Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/881 E. 2018/44 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/881 Esas
KARAR NO : 2018/44
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR TARİHİ : 16/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı…A.Ş.ile davalılardan … arasında maliki diğer davalı … Araçlar olan deponun kiralanması için 16/04/2014 tarihli depo kiralama sözleşmesi imzalandığını, davacının depoyu kiralayan … içinde olduğu şirket …Ltd.nin sigorta brokeri ile imzaladığı poliçe gereği sigortacı olduğunu, 12/02/2015 tarihinde dava dışı sigortalının ticari ürünlerinin bulunduğu deponun çatısında büyük miktarda su birikmesi sonucu çatının tamamen çöktüğünü, kısa süre içinde deposu su bastığını ve su seviyesinin 40 cm.nin üzerine çıktığını, deponun sürekli su aldığını, elektrik kullanılamadığını ve binaya giriş çıkıp dahi yapılamadığını, su tahliye edilmeye çalışılmış ise de deponun… tarafından kiralanan kısmındaki malların kullanılamaz hale geldiğini ve şirketin uzun süreli iş kaybına uğradığını, … meydana gelen olay ve zararın boyutunu davalılardan kiraya veren …’e ihtarname ile bildirdiğini, ayrıca depoda bulunan mallarda meydana gelen hasar tespiti için 30/04/2015 tarihli Sörvey Raporu hazırlatıldığını, dava dışı sigortalı …’nun toplamda 209.387,30 ABD Doları zararı olduğunun tespit edildiğini, davacının bunun üzerine davacı sigorta şirketinin 62.036,50 ABD Doları ödediğini, akabinde broker…nun davacının sorumluluğunda olan payda dahil olmak üzere sigortalısı …’ya toplam tazminat bedeli 263.985,12 ABD doları ödediğini, davacının davalı şirketlere karşı zarar miktarından payına düşen 62.036,50 ABD doları alacak için İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ancak davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20.den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkili açısından kira sözleşmesinin ihlali iddiası içeren bir dava olması nedeniyle görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu, müvekkilinin söz konusu gayrimenkulde kiracı konumunda olduğunu, alt kira sözleşmesi ile mecuru davacının sigortalısı…’ya kullandırdığını, müvekkilinin kiralayanı sıfatına haiz … A.Ş.ye ilerde rücu edilmesi ihtimaline istinaden, ayrıca müvekkilinin sigortacısı … firmasına davanın ihbar edilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin zarara sebep olan olay ile ilgili kendisine atfedilebilecek hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin dava dışı Maksimus ile yaptığı kira sözleşmesinin akabinde davacı yanın sigortalısı ile alt kira sözleşmesi yapmak sureti ile dopo üzerindeki denetim ve tasarruf hakkını devrettiğini, ayrıca kiracının ayıbı bilmediği sabit olmakla birlikte basit bir inceleme ile görebileceği ayıplardan kiraya verenin sorumlu olmadığını, çok fahiş ve yüksek miktarda zarar tespiti yapıldığını, bu nedenle davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kuralkan Bilişim cevap dilekçesinde özetle; gerek dava dışı … gerekse de diğer davalı … ile müvekkil şirket arasında bu yerin kullanılmasına ilişkin hiçbir sözleşme bulunmadığını, müvekkil şirketin söz konusu yeri 02/01/2014 tarihli kira sözleşmesi ile dava dışı…A.Ş.ye kiraladığını, husumet itirazlarının olduğunu, kaldı ki davacı tarafından delil olarak sunulan depo kiralama sözleşmesinde depo olarak kullanılacak alanın adresinin açıkça belirtilmediğini, davacının dava konusu ürünlerin nerede hasarlandığını dahi somut deliller ile gösteremediğini, davanın taraflarına yöneltilebileceği düşünülse dahi müvekkil şirketin çökme olan yeri …şirketine işyeri paket sigortası yaptırdığını, müvekkil şirketin sorumluluğu ihtimalinde işbu zararın müvekkil şirketin sigortacısından talep edilmesi gerektiğini, zararın iddianın aksine kendilerine ihbar edilmediğini, müvekkil şirketin ne yapının yapımında ne de bakımında bir sorumluluğu olmadığını, meydana gelen hasarın tamamen mücbir sebep kaynaklı olduğunu, hasar sonrası düzenlenen ekspertiz raporunda çatının yapımı ve bakımı ile ilgili müvekkil şirkette hiçbir kusur görülmeyerek müvekkiline rücu edilemez yönünde rapor düzenlendiğini, mahkemece aksinin kabulü halinde dahi davaya konu zararlardan çatı yapımını üstlenen şirketlerin sorumlu olduklarını, dava konusu depolama alanının olduğu bölgenin yoğun kar yağışı alan bir bölge olup olayın yaşandığı 12/02/2015 tarihinin en yoğun kar yağışı ve fırtınan yaşandığı tarihler olduğunu, dolayısı ile doğal afet sayılabilecek bir fırtına ve kar yağışı sonrasında çatıda oluşan hasardan dolayı müvekkil şirketin sorumlu tutulamayacağını, zararın çatıda biriken sudan değil aşırı yağan karın birikmesinden kaynaklandığını, nitekim hadisenin meydana geldiği bölgede ve Türkiye’nin bazı bölgelerinde hasar tarihinde ve izleyen tarihlerde birçok çatı çökmesi hadisesi yaşandığını, yapıda bir kusurun varlığı ihtimalinde müvekkilinin sorumluluğunu da doğrudan ilgilendiren bu hususun davacı tarafından değerlendirmeye alınmadan muhtemelen bir hatır ödemesi şeklinde yapılan ödemenin davacıya halefiyet hakkı vermeyeceğini, olaydan yaklaşık 2,5 ay sonra alınan Sörvey Raporunu kabul etmediklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nun 114/(1)-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olduğundan HMK’nun 115.maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığı mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılabilir.
Dava, davacının sigortacısının mallarının bulunduğu depoda çatının çökmesi nedeniyle meydana gelen zararın kira sözleşmesi kapsamında tahsili nedeniyle başlatılan takibe itirazın iptali talebinden ibarettir.
HMK’nun 114/(1)-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olduğundan HMK’nun 115.maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığı mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılabilir.
6100 Sayılı HMK.’nın 4/I-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının dava dışı sigortalı…A.Ş.ile …Ltd.nin sigorta brokeri ile imzaladığı poliçe gereği sigortacısı konumunda olduğunu, 12/02/2015 tarihinde dava dışı sigortalının ticari ürünlerinin bulunduğu deponun çatısında büyük miktarda su birikmesi sonucu oluşan zarar nedeniyle sigortalısına 62.036,50 ABD Doları ödediği ve sigortalısının haklarına halef olarak dava dışı sigortalı ile kira ilişkisi bulunan davalılardan ödediği bedelin rücuen tazmini amacıyla takip yaptığı davalıların takibe itirazı üzerine takibin durduğu, dava dışı sigortalı ile davalılar arasındaki temel ilişkinin kira ve alt kira ilişkisinden kaynaklandığı, Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … E.-… K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere bu durumda tarafların tacir vb sıfatlara sahip olmasının dahi görev tespitinde önem arz etmediği ve HMK.’nun 4/1-a maddesinde; kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkların Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp çözüme kavuşturulacağı hükme bağlandığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, talep halinde dosyanın görevli mahkeme olan İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içersinde taraflardan biri tarafından görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, taraflarca süresi içersinde gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılabileceğinin İHTARINA,
3-Yargılama, harç ve masrafların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı..
Katip …
Hakim …
¸