Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1022 E. 2021/174 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1022
KARAR NO:2021/174

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/11/2018
KARAR TARİHİ:08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile borçlular arasında … Noterliğinin 18/07/2008 tarih … yevmiyeli, ve… Noterliğinin 07/12/2007 tarih … yevmiyeli Düzenleme şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmeleri akdedildiğini, davalıların sözleşmeler gereğince takip tarihi itibariyle ödenmesi gereken 24.376,00 TL masraf alacağı, 17.170,00 TL akdi temerrüt alacağı (masraf borcuna işlemiş temerrüt faizi) olmak üzere toplam 41.546,00 TL ödemede temerrüde düşülmesi üzerine borçlular aleyhine …. İcra Md. … E Sayılı dosyasından takip başlatıldığını, icra takip dayanağı ve taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin 88/b maddesi gereğince “..Sözleşmenin yorumlanması ve uygulanması konusunda ortaya çıkacak her türlü ihtilaf halinde … Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkilidir…” hükmü gereğince, davalıların yetki itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kaldı ki HMK 17. maddesi uyarınca tarafların yaptıkları yetki sözleşmesine bağlı olduklarını, taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesinin 21. maddesi “Kiralayanın ihtar keşide etmesi nedeniyle yaptığı noter masraflarını, harç, vergi, resim, değerli kağıt bedeli ve posta masraflarını, kiralama bedelini tahsil etmek için yaptığı telefon, telex, fax ve her türlü haberleşme ve ulaşım masraflarını, avukatlık ve kanuni takip masraflarını kiralayanın talebi üzerine derhal ödemekle yükümlü olacaktır. ” ibaresinin yer aldığını, madde hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere, takibe konu borcun bu borca işletilen faiz ve takipten sonra talep edilen faiz oranının davacı şirket ile davalı arasında imza edilen sözleşmelerden kaynaklandığını, davacı şirkete ait ticari defterler ve muhasebe kayıtlarında yapılacak inceleme neticesinde takibe konu borcun varlığının ve haklılığının tespit edilebileceği, ayrıca Finansal Kiralama Sözleşmesinin 63. maddesinde “Kiracının Kiralananı Satın Alma hakkı ve ilgili Hükümler ” başlığı altında belirtildiği üzere takibe konu borcun “Satış Bedeli”ninde davacı şirket ile davalılar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklandığının görülebileceğini, akdedilen sözleşmenin 21. ve devamı maddelerinde sözleşmesel ve yasal olduğu açık ve net bir şekilde ortada olan mevcut alacağın tahsili için davalılar tarafından masraf borçları tarih ve gününde ödenmediğini, davalı/borçluların borç olmadığına veya ödeme yaptığına ilişkin her hangi bir belge ibraz etmediğini, akabinde de işbu davanın açılmasının hasıl olduğu belirterek davalıların …. İcra Md. … E Sayılı dosyasına yönelik itirazların iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve alacağın tahsiline, davalı aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları, vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … … San ve Tic A.Ş., … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: davalılar ile diğer iki davalının davcı şirket ile … Noterliğinin 18/07/2008 tarih, … yevmiyeli ve… Noterliğinin 07/12/2007 tarih, … yevmiyeli Finansal Kiralama Sözleşmeleri akdedildiğini, sözleşmeler kapsamında tüm taksitlerin eksiksiz olarak ödendiğini, ancak davacı tarafından sözleşmelere konu taşınır malların mülkiyetinin hala davacı tarafından gerçekleştirilmediği ve buna rağmen işbu dava ile bir takım asılsız iddialarda bulunularak işbu davayı ikame ettiğini, davacının dava dilekçesinde hiçbir açıklamada bulunmamakla birlikte, bu haliyle davacının taleplerinin tam olarak anlaşılmadığını, davacının bir takım masraflar adı altında taleplerde bulunduğunu, bu masrafların tam olarak ne olduğu, neye dayanarak masraf talep e dildiğinin izaha muhtaç olduğunu, ödeme emrinin ve dayanak suretlerinin usule aykırı olarak düzenlendiğini, ödeme emrine konu alacak tutarına ilişkin borcun sebebinin anlaşılır olmadığını, davacının icra takibine konu alacak tutarını tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklamadığını, davacının borcun dayanağı olan masraf detaylarına havi evrak suretini ödeme emrine eklemediğini, yetkili icra dairesi ve davalı şirket yerleşim yeri olan … Adliyesi olduğunu, davacının her ne kadar sözleşmeler madde 21.uyarınca ihtarname gönderdiğini iddia etse de böyle bir ihtarnamenin davalılara tebliğ edilmediğini, davacının temerrüt ihtarı gerçekleşmediğinden davalara yönelik bir temerrüt halinin olmadığını bu nedenle de davanın davalılar açısından reddi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde sözleşmelerden kaynaklı olarak taksit / satış bedellerinin ödenmediğini iddia ettiğini, ancak davacının dilekçe ve ödeme emrine icra takibine konu alacağın faiz ve masraf alacağı olduğunu belirterek kendisi ile çeliştiğini, sözleşmelerden kaynaklı olarak taksit / satış bedellerinin tamamının eksiksiz olarak ödendiğini, davacı iddialarının asılsız olduğunu, TBK.97.maddesinde ifayı sırasına göre davalılar edimini yerine getirmesine rağmen davacının sözleşmelere konu araçların devrini gerçekleştirmeyerek davaya konu masrafların doğmasına kendisinin sebep olduğunu, masrafların neler olduğunun bilinmediğinden masraflara dair itiraz hakkının saklı tutulduğunu, davacının ödeme emrinde vekalet ücreti ve harçlar dahil tüm kalemlere yıllık % 50 faiz oranı uygulamakta ve ayrıca asıl alacak olarak faizi belirterek faize faiz uygulandığını, davacının her yönden hatalı bu işlemin ağır hukuka aykırı olduğunu, öncelikle davacının sözleşmeleri fesih ettiğini bildirmiş olması nedeniyle akdi faiz uygulanamayacağından faiz türünün yasal faiz olarak belirlenmesi gerektiğini, bir an için akdi faizin uygulanabilirliğinin kabul edilmesi durumunda dahi TBK ve TTK’na aykırı olarak belirlenen faizin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, faiz tutarının hesaplandığı tarihin belirsiz olduğunu, davacının faiz hesapladığı tarihi belirtmediğini, ayrıca davalılara ulaşan her hangi bir temerrüt ihtarı olmadığından faiz işletilmesinin mümkün olmadığını, davacının faize, faiz işletmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek Mahkemenin yetksizliğine, davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde Esastan reddine, yargılama giderleri, vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle davanın esasına girilmeden reddine, takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, … … Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğundan yetki yönünden davanın reddi gerektiğini, taraflar arasında hukuka uygun ve geçerli Kefalet Sözleşmesi bulunmadığını, ilgili Sözleşmelerin imza tarihinde geçerli ve yürürlükte olan 818 Sayılı kanunun 484 maddesi gereğince kefilin sorumlu olduğu miktar ve tarih belirtilmedikçe geçerli kefaletin olamayacağını, asıl borç ödenmiş olmasına rağmen davalıların borçlu gösterilmeye çalışıldığını, sözleşmeye konu araçların mülkiyeti yada durumları hakkında her hangi bir açıklamada bulunmadığını, bununla birlikte davacı tüm alacağını tahsil ettiğini, asıl borcun sona ermesiyle kefaletin de sona erdiği, bu nedenle davalılar aleyhine başlatılan icra takibi ve işbu huzurdaki dava mesnetsiz olup reddi gerektiğini, icra takibi ve davaya konu sözleşmelerin matbu şekilde hazırlandığını, taraflarca müzakere edilemeyen sözleşmeler olduğunu, davacının hür iradesinden bahsedilemeyeceğini, sözleşmenin 21. Maddesinin davalıları bağlamadığını, dava dilekçesi ekinde yer alan …. Noterliğinin 24/03/2009 tarihli ihtarnamede davalılara tebliğ edilmediğini, davacının kötü niyetli olarak davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, alacağın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirterek haksız davanın reddine, takibin iptaline, davacı tarafın alacağının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri, vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının sözleşmeyi asaleten değil … Ltd. Şti. Yetkilisi olarak şirket adına imzaladığını, davanın davalının şahsına yöneltilmiş olduğunu, … Ltd. Şti.’ye açılması gereken davanın davalıya açılmasının usule aykırı olduğunu, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu edilen alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle davanın esasına girilmeden reddine karar verilmesi gerektiğini, … … Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğundan yetki yönünden davanın reddi gerektiğini, hukuka uyun ve geçerli bir finansal kiralama ve kefalet sözleşmesinin mevcut olmadığını, asıl borcun ödenmiş olmasına rağmen davalının borçlu olarak gösterilmeye çalışıldığını, icra takibi ve davaya konu sözleşmelerin matbu şekilde hazırlandığını, taraflarca müzakere edilmeyen sözleşmelerden olduğunu, sözleşmenin 21.maddesinin davalıya bağlanmadığını, davaya konu sözleşmede bahsi geçen araçlar için 2011 yılı …. Noterliğinin muvafakatnamesi bulunduğunu, davacı tarafın kötüniyetli olarak davalı aleyhine icra takibi başlattığını, alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatı ödemekle yükümlü olduğunu belirterek haksız davanın reddine, davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibin iptaline, davacı tarafın alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
…. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
…. Noterliğine yazılan müzekkere ile 24/03/2009 tarih ve … yevmiye numaralı,04/08/2008 tarih ve … yevmiye numaralı,16/02/2018 tarih ve … yevmiye numaralı,16/02/2018 tarih ve … yevmiye,02/04/2009 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ve tebliğ şerhlerinin suretleri celp edilmiştir.
Dosya SMMM bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 27/11/2020 tarihli raporda; davacı şirketin incelenen ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, e defter beratlarının da usule ve mevzuata uygun olarak süresinde alındığı, defterlerin delil niteliği taşıdığı, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün 13/04/2018 tarih, … ESas sayılı icra takip dosyasından davacı ticari defter kayıt ve muavin kayıtlarından tespit edildiği üzere 24.355,61 TL Asıl alacaklı olduğu, davalı/müteselsil kefillerin takip 13/04/2018 Tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, taraflar arasında imzalanan …. Noterliğinin … tescil nolu 07/12/2007 tarihli ve ….Noterliğinin 18/07/2008 tarih … yevmiyeli Finansal Kiralama Sözleşmelerinde Müteselsil Kefil olan davalı/borçluların 24.355,61 TL Asıl alacaktan Takip 13/04/2018 takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesine uygun olarak % 9.75 ve değişen oranlarda işleyecek faiz ile birlikte, tahsilde Tekerrür olmamak üzere davacıya karşı sorumlu oldukları belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Öncelikle davalı tarafın zamanaşımına yönelik itirazının takibe konu edilen alacağın taraflar arasında tanzim edilen sözleşmeye dayanması ve TBK 146/1 uyarınca 10 yıllık zaman aşımına tabi olması, borç ödeme vade tarihleri ve TBK 154/2 uyarınca dava ve icra takibi ile söz konusu zaman aşımı süresinin kesilmesinden dolayı dava zaman aşımına uğramadığından dolayı reddine, yetkiye yönelik itirazının ise taraflar arasında tanzim edilen takibe ve davaya konu uyuşmazlığa ilişkin sözleşmede yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olarak belirlenmesi ve yetki sözleşmesinin usul ve yasaya uygun olarak tanzim edilmiş olmasından dolayı reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın usulüne uygun tutulan ve delil niteliğine haiz ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan mali inceleme sonucunda; davacı ile asıl borçlu kiracı … …Ltd.Şti.arasında imzalanan, davalılar …, … ile dava dışı ….Şti.’nin müşterek borçlu müteselsil kefil oldukları iki ayrı finansal kiralama sözleşmesine konu kira ödemelerinin süresinde yapıldığı ve davacının kira ödemelerinden kaynaklı alacağının bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalılar …, … ve … A.Ş.nin her iki finansal kiralama sözleşmesinde de müteselsil kefil olarak yer almadıkları, davacı tarafça taksit ödemeleri sonrasında kiralanan araçların devrinin kiracı tarafından alınmaması nedeniyle söz konusu araçların vergi, araç muayene ücreti, trafik para cezası gibi masraflarının ve bu masraflara işletilen faizlerin kiracı şirket ve müteselsil kefillerden tahsilinin talep edildiği, kiracı ve müteselsil kefillere keşide edilen ihtarnamelerin muhataplara tebliğ edilmediği görülmekle müteselsil kefiller yönünden temerrüt oluşmadığı, müteselsil kefillerin takip tarihi itibarı ile temerrüde düştükleri, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince herhangi bir faiz belirlenmemiş olduğundan davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Mahkememize denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilen bilirkişi raporu dahilinde davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davacının 24.331,61 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla müşterek borçlu müteselsil kefil davalılar … ve … yönünden davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin işbu miktar üzerinden devamına, davalılar …, …, ….A.Ş.yönünden davanın pasif husumet yokluğundan nedeniyle usulden reddine, alacak likit olmadığından şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-A-) Davalılar … ve … yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile (Tahsilde tekerürrür olmamak kaydı ile),
1-)….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile, takibin 24.355,61-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesine uygun olarak % 9,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
B-)Davalılar …, ….Tic.A.Ş. Yönünden DAVANIN PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
3-Harçlar tarifesine göre alınması gereken 1.663,73 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 501,78 TL +icra veznesine yatan 207,73 TL olmak üzere toplam 709,51 TL’nin mahsubu ile bakiye 954,22 TL harcın davalılar … ve …’dan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 542,88 TL harç, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 437,90 TL posta masrafından oluşan toplam 1.880,78 TL yargılama masrafından davada haklı çıkma oranına göre hesap olunan 1.102,57 TL yargılama masrafının davalılar … ve …’dan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar … ve … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri üzerinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalılara verilmesine,
7-Davalılar …, ….Tic.A.Ş.araf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri üzerinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalılara verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalılar … vd.vekilinin yüzüne karşı diğer davlıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır