Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1008 E. 2019/365 K. 13.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1008
KARAR NO : 2019/365
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/11/2018
KARAR TARİHİ: 13/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete 20/12/2017-2018 vade tarihli Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı …’un malik ve işleteni olduğu, … plaka sayılı aracın 03/08/2018 tarihinde …’ya ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün dosya kapsamındaki maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, kaza akabinde yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu aracın tamir bedelinin KDV dahil 12.681,93 TL olduğunun tespit edildiğini,davalı … şirketinin poliçe limitleri dahilinde hasarın tamamından sorumlu olduğu gibi KDV tutarının tamamından da sorumlu olduğunu, meydana gelen hasar neticesinde … plakalı araçta değer kaybı oluştuğunu, yüksek mahkeme kararları uyarınca da değer kaybının ZMM poliçesi kapsamında olup poliçe limitleri dahilinde ödenmesi gerektiğini, alınan ekspertiz raporu için 354 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalı … şirketine hasar bedelinin ve değer kaybı alacağının temlik alan taraflarına ödenmesi için 24/09/2018 tarihinde başvuru yapılmış ise de herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının 04/10/2018 tarihinde temerrüde düştüğünü, …’nın davalı … şirketinden alacağını Bk.m.183 vd.maddeleri gereği hukuka uygun olarak ve şekil şartlarını da sağlamak suretiyle alacağın temliki yoluyla davacıya devrettiğini, bu nedenlerle şimdilik 200 TL hasar bedeli ile 50 TL değer kaybı bedelinin ve 250 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 04/10/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hasara ilişkin davalı şirkete yapılan başvurunun usulüne uygun olmadığını, davalı şirket tarafından istenilen evrak asılları iletilmeden dava açıldığını, dolayısı ile davalı şirkete yasanın zorunlu kıldığı şekilde usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, tüzel kişilere karşı olan davalarda genel yetkili mahkemenin HMK.md.6/1 gereğince tüzel kişinin yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, davalı … şirketinin genel müdürlük adresi İstanbul/Üsküdar’da bulunduğu için yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından daha önce davalı şirket aleyhine açılan İstanbul …ATM.nin … esas ve … esas sayılı dosyalarının ve İstanbul …Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının aynı usuli nedenlerden yetkisizlik nedeniyle reddedildiğini, davalı … şirketince hasar bedeli olarak 1.718 TL belirlendiğini, belirlenen bu miktarın 03/10/2018 tarihinde sigortalıya ödendiğini, davalı … şirketinin dava konusu hasar ile ilgili herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalı aracın kusuru oranında ve teminat limitiyle sınırlı olduğunu, bu nedenle öncelikle sigortalı aracın kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, talep edilen ekspertiz ücretini de kabul etmediklerini, Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliği ve bu yönetmelik doğrultusunda çıkarılan Hazine Müsteşarlığının Eksper Ücre Tarifesine göre ekspertiz ücretinin tazminat talep edenler tarafından ödeneceğini, davalı … şirketinin dava konusu hasara ilişkin gerekli ödemeyi yapmış olup hasara ilişkin sorumluluğu sona erdiğinden temerrüdünün söz konusu olmadığını, bu nedenle davacının faiz talebinin de hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava Trafik Kazasından kaynaklı alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK.nun 116/1-a maddesi uyarınca kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu belirtilmiş ve aynı yasanın 117. maddesi ile cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu düzenlenmiş olup, Davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesiyle birlikte yetki ilk itirazında bulunulduğu, 2918 Sayılı Kanun md.110. uyarınca “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” davalı … şirketinin merkezinin Üsküdar/İstanbul’da bulunduğu, adres itibarı ile İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri yetki alanında olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı Kanunun 116.md uyarınca ilk itiraz nedeniyle mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tarafın süresi içeresinde yetki itirazında bulunduğu davacı tarafın davasının motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin dava olduğu 2918 sayılı kanunun 110/2 F uyarınca yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı kanunun 116. Maddesi uyarınca ilk itiraz nedeniyle mahkememizin yetkisizliğine,
2-Kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, karar kesinleştiği tarihten itibaren bu süre içerisinde talep edilmediği takdirde mahkememize davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …