Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/88 E. 2019/949 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/88
KARAR NO : 2019/949

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2017
KARAR TARİHİ : 02/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketle davalı arasındaki ticari ilişki neticesi oluşan cari hesap borcunun süresinde ödenmemesi üzerine davalı hakkında İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalı borçlu tarafından takibe konu borcun tamamına itiraz edildiğini, davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı tarafın borcu bulunmadığını iddia ederek alacağa itiraz ettiğini, davacı şirketin defter ve kayıtları incelendiğinde borcun varlığı ve miktarının açıkça tespit edileceğini, davalının davacı şirketten Lojistik – taşıma hizmeti aldığını ve bedelini ödemediğini, davacı şirketin yük taşımacılığı ve depolama yapan ve bu alanda haklı bir ünvana sahip köklü bir kuruluş olduğunu, davalının da davacı şirketi tercih ettiğini ancak verilen hizmet karşılığında her hangi bir ödeme alınamadığını, davalı tarafça her ne kadar borcun ferilerine itiraz etmiş olunsada itiraza konu icra takibinde, ticari işlerdeki reeskont avans faizi istendiğini belirterek davalının sırf takibi uzatmaya matuf haksız ve mesnetsiz itirazları sebebiyle durmuş olan takibin devamı için muayyen borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden borçlunun ayrıca itiraz ettiği miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalı-borçlunun İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline ve takibin 8.792,20 TL üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı … A.ş. EPDK’dan aldığı lisans uyarınca ülke genelinde faaliyet gösteren bayilerine madeni yağ dağıtımı yaptığını, bayilerine satışın yapıldığı yağlar davacı şirket tarafından taşınarak teslim edildiğini, madeni yağların taşınması sırasında hasar görmesi sonucu oluşan hasarlardan T.T.K. Md. 850 vd. Hükümleri uyarınca davacının sorumlu olduğunu, davalının bayilerine teslim edilmek üzere davacı tarafından taşınan madeni yağların teslimi sırasında zaman zaman hasarların oluştuğunu, oluşan hasarların tutarları davalı tarafından fatura edilerek fatura tutarı davacının alacaklarından mahsup edilmek suretiyle hesaben ödendiğini, taşıma sırasında eşyada oluşan hasarlar için davacıya zaman zaman hasar tutanağının dahi düzenlenmeden e-mail veya telefonla bilgi verildiğini ve fatura düzenlenerek tutarın davacı tarafından ödendiğini, uzun yıllar devam eden ilişki sırasında bu teamülün oluştuğunu, davacının davasının hasarlar karşılığında davalı tarafından düzenlenen faturaların davacının kayıtlarına alınmaması ve mahsup edilmemesinden kaynaklandığını, davalının
bu alacaklarının mahsup edilmesi halinde davacının davalıdan bir talep hakkı kalmadığını, davacının taşıma sırasında verdiği hasarlar nedeniyle düzenlenen faturaları tebellüğ ettiği ve herhangi bir itirazda bulunmadığı halde ticari defterlerine kaydetmediğini, bu nedenlerle davacının davasının reddine, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyline 8.898,44 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dosya bir taşıma -lojistik alanında uzman bilirkişi ile mali müşavir bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 07/11/2017 tarihli raporda; tarafların madeni yağların taşınması hususunda 2011 yılından bu yana cari hesap şeklinde çalışmakta oldukları, aralarında 01/05/2011 tarihli sözleşme akdedildiği, davalı tarafın mevcudiyetini iddia ettiği hasarlar ile ilgili usulüne uygun şekilde tutulan hasar tutanaklarının bulunmadığı, bu itibarla dosyadaki belge ve yazışmalar kapsamında davalının hasar iddiasını ortaya koyamadığı, davalı tarafça düzenlenen faturalardan … nolu …. Tarafından düzenlenen muhatabı… A.ş. olan satış faturasının; … nolu Ambar Tesellüm fişi ile düzenlenen … tarafından teslim alındığı, diğer faturaların da kayda alınmadığı, iade faturası düzenlenmediği ya da noter kanalı ile itiraz edilmediği, durumun 2014 yılında taraflar muhasebe departmanları arasında yapılan mutabakat sonucu fark edildiği, hem davalı hemde davacı taraf için yerinde inceleme yetkisi verilen davaya konu yasal defterler için davacı tarafa ulaşılamadığı ve davalı taraf yasal defterleri kayıtları incelendiği, davalı taraf yasal defterlerinin açılış – kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirlerini teyit ettiği dolayısı ile TTK hükümlerine göre usule uygun tutulmuş ve kendi lehine delil olma üzelliğine sahip olduğu kanısına varıldığı, sunulan ticari defterler VUK 228-226 md gereğince muhasebe usul ve tekniğine uygun tutulup işlenmiş, kazıntı ve silintiye rastlanmadığı, davalı taraf yasal defterlerine göre düzenlenen faturaların mahsup edilmeis neticesinde davacı tarafa borcunun olmadığı ”0” bakiye ile 2014 yılını kapatmış olduğu, davacı tarafa ait yasal defterlerin incelenmediği ancak dava dosyasına ek olarak sunulduğu görülen davalı şirkete ait cari hesap ekstresi olduğu anlaşılan kaşe ve imzasız yasal defter kaydı olmayan davalı taraf hesap muavinine göre davalı tarafın davacıya 8.792,20 TL borçlu olduğu, davacı tarafın davasında haklı görülmesi halinde davacıya yapılan son ödeme tarihinden dava tarihi olan 26/10/2017 tarihine kadar olan 505 günlük süre ile 8.792,20 TL asıl alacak için 1.094,91 TL faiz hesaplandığı ve 9.887,01 TL anapara + faiz olmak üzere talep edilebileceği belirtilmiştir.
Sunulan bilirkişi raporuna karşı davacı tarafın 23/11/2017 tarihli, davalı tarafın ise 04/12/2017 tarihli dilekçeleri ile itirazda bulunmaları üzerine tarafların itirazları kapsamında ve davacı tarafın ticari defter ve belgeleride incelenmek üzere ek rapor alınması için dosya bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, sunulan 27/08/2018 tarihli ek raporda; davacı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni süresinde yaptırılmış olduğu ve davacı lehine delil olarak kullanılabileceği, e- posta yazışmaların takdirinin mahkememize ait olduğu belirtilerek bu yazışmalardaki taşımalarda hasarın söz konusu olup olmadığı ve şayet var ise miktarı dosya kapsamından anlaşılamadığı, davalı tarafın taşıma sırasında gerçekleşen açıkça görülen hasarları teslim sırasında, açıkça görülmeyen hasarları ise en geç 7 gün içeresinde davacıya ihbar etmesi gerektiği halde davalı tarafın hasar iddiasını ve bunun usulüne uygun olarak taşıyıcıya ihbar şartını yerine getirmediği, TTK md. 862’ye göre eşyanın niteliği kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa ; gönderen eşyayı ziya veya hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorunda olduğu, olayda taşınan yükün madeni yağ olduğu dikkate alındığında akmayı önleyecek şekilde özel bir ambalajlama gerektirdiği, bu itibarla bu yükle ilgili ambalaj sorumluluğun davalı göndericiye ait olduğu, davalı tarafın yasal defterlerine göre düzenlenen faturaların mahsup edilmesi neticesinde davacı tarafa borcunun olmadığı ”0” bakiye ili 2014 yılını kapatmış olduğu, davacı taraf yasal defterlerinde davalı taraf hesap muavinine göre davalı tarafın davacıya 8.792,20 TL borçlu olduğu, tarafların 12/12/2014 tarihinde mail ile mutabakat yaptıkları ve mail tarihinde mutabık kaldıklarını beyan ettikleri,… isimli madeni yağ depo sorumlusu tarafından … Akaryakıt adına 27/11/2012 tarihinde göndermiş olduğu e-mail de ürünlerin hasarlı olduğunu aslında
bildikleri ancak yasal bir bildirim yapılmadığı, davacı tarafın davasında haklı görülmesi halinde davacıya yapılan son ödeme tarihinden dava tarihi olan 26/10/2017 tarihine kadar olan 505 günlük süre ile 8.792,20 TL asıl alacak için 1.094,91 TL faiz hesaplandığı ve 9.887,01 TL anpara + faiz olmak üzere talep edilebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, davalı vekili rapora karşı beyan ve itirazlarını dosyaya sunmuş, dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilerek davalı vekilinin beyan ve itirazlarını da karşılar şekilde ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 17/06/2019 havale tarihli 2.ek raporda, kök ve ek rapordaki görüşlerini değiştirebilecek bir sonuca varılamadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında 01/05/2011 tarihli madeni yağ taşıma sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin hasar prosedürü ek-4 başlıklı ekinde ürünlerde taşımadan kaynaklanan hasar gerçekleşmesi halinde hasara ilişkin tutanak düzenleneceğinin ve hasarların faturalandırılacağının düzenlendiği, TTK 889.maddesine göre davalı tarafın açıkça görülen hasarları teslim sırasında, açıkça görülmeyen hasarları ise en geç 7 gün içinde davacıya ihbar etmesi gerektiği, davalı tarafça taşınan madeni yağların gönderilene teslimi sırasında zaman zaman hasarlar oluştuğu, hasarlar karşılığında davalı tarafa düzenlenen faturaların davacının kayıtlarına alınmaması ve mahsup edilmemesinden kaynaklı alacak oluştuğu iddia edilmekle birlikte davalının hasar iddiasını gerek aralarındaki sözleşme hükümlerine gerekse TTK 889.maddesindeki yasal düzenlemeye uygun şekilde davacıya ihbar etmediği, kaldı ki taşınan emtia madeni yağ olmakla TTK.862.maddeye göre eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlama sorumluluğunun göndericiye ait olduğu dikkate alındığında davalı tarafın hasar iddiasını ve miktarını ispatlayamadığı, delil olarak dayanılan e-mail yazışmalarından da bu durumun tespit edilemediği, mali müşavir bilirkişi tarafından tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda davalının davacıya 8.792,20 TL borçlu olduğu anlaşılmakla davalının itirazının bu miktar üzerinden iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin kaldığı yerden devamına, davalının itirazında haksız olduğu ve alacak likit olduğu inkar tazminatının şartları oluştuğu anlaşılmakla asıl alacak miktarının %20 si oranında alacaklı lehine inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1)Davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün…esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 8.792,20 TL asıl alacak üzerinden KISMEN İPTALİNE, bu miktar alacağı takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
2)İcra İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20’si oranında hesaplanan 1.758,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 600,59 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 150,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 450,44 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5)Davacı tarafından yapılan; 186,15 TL harç, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 145,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.531,15 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır