Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/988 E. 2022/105 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2017/988 Esas
KARAR NO:2022/105

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:31/01/2017
KARAR TARİHİ:24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkilinin tüketici sıfatına haiz olduğunu bu sebeple görevli mahkemelerin tüketici mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin … poliçe numarasıyla kasko sigortası kapsamında sigortalı …plakalı araç 15/05/2015 tarihinde park halindeyken çalındığını, sigorta şirketine aracın çalınması akabinde taraflar arasında akdedilen kasko sigorta poliçesine uygun olarak aracın rayiç değerinin ödenmesi için başvuru yapıldığını ancak talebe sigorta şirketince bir cevap verilmediğini, kaska sigorta genel şartları gereğince aracın çalınması halinde hırsızlık olayının yaşandığı gündeki rayiç değerinin ödenmesi gerektiğini, davalı … şirketine 05/01/2017 tarihinde söz konusu bedellerin ödenmesi için başvuru yapıldığını ancak kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının 20/01/2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, tüm bu sebeplerle aracın rayiç değerinin tespitine ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edebileceği miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra alacak miktarının belirlenecek miktar kadar arttıracağını, fazla ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 5.000,00-TL maddi zarar bedelinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temürrüt tarihi olan 20/01/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini, her türlü başvuru – yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin … olduğunu dolayısıyla yetkili mahkemenin İstanbul … Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple yetki yönünden davanın reddinin gerekmekte olduğunu, muaccel olan sigorta tazminatı ancak bütün rehinli alacakların rızası ile malike ödenebileceğini, rehinli alacaklının davaya muvafakati olmadan davacının dava ehliyeti bulunmayacağını dolayısıyla dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, rehinli alacaklıların muvafakati olmaksızın sigorta tazminatı ödemesinin yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirket kayıtlarına rehinli alacaklının T. Vakıflar Bankası olduğuna ilişkin bilgi yer aldığını, davacının … numaralı hasar dosyasının kapatılmasını ve hasarın tamamından feragat ettiğine ilişkin beyan dilekçesini müvekkil şirkete ibraz ettiğini, bu sebeple dahi davanın reddinin gerekmekte olduğunu, davacının poliçeye konu aracın daha önce pert olduğunu müvekkili şirkete bildirmediği gibi riziko akabinde gerekli belgeleri de müvekkili şirkete ibraz etmediğini, somut olayda davacının belirttiği şekilde meydana gelmediğini, kasko genel şartları uyarınca gerekli belgelerin sunulmadığını, davacının meydana gelmemiş olan hırsızlık olayına ilişkin olaak tazminat talebinde bulunduğunu, nitelikli dolandırıcılık suçu olarak kabul edilen işbu hukuka aykırı eylem için suç duyurusunda bulunduklarını, tüm bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacı vekili tarafından sunulan 08/03/2017 tarihli delil listesi (ekinde davalı … şirketine yapılan başvuru dilekçesi, İstanbul CBS’na verilen müşteki beyan tutanağı, oto hırsızlığı müracaat formu, araç ruhsat fotokopisi, … … Şirketi … no’lu kasko poliçesi,), davalı vekili tarafından sunulan 19/04/2017 tarihli cevap dilekçesi ekinde (ekspertiz – araştırma raporu ve fotograflar, davacının feragatname beyanı..), … Sigorta’dan gelen 25/04/2017 tarihli … plakalı araca ait hasar dosyası olmadığına dair müzekkere cevabı, … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 21/04/2017 tarihli müzekkere cevabı, İstanbul CBS. … ve … Sor. sayılı dosyası, … Sigorta A.Ş. tarafından sunulan … numaralı hasar dosyası, davalı vekili tarafından sunulan bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçesi, davacı vekili tarafından sunulan 04/07/2019 tarihli ıslah dilekçesi ve davalı tarafından sunulan 11/07/2019 tarihli ıslaha ilişkin beyan dilekçesi, davacı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesi, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. Sayılı dosyasından gönderilen “Beyanımdır” başlıklı imzalanmış feragat dilekçesi (fotokopi), İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nün 23/03/2021 tarihli müzekkere cevabı, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. Sayılı dosyası (uyaptan) Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, kusur / hasar uzmanı bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 27/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …plakalı otobüsün davalı … şirketi tarafından düzenlenen 13/03/2015 – 2016 tarihleri arası … numaralı birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu aracın hasar geçmişinin incelenmesinde 08/06/2010 tarihli çarpma ve 20/08/2013 tarihli yanma olmak üzere iki adet hasar kaydının çıktığını, 2009 model olan otobüsün 2015 yılı kasko değerinin 490.057,00-TL olduğunu, aynı marka / model / teknik özelliğe sahip araçların hasarsız ortalama piyasa değerinin 450.000,00-TL civarında olduğunu, olayın meydana geldiği belirtilen 2015 yılından öncesine ait iki kaza kaydının bulunması ve söz konusu aracın 20/03/2013 tarihinde yanarak hasara uğradığı hususunun ekspertiz raporu ile de tespit edildiğini, yangın hasarı sonrasında onarım şekli ve niteliğinin belirlenemediği dikkate alındığında rayiç değerinin tespitinde bu araç ile aynı fiziki ve teknik özelliğe sahip çalışır duruma getirilmiş araçların değerlendirmesi yapıldığında olay tarihi itibariyle ikinci el piyasa rayiç değerinin ortalama 250.000,00-TL civarında olabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalı tarafın beyanları, toplanan deliller, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı maliki olduğu …plakalı aracın çalındığı, aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın çalındığı tarihteki rayiç değerinin ödenmesi için eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Davalı … şirketi ise davacı sigortalının başvurusu üzerine hasar dosyasının açıldığı ancak ilerleyen süreçte davacının hasar dosyasının kapatılmasını ve hasarın tamamından feragat ettiğini beyan eden dilekçeyi ibraz ettiğini, ayrıca poliçeye konu aracın daha önce pert olmasına rağmen bildirilmediği, bahse konu aracın daha önce … Genel Sigorta A.Ş nezdinde sigortalı iken 20/08/2013 tarihinde yanarak pert olduğunu, davacının onarım görmüş aracı satın aldığını iddia etse de yapılan araştırma sonucu aracın onarılmadığını, aracın hiç pert olmamış gibi aynı marka ve model başka bir araca ait fotoğrafları acenteye ibraz ederek poliçe düzenlettiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davaya konu …plakalı aracın 13/03/2015 -13/05/2016 tarihleri arasında davalı … şirketi nezdinde Birleşik Kasko Poliçesinin bulunduğu, kasko poliçe tarihleri arasında aracın 15/05/2015 tarihinde çalındığı anlaşılmaktadır. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabıyla da davaya konu …plakalı … … marka çalıntı aracın motor numarasının Moldava ülkesinde yine aynı marka başka bir araca takılı vaziyette ele geçirildiği bildirilmiştir. Yaşanan hırsızlık vakıasının kasko poliçesi tarihleri arasında gerçekleşmediğine ilişkin herhangi bir itiraz da bulunmadığı nazara alındığında aracın çalınma olayının kasko poliçe tarihleri içerisinde gerçekleştiğinden davalı kasko sigortacısının sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Davalı … şirketince aracın önceden pert olduğu sonra sahte fotoğrafların ibrazı ile poliçe düzenlediğine ilişkin iddiaları davanın konusu olmadığı gibi, davalı … şirketinin TTK gereği basiretli bir tacir olduğu, poliçeyi düzenlemesiyle sorumlulukların kendisine ait olduğu, hırsızlık vakıasının da poliçe tarihleri arasında gerçekleştiğinden, ayrıca … CBS tarafından bu iddialara ilişkin yürütülen soruşturma dosyasından da KYOK kararı verildiği de dikkate alınarak kasko poliçesinin geçerli olduğu sonucuna varılmış, çalınmayla meydana gelecek ziya ve hasarların teminat kapsamında olduğu anlaşılmıştır. Ancak dosya içerisinde mevcut davacının dava açılmadan önce ‘Beyanımdır’ başlıklı 17/02/2016 tarihli dilekçesinde: ” Adıma kayıtlı bulunan …plakalı … … 2009 model otobüsün İstanbul Esenler otogarından çalınması ile sigortanız tarafından açılan … numaralı hasar dosyasının kapatılmasını talep ediyorum ve hasarın tamamından feragat eder ve taahhüt ederim. Hakkımda hukuki süreç başlatılmamasını arz ederim.” şeklinde beyanda bulunduğu ve imzalandığı, 23/02/2016 tarihli … Sigorta Genel Müdürlüğü’ne hitaben yazılan imzalı diğer dilekçede ise: ” … nolu hasar dosyamızın …plakalı çalınan otobüsün hasarıyla ilgili göndermiş olduğunuz araştırmacı bilirkişi … beye beyan halinde yazılan dilekçenin içeriğiyle ilgili okumadan ne anlama geldiğini bir anlık sehven imzalamış bulunmaktayız. Yazının içeriğini ben yazmadım ve okumadım. Konuşulan ve yazılan farklı anlamlar ve söylemler olduğundan hükümsüzdür. Yazı kendi yazım değildir. Konuşulup farklı şeyler yazılıp okutturmadan bana imzalatılmıştır. Daha önceki dilekçenin tarafımca hükümsüz olup işleme alınmamasını arz ederim.” şeklinde ikinci bir dilekçe sunulmuş olduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlıklı 111. maddesinin birinci fıkrasında KTK’da öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu düzenlenmiştir. Başka bir deyişle; beklenen yahut doğacak zararlar bakımından yasadaki sorumluluktan doğan alacaklara ilişkin ibra sözleşmesi yapılması kesin hükümsüzlük ile sakat olacaktır. 2918 sayılı KTK.’nun 111.maddesine göre, bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu, tazminat miktarlarına ilişkin olan ve yetersiz veya fahiş olduğu “açıkça belli olan” anlaşmalar ya da uzlaşmaların, yapıldıkları tarihten başlayarak “iki yıl içinde” iptal edilebileceği öngörülmüştür. Öte yandan, bu yasa hükmünden yararlanmak için, ilgilisinin ibra belgesinin açıkça ve ayrıca iptalinin istenmesine gerek olmayıp, “dava sırasında” bu hususun ileri sürülmesi ve ibranın yapıldığı tarihten itibaren iki yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması dahi yeterlidir. Öte yandan, açılmış bir davada “davalıyı ibra eder nitelikte davadan feragat edilmesinin geçersiz olduğu” da aynı davada ileri sürülebilecektir.
Somut olay bakımından ise davacının önce hasarın tamamından feragat ettiğini bildiren dilekçeyi imzaladığı ancak daha sonra yazının içeriğini tam anlamadığından bir anda sehven imzalandığından bahisle hükümsüz olduğunu ileri sürerek imzaladığı ikinci dilekçe dikkate alındığında ilk verilen dilekçenin ibraname, feragat dilekçesi olduğu ancak daha sonra verilen dilekçe ve dosya kapsamında beyanlarla ibranamenin hükümsüz olduğunu ileri sürmüştür. İbranamenin 17/02/2016 tarihinde verildiği ve davanın 31/01/2017 tarihinde 2 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Ancak KTK 111. Maddesi kasko sözleşmelerine uygulanamaz ( Yargıtay 11. HD. 2016/14093 Esas, 2017/6940 Karar sayılı kararı, Ankara BAM 21. HD 2019/1741 Esas, 2021/1489 Karar sayılı Kararı, Konya BAM 3. HD. 2021/977 Esas, 2021/1093 Karar sayılı kararları).
Belirtilen bu sebeplerle her ne kadar hırsızlık olayının kasko poliçe tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılsa da davacı tarafça dava açılmadan önce davalı … şirketinden hasara ilişkin alacağından feragat ettiği, ibraname ve feragatin borcu sona erdiren hallerden olduğu, ancak davacı tarafça sonra sunulan dilekçe ile ilk dilekçesinin okunmadan ve anlamı bilinmeden sehven imzalandığından bahisle ibranamenin hükümsüz olduğuna dair itirazlarının bulunduğu ve 2 yıllık süre içerisinde dava açıldığı, KTK’nın 111. Maddesindeki düzenleme gereği ibraname ve feragatlerin iki yıl içinde iptal edilebileceğine ilişkin düzenlemelerin ZMSS poliçeleri için geçerli olduğu, kasko poliçelerinde uygulama yeri olmadığı ancak davacının somut olayda kasko poliçesine dayandığı, ayrıca davacının hırsızlık olayından kaynaklı aracın değerinin davalı … şirketinden tazmin taleplerinin ise sigorta poliçesi kapsamında olmadığı değerlendirilmekle; açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin olarak alınan (85,39-TL peşin harç + 4.185,00-TL ıslah harcı olmak üzere) toplam 4.270,39-TL’den mahsubu ile fazla alınan 4.189,69-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından yapılan 60,00-TL masrafın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
(5)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 25.950,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/02/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.