanan nedenler ile ticari kredi ilişkisi sebebiyle komisyon, ipotek fekki, kredi erken kapatma ücreti, dosya masrafı ve benzeri isimler altında haksız şekilde tahsil edilen ileride alınacak bilirkişi raporu ile tespiti mümkün olduğundan bilahare sunulacak bedel artırım dilekçesinde talep olunmak üzere belirsiz olarak şimdilik 10.000,00 TL’ nin bankanın yasal dayanağı olmaksızın tahsil ettiği bedellerin kendi hesabına girdiği, nemalandırdığı andan itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davacıya ödetilmesine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Kısmi dava açma şartları oluşmadığından davanın reddinin gerektiğini, davacının basiretli bir tacir olarak müvekkili bankasından hangi tutarda hangi tarihte kredi kullandığını, bu krediden alınan masraf varsa bunun ne kadar olduğunu bilmesinin gerektiğini, talebinin hangi kredileri kapsadığının dava dilekçesinde yer almadığını, dava dilekçesinde bulunması gereken unsurların yer almadığından dava dilekçesinin reddinin gerektiğini, davacıya bir hafta kesin süre verilerek talebini ve dayandırdığı hukuki ilişkiyi somut olarak delilleriyle birlikte ortaya koyması, bu süre içerisinde gerekli açıklamaları yapmaması halinde davalının dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin gerektiğini, dava konusu edilen tutarın zamanaşımına uğradığını, davaya konu masrafların davacının bilgi ve onayı dahilinde tahsil edildiğini, tacir olan davacının imzalamış olduğu sözleşmeler ile bağlı olduğunu, davacıdan alınan masrafların taraflar arasında düzenlenen GKS’ ye uygun olduğunu, davacının bu sözleşmeye uygun olarak yaptığı ödemelerin iadesini isteyemeyeceğini, aksi yönde bir düşüncenin sözleşmeye bağlılık ve irade özgürlüğü ilkesine aykırı olacağını, ayrıca sözleşme akdedilmeden önce sözleşme hakkında bilgilendirildiğini, davacının bilgi sahibi olarak uygun bulduğu ve kapsamda sözleşme imzaladığı masrafı iade talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacıdan alınan tüm masrafların anılan GKS hükümlerine uygun olduğunu, dava konusu ücretlerin TTK ve Bankacılık Kanunu’ na uygun olduğunu, hesap ekstresi/dekontların fatura niteliğinde olduğunu, tacir olan davacının TTK hükümleri gereğince basiretli davranarak borçlarını takip etmekle yükümlü olduğunu, tacir olan bankanın bankacılık hizmetleri sebebi ile masraf tahsil etmesine yasal bir engel olmadığını, davacının iddialarının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, açıklanan nedenler ile haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, kısmi dava açma şartları olmadığından davanın usulden reddini, zamanaşımı süresi dolduğundan davanın zamanaşımından reddini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, … A.Ş.’ ne müzekkere yazılarak davacının kullanmış olduğu kredilere ilişkin sözleşmelerin ve dekontların suretleri dosyaya celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya bilirkişiye gönderilmiş olup, bankacı bilirkişi … tarafından sunulan raporda özetle; davalı bankaca taraflar arasında akdedilen GKS’ nin Faiz, Komisyon, Masraf, Vergi, Resim, Harç ve Fonu Başlıklı 15. Madde hükümlerine dayanılarak 21/04/2009-25/12/2012 tarihleri arasındaki dönem içerisinde revolving (dönüşümlü) olarak kullandırılan toplam 19.675.000,00 TL tutarlı ticari nakdi krediler üzerinden davacı şirket hesabından SBMV dahil 35.945,50 TL kredi dosya ücreti + 1.257,49- TL kredi tahsis ücreti olmak üzere toplam 37.202,99 TL tutarında masraf tahsil edildiği, ilaveten sürekli iş ilişkisi ve kredi ilişkisi süresince BSMV dahil 217,16 TL + 6,36 EUR hesap özeti/işletim ücreti tahsil edildiğini, davalı banka tarafından davacı şirket kaşe ve yetkili imzasına havi GKS hükümlerine dayanarak yapılan tahsilatın, bankacılık mevzuatı ve teamülleri çerçevesinde usulüne uygun olarak yapıldığı, sektörde faaliyet gösteren ve çok sayıda ticari müşterisi bulunan … Bankası …Bankası , … Bankası. ., …Bankası, …., tarafından ticari kredi kullandırım tutarları üzerinden tahsil edilen komisyon oran ve ücret tutarları davacı şirket tarafından kullanılan toplam kredi tutarına kıyasen uygulandığında davalı banka tarafından aynı içerikte kredi dosya ücreti-kredi tahsil ücreti adı altında tahsil edilen masraf tutarının incelenen bankalarca tahsil edilen ortalama masraf tutarının altında ve oldukça makul düzeyde olduğunu, bankalarca müşterilerine aylık-üç aylık dönemler halinde gönderilen hesap özetleri sebebiyle hesap özeti ücreti ve hesap kullanımları sebebi ile hesap işletim ücretleri tahsil edilmekte olduğunu, davalı banka tarafından hesap özeti ücreti ve hesap işletim ücreti olarak tahsil edilen ücretlerin yeknesak ücretler içinde bulunduğu ve makul düzeyde olduğu, davalı bankanın davacıya yana karşı hizmet kusuru ve buna dayalı verdiği bir zararı olmadığı, haksızca tahsil edip davacı yana iade etmesi gereken veya ödemekle yükümlü olduğu bir bedelin bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş, ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 09/02/2021 tarihli ara kararında bilirkişiler tarafından yeterli teknik incelemenin yapmış olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ek rapor alınmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava davacının kullanmış olduğu krediler dolayısı ile davalı tarafından tahsil edildiği iddia edilen komisyon, ipotek fekki, kredi erken kapatma ücreti, dosya masrafı vb. İsimler altında yapılan tahsilatların iadesine ilişkin belirsiz alacak davasına ilişkindir.
Davalı tarafın bu konuda belirsiz alacak davası açılamayacağına ilişkin iddiası yönünden; her ne kadar yapılan kesinti miktarlarının davacı tarafça bilinmesi gerektiği kabul edilse de, kesintilerin ne kadarının hukuka aykırı olduğunun yapıldığının davacı tarafından bilinmesinin mümkün olmayacağı bunun tespitinin sözleşme hükümleri ve emsal banka uygulamaları dikkate alınarak yapılacak bir inceleme ile tespit edilebileceği, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olduğu kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı bankaca taraflar arasında akdedilen GKS’ ye dayanılarak 21/04/2009-25/12/2012 tarihleri arasındaki dönem içerisinde revolving (dönüşümlü) olarak kullandırılan toplam 19.675.000,00 TL tutarlı ticari nakdi krediler üzerinden davacı şirket hesabından SBMV dahil 35.945,50 TL kredi dosya ücreti + 1.257,49- TL kredi tahsis ücreti olmak üzere toplam 37.202,99 TL tutarında masraf tahsil edildiği, ilaveten sürekli iş ilişkisi ve kredi ilişkisi süresince BSMV dahil 217,16 TL + 6,36 EUR hesap özeti/işletim ücreti tahsil edildiğini, davalı banka tarafından davacı şirket kaşe ve yetkili imzasına havi GKS hükümlerine dayanarak yapılan tahsilatın, bankacılık mevzuatı ve teamülleri çerçevesinde usulüne uygun olduğu, sektörde faaliyet gösteren ve çok sayıda ticari müşterisi bulunan … Bankası. …Bankası, … Bankası.., …Bankası. …., tarafından ticari kredi kullandırım tutarları üzerinden tahsil edilen komisyon oran ve ücret tutarları davacı şirket tarafından kullanılan toplam kredi tutarına kıyasen uygulandığında davalı banka tarafından aynı içerikte kredi dosya ücreti-kredi tahsil ücreti adı altında tahsil edilen masraf tutarının incelenen bankalarca tahsil edilen ortalama masraf tutarının altında ve oldukça makul düzeyde olduğunu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30TL karar harcının peşin olarak alınan 170,78TL’den mahsubu ile fazla alınan 111,48TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince; 4.080,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021

Katip …

Hakim …