Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/946 E. 2022/863 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/946
KARAR NO :2022/863

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:02/11/2017
KARAR TARİHİ:21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araç ile … ili, … ilçesi, … Mah. … … …. önünde alkollü bir şekilde ve hız limitlerinin çok üzerinde araç kullanarak trafik kazasına neden olduğunu ve kazada davacıların murisi ve kardeşi olan … …’ın ölümüne sebep olduğunu, kazada davalı sürücü asli kusurlu olup bilinçli taksir ile kazaya sebep olduğunu, davalı sürücünün yapılan ceza yargılamasında suçlu bulunarak … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı kararı ile 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, davacılar murisinin vefat tarihinde 22 yaşında olup … Üniversitesi … İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü 2.sınıf öğrencisi olduğunu, davacılar … ve … …’ın kızlarının ölmesi ile desteğinden yoksun kaldıklarını, davacıların kızları ve kardeşleri olan …’ı çok genç yaşta kaybetmiş olmaları sebebiyle çok derin acı ve üzüntüler yaşadıklarını, tüm aile fertlerinin yaşadıkları ağır depresyon sebebiyle halen psikolojik tedavi görmekte olup; iş bu depresyon ve ağır yıkım sebebiyle uzun bir süre çalışamayan … …’ın iflasın eşiğine geldiğini, hukuk fakültesi öğrencisi olan abi …’ın ise yıllarca okula gidemediğini ve okulunu uzatmak zorunda kaldığını, anne …’ın ise evden yeni yeni çıkmaya başladığını, bu nedenlerle davacılar … ve … … açısından şimdilik 1.000,00 TL belirsiz tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.açısından sigorta poliçesindeki limitler göz önüne alınarak kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte zincirleme sorumluluk ilkesine göre alınmasına, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, her davacı için 50.000 TL olmak üzere, toplamda 150.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte davalılardan …’tan alınmasına, davalı … adına kayıtlı bulunan taşınmazlar ve araçların sicil kayıtları üzerine devrinin önlenmesi ve ayni ve şahsi hak tesis edilmemesi için dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın yetkili olmayan mahkemede açıldığını, davanın kazanın gerçekleştiği ve zararın meydana geldiği … Mahkemelerinde açılması gerektiğini, ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, Müteveffanın da ön yolcu koltuğunda oturduğu, davalının alkolsüz ve hız limitlerine uygun kullandığı aracın, …-… karayolunun Üçyol Petrol mevkiinde sağ şeritte devam ettiği esnada önündeki seyir halinde olan tırı sollamak isterken tırın sol şeride doğru hareket ederek aracın önüne doğru geçmesi sonucunda aracın sıkışması ile davalının tırdan kaçmak için direksiyonu sola yönlendirmesi üzerine davaya konu kazanın meydana geldiğini ve elim kaza sonucunda davacıların murisi ve kardeşlerinin vefat ettiğini, bölünmüş karayollarında hız sınırı 110 km olup, ceza dosyasında bulunan kaza tutanağı ve bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere kazanın başka bir aracı sollarken gerçekleşmesi neticesinde %10 hız sapma oranının makul olduğu ve böylece davalının kullandığı araç hızının yasal sınırın oldukça altında olduğunun açıkça görüldüğünü, yine ceza davasına mesnet alınan bilirkişi raporunda davalı sürücünün 0.23 promil alkollü olmasının kazanın oluşuma etken bir sebep olarak görülmediğinin tespit edildiğini, müteveffanın emniyet kemeri takması zorunlu iken takmaması sebebiyle müterafik kusuru bulunduğunu, nitekim ceza dosyasında alınan ATK raporunda da müteveffanın emniyet kemeri takmaması sebebiyle kendisinin tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ceza dosyasında davalı asli derecede kusurlu bulunmuş ise de bu kusur oranını kabul etmediklerini, yeni bir kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine, aksi kanaat halinde dosyanın tamamı hakkında yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise, davalı hakkında yetkisizlik kararı verilerek dosyanın ayrılmasına ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasına, netice itibarı ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların dava açmadan önce davalı şirkete talebi ile ilgili gerekli tüm evraklarla birlikte usulüne uygun yazılı başvuru yapması gerekirken davalı şirket tarafından istenilen evraklar temin edilmeden ve davalı şirkete iletilmeden doğrudan doğruya dava açmasının kanuna aykırı olup davalı şirket açısından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dava konusu aracın davalı şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik sigorta poliçesi ile 05/05/2014-2015 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçedeki sakatlanma ve ölüm talepleri teminatının sigortalının kusurlu olması halinde ve kusur oranı ile sınırlı olmak üzere kişi başına azami 268.000 TL ve kaza başına 1.340.000 TL olduğunu, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, ATK Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı murisleri yönünden destekte yoksunluk hesabı yapacak olan bilirkişi raporunun Yargıtay’ın değişen içtihatları neticesinde yetersiz kalmaması , davacılar tarafından destekten yoksun kaldıklarının makul ve muteber delillerle ispatlanması, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken bilinen ücretin, belirlenebilir bir ücret yok ise asgari ücretin baz alınması , hatır taşıması nedeniyle zarar miktarında indirim yapılması, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre alkollü sürücünün aracına binmenin tazminattan indirim sebebi olup müteveffanın sürücünün alkollü olduğunu bile bile araca binmesi sebebiyle tazminattan ayrıca müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, ceza dosyasında yer alan gerekçeli kararda müteveffanın araçtan fırladığı, bunun sebebinin emniyet kemerinin takılı olmaması olduğu belirlenmiş olup müterafik kusurunun olduğunun bu husus ile anlaşıldığını, dolayısı ile hatır taşıması, emniyet kemerinin takılı olmaması ve sürücünün alkollü olduğu bilinerek araca binmesi sebebiyle hesaplanacak tazminattan ayrı ayrı hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, davalı şirketin yanlızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin …sayılı dosyası, SGK kayıtları, sosyal ekonomik durum araştırmaları, poliçe ve hasar dosyası, nüfus kayıt örneği, müteveffanın öğrenci kayıtları, veraset ilamı, müteveffanın emsal ücret-gelir araştırmaları celp olunmuştur.
… 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin …. talimat sayısı ile dinlenen davacı tanıklarından …, “Davacı … … amcam olur. Kazanın gerçekleştiği olay günü orada değildim. Sabahında hastaneye gittik, amcamın kızı … vefat etmişti. Amcam hastane bahçesindeydi, yengem hastaneye yatırılmış ve baygındı. Akşam üzeri …’den cenazeyi alıp …’ye döndük. Amcam ve yengem bu olaydan çok kötü etkilendi, psikolojik tedavi görüyorlar. Amcam o günden sonra kendisini toparlayamadı, hala işinden gücünden uzaktır. Yengem de kendisini toparlayamadı, evden dışarı çıkmamaktadır.”; tanık …, “davacı …’ın teyzesi olurum. Kaza anında orada değildim, sonradan da gitmedim. Telefonla haber aldım, cenaze gelene kadar evdeydim. Taraflar bu kazada kızları …’ü kaybettiler. …’ta kazadan sonra sürekli bayılma huyu başladı. Hastanede …’ye serum verilirken sürekli ben yanındaydım. Kazadan sonra ikisi de şoktaydı ve çok üzgündüler. Kaza gününden beri depresyon ilacı kullanmaktadırlar.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
… 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/20 talimat sayısı ile dinlenen davalı … tanıklarından …, “ben kaza anında davalının kullanmış olduğu aracın sol arka koltuğunda oturuyordum. Araçta …, … ve … ve ben vardık. Biz, …’ dan … istikametine giderken, … nın çıkışında bulunan benzin istasyonunun olduğu yerde sağ şeritte bulunan tırı sollarken, tırda bizimle aynı anda sol şeride geçmeye çalıştı. Akabinde … aracı sola kırarak refüjde çukurun olduğu yere sol arka teker girdi. Teker yerinden çıktı ve araç takla attı. Kaza anında araç 80-90 km hızla seyrediyordu. Ben kaza anında emniyet kemerlerinin takılı olup olmadığını hatırlamıyorum. Sürücü … kaza anında alkollü değildi. Kaza öncesinde biz bir yerde oturduğumuz esnada … bana eşlik etmek için yarım bardak bira içmiştir. Bunun dışında alkol almamıştı. Biz akşam 20:00 gibi alkol aldık ancak kaza gece saat 02:00 sıralarında olmuştur.” ; tanık …, “ben kaza anında …’ ın kulanmış olduğu aracın arka koltuğunda orta kısmında oturuyordum ve yolu görebiliyordum. Biz, … dan … ya doğru tahmini gece 02:00 sıralarında giderken … Otobüs terminalinin oradan geçtiğimiz esnada sol şeritte bir tır seyir halindeydi. Biz de tırın arkasındaydık. Biz tırı sollamaya çalıştığımız esnada tır da sol şeride doğru kırdı ve bizim içinde olduğumuz araç orta refüje girdi, tabela ve direklere çarptığımızı hatırlıyorum. Kaza esnasında kimsenin emniyet kemeri takılı değildi. Ortalama hızımız 80-90 km civarındaydı. Kaza öncesinde sürücünün alkol aldığını sanmıyorum. Ben gece 12:00 gibi davalı … ile buluşmuştum. … Cafe de oturduk zaten oturduğumuz yer alkol satan bir yer değildi. Öncesinde alkol kullanıp kullanmadığını bilmiyorum ancak alkollü gibi durmuyordu.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin … talimat sayısı ile dinlenen davalı … tanığı …, “Davacıları ismen tanırım, kaza …’nin … ilçesinde meydana geldi, kaza anında araçta ben, … …, …, … ve ismini hatırlayamadığım iki kişi daha vardı, aracı … … kullanıyordu, kazanın olduğun gün …’dan …’ya gezmek için yola çıkmıştık, ben aracın arka tarafında oturuyordum, ön tarafta … oturuyordu, o gün araçta bulunan kimse alkol almamıştı, araç içerisinde bulunan kişilerden hiç kimsenin emniyet kemeri takılı değildi, kazanın meydana geldiği yol gidiş – gelişti, kaza anında aracın hızını hatırlamıyorum, içinde bulunduğumuz araç yoldan çıkması sonucu takla attı, ben kendime geldiğimde hastanedeydim, bana söyledikleri kadarıyla arkamızda bulunan araçtaki kişiler kaza anını görüp yardıma gelmişler, ben araç takla attıktan sonra kimin ne şekilde yardıma gelindiğini ve ambulansla mı hastaneye götürdüklerini hiç hatırlamıyorum, kaza anında aracın hızını ve neden yoldan çıktığını bilmiyorum, kazadan sonraki emniyette verdiğim beyanlarım aynen geçerlidir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya tarafların kusur oranlarının tespiti için … Trafik Kürsüsünden seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 10/02/2020 tarihli raporda; davalı sigorta şirketine Trafik Sigortası poliçesi ile sigortalı otomobilin sürücüsü, davalı …’ın hatalı sevk ve idatcsinin, birinci derecede ve tam, %100 oranında etkili olduğu, davacıların murisi …’ın etkili herhangi bir kural ihlali bulunmadığı belirtilmiştir.
Dosya İnsan Kaynakları ve ücret tespiti konusunda uzman, aktüer ve sigortacı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 22/11/2021 tarihli raporda; üniversiteden yeni mezun olmuş birinin 3-6 ay içerisinde iş bulma imkanının oluşacağının değerlendirildiği, 2016 yılı için yeni mezun bir İşletme Bölümü mezunun alabileceği ücretin brüt 3.514,74 TL olabileceği, davalı …’ ın sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 05/05/2014 – 05/05/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …/0 nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğu, uyuşmazlık konusu kaza 29/05/2014 tarihinde meydana gelmiş olup, kaza tarihi itibariyle …/0 nolu poliçe yürürlükte olduğundan tazminat şartları sağlandığı takdirde davalı şirketin zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı sunma yükümlülüğünün mevcut olduğu, davalı … Sigorta’ nın, kaza tarihi itibarı ile … plakalı araç için …/0 nolu poliçe ile zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı vermesi nedeniyle, araç sürücüsü … … …’ ın %100 kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davacıların uğradığı maddi zarardan sorumlu olduğu, davalı … kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğundan, 6098 Sayılı TBK.49.maddesi davacıların talep etmiş olduğu maddi ve manevi tazminat bedellerinden kusuru oranında sorumlu olabileceği, dosya kapsamında davacının başvuru dilekçesinin davalı şirkete ulaşma tarihini gösteren bir belge bulunmadığından davalı şirketin temerrüt tarihi konusunda tarafımdan bir belirlemenin yapılamadığı, Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında oluşan durum ile ilgili Yargıtay’ın yakın zamanda verdiği net kararlar doğrultusunda hesaplamada, TRH-2010 yaşam tablosu ve bilinmeyen dönem için her yıl %10 arttırım ve %10 iskonto yapılmasını öngören “progressif rant” tekniğine göre hesaplama yapıldığı, müteveffa …’ın geride kalan hak sahiplerinden; davacı anne …’ın destek zararının 358.336,53 TL , davacı baba … … destek zararının 224.017,49 TL olduğu, hesaplanan toplam tazminatın davalı sigorta şirketi tarafından sunulan teminat limiti olan
268.000,00 TL’yi geçtiğinden davalı sigorta şirketi yönünden garameten paylaştırma yapılması neticesinde, müteveffa …’ın geride kalan hak sahiplerinden; davacı anne …’ın destek zararının 164.906,89 TL , davacı baba … … destek zararının 103.093,11 TL olduğu belirtilmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 13/01/2022 tarihli dilekçesi ile, 1.000 TL belirsiz maddi tazminat taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 582.354,02 TL artırdıklarını, tutarın sigorta poliçesindeki limitler gözönüne alınarak 268.000 TL olarak belirlenmesi ile zincirleme sorumluluk ilkesine göre alınmasına karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcını yatırmış, 03/10/2022 tarihli dilekçesi ile, 358.336,53 TL’nin davacı …’ın destek zararı olarak, 224.017,49 TL’sinin … …’ın destek zararı olarak, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu tutarın sigorta poliçesindeki limitler gözönüne alındığında 268.000 TL olarak belirlenmesi karşısında bu tutarın, 164.906,89 TL’sinin …’ın destek zararı olarak, 103.093,11 TL’sinin … …’ın destek zararı olarak zincirleme sorumluluk ilkesine göre kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
TBK 53. Vd. Maddelerinde destekten yoksun kalma tazminatı düzenlenmişir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilebilir.
Somut olayda, davacılar müteveffa …’ın ölümü nedeniyle, davalı sigorta şirketi ve davalı sürücüye karşı destekten yoksun kalma tazminatı istemli bu davayı açmışlardır. 29/05/2014 tarihinde davalı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı araç ile seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde sağ şeritte, önünde aynı yönde seyretmekte olan tır kamyonunu sollama manevrası ile geçmek istediği sırada, otomobilin orta röfüje çıkıp röfüj üzerindeki trafik işaret levhasına ve direğine çarptığı, 72 metre sürüklenerek yolun sağ şarampolünde takla atmak suretiyle yoldan 9 metre aşağıda devrildiği, olay sırasında otomobildeki sürücü dahil 6 kişiden biri olan davacılar murisinin öldüğü, dava dışı yaralanmalar meydana geldiği, gerek … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin …sayılı dosyası dosyasında alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 30/11/2015 tarihli 2015/51256/… sayılı kusur raporu, gerekse mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre sürücü …’nın %100 oranında kusurlu olduğu, müteveffanın ise kusursuz olduğu kanaatine varılmakla mahkememizce de olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun bulunan kusur değerlendirmesine itibar edilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından Yargıtay 17.HD.nin 2020/2598 E 2021/34 K sayılı kararı uyarınca TRH 2010 tablosu kullanılarak yapılan hesaplama neticesinde davacı …’ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararının 358.336,53 TL, davacı … …’ın desteğe ilişkin maddi zararının 224.017,49 TL olduğu, işbu miktarın davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitini geçtiği anlaşılmakla sigorta şirketi yönünden garameten paylaştırma yapılması neticesinde davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu tutarın davacı … için 164.906,89 TL, … … için 103.093,11 TL olduğu anlaşılmakla ıslah doğrultusunda davacı … için 358.336,53 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sürücüden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı sigorta şirketinden ise 164.906,89 TL ile sınırlı olmak şartıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davacı … … için 224.017,29 TL’nin davalı sürücüden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı sigorta şirketinden ise 103.093,11 TL ile sınırlı olmak şartıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Her ne kadar davalılar tarafından davacılar murisinin emniyet kemeri takmaması ve alkollü sürücünün kullandığı araca binmesi nedeniyle müterafik kusurlu olduğu ve hesaplanacak tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılması talep edilmiş ise de, … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kapsamında alınan ifadeler doğrultusunda sürücünün yanında ön koltukta oturan müteveffanın emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususunda kesin bir kanaate erişilemediği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi ile, gerek olay yerinde tespit edilen, otomobile ait fren izi uzunluğu, gerekse olayın cereyan tarzı, otomobilin yol dışında takla atarak devrilmesi, davalı sürücünün 70 km’saatlik azami hız sınırlaması bulunan, yerleşim yerinde, çok aşırı bir hızla seyretmekte olduğunu ortaya koyduğu, davalı sürücü …’ın, güvenli bir şekilde sevk ve idare etmekle yükümlü bulunduğu otomobile, istiab haddinin üstünde yolcu bindirdiği, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili özen yükümlülüğüne, aracın hızının mevcut şartlara ve hız sınırlamasına uygunluğunu sağlama zorunluluklarına aykırı şekilde hareket ettiği, kontrolsuz bir şekilde sollama ile geçiş manevrası yaparak otomobilin orta röfüje çarpmasına, yol dışına çıkıp takla atmasına sebebolduğu, bu hatalı sevk ve idaresinin, kazanın meydana gelmesinde, birinci derecede ve tam etkili bulunduğu kanaatine varıldığı, ölen yolcunun emniyet kemeri takmamış olmasının, otomobilin kontroldan çıkıp devrilmesinde, başka bir deyişle, davalı sürücünün hatalı sevk ve idaresinde etkisi bulunmadığı değerlendirilmiş olup, yine davalı sürücünün kaza sırasında 0,23 promi (0,50 promillik yasal üst sınırının altında) alkollü vaziyette olduğu tespit edilmekle müteveffanın müterafik kusurlu olduğu ispatlanamadığından hesaplanan tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Manevi tazminat talebi yönünden; 6098 Sayılı TBK 56. Maddesinde manevi tazminat düzenlenmiştir: ”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” Meydana gelen olayda taraflara ait kusur durumu, zararın ağırlığı, manevi tazminatın yapısı, manevi tazminatın niteliği gereği zenginleşme aracı olarak öngörülmemekle birlikte, davacılardaki manevi üzüntünün giderilmesini karşılayacak nitelikte de olması dikkate alındığında davacı … için 40.000,00 TL, … … için 40.00,000 TL, … için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sürücü …’tan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacıların davasının KISMEN KABUL / KISMEN REDDİ ile,
1-Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının ıslah doğrultusunda kabulü ile, 358.336,53 TL’nin davalı …’tan kaza tarihi olan 29/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta (… Sigorta) yönünden ise kalen bakiye poliçe limiti olan 164.906,89 TL ile sınırlı olmak şartıyla dava tarihi olan 02/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı … … tarafından açılan maddi tazminat davasının ıslah doğrultusunda kabulü ile, 224.017,49 TL’nin davalı …’tan kaza tarihi olan 29/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta (… Sigorta) yönünden ise kalen bakiye poliçe limiti olan 103.093,11 TL ile sınırlı olmak şartıyla dava tarihi olan 02/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine,
4-Davacı … … tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine,
5-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine,
6-Maddi tazminat davası yönünden;
a)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 39.780,60 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan (dava açılırken 68,31 TL+ tamamlama harcı ile 9.930,00 TL) 9.998,31 TL’nin mahsubu ile bakiye 29.782,29 TL’nin davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına (davalı … Sigorta A.Ş.harcın 18.307,08 TL’sinden sorumlu olmak üzere)
b) Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasında; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 53.167,11 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen alınarak işbu davacıya verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş.vekalet ücretinin 25.736,03 TL’sinden sorumlu olmak üzere)
c) Davacı … … tarafından açılan maddi tazminat davasında; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 34.362,45 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen alınarak işbu davacıya verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş.vekalet ücretinin 16.463,97 TL’sinden sorumlu olmak üzere)
7-Manevi tazminat davası yönünden;
a)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 6.831,00 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 447,44 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.383,56 TL’nin davalı …’tan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
b)Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak işbu davacıya ödenmesine,
c)Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin işbu davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
d)Davacı … … tarafından açılan manevi tazminat davasında; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak işbu davacıya ödenmesine,
e)Davacı … … tarafından açılan manevi tazminat davasında davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin işbu davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
f)Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak işbu davacıya ödenmesine,
g)Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin işbu davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Davacılar tarafından sarf edilen ve dosyaya yansıyan bilirkişi ücreti, tebligat, müzekkere posta masrafı olmak üzere toplam 5.003,40 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul ve reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 4.661,80 TL’sinin davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen alınarakm davacılara ödenmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından peşin+tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 9.998,31 TL’nin tahsilde mükerrer olmamak şartıyla davalılardan müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, Manevi tazminat davası yönünden peşin olarak yatırılan 447,44 TL’nin davalı …’tan tahsili ile davacılara ödenmesine,
9-Davalı … tarafından sarf edilen ve dosyaya yansıyan 232,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul ve reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 15,87 TL’sinin davacılardan alınarak işbu davalıya ödenmesine,
10-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI