Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/970 E. 2018/1082 K. 15.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/970
KARAR NO : 2018/1082
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 15/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasında taraf vekillerinin tarafların sulh olduğuna dair dilekçe sunmaları üzerine dosya ele alınıp HMK 320-(1) maddesince aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sigortalısı …’ ait … plakalı aracın 27/08/2017 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarpması nedeniyle meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucu araçta maddi hasar oluştuğunu, araç sahibi tarafından tüm hak ve alacakların müvekkil … Şti.’ne temlik edildiğini, dava konusu kaza sonrası araçta meydana gelen değer kaybının kesin olarak belirlenmese de eksper tarafından 3.600,00-TL ile 4.320,00-TL aralığında olabileceğinin tespit edildiğini, eksperden alınan hizmet için müvekkil tarafından 354,00-TL ücret ödendiğini, davalıya 23/10/2017 tarihinde ihtarname gönderildiği ancak süresi içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, kaza sonrası oluşan değer kaybı alacağının şimdilik 300,00-TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, eğer kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tazminini, dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücretinin ve yargılama sırasında oluşacak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından görevsiz mahkemede açılan davanın reddini, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olup davacı vekilinin bu konuda herhangi bir hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddini, söz konusu kazada müvekkili sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu iddialarını kabul etmediklerini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigorta poliçesindeki limitlerle sınırlı olup sigortalı araç sürcüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, açıklanan ve takdir olunacak nedenlerle davanın reddi ile yargılama masrafıları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; temlik belgesi, 23/10/2017 tarihli ihtarname , mali mesuliyet ekspertiz raporu, değer kaybı ekspertiz raporu, ekspertize ödenen ücret faturası, kaza tespit tutanağı ve kazaya ilişkin fotograflar, araç ruhsat örneği, …Sigorta tarafından dosyaya sunulan … plakalı araca ait poliçe sureti ve hasar dosyası celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi Makine Mühendisi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 07/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu 27/08/2017 tarihinde meydana gelen olayda davacı taraf sürücüsü … plaka sayılı … marka… model aracın sürücüsü …’ün kusursuz olduğunu, davalı … şirketine sigortalı … plakalı otobüs sürücüsü dava dışı…’ın %100 oranında kusurlu olduğunu, 27/08/2017 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu ve hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğunu, davacı tarafın … plakalı … model aracında oluşan değer kaybı için davaya konu ettiği ve davalının tazmin etmesini istediğitoplam değer kaybı tutarının kaza tarihi itibariyle 1.000,00-TL olabileceğini, davacı tarafın … plakalı aracıyla ilgili “Karayolları Motorlu Araçlar Z.M.S. Sigortası Genel Şartları” tebliği ekinde yer alan tablo kullanılarak yapılan hesaplamada değer kaybı tutarının 1.009,08-TL olabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama devam ederken; davacı vekili 29/08/2018 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davalı … ile dava konusu hukuki ihtilaf üzerinde anlaşmış olmaları ve taraflar arasında imzalanan sulh protokolü gereği davanın konusuz kaldığını, karşılıklı olarak vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davalı … vekili de 11/10/2018 tarihli dilekçesi ile, davacı tarafla anlaşma sağlanmış olmakla davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesini, ayrıca vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
HMK’nın 315. maddesi gereğince; “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” tarafların dava konusu uyuşmazlıkla alakalı sulh oldukları, karşılıklı olarak yargılama gideri vekalet ücreti talepleri bulunmadığı görülmekle dava hakkında sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Tarafların sulh olduğu anlaşıldığından HMK 313 Maddesi uyarınca dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
(2)Harç peşin alındığından bu hususta başkaca karar verilmesine yer olmadığına,
(3)Talep gibi sulh nedeniyle davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
(4)Dosya üzerinden karar verilmekle gerekçeli kararın taraflara resen tebliğe çıkarılmasına,
(5)Talep gibi taraflarca yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
(6)Talep gibi taraf vekilleri yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, 5235 sayılı kanunun 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 320-(1), 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “