Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/951 E. 2018/345 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/951
KARAR NO : 2018/345
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22.05.2012
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili 5260400 sayılı tesisat için davalı elektrik kurumundan elektrik enerjisi satın aldığını, bu sözleşme kapsamında davalının davacıdan elektrik satış bedeli haricinde ayrıca kayıp kaçak bedeli altında bir takım bedelleri tahsil ettiğini, ancak sözleşme uyarınca kayıp kaçak bedeli tahsil etme hakkının bulunmadığını, davalının müvekkilinden toplam 23.192,07 TL tutarınca kayıp kaçak bedeli tahsil ettiğini, bu nedenle İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile davalı hakkında takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2)Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; yasal mevzuata uygun olarak kesintilerin yapıldığını, mahkemenin görevsiz olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının talebininde zamanaşımına uğradığını, 19/06/2016 tarihli resmi gazete de yayımlanan 6719 sayılı yasa kapsamında davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, … A.Ş. yazılan müzekkereler ile dava konusu edilen faturaların bir sureti celp olunmuştur.
(2)Talep edilen kayıp kaçak bedelinin iadesi hususunun yerinde olup olmadığı, bu kapsamda itirazın iptaline konu alacak varsa hesaplanması, dayanak mevzuatın irdelenmesi yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişiler Dr. … ve… tarafından ibraz olunan rapor dahilinde davacının davalıdan 23.192,07 TL kayıp kaçak bedeli alacağının bulunduğunu, bu miktar için davalının itirazının iptali ile takibin değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte devamının gerekeceğinin bildirildiği görülmüştür.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Davanın; davacının davalı şirketlere abone olduğu dönemde elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedelinin haksız alındığı iddiasıyla bunların tahsiline yönelik alacak davası olduğu tespit edilmiştir.
Kapatılan İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı dosyası üzerinden 07.05.2013 tarihli kararı gereğince davanın reddine karar verilmiş olup, davacı vekilinin 24.12.2014 tarihli dilekçesi ile dosyaya temyiz etmiş olmakla, dosya Yargıtay … Hukuk Dairesi’ne gönderilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin… esas, … karar sayılı, 18.02.2016 tarihli ilamı ile gerekçesi dahilinde; “…kayıp kaçak bedelinin davacı taraftan tahsil edilemeyeceği kabul edilip, bilirkişi raporunda hesaplanan kayıp kaçak bedeli doğrultusunda karar verilmesi gerekirken” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kapatılan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilgi sayılı dosyası mahkememize tevzi edilmiş ve yeni esas numarası almıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, taraflar arasında imzalanan elektrik enerjisi satış sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;davacı tarafça taraflar arasında akdedilen elektrik enerjisi satış sözleşmesi uyarınca davalı şirketten sağlanan elektrik bedellerine ve faturalarına davalı tarafından yansıtılan kayıp kaçak bedelinin yersiz olarak yansıtıldığı belirtilerek söz konusu fazla tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin iadesi amacı ile dava açılmış ise de 6719 sayılı yasanın 21 ve 26. Maddeleri ile değişik 6446 sayılı yasanın 17 ve geçici 20. Maddelerinde yapılan düzenlemeye göre, 17. Maddeye 10. Fıkra olarak eklenen fıkra uyarınca, “kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisinin bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olacağının” belirtildiği ve geçici 20. maddede ise “kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümlerinin uygulanacağının” ifade edildiği görülmüştür. Bir kısım yerel mahkemeler tarafından 6719 sayılı
yasa ile düzenlenen 6446 sayılı yasanın 17 ve geçici 20. Maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa’mızın 152. Maddesi uyarınca söz konusu yasaların iptali için başvuru yaptığı bilinmektedir. Yine Anayasa Mahkemesi sayfalarında yapılan incelemede bu başvuruların yapıldığı tarihten itibaren Anayasa’mızın 152. Maddesinde belirtilen 5 aylık bekleme süresinin dolduğu görülmüştür. Her ne kadar mahkememizce Anayasa Mahkemesi’ne yapılan doğrudan doğruya bir başvuru bulunmamakta ise mahkememizce bilinen şekli ile bir kısım yerel mahkemeler tarafından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru sonucunda henüz bir karar verilmemiş olması, Anayasa’mızın 152/2. Maddesi uyarınca yerel mahkemelerin Anayasa Mahkemesi tarafından 5 aylık süre içerisinde karar vermemesi halinde mevcut dosyayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre karara bağlayacağının düzenlendiği, Anayasa Mahkemesi kararlarının geçmişe yürürlüklü olmadığı, davacı tarafça faturalarda belirtilen kayıp kaçak bedellerinin EPDK kurul ve kararlarına aykırı düzenlendiği yönünde bir iddianın da bulunmayışı gözönüne alındığında mevcut kanun kapsamında yapılan yasal değişiklik sebebiyle davacı tarafça açılan davada mahkeme yetkisinin ancak faturaların EPDK kararlarına aykırı olup olmadığının incelenmesi noktasında olabileceği, bu itibarla yapılan yasal düzenleme sebebiyle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş yine yasal düzenlemeden önceki uygulamadaYargıtay içtihatları da dikkate alındığında abonelerin kaçak elektrik bedellerinin rücuen tahsili için açtıkları davalarda kabul kararları verildiği, bu bağlamda davacının başlangıçta dava açmakta haklı olduğu ancak yasal düzenleme sebebiyle hakkını alamadığı sabit görülmekle davacı leyhine vekalet ücreti takdiriyle ayrıca yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine yönelik neticeden aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Yasal mevzuattaki değişiklik nedeniyle dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 229,60 TL harçtan mahsubu ile fazlaya yatırılan 193,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(3)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.180 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 229,60 TL peşin harç, 21,15 TL başvuru harcı, 3,30 TL vekalet harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 135,75 TL posta, müzekkere, tebligat masrafından oluşan toplam 1.189,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”