Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/928 E. 2018/657 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/928
KARAR NO : 2018/657

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 27/10/2017
KARAR TARİHİ : 15/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; …’ e ait … plakalı araç tarafından 31/03/2016 tarihinde …’ a ait … plakalı araca çarpmak sureti ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının araç sahibi 3. Kişi … tarafından müvekkiline temlik edildiğini, bu kaza sonucu müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, söz konusu değer kaybının her ne kadar kesin bir rakam olarak belirlenmese de bağımsız eksper tarafından 7.800,00 ile 9.360,00TL aralığında olacağının tespit edildiğini, bu değer kaybının tespitinin sağlanabilmesi için alınan eksperlik hizmeti sebebi ile de müvekkili tarafından 354,00 TL espertiz ücreti ödendiğini, aracın söz konusu kazadan önceki değeri ile kazadan sonraki değeri arasında fark olduğunu, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketi kaza sebebi ile oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan değer kaybının da tazmin edilmesinin gerektiğini, taraflarınca davalıya 11/10/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini, buna rağmen davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkiline de bir ödeme yapılmadığını, bu sebep ile kaza sebebi ile oluşan değer kaybının davalı … şirketinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenler ile kaza sebebi ile oluşan 7.800,00 TL ile 9.360,00 TL aralığında tutmasını bekledikleri değer kaybı alacaklarının şimdilik 300,00 TL sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminini, dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00 TL nin HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının merkezi Kozyatağı/İstanbul olduğundan yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davalı …’in maliki olduğu … plakalı vasıta için davalı tarafından 06/08/2015-06/08/2016 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, davalının sorumluluğunun poliçe özel ve genel şartları çerçevesinde poliçe metni üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, araç başına 2016 yılı için öngörülen maddi hasar/değer kaybı teminat limitinin 31.000 TL olduğunu, manevi tazminatın teminat kapsamında olmadığını, davalının kendisine yapılan başvuru sonrası gerek Tramer kaydı sorgusu ile gerek yaptığı diğer araştırmalar sonucunda sigorta teminatı kapsamında 1.861,29 TL değer kaybı zararı oluştuğunu tespit ettiklerini, tespit edilen bu tutarın 01/11/2017 tarihinde davacı tarafa davalı tarafından ödenerek gerçek zararın giderildiğini, yapılan ödeme ile davacının gerçek zararı karşılandığından davalının dava konusu olaya ilişkin hukuki hiçbir sorumluluğu kalmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte ZMMS poliçelerinde sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı şekilde ve sigortalının sorumlu olduğu kusur ile orantılı olarak belirlendiğini, sigortalı araç yönünden kusuru kabul etmemekle birlikte tüm kusurun sigortalı araç sürücüsüne yüklenerek değer kaybının tamamının talep edilmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle öncelikle bilirkişi incelemesi yaptırılarak sürücülerin var ise kusurları ve kusur oranlarının tespiti gerektiğini, sigortalıya bir kusur tevcihi halinde değer kaybı miktarının bilirkişi incelemesi ile tespiti gerektiğini, dava konusu trafik kazası 31/03/2016 tarihinde meydana geldiğinden olaya 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının uygulanacağını, araçta meydana geldiği iddia edilen hasar miktarının Genel Şartlarda yer alan düzenlemeler çerçevesinde incelenmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu maddi hasarın, söz konusu kaza ile uyumlu olup olmadığı, hasar detayları, hasar tutarı, bu tutarın piyasa rayiç fiyatlarını yansıtıp yansıtmadığı hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettiklerini, dava dilekçesinde araçta pek çok parça değişimi ve boyama işlemi yapıldığı ileri sürülmüş ise de, bunların mahiyetinin netleştirilmesi gerektiğini, zira araç üzerinde yapılan her onarım işleminin değer kaybına sebep olmadığını, davacı tarafından iddia edilen onarımların teminat kapsamında olmadığının tespiti halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, her ne kadar davacı tarafından temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi talep edilmiş ise de başvuru konusu uyuşmazlık haksız fiil hükümlerine dayandığından ve söz konusu araç hususi kullanıma mahsus olduğundan, Borçlar Kanunu ilgili hükümleri uyarınca yasal faiz uygulanması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte dava öncesi sigortalı araç sürücüsünün davacıya yada alacağını temlik ettiği iddia edilen karşı araç maliki …’a haricen ödeme yapmış olması halinde de bu tutarın tazminat miktarından mahsubu gerektiğinden davanın sigortalı araç sürücüsüne ihbarını talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddine, davanın sigortalı araç sürücüsü Yavuz Şahin’e ihbarına karar verimesini talep etmiştir.
Davalı …’e dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı … şirketinden poliçe ve hasar dosyası sureti ile bu poliçeye istinaden davadan sonra 01/11/2017 tarihinde 1.861,29 TL.nin davacıya ödendiği belirtilerek ödeme dekontu gönderilmiştir.
Dosya kusur-hasar-zarar uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden, kusur durumları ve yapılan ödemeler dikkate alınarak özellikle dava sonrası yapılan ödemenin değer kaybından kaynaklı yapılıp yapılmadığı da değerlendirilerek ihtimalli olarak bilirkişi raporu tanzimi istenmiş, düzenlenen 09/04/2018 tarihli raporda; davacı taraf sürücüsü … yönetimindeki … plaka sayılı kamyonet ile seyir halindeyken olay yeri ışık kontrollü kavşak mahalline geldiğinde önünde ışıklarda duraklayan araçlar nedeniyle durakladığı sırada geriden gelen davalı taraf sürücüsü dava dışı … yönetimindeki … plaka sayılı aracın arkadan çarpması sonucu ötelenerek ön kısmı ile de önünde duraklayan araca çarptığı olayda olayı önlemek bakımından alabileceği herhangi bir önlemi bulunmadığından kusursuz olduğu, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü dava dışı … yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını, yol özelliklerini ve mevcut trafiğin seyir durumunu dikkate almadan kontrolsüz şekilde seyir halinde olduğu, sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek önünde duraklayan … plaka sayılı kamyonete arkadan çarparak kamyonetin ötelenmesine ve olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği anlaşılmış olup, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayda %100 oranında kusurlu olduğu, 31/03/2016 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, Başar Ekspertiz antetli, Ekspertiz bilirkişi ücreti açıklamalı, tarihsiz, PF 2506 nolu KDV dahil 354 TL tutarındaki fatura fotokopisinin bulunduğu, davacı tarafın … plaka sayılı aracında toplam değer kaybının 3.000 TL olabileceği, dosya kapsamında … Bankası A.Ş.antetli, 01/11/2017 tarihli, göndereni S.S.Koru Sigorta Kooperatifi, alıcısı A D Group Otomotiv Danışmanlık, işlem açıklaması … ve aktarılan tutar 1.861,29 TL olan dekont fotokopisi ve dosya kapsamı içeriği incelendiğinde ödemenin değer kaybından kaynaklı yapılıp yapılmadığı hususunda tereddüte düşüldüğünden, bu hususun takdirinin mahkemeye bırakılmış olduğu, ödemenin değer kaybından kaynaklı yapıldığının kabulü halinde, ödenmesi gereken tutarın 1.138,75 TL olabileceği, ödemenin değer kaybından kaynaklı yapılmadığının kabulü halinde, ödenmesi gereken değer kaybı tutarının 3.000 TL olabileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili 24/04/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle dava dilekçesinde talep ettikleri 300 TL alacak taleplerini müspet zarar kapsamında, değer kaybına ilişkin 3.000 TL.nin 1.861,29 TL.lik kısmı dava tarihinden sonra ödendiğinden bakiye 1.138,75 TL.nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı 354 TL.nin (TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür) HMK.323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından davacıya ödenmesine şeklinde ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Dava; Kusurlu eylem neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası kapsamında araçta meydana gelen değer kaybının işleten ve sigorta poliçesi kapsamında sigorta şirketinden tazmini ve haricen yaptırılan ekspertiz ücreti istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 1401 vd maddeleri sigorta hukukuna ilişkindir. Buna göre ” Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir… Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” hükümlerine amirdir.
Yine 6100 sayılı HMK’nın “YARGILAMA GİDERLERİNİN KAPSAMI” başlıklı 323. Maddede yargılama giderlerinin hangi kalemlerden oluştuğu belirtilmiştir. Buna göre; Yargılama giderleri şunlardır: a) Celse, karar ve ilam harçları. b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri. c) Dosya ve sair evrak giderleri. ç) Geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler. d) Keşif giderleri. e) Tanık ile bilirkişiye ödenen ücret ve giderler. f) Resmî dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler. g) Vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hâkimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu hâlde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap olunmak veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti, h)Yargılama sırasında yapılan diğer giderler.” oluşmaktadır.
Trafik kazası sonrası araçlarda oluşan değer kayıplarının sigorta poliçesi kapsamında kaldığı ve sigorta şirketinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, sigortacı tarafından zararın tazminin gerektiği noktasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uygulamada zararın tespiti yönünden yaptırılan ekspertiz ücretine ilişkin taleplerin ise bazı davalarda harçlandırılarak dava değerine eklenmek suretiyle talep edildiği, bazı davalarda ise ekspertiz ücreti talebinin harçlandırılmaksızın yargılama gideri olarak talep olunduğu görülmektedir. Harçlandırılan talepler yönünden talebin kabul yada reddi halinde yargılama gideri vekalet ücretinin değerlendirilmesi noktasında etkili olduğu izahtan varestedir. Yukarıda izahı yapılan yasal mevzuat dikkate alındığında TTK 1426. Maddesi ‘Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır’ hükmine amir ise de davacının bu talebinin makul olup olmadığının her bir dava yönünden ayrıca değerlendirilmesi gereken bir husustur. Özellikle seri halde açılan harici temliklere dayalı davalarda usulen ekspertiz incelemesi yaptırmış olmasına rağmen bu incelemedeki tespitlere göre sigortadan talepte bulunmayan ve dava açarken de belirsiz alacak davası şeklinde göstermelik değerler üzerinden talepte bulunulması halinde davacının yapmış olduğu masrafın makul ve gerekli bir gider olarak değerlendirilemeyeceği, ekspertiz tespitlerini dikkate alarak talepte bulunulması halinde bunun makul gider olarak kabulünün gerektiği, kanun metninde yer alan ‘..faydasız kalmış olsalar bile..’ ifadesi kapsamında bu durumun değerlendirilemeyeceği izahtan varestedir. Yine bu yöndeki taleplerin yargılama gideri olarak kabulü yukarıda izahı yapılan HMK düzenlemesi gereği mümkün değildir. Yapılan masraf resmi bir tespit olmadığı gibi yargılama sırasında yapılan bir gider de değildir. Dolayısıyla yargılama giderleri içerisinde de kabulü mümkün değildir. Sonuç olarak ekspertiz ücretine yönelik taleplerin yargılama gideri olarak değerlendirilemeyeceği, makul gider olarak kabulü için de ekspertiz tespitlerinin dava açılısında miktar olarak baz alınıp alınmadığının değerlendirilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; temlik eden ile davalı … sigortalısına ait aracın karışmış oldukları maddi hasarlı trafik kazası sonucunda temlik edene ait araçta 3.000,00 TL değer kaybının oluştuğu kazanın meydana gelmesinde davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu ve meydana gelen değer kaybının tamamından sorumlu olduğu, davalı … tarafından yapılan başvuru kapsamında dava tarihinden sonra 01/11/2017 tarihinde 1.861,29 TL ödeme yapıldığı anlaşılmakla talep ve ıslah dilekçesi kapsamında davanın 1.861,29 TL kısım yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla bu miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bakiye kalan 1.138,75 TL.lik kısım yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş her ne kadar ekspertiz ücreti dava dilekçesiyle yargılama gideri olarak talep olunmuş ise de yukarıda izahı yapıldığı üzere yargılama gideri olarak kabulü mümkün olmadığından ekspertiz ücreti yargılama giderleri arasında değerlendirilmeksizin, vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusuz kalan kısım da dikkate alınarak tümden davalılara yüklenerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 1.861,29 TL lik kısmı yönünden konusuz kaldığı anlaşılmakla bu miktar üzerinden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Bakiye kalan 1.138,71 TL lik kısım yönünden davanın KABULÜ ile; 1.138,71 TL nin 24/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 127,42 TL.nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.058,81 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan maktu 2.180,00 TL vekalet ücretinin (her ne kadar AAÜT’si 13/2 maddesine göre takdir olunan vekalet ücreti kabul edilen kısmı geçemez ise de davanın açılış tarihi itibarı ile davacının talebinde haklı olduğu ayrı ayrı vekalet ücreti takdirinin hakkaniyete uygun düşmeyeceği gözetilerek sonradan yapılan ödemeyle konusuz kalan kısım ve kabul edilen kısım üzerinden AAÜT’ne göre belirlenen) davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/05/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸