Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/966 E. 2019/884 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/966
KARAR NO: 2019/884

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/11/2017
KARAR TARİHİ: 14/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; sahibi ve yetkilisi olduğu şirketin faal olduğu dönemlerde davalı banka ile maddi ihtiyaçları doğrultusunda 24’e yakın kredi kullandığını ve ödemelerini düzenli olarak yaptığını, işbu kredileri kullandığı tarihlerde tüm bankalarda uygulanan faiz oranının 0,80 olarak getiğini ve kendisinin tüm bu ayrı ayrı kredileri yapılandırarak tek bir kredi konumuna getirmek amacıyla yapmış olduğu başvurunun davalı tarafından olumlu karşılandığını, davalı ile yaptığı görüşmelerde uygulanacak olan faizin kendisine 0.80 olacağının bildirildiği ancak yeni anlaşmanın imzalanacağı aşamada kendisinin işlerinin çok yoğun olması ve yetkiliyle yapılan görüşmede kendisine “sen bir belgeye imzanı at kaşeni de gönder ben burada gereken tüm işlemleri hallederim” denmesi üzerine kendisinden isteneni yaptığını ancak sonradan davalı bankanın tüm kredileri 2.20 oranında yapılandırdığını tespit ettiğini, davalıya yapmış olduğu başvurudan herhangi bir netice alamadığını, kendisinden haksız olarak tahsil edilen faiz farklarının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak kendisine ödenmesini, yapılandırma öncesi kullanılan 24 adet kredinin her biri için kendisinden tahsil edilen masrafların iadesini, yaşamış olduğu mağduriyet için 50.000,00-TL manevi tazminat ile mahkeme masraflarının tahsilini ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı olarak belirtilen ünvana sahip bir limited şirket bulunmadığını bu nedenle dava şartı eksikliğinden davanın reddini, eksik yatırılan gider avansının tamamlatılmasını aksi takdirde yine dava şartı yokluğundan davanın reddini, davacının iddialarını ve netice-i talebini somutlaştırması gerektiğini, davanın şirket adına açılması nedeniyle şirket yetkilisinin şahsıyla ilgili taleplerinin huzurdaki davada değerlendirilmemesi gerektiğini, davacının kullanmış olduğu kredilerin ticari kredi olması nedeniyle alınan masrafların usul ve yasalara uygun olduğunu, davacının tüketici kredilerinden alınacak masraflarda tüketiciyi korumak için getirilmiş kıstasların ticari kredi için uygulanmasını talep etmesinin mümkün olmadığını, davacının kredi masraflarının ve faizlerin kendisiyle müzakere edilmediği veya müzakere
edilenden farklı bir oranda kredi kullandırımının mümkün olmadığını, davacı şirketin müvekkili bankanın müşterisi olmaması nedeniyle davanın husumet nedeniyle reddini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacının 18/12/2018 tarihli dilekçesi ekinde ” imza beyannamesi – vergi levhası – faaliyet belgesi – ticaret sicil gazetesi – tasfiye sonu – karar defteri – müdür atanması ve temsil ilzama ait karar örneği – kimlik fotokopisi (hepsi fotokopi)”,…Ticaret Sicil Müd. Müzekkere cevabı, 10/04/201818 tarihli cevaba cevap dilekçesi ekinde davacı tarafından sunulan ” birtakım ödeme planları – Sultangazi Tüketici İlçe Hakem Heyeti kararı” Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bankacı bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 27/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin davalı bankanın … şubesinden muhtelif tarihlerde ve tutarlarda toplam 21 adet kredi kullandığını ve kullanılan kredilerin tutarlarının vadesinin aylık / yıllık faiz oranları ve kredilerin kullandırımında alınması uygun görülen masraflar hususlarında tacir olan her iki tarafın da kabulü ile belirlendiğini, davacı şirketin en son kullanılan kredilerle ilgili yapılandırmaya konu edilen 42.000,00-TL limitli krediyle ilgili olarak davacı tarafından iddia edildiği gibi aylık %0.80 oranında bir faiz veya fahiş olarak nitelenen aylık %2.20 yıllık %26.40 gibi bir faiz uygulamasına yönelik herhangi bir oran tespit edilemediğini, kullandırılan kredilerin (son 4 kredi için) kullandırım koşulları incelendiğinde kredilere aylık %0.99/ yıllık 11.88, aylık %1.33/yıllık %15.96 ve aylık 1.35/yıllık %16.20 gibi faizlerin uygulandığını, dolayısıyla davacının aylık %2.20/yıllık %26.40 gibi bir faizin uygulanmadığını ve davacının bu yöndeki iddialarının doğrulanmadığını, diğer yandan davalı banka tarafından haksız yere tahsil edildiği iddia edilen komisyon ve masrafların da bankacılık uygulaması gereğince faiz dışı alınacak ücret uygulamalarına uygun olarak asgari tutarlarda olduğunu, tahsil edilen masrafların da davacı şirketin bilgisi ve kabulü ile tahsil edildiğini, sonuç olarak davacı şirket tarafından davalı bankadan kullanılan kredilere uygulanan faiz oranlarının günün koşullarına göre tacir olan her iki tarafın bilgisi ve kabulünde olarak belirlendiğini, kredilere davacının iddiasındaki gibi fahiş oranda faiz uygulanmadığını ve davacıdan tahsil edilen masrafların asgari tutarda olduğunu davacının kabulü ile tahsil edildiği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; banka tarafından yapılan masraf kesintilerinin ve fahiş olarak tahsil edildiği ifade edilen bedelin iadesi ve kişilik haklarının zedelendiği iddiası nazarında açılan maddi manevi tazminat davasıdır.
HMK 266-(1) maddesi uyarınca davacı şirket namına tahsis edilen kredilere yönelik fazla tahsilat yapılıp yapılmadığı, masraf kalemlerinin rayiç olarak belirlenen ortalama banka uygulamalarıyla uyumlu olup olmadığına yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Rapor dahilinde davacı şirket ile davalı banka arasında imza edilen ticari kredi sözleşmeleri tek tek irdelenmek suretiyle davacıdan tahsil edilen ücret /komisyon ve masrafların sözleşmelere uygun şekilde alındığı, faiz uygulamalarının yine sözleşmeler dahilinde geçerli oranlar arasında kalmakta olup fahiş faiz oranı ve tahsilat iddialarının doğrulanmadığı, masraf kalemlerinin yine tacir olan tarafların bilgi ve kabulünde olacak şekilde asgari tutarlar dahilinde yer aldığı sabit görülmekle maddi ve manevi tazmin isteminin yasal şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL + 853,88 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.024,66 TL harçtan mahsubu ile bakiye 980,26 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen maddi tazminat talebi yönünden AÜTT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(5)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen manevi tazminat talebi yönünden AÜTT 10. Maddesi uyarınca uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı şirket yetkilisinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip

Hakim
¸

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “