Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/883 E. 2020/303 K. 16.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/289
KARAR NO : 2020/236

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2018
KARAR TARİHİ : 02/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin satım konusu emtiayı inceleyerek emtianın niceliği ve niteliği hakkında rapor düzenleyen global bir gözetim ve analiz firması olduğunu, davalı şirketin de ticaretini yapacağı ürünlerin müşterisi olan dava dışı firmaların satın alacağı mallara ilişkin test raporu talep etmesi üzerine davacı şirkete başvurarak davacı şirketin malları incelemesini ve malların dayanaklılığına ilişkin bir takım analizler yapmasını talep ettiğini, test talep formlarını alan davacının talepler doğrultusunda derhal işe başlayarak uzman personeli eliyle yaptığı incelemeler ve laboratuvar analizlerinin tamamlanmasını müteakip test raporlarını düzenleyerek davalı şirkete teslim ettiğini, ancak yapılan işin karşılığı olarak kesilen faturaların bedellerinin ödenmediğini, davacı şirketin 01/12/2017 tarihinde cari hesap borç hatırlatma e-postasını düzenleyerek davalı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin borcu ödememekte ısrar etmesi üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle icra takibinin 38.458,13 TL alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 oranından aşağı olmamak üzere avans faizi ile yürütülmesine, icra masraf ve avukatlık ücreti ile birlikte tahsiline olanak tanır biçimde devamına teminen itirazın iptaline, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip tarihi itibarı ile davalı firmanın davacı tarafa muaccel hale gelmiş herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı firma tarafından davacıya yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını ve kendilerine borç çıkarıldığını, davacının dava dilekçesinde davalı firma kayıtlarında yer almayan bir takım fatura alacaklarından söz ettiğini, bu nedenlerle davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 38.031,45 TL asıl alacak, 426,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.458,13 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının süresi içinde itirazı üzerine takibin durduğu, işbu davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
İlgili vergi dairelerinden taraf şirketlerin 2017 yılı BA-BS formları getirtilmiştir.
Dosya mali müşavir ve tekstil mühendisi bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 05/02/2020 tarihli raporda; davacı şirketin 2017-2018 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerde yaptırıldığı, defterlerin davacı lehine delil teşkil edeceği, davacı tarafın yevmiye defteri kayıtlarının incelenmesi sonucu davacı tarafın takip ve dava tarihi itibarı ile davalıdan 38.031,45 TL alacak kaydettiği, davalı şirketin inceleme için ticari defter, kayıt ve belge ibraz etmediği, davacı tarafa ait BS formları incelendiğinde davacının 2017 yılında davalı tarafa 33 adet fatura ile KDV hariç 30.564 TL bedelli mal satışı yapıldığına dair bildirimde bulunduğu, davalı tarafa aik BA formlarının incelenmesinde, davalı tarafın 2018 yılında davacı taraftan 28 adet fatura ile KDV hariç 29.067 TL bedelli mal alışı yapıldığına dair bildirimde bulunduğu, davalı tarafa ait BA form bildirimlerinde davacı ile davalının BA-BS bildirimleri arasında 5 adet KVD hariç 1.497 TL fark olduğu, davalı taraf ticari defter kayıt ve belge ibraz etmediği için taraflar arasında oluşan bu farkın incelenemediği, dava dosyası içinde tercüme edilmiş olunan test raporlarının incelenmesinde, davacının davalı tarafa 25/10/2017 tarihli ve 30/10/2017 tarihli test raporlarını davalı taraf adına düzenlediği, davacı tarafından davalı tarafa yapılan testlerin rapor numaralarının davacı tarafın alacağa dayanak yapmış olduğu faturalar üzerinde de yer aldığı, davacı tarafın faturaları davalıya gönderdiğine ilişkin … kargo gönderi listesi ibraz ettiği, dosya içeriğinde taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme olmadığı, TTK 1530/4 maddesi uyarınca faiz hesabının faturanın davalıya tebliğinden 30 gün sonrasından itibaren yapıldığı, kargo gönderi listesinde gönderildiği bildirilen faturaların tarihlerine göre faiz hesabı yapıldığı, bu nedenle davacı taraf alacağının 33.392,16 TL’lik kısmı için işlemiş faiz hesabı yapıldığı, faturaların tebliğine ilişkin belgesi bulunmayan 4.639,29 TL için faiz hesabı yapılmadığı, davacı tarafın takip talebinde %9,75 oran üzerinden faiz istediği, davacının takip tarihi itibarı ile 1.065,61 TL (talep edilen 426,68 TL) işlemiş faiz alacağının olduğu, buna göre davacı tarafın davalı taraftan takip ve dava tarihi itibarı ile 38.031,45 TL asıl alacak, taleple bağlı kalınarak 426,68 TL işlemiş faiz olmak üzere 38.458,13 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nun 189. Maddesi uyarınca tarafların yasada belirtilen süre ve usule uygun bulunarak ispat hakkının sahip olduğu belirtildikten sonra aynı yasanın 190. Maddesiyle ispat yükünü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu belirtilmiş, aynı maddenin ikinci fıkrasıyla yasal bir karineye dayanan tarafın sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altında olduğu, karşı tarafın kanuni karinenin aksini de ispat edebileceği belirtilmiş ve yine herkesin iddiasını ispatla yükümlü olduğu da tespit edilmiştir. Dava konusu bu olayda, taraflar arasında inkar edilmeyen ticari ilişki ve ticari ilişki sonucunda tahakkuk ettirilen fatura borcunun söz konusu olduğu, davalı tarafından davacıya borçlarının bulunmadığının, dava dilekçesinde bahsi geçen bir takım faturaların davalı kayıtlarında yer almadığının savunulduğu, ancak ödemeye ilişkin herhangi bir kayıt, belge veya dekontun ibraz edilmemiş bulunduğu, davalı şirketin inceleme günü ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, yerinde inceleme talep etmediği, hüküm kurmaya elverişli ve denetine açık mali bilirkişi tarafından yapılan tespitler nazarında davanın kabulü ile davalının takip dosyasına vaki haksız itirazının iptaliyle takibin takip talebindeki şartlarla devamına, karar verilerek fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazının 38.031,45-TL asıl alacak ve 426,68-TL işlemiş faizi üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki şartlar ile devamına,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.’si oranında hesaplanan 7.691,62-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.627,07 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 464,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.162,59 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 5.768,72 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 505,58 TL harç, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 107,70 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.213,28 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır