Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1005 E. 2019/13 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1005
KARAR NO : 2019/13
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/01/2014
KARAR TARİHİ: 10/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı Bankadan olan 50.000 DEM alacağı nedeniyle, İstanbul ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açmış olduğu davanın yapılan yargılaması sonucunda alacağın davalı bankadan hükmen tahsiline karar verildiği, ancak mahkeme kararının hüküm kısmında faiz alacağının başlangıç tarihi ve uygulanması gereken faiz oranının hükme yazılmadığını, mahkeme kararının tavzihi talebinin de reddedildiğini, hükme bağlanan asıl alacak ve işlemiş faiz alacağı ile ilgili olarak başlatılan icra takibinde talep edilen faiz tutarına karşı davalı Banka tarafından şikâyet yoluyla itiraz edildiğini, İstanbul …İcra Hukuk Hakimliği’nin … E ve 2013/282 K s.lı İlamı ile Kararın hüküm kısmında faiz başlangıç tarihinin yazılı olmadığı gerekçesi ile 19.11.1999 tarihi ile 03.01.2012 tarihi arasındaki işlemiş faiz tutarının iptaline karar verilmiş olmakla dava tarihine kadar olan faiz alacağının tahsil edilemediğini ileri sürerek müvekkilinin davalı Bankadan olan 50.000 DEM (25.564,59 €) alacağının 19.11.1999 tarihinden dava tarihi olan 03.01.2012 tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince hesaplanacak işlemiş faiz alacağının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Bank A.Ş. vekili; derdestlik, kesin hüküm, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunmuş, sorumluluğun …ye ait olduğunu savunarak davanın reddine istemiştir.
İhbar olunan … vekili; derdestlik itirazında bulunmuş,faiz isteminin hukuki mesnetten yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan …vekili; davanın asıl muhatap olan…ye tevcih edilmesini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 14/05/2015 tarihli karar ile, davacı adına…Ltd nezdinde, …bank…Şubesi aracılığı ile 19.11.1999 tarihinde 50.000 DEM (Karşılığı 25.564,59 EURO)’luk hesap açılmış olduğu, hesabın …bank A.Ş /…Şubesi nezdinde açılmış bir hesap olduğunun kabulünün gerektiği ve işbu mevduatın ödenmesinden davalı Bankanın sorumlu olduğu, davacının 50.000 DEM (Karşılığı 25.564,59 EUR) olan asıl alacağına hesabın açılış tarihi olan 19.11.1999 tarihinden itibaren, alacağını tamamen tahsil edene kadar, 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi kapsamında [Kamu Bankalarının DEM (EUR) bazındaki Bir Yıllık Mevduata Uygulamış Oldukları En Yüksek Faiz Oranlarında ] faiz talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 25.564,59 Euro alacaklarının faiz başlangıç tarihinin 19/11/1999 tarihi olduğunun ve bu tarihten itibaren alacağını tamamen tahsil edene kadar, 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi kapsamında kamu bankalarının DEM (Euro) bazındaki 1 yıllık mevduata uygulamış oldukları en yüksek faiz oranıyla davalı ile üstlenen … den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararın davalı … Bank A.Ş. vekili ve ihbar olunan … vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay …Hukuk Dairesinin … esas, … karar sayılı, 13/04/2016 tarihli ilamı ile, davacının ilk olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığı davada verilen ve kesinleşen hükmün işbu dava yönünden kesin hüküm teşkil ettiği, davacının ilk açtığı davada alacağının 19.11.1999 tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep ettiği, mahkemece verilen kararın gerekçesinde davacının faiz talebinin değerlendirildiği ve “…mevduatın … Bankasına havale edildiği 19.11.1999 tarihinden itibaren alacağa 3095 sayılı Kanun’un 4/A maddesi gereğince temerrüt faizi yürütülmesine” karar verildiği, ancak hüküm fıkrasına faiz başlangıç tarihi yazılmaksızın “ …alacağın davalı ile üstlenen …den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hükmolunan alacağa bir yıl vadeli aynı cins mevduata devlet bankalarınca uygulanan en yüksek faiz oranının yürütülmesine” şeklinde kaleme alındığı, bu durumda davacının, kararın gerekçesinde yer alırken hüküm fıkrasına yansımayan faiz başlangıç tarihine ilişkin yapılan hatayı temyiz sebebi olarak ileri sürülmesi gerekirken, davacının işbu kararı temyiz etmeyip tavzih talebinde bulunduğu, söz konusu hususun re’sen dikkate alınabilecek bir temyiz nedeni olmadığı ve tavzih yoluyla da düzeltilmesi mümkün olmadığından, İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. … K. sayılı kararının Dairelerince onanarak kesinleştiğini, dava şartlarının 6100 sayılı HMK’nun 114. maddesinde sayılmış olup, davanın daha önceden kesin hüküm ile çözümlenmemiş olmasının da dava şartı olarak sayılmış olduğundan ve mahkemece dava şartlarının her zaman re’sen nazara alınması gerektiğinden açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle kabulünün doğru olmadığından bahisle hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yargılamada usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, davacı vekili davanın kabulüne, davalı vekili ile feri müdahil … vekili ise davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanmaktadır.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, … karar sayılı, 12/09/2012 tarihli kararı ile davanın kabulü ile 50.000 DEM karşılığı 25.564,59 Euro alacağın davalı ile üstlenen ….den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hükmolunan alacağa bir yıl vadeli, aynı cins mevduata devlet bankalarınca uygulanan en yüksek faiz oranının yürütülmesine karar verilmiş, davacı vekili faiz başlangıç tarihine ilişkin olarak kararı temyiz etmeyip mahkemeden tavzih talebinde bulunmuş, mahkemece ek karar ile tavzih talebi reddedilmiştir. Karar Yargıtay 11.H.D.nin 21.11.2013 tarih 2013/12957 E. 2013/21140K. sayılı ilamı ile onanmış ve 09.06.2014 tarihi itibariyle kesinleşmiştir.
Davacı taraf yukarıda sözü edilen Mahkeme ilamıyla açtıkları davanın kabulüne karar verildiğini, ancak alacaklarının faiz başlangıç tarihi dava dilekçesinde yazılı olmasına rağmen kararın hüküm kısmında hüküm altına alınmadığından alacağın faiz başlangıç tarihinin 19/11/1999 tarihi olduğunun ek kararla hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
HMK 114/1-i maddesinde aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Yapılan yargılama, dosya içeriği ve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda; davacının İstanbul 49. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığı davada verilen ve kesinleşen hükmün işbu dava yönünden kesin hüküm teşkil ettiği anlaşıldığından dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının 6100 Sayılı HMK.nun 114/1-i maddesi ve HMK.115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44.40 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 19,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan ve dosyaya yansıyan 179,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, ihbar olunan … vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
incelendi.
Katip
Hakim