Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/91 E. 2020/788 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/91
KARAR NO: 2020/788

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/01/2017
KARAR TARİHİ: 14/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 21/10/2016 tarihinde müteveffa …’ın içerisinde yolcu olarak bulunduğu davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın elektrik direğine çarpması sonucu davacıların desteği …’ın hayatını kaybettiğini, davacı …’ın müteveffanın babası, …’ın ise annesi, …’un ise kısa bir süre sonra evlenecek olduğu nişanlısı olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesinden sonra artırılmak üzere ıslah hakları ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacıların yoksun kaldığı desteğin tespitine, davacı … adına 500 TL, … adına 500 TL, … adına 500 TL olmak üzere toplam 1.500 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesine, tazminata haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren ticari faiz uygulanarak davalıdan tahsiline, davalı firmanın mallarını devretme ve fesih ihtimaline binaen malları üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
İlgili emniyet müdürlüğünden dava konusu kazaya karışan aracın trafik tescil kayıtları, davacıların desteğinin çalıştığı bildirilen …’dan son 6 ayın maaş bordroları, davalı sigorta şirketinden hasar dosyası getirtilmiştir.
… Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü … Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 27/10/2017 tarihli cevabi yazısı ile davacı …’un herhangi bir aktif sigortalı çalışması bulunmadığı bildirilmiştir.
Talimat aracılığı ile beyanları alınan davacı tanıklarından…, “… kızım olur. Ben kazanın nasıl olduğu ile ilgili bir bilgiye sahip değilim. Davacı kızım … ile kazada vefat eden … nişanlıydılar. …’in ölümünden yaklaşık 6 ay önce nişan yapmıştık. 2017 yılının Nisan aylarında düğün yapmayı planlıyorduk. Salonu tutmuştuk. Yanlış hatırlamıyorsam düğün tarihi 27 Nisan 2017 idi. … …’ta Büyükşehir Belediyesinin işlettiği bir iş yerinde köfteci olarak çalışmaktaydı. …’ın aylık ne kadar geliri vardı bilemiyorum. Müteveffa … ve biz nişan döneminde gerek ziynet eşyası gerekse kıyafet alımı konusunda maddi harcamalarda bulunduk, nişanı benim oturduğum sitenin bahçesinde gerçekleşti. Bildiklerim bundan ibarettir.”; tanık …, “davacılardan … benim dayım olur. Müteveffa … ile … nişan yapmışlardır. Ancak ben o sırada çalıştığım için nişana katılamadım. Ancak eşim ve çocuklarım nişana katıldılar. Benim hatırladığım kadarıyla 3-4 ay kadar nişanlı kaldılar. … …’ki mesire alanındaki resteronda ızgaracı olarak çalışırdı. Ben …’in ne kadar maaş aldığını bilmiyorum. Nişan sürecinde müteveffa … ile …’nın birbirlerine zaman zaman maddi destekte bulunduklarını biliyorum. Ayrıca …’nın babası… evlendikten sonra tarafların oturması için evinin üstünde inşaat yapmak için masraf yapmıştı. Daha sonra bu masrafları müteveffanın babası …’ın…’a ödediğini duydum. Bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Yargılama safahatında davacı …’ın 18/07/2017 tarihinde vefatı üzerine davacılar vekili tarafından veraset ilamı ve vekaletname sunularak mirasçılar …, …, …’a velayeten … ve …’ın davaya devam edeceklerini beyan etmiştir.
Dosya sigorta uzmanı, aktüerya uzmanı ve kusur-hasar uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 01/06/2018 tarihli raporda; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü dava dışı maktul …’ ın kazanın oluşumunda %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından … plakalı araç için tanzim olunan ZMMS Poliçesinin dosyaya celp edilmediği, bu nedenle denetime elverişli bir inceleme yapılabilmesi için … plakalı araç için tanzim olunan ZMMS Poliçesinin davalı sigorta şirketinden celp edilmesi gerektiği, davalı tarafından tanzim olunan poliçenin kaza tarihi itibariyle yürürlükte olması halinde davalı sigorta şirketinin, sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davacıların yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararından sorumlu olduğu, müteveffa …’ ın, kazanın oluşumda %100 oranında kusurlu olan arkadaşı …’ ın sevk ve idaresindeki sigorta şirketine ZMMS olan … plakalı araç ile ücret karşılığı olmaksızın taşındığı sırada meydana gelen trafik kazasında vefat ettiği, bu nedenle yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda, destekten yoksun kalanlar için hesaplanan tazminat miktarından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, müteveffa …’ ın … plaka sayılı otomobilde yolculuk yaptığı sırada, bulunduğu araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışı kalıp elektrik direğine ve beton kemer ayağına çarpması sonucu karıştığı olayda, dava dışı yolcu …’ ın hazırlıktaki beyanında “Hep birlikte alkol aldıklarını belirttiği” hususu da dikkate alındığında birlikte alkol aldığı ve alkollü olduğunu bildiği … yönetimindeki araca binerek can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmış olup, kendi ölümü ile neticelenen olayda dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı müterafik kusurlu olduğu, bu nedenle yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda, destekten yoksun kalanlar için hesaplanan tazminat miktarından %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, davacı anne …’ ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limiti dahilindeki maddi zararının 122.307,17 TL olduğu, işbu zarar miktarından yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda %20 oranında hatır taşıması indirimi ve %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması sonrasında davalı sigorta şirketinden talep edebileceği zararının 73.384,31 TL olduğu, davacı baba …’ ırı yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limiti dahilindeki maddi zararının 3.410,68 TL olduğu, işbu zarar miktarından yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda %20 oranında hatır taşıması indirimi ve %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması sonrasında davalı sigorta şirketinden talep edebileceği zararının 2.046,40 TL olduğu, davacı nişanlı …’ un yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limiti dahilindeki maddi zararının 184.282,15 TL olduğu, işbu zarar miktarından yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca %20 oranında hatır taşıması indirimi ve %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması sonrasında davalı sigorta şirketinden talep edebileceği zararının 110.569,29 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili 06/08/2018 tarihli bedel artırım dilekçesiyle; bilirkişi raporu doğrultusunda davacı … için taleplerini 72.884,31 TL, … mirasçıları için 1.546,40 TL artırdıklarını, buna göre davacılar lehine talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminat tutarını 74.430,71 TL artırarak 75.430,71 TL olarak kabul edilmesini talep etmiştir.
… C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası getirtilmiştir.
Davalı sigorta şirketi 18/09/2018 tarihli dilekçesi ile, dava konusu kazada vefat eden … varisleri tarafından davalı şirkete yapılan başvuru neticesinde kaza esnasında araç sürücüsünün … olduğunun kabulü ile başvuruculara 227.834,83 TL ödeme yaptıklarını, sigortalı araç sürücüsünün … olduğunun tespiti halinde davacılar lehine tazminata hükmedilirse ödenecek tazminatın davalı şirket bakımından mükerrer ödeme teşkil edeceğini, … C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası kapsamında ATK.Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 29/11/2016 tarihli raporda; sürücü koltuğunda oturan şahsın erkek olduğunun kesin olarak tespit edildiğini ancak kazada araç içindeki tüm erkek şahısların vefatı nedeniyle haklarında ceza yargılaması yapılamayacağından DNA-Şahıs eşleşmesi yapılmasının gerekli görülmediğini, kaza sonrası düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında da araç sürücüsünün tespit edilemediğini, bu nedenlerle … C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında yer olan delillerin celbi ile ATK.Biyoloji İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizce … C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası içerisinde bulunan kazaya ilişkin delillerin gönderilmesi talep edilmiş, Savcılığın 06/11/2018 tarihli cevabi yazısı ile emanet eşyalarından … Marka İmei numarası ve sim kartı tespit edilemeyen beyaz renkli cep telefonunun dosya içerisinde bulunduğu, diğer emanet eşyalarının ise 03/10/2018 tarihli tutanak ile imha edildiği belirtilmiştir.
Dosya … ATK.Biyoloji İhtisas Dairesine gönderilerek … C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında alınan kurumunuzun 29/11/2016 tarih ve … sayılı raporu ile yapılan incelemede davaya konu kazadan sağ olarak kurtulan …’ın sürücü koltuğunda oturmadığının tespit edildiği, ancak sürücü koltuğunda kimin olduğunun ya da sürücü koltuğunun üstünden alınan kıl örneklerinin kime ait olduğu yönünde herhangi bir açıklama bulunmadığı, bu itibarla olay tarihinde araç sürücü koltuğunun tavanından alınan kıl örneklerinin kaza sırasında ölen maktul erkek şahıslardan alındığı belirtilen kan örneklerindeki DNA’larla kıyaslanarak sürücünün hangi şahıs olup olmadığnın tespitinin mümkün olup olmadığı bu mümkün değilse hali hazırda bu kıl örneklerinin DNA yapısı tespit edilmiş ve kayıtlarınızda var ise söz konusu sürücünün … olup olmadığının annesi …’tan alınacak DNA ile ya da kardeşlerinden alınacak DNA ile mümkün olup olmadığının tepsiti ile mahkememize bildirilmesi, eğer dosya içerisinde yer alan ve … ATK tarafından alınan kan örneklerinden DNA aracılığıyla çıkartılması mümkün ise düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi, şayet bu şekilde tespit mümkün değilse anne ya da kardeşlerden alınacak DNA’nın ne şekilde alınacağı hususunda mahkememize bilgi verilmesi istenmiş, ATK Biyoloji İhtisas Dairesinin 08/03/2019 tarihli cevabi yazısı ile, istenilen hususların yerine getirilebilmesi için … C.Başsavcılığının 02/01/2017 tarihli ve … sayılı emanet eşya makbuzunda belirtilen ve trafik kazasında vefat ettiği tespit edilen …, …, … ile … adıl şahıslara ait mikrokartta kan lekesi örneklerinin gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir.
… C.Başsavcılığına müzekkere yazılarak belirtilen şahıslara ait mikrokartta kan lekesi örneklerinin Mahkememize gönderilmesi istenmiş, … C.Başsavcılığının 21/03/2019 tarihli cevabi yazısı ile istenilen mikrokartta kan örneklerinin 03/10/2018 tarihli tutanak ile imha edildiği belirtilmiştir.
… ATK.Biyoloji İhtisas Dairesine yeniden müzekkere yazılarak başka suretle Mahkememiz ara kararının ifa edilip edilemeyeceği, edilecekse nasıl yapılabileceği konusunda bilgi istenmiş, kurumun 22/03/2019 tarihli cevabi yazısı ile istenilen hususların yerine getirilebilmesi için daha önce 08/03/2019 tarihli yazı ile cevap verildiği bildirilmiştir.
Dava konusu trafik kazası olayı ile ilgili olarak; … C.Başsavc.’nın … soruşturma no’lu dosyası kapsamı, kazada yaralı olarak kurtulan …’ın ifadesi, davalı Sigorta Şirketi tarafından dosyaya sunulan 23/03/2017 tarihli ibraname içeriği, ATK Biyoloji İht.Dai.Bşk’nın … tarih-sayılı raporu ve … C.Bşc’nın 12/03/2019 tarihli yazısı ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde dava konusu kaza meydana geldiği esnada araç sürücüsünün kim olduğunu tespitine ilişkin olarak DNA testi yoluyla karşılaştırma yapılmasına ilişkin fiziki imkansızlık ve ayrıca yargılamaya gecikmesine sebebiyet verilmemesini teminen usul ekonomisi ilkesi gereğince yeniden inceleme yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya ek rapor tanzimi için yeniden bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 22/05/2020 tarihli ek raporda; araç sürücüsünün … olduğunun kabulü halinde davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü maktul …’ın olayın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı taraf yakını maktul yolcu …’ın kendi ölümü ile neticelenen olayda müterafik kusurlu olduğu, araç sürücüsünün … olduğunun kabulü halinde davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü maktul …’ın olayın oluşumunda %100 oranında kusuıiu olduğu, maktul yolcu …’tn yolcu konumunda bulunduğu sırada meydana gelen ve sürücü …’ın ölümü ile neticelenen olayın oluşumunda kusursuz olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından … plakalı araç için tanzim olunan ZMMS Poliçesinin dosyaya celp edilmediği, bu nedenle denetime elverişli bir inceleme yapılabilmesi için … plakalı araç için tanzim olunan ZMMS Poliçesinin davalı sigorta şirketinden celp edilmesi gerektiği, davalı tarafından tanzim olunan poliçenin kaza tarihi itibariyle yürürlükte olması halinde davalı sigorta şirketinin, sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davacıların yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararından sorumlu olduğu, müteveffa …’ ın, kazanın oluşumda %100 oranında kusurlu olan arkadaşı …’ ın sevk ve idaresindeki sigorta şirketine ZMMS olan … plakalı araç ile ücret karşılığı olmaksızın taşındığı sırada meydana gelen trafik kazasında vefat ettiği, bu nedenle yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda, destekten yoksun kalanlar için hesaplanan tazminat miktarından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, müteveffa …’ ın … plaka sayılı otomobilde yolculuk yaptığı sırada, bulunduğu araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışı kalıp elektrik direğine ve beton kemer ayağına çarpması sonucu karıştığı olayda, dava dışı yolcu …’ ın hazırlıktaki beyanında “Hep birlikte alkol aldıklarını belirttiği” hususu da dikkate alındığında birlikte alkol aldığı ve alkollü olduğunu bildiği … yönetimindeki araca binerek can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmış olup, kendi ölümü ile neticelenen olayda dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı müterafik kusurlu olduğu, bu nedenle yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda, destekten yoksun kalanlar için hesaplanan tazminat miktarından %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, araç sürücüsünün … olduğunun kabulü halinde; davacı anne …’ ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limiti dahilindeki maddi zararının yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda %20 oranında hatır taşıması indirimi ve %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması sonrasında davalı sigorta şirketinden talep edebileceği zararının 117.139,78 TL olduğu, araç sürücüsünün … olduğunun kabulü halinde; davacı baba …’ ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limiti dahilindeki maddi zararının yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda %20 oranında hatırtaşıması indirimi ve %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması sonrasında davalı sigorta şirketinden talep edebileceği zararının 2.660,09 TL olduğu, davacı nişanlı …’ un yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limiti dahilindeki maddi zararının yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca %20 oranında hatır taşıması indirimi ve %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması sonrasında davalı sigorta şirketinden talep edebileceği zararının 58.842.69 TL olduğu, müteveffanın nişanlısı …’un destekten yoksun kalmadığı kabulü halinde anne babanın tazminatında herhangi bir değişiklik olmayacağı, hesaplanan toplam tazminattan nişanlının payı düşülerek anne ve babanın işlemiş ve aktif döneminin aynen kalacağı, araç sürücünün … olduğunun kabulü halinde …’a %100 kusur verildiği için aktüeryal hesaplama 0,00 TL çıkacağı belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, taraf vekilleri tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi olunarak taraf itirazları değerlendirilmek suretiyle yeniden rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 15/10/2020 tarihli raporda; meydana gelen trafik kazasında davacılara ilişkin tazminat tutarının yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca %20 oranında hatır taşıması indirimi ve %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması sonrasında anne … için 127.016,96 TL, baba … için 2.660,09 TL, nişanlı … için 62.135,08 TL olmak üzere toplam 191.812,13 TL olduğu, kaza yılı olan 2016 yılı için Hazine Müsteşarlığının sakatlanma ve ölüm için kişi başına belirlediği limit 310.000,00 TL olduğu, toplam tazminatın teminat limiti dahilinde ve 191.812,13 TL olduğu, müteveffanın nişanlısı …’un destekten yoksun kaldığının kabul edilmemesi halinde, anne babanın tazminatında herhangi bir değişiklik olmayacağı, hesaplanan toplam tazminattan nişanlının payı düşülerek anne ve babanın işlemiş ve aktif döneminin aynen kalacağı, çünkü payları saklı kalmak kaydıyla müteveffanın 25 yaşında evleneceği 27 yaşında ilk çocuğu 29 yaşında ikinci çocuğu olacağı varsayılarak eş ve çocukların paylarının da hesaplanacağı, olay tarihi 21/10/2016 olması nedeniyle hesaplamada TRH-2010 tablosu kullanılmış olup gelir irat katsayısı ile çarpıldığı, hatır taşıması indirimi, müterafik kusur indirimi ve nişanlı …’un tazminat takdirinin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 21/10/2016 tarihinde davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü yönetimindeki 16 ZS 432 plaka sayılı araç ile … istikametinden … istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek yıl dışı kalıp orta ayırıcı kısımdaki su kanalında bulunan elektrik direğine çarparak karşı istikamet yol bölümüne geçmesi sonucu birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olan dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, Her ne kadar araç sürücüsünün kim olduğu tam olarak belirlenememiş ise de, soruşturma dosyası kapsamında şahsın erkek olduğu kesin olarak belirlenmiş olup ayrıca kazada yaralı olarak kurtulan …’ın beyanı, davalı Sigorta Şirketi tarafından dosyaya sunulan 23/03/2017 tarihli ibraname içeriği, ATK Biyoloji İht.Dai.Bşk’nın … tarih-sayılı raporu ve … C.Bşc’nın 12/03/2019 tarihli yazısı ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde aracın … tarafından kullanıldığı kanaatine varılmıştır.
Alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu oluğu, davacı taraf yakını müteveffa …’ın ise dava dışı yolcu …’ın beyanında hep birlikte alkol aldıkları belirttiği hususu dikkate alındığında alkollü olduğunu bildiği … yönetimindeki araca binerek can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, kendi ölümü üzerinde müterafik kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Her ne kadar müteveffa …’ın nişanlısı … için de destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiş ise de, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılmasının yeterli görüldüğü, bununla birlikte destekten yoksun kalan kimsenin devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içinde bulunması gerektiği, müteveffanın nişanlısı …’un müteveffa ölmeden önce kendi ailesi ile birlikte yaşamakta olup ihtiyaçlarının da ailesi tarafından karşılandığı, müteveffanın nişanlısına düzenli ve eylemli maddi anlamda bir katkısı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan mahkememizce alınan nüfus kayıt tablosuna göre … 28/06/2018 tarihinde evlenmiştir. Bu nedenlerle işbu davacı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı anne …’ın ve baba … mirasçılarının ise müteveffanın desteğinden faydalandığının ve desteğin ölümü nedeniyle bu destekten mahrum kaldıklarının sabit olduğu, Yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca anne/babadan birinin destekten çıkması halinde destekten çıkanın payının destek görmeye devam eden anne/babaya eklenecek olması gerektiği dikkate alınarak aktüer bilirkişi tarafından yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca %20 oranında hatır taşıması indirimi ve %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması sonrasında davacı anne …’ın tazminat tutarının 127.016,96-TL, davacı … mirasçılarının ise 2.660,09 TL olarak hesaplandığı anlaşılmış olup, haksız fiilden kaynaklanan bu zarar nedeniyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğu esastır. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. Bu minvalde davacı birlikte alkol aldığı müteveffanın kullandığı araca binmek suretiyle kendi kusurlu davranışı ile can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmaktadır. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Olayımızda mevcut deliller itibariyle; davacıların desteğinin arkadaşı olduğu anlaşılan sürücünün aracında yolcu olarak bulunduğu ve aralarında taşıma ilişkisinden kaynaklı sürücünün maddi yönden menfaat sağladığına ilişkin bir bulguya rastlanmadığından hatır taşıması olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda %20 oranında hatır taşıması ve %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle hazırlanan bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamalara itibar edilmiş olup, taleple bağlı kalınarak ve davacının fazlaya ilişkin hakkı saklı tutulmak suretiyle davacı … için 73.384,31 TL yine … mirasçıları için 2.046,40-TL olmak üzere toplam 75.430,71 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 25/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-a)Davacılardan … (müteveffanın annesi) için 73.384,31-TL, davacılardan … mirasçıları (müteveffanın babası olup ölüm tarihi 03.04.2017) …, …(velayeten annesi …), …, … için 2.046,40-TL olmak üzere toplam 75.430,71-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi 25.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (ZMMS Poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalı … A.Ş.’den alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına,
1-b)Davacılardan … (…) yönünden davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 5.152,67 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL + 256 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 287,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.865,27 TL harcın davacılar … ve … mirasçılarından tahsilde tekerrüre yer bırakmamak kaydıyla müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 10.605,99 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı … ve … mirasçılarına verilmesine,
4-Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 500 TL vekalet ücretinin davacılar … ve … mirasçılarından tahsilde tekerrüre yer bırakmamak kaydıyla müteselsilen tahsil edilerek davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 323,40 TL harç, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 296,94 TL müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 2.730,34 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve red oranına göre 2.712,36 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı … ve … mirasçılarına verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır