Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1009 E. 2020/789 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1009
KARAR NO:2020/789

DAVA:Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/11/2018
KARAR TARİHİ:14/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının AutoMatic Müşteri Sözleşmesine binaen araçları için gerekli akaryakıtı davacı bayilerinden satın aldığını ve bedelini de sözleşmeye binaen kurulan sistem marifetiyle ödediğini, zamanla davalının sözleşmeden kaynaklanan borçlarını davacıya ödemekte gecikmeye ve ödememeye başladığını, bu nedenle aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe, borca ve borcun tüm ferileri ile takibin yetkisine itiraz ederek takibi durdurduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 20.maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıkların hallinde … Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu hususunun akdedildiğini, ayrıca davaya konu borç para borcu olup BK.73 ve HMK.10.maddelerine binaen yetkili mahkeme ve icra dairelerinin alacaklının ikametgahı mahkeme ve icra daireleri olduğunu, imzalanan sözleşme gereğince taraflar arasında vuku bulacak ihtilaflarda davacının evrak, bordro, rapor, defter vs.kaytılarının muteber olacağı, bu kayıt ve eraka hiçbir sebep ve suretle itiraz edilemeyeceği, bu defter ve kayıtların geçerli ve münhasıran kesin delil olacağı ve bu hükmün HMK.193.maddesindeki yazılı delil sözleşmesi niteliğinde olduğu hükmü bulunduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takip tarihi itibarı ile 11.198,49 TL alacak için takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın aynı alacak için ….ATM.nin … esas sayılı dosyası ile dava açtığını ve söz konusu dosyanın 14/09/2018 tarihinde istinafa gönderildiğini, bu nedenle tarafları ve konusu aynı olan dava için derdestlik itirazında bulunduklarını, taraflar arasındaki sözleşmenin genel işlem şartları kapsamında maktu hazırlanan sözleşmelerden olduğunu, İİK genel kanun şartları uygulanarak yetili icra dairesinin davalı şirketin adresi olan … İcra Dairesi olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında karşılıklı yakıt alışverişi yapıldığını, bu kapsamda aracı gibi bulunan … … … Şubesinin DBS adı verilen doğrudan borçlandırma sistemi ile davacının ödemelerini sistem üzerinden gerçekleştirerek ödemeyi davalı şirketten aldığını, bu nedenle bir limit çalışması yapılarak bu limite göre banka aracılığı ile ödemelerin yapıldığını, bankada bulunan DBS de limit varsa davalının bu limiti kullanabildiğini, eğer limit yoksa davacının bunu kullandırtmadığını, davalı şirket yetkilisi …’in … günü gözaltına alınması ile tüm banka hesaplarına bloke konulduğunu, bu kapsamda bankanın davacı ile iletişime geçerek DBS’yi kapatacağını tüm faturalarını sisteme yüklemesini istediğini, DBS sisteminin halihazırda aktif olması nedeniyle davacının işbu sisteme fatura yüklemelerini yaptığını, bu fatura yüklemeleri yapıldıktan sonra ödemelerin davacıya yapıldığını ve DBS’nin … aracılığı ile sıfırlandığını ve sonrasında kapatıldığını, DBS limiti ile alakalı ödemeler yapıldığı sırada davacı tarafın iddia ettiği 15/07/2016 tarihli 31/08/2016 vadeli fatura ile 15/08/2016 tarihli 30/09/2016 vadeli iki faturanın da ödendiğini, o dönemde kalan bakiyeler için davacı şirket çalışanlarının davalı şirkete ulaşarak e-mail üzerinden davalı şirketin yanlızca 9.462 TL bakiyesinin kaldığını ve bu ödemenin yapılmasını istediğini, bu kapsamda davalı şirketin ödemediği bakiye bulunmadığını, bu nedenlerle öncelikle derdestlik itirazının kabulü ile davanın usulden reddine, ayrıca davalı söz konusu ödemeyi yaptığından dava konusuz kaldığı için esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 14.490,57 TL asıl alacak, 2.455,86 TL faiz olmak üzere toplam 16.946,43 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, … bu davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
….ATM.nin … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden Mahkememize gönderilmiş, davacının …Ofisi A.Ş., davalısının ….Tic.A.Ş.olduğu, dava konusunun ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe konu edilen 15/07/2016 tarihli 31/08/2016 faiz başlangıç tarihli … nolu 13.012,06 TL ve 30/09/2016 faiz başlangıç tarihli … nolu 9.462,40 TL bedelli faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan vaki takibe davalı firmanın itirazının iptaline ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 05/07/2013 tarihli Automatic Müşteri Sözleşmesine dayandığı anlaşılmıştır.
Dosya akaryakıt sektör uzmanı ile mali müşavir bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 19/02/2020 tarihli raporda; davacı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davalıya … Bankasından Doğrudan Borçlanma Sistemi çerçevesinde 200.000 TL limit tesis edildiği, davalının bu limit çerçevesinde vadeli akaryakıt alımları gerçekleştirdiği, davalıya davacı tarafından ….ATM.de açılan ve karara bağlanan alacak tutarının dava konusu fatura ile ilgisi olmadığı, dava konusu faturaya ilişkin fatura içeriğine bir itirazın bulunmadığı, davacının genel kabul görmüş muhasebe esaslarına göre tutulan ve delil niteliği taşıyan resmi defterlerinde dava konusu faturaya dayalı alacağın kayıtlı olduğu, davalıya ait … cari hesap hareketleri dökümünde de dava konusu faturaya kısmi ödeme yapıldığının görüldüğü, fatura bakiyesine çok sayıda sorgu yapılmasına karşılık tahsilatın yapılmadığının banka kayıtlarında da görüldüğü, davacı kayıtları ile banka kayıtlarının aynı sonucu verdiği, bu çerçevede davacının davalıdan 18/05/2018 takip tarihi itibarı ile toplam alacağının 11.232,94 TL olduğu, asıl alacak/fatura alacağı tutarı olan 9.572,62 TL’ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar TCMB tarafından belirlenen değişken oranlarda faiz hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi dosyaya sunulmuştur.
Dosya yeniden bilirkişiye tevdi olunarak davalı tarafın ödeme itirazı yönünden irdeleme yapılmak suretiyle ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 06/11/2020 tarihli raporda; davalının 21/02/2017 tarihinde bankaya 9.400 TL yatırdığı, ancak yatırılan bu paradan limit iptal edildiğinden davacıya bir ödeme yapılmadığı, davalının bankaya olan borcunun faiz ve ferileri için alındığı, bakiye kalan 22,18 TL’nin davalının bankaya olan DBS hesap borcuna mahsup edildiği, DBS hesabının (-) bakiyesinin davalının bankaya olan borcunu ifade ettiği, hesaba bloke konulup limit iptal edildiğinden 30/09/2016 tarihinden sonra yatırılan tüm bedellerin davalının bankaya olan anapara ve faiz borçlarına mahsup edilmiş olup davacıya yapılan bir ödeme bulunmadığı, davacının alacağının … numaralı 14.490,57 TL tutarlı faturanın tamamının ödenmemesinden kaynaklandığı, takibin faturanın tamamı üzerinden açılmış olup gerek davacı kayıtları gerekse banka kayıtları incelenerek ve irdelenmek suretiyle kısmi ödeme yapıldığının tespit edildiği ve banka DBS hesap kayıtları dahil tüm kayıtların değerlendirilmesi denetime açık şekilde yapılarak, faturanın ödenmeyen kısmından kaynaklı miktarının belirlendiği, davacının alacak tutarının faturanın ödenmeyen 9.575,62 TL ve faizleri kadar olduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Öncelikle davalının icra dosyasında icra dairesinin yetkisine yönelik yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla ön sorun olarak değerlendirilmesi gereken yetki itirazı incelendiğinde; tarafların tacir olduğu ve kredi sözleşmesinde yetkinin … İcra Daire ve Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki sözleşmesi yaptıkları anlaşılmakla, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının HMK 17. maddesi gereği reddine karar verilmiştir.
Öte yandan davalı taraf derdestlik itirazında bulunmakla; dava konusu uyuşmazlığın ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu 31/07/2016 tarihli … nolu faturanın bakiyesine itirazın iptaline ilişkin olduğu, derdestlik itirazına konu ….ATM.nin … esas, … karar sayılı dosyasının ise ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe konu edilen 15/07/2016 tarihli 31/08/2016 faiz başlangıç tarihli … nolu 13.012,06 TL ve 30/09/2016 faiz başlangıç tarihli … nolu 9.462,40 TL bedelli faturadan kaynaklanan alacağa ilişkin olduğu anlaşılmakla davalının derdestlik itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Verilen kesin süre içinde davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar incelemeye sunulmamış, yerinde inceleme talebinde bulunulmamıştır.
Taraflar arasında her iki tarafında kabulünde olduğu üzere 05/07/2013 tarihli AutoMatic Müşteri Sözleşmesi imzalanmış olup, davalıya bu sözleşme kapsamında … tarafından Doğrudan Borçlanma Sistemi çerçevesinde 200.000 TL limit tahsis edilerek davacının fatura bedellerini bu hesaptan tahsil ettiği, işbu davaya konu faturanın davacı tarafın delil vasfına haiz ticari defter ve kayıtlarında işli olduğu, davalı tarafça 30/09/2016 tarihinde 4.914,94 TL kısmi ödeme yapıldığı, bu tarihten sonra bankanın davalıya tahsis ettiği limiti iptal ederek yatırılan paralardan davacıya hiçbir ödeme gerçekleştirilmediği, her ne kadar davalı tarafça bakiyenin ödendiği belirtilmiş ise de, faturanın ödendiğine dair davalı tarafça herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı gibi banka hesaplarında da bu yönde bir hareket görülmediği, davalı tarafça 21/02/2017 tarihinde yatırılan 9.400 TL’nin davalının bankaya olan borcunun faiz ve ferileri için kullanılmış olup bakiye kalan miktarın ise davalının bankaya olan DBS hesap borcuna mahsup edildiği, limit iptal edildiğinden bu paradan davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacının resmi defter kayıtları ile davalının bankadaki DBS hareketlerinin tamamen uyumlu olup birbirini teyit ettikleri tespit edilmekle davanın kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin 9.572,62 TL asıl alacak, 1.625,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.198,49 TL üzerinden (harçlandırılan dava değeri) devamına, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle kabul edilen alacağın 20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile, takibin 9.572,62-TL asıl alacak, 1.625,87-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 11.198,49-TL üzerinden DEVAMINA, anapara tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 9,75 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
2-İİK.67/2 maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.si oranında hesaplanan 2.239,69-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 764,96 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 191,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 573,71 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 232,35 TL harç, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 86,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.918,35 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır