Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/934 Esas
KARAR NO : 2019/2
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 30/10/2017
KARAR TARİHİ: 07/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacılar mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, 04/10/2017 tarihli ve 2017/05 sayılı yönetim kurulu kararının yokluğunun tespitini, bu talebin kabul edilmemesi halinde, 04/10/2017 tarihli ve 2017/05 sayılı yönetim kurulu kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitini, dava konusu 04/10/2017 tarihli ve 2017/05 sayılı yönetim kurulu kararının hukuka aykırı olması nedeni ile icrasının HMK 391.mad gereğince öncelikle teminatsız olarak, kabul edilmemesi halinde teminat mukabilinde durdurulmasını talep etmiş ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile, 03/10/2017 tarihli genel kurulda, gerek toplantı gerekse karar nisabı sağlandığını, dava dışı … A.Ş, Bk Eğitim Hizmetleri,…, …ve … Üniversitesinden oluşan bir hakim teşebbüs birliğinin mevcut olmadığını, ayrıca davacı tarafın iddialarının aksine Aralık 2011 tarihli hissedarlar sözleşmesinde buyönde herhangi bir hüküm de bulunmadığını, davalı şirketin sermayesinin karşılıksız kalmadığını, işbu sebeple dava konusu uyuşmazlık bakımından TTK Mad. 376/2’nin uygulama alanı bulduğundan söz edilemeyeceğini belirterek davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GERERÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı şirketin 03/10/2017 tarihinde yapılan genel kurul sonrası 04/10/2017 tarihinde almış olduğu 2017/05 sayılı yönetim kurulu kararının yokluğunun tespitine yada iptaline ilişkin yönetim kurulu kararının butlanı ve yokluğunun tespitine yönelik dava olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekili Av….’un UYAP sistemi üzerinden 28/12/2018 tarihi itibari ile göndermiş olduğu feragat dilekçesi ile, taraflar arasında imzalanan 27/12/2018 tarihli “Pay Senedi Devri ve Sulh Sözleşmesi” kapsamında sulh olunduğu için davadan feragat ettiklerini, feragat uyarınca karar verilmesini talep etmiş olduğu, davalı vekili Av….’ın 04/01/2019 tarihli beyan dilekçesi ile de davacının feragat beyanı karşısında yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, feragat doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş olduğu görüldü.
Davacılar vekilinin incelenen 07/06/2017 tarih ve … Noterliğinin … yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu, davalı vekilinin incelenen 18/07/2017 tarihli … Noterliğinin… yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragati kabule yetkisinin bulunduğu görüldü.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacının davasından feragat ettiği görülmekle, davacının davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı ve davalı vekilince ücreti vekalet ve yargılama gideri talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin takdiren üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …