Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/957 Esas
KARAR NO : 2019/3
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 06/11/2017
KARAR TARİHİ: 07/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacılar mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, 03/10/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının ve işbu toplantıda alınan kararların tamamının yokluğunun, kabul edilmemesi halinde butlanının tespiti, kabul edilmemesi halinde alınan kararların tamamının iptali, kabul edilmemesi halinde askıda hükümsüz olduğunun tespiti, işbu taleplerin kabul edilmemesi halinde 03/10/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 1,2,3 ve 4 nolu kararların ayrı ayrı değerlendirilmesi ile ayrı ayrı yokluğunun, kabul edilmemesi halinde ayrı ayrı butlanının tespiti, kabul edilmemesi halinde kararların ayrı ayrı iptali, kabul edilmemesi halinde kararların ayrı ayrı askıda hükümsüz olduğunun tespiti; ileride doğması muhtemel telafisi imkansız zararların önlenmesi amacı ile de TTTK 449 maddesi gereğince dava konusuz genel kurul kararlarının öncelikle teminatsız aksi takdirde teminat mukabilinde yürütülmesinin tedbiren geri bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu genel kurulda gerek toplantı gerekse karar nisabının sağlandığını, davacı tarafın aksi yöndeki iddialarının reddi gerektiğini, dava dışı … A.Ş, Bk Eğitim Hizmetleri, …, … ve Bahçeşehir Üniversitesinden oluşan bir hakim teşebbüs birliğinin mevcut olmadığını, ayrıca davacı tarafın iddialarının aksine Aralık 2011 tarihli hissedarlar sözleşmesinde bu yönde herhangi bir hüküm de bulunmadığını, davalı şirketin sermayesinin karşılıksız kalmadığını, işbu sebeple dava konusu uyuşmazlık bakımından TTK Mad. 376/2’nin uygulama alanı bulduğundan söz edilemeyeceğini belirterek davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GERERÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı şirketin 03/10/2017 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunda alınan 1,2,3 ve 4 nolu kararların iptaline yönelik genel kurul iptal davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekili Av….’un UYAP sistemi üzerinden 28/12/2018 tarihi itibari ile göndermiş olduğu feragat dilekçesi ile, taraflar arasında imzalanan 27/12/2018 tarihli “Pay Senedi Devri ve Sulh Sözleşmesi” kapsamında sulh olunduğu için davadan feragat ettiklerini, feragat uyarınca karar verilmesini talep etmiş olduğu, davalı vekili Av….’ın 04/01/2019 tarihli beyan dilekçesi ile de davacının feragat beyanı karşısında yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, feragat doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş olduğu görüldü.
Davacılar vekilinin incelenen 07/06/2017 tarih ve … Noterliğinin …yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu, davalı vekilinin incelenen 18/07/2017 tarihli … Noterliğinin … yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragati kabule yetkisinin bulunduğu görüldü.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacının davasından feragat ettiği görülmekle, davacının davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı ve davalı vekilince ücreti vekalet ve yargılama gideri talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin takdiren üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …