Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/879 E. 2018/602 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/879 Esas
KARAR NO : 2018/602
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR TARİHİ : 08/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının sigortalısı olan …’ e ait … plakalı araç tarafından 14/12/2016 tarihinde …’ na ait … plakalı araca çarpmak sureti ile maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, temlik edenin aracında oluşan değer kaybının ekte sunulan bağımsız eksper tarafından düzenlenen 13/09/2017 tarihli ekspertiz raporu ile 3.480 ile 4.176 TL değer kaybının meydana geldiğinin tespit edildiğini, temlik edenin aracında oluşan değer kaybına ilişkin alacağının TBK nun 189. Maddesi uyarınca ekte sunulan temlik belgesi ile müvekkiline temlik ettiğini, temlik ile birlikte değer kaybı sebebi ile oluşan alacağı talep ve dava hakkının müvekkiline geçtiğini, değer kaybının kaza sebebi ile araçta meydana gelen değer farkından oluştuğunu, gerekli hesaplamanın hazine müsteşarlığı sigortacılık genel müdürlüğünce 23/09/2010 tarihinde yayınlanan … nolu sektör duyurusuna göre bağımsız eksper tarafından hesaplandığını, meydana gelen zarardan TBK ‘ nun 49. Ve ZMMS genel şartları gereği davalı … şirketinin sorumlu olduğunu, davalıya 27/09/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini, ancak davalı tarafça 2918 sayılı kanunun 97. Maddesi uyarınca 15 günlük süre içerisinde herhangi bir cevap verilmediğini belirtmiş araçta kaza sebebi ile oluşan değer kaybına ilişkin alacağın şimdilik 300,00 TL sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi oranı üzerinden kaza tarihinden kabul görmez ise ihtar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tazminini, dava konusu değer kaybının tespiti için yaptırılan ekspertiz ücreti olarak ödenen 354,00 TL nin TTK 1448/3 maddesi gereği yargılama gideri olarak davalıdan tahsilini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; delillerin taraflarına tebliğ olunmadığını, davanın sigortalı araç işleteni …’ e ihbarını talep ettiklerini, 2918 sayılı KTK nun 97. Maddesi uyarınca gerekli başvurunun yapılmadığını, bunun dava şartı olduğunu, davacının taleplerinin mükerrer olduğunu, temlik sözleşmesinin geçersiz olduğunu, müvekkili şirketinin sorumluluğunun kusur ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, talep edilen hasar bedelinin davacı tarafça ispatlanması gerektiğini, değer kaybına ilişkin bedelin araç sahibi … e ödendiğini belirtmiş yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; ödemeye ilişkin herhangi bir dekontun sunulmadığını, sigorta şirketine gerekli başvurunun yapıldığını, meydana gelen değer kaybından davalının sorumlu olduğunu mahkememize bildirmiştir.
Kaza sonrası oluşturulan hasar dosyaları dosya içerisine alınmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi yönünden dosya kusur hasar zarar uzmanı bilirkişi ile sigortacılık alanında uzman sektör bilirkişiye tevdii olunmuş sunulan raporda özetle; dosyada mevcut delillerin değerlendirilmesi durumunda 14/12/2016 tarihinde meydana gelen olayda davacı taraf sürücüsü …’ nun kusursuz olduğu, davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’ nun %100 oranında kusurlu olduğu trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin … araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasar durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğunu, dosya kapsamındaki ekspertiz raporu araçlara ait fotoğraflar ve diğer bilgi ve belgeler göz önünde bulundurulduğunda kara yolları motorlu araçlar ZMMS sigortası genel şartları tebliği ekinde yer alan tablo kullanılarak yapılan hesaplama sonucunda kusur durumu da dikkate alındığında araçtaki değer kaybının 1.500,00 TL olabileceği yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili rapora ilişkin yazılı beyanlarında özetle; kusur tespitine ilişkin tespitleri kabul etmediklerini, değer kaybının poliçe teminatı dışında olduğunu, ekspertiz ücretinden de herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, değer kaybına ilişkin tespitlerde gerekli kriterlerin incelenmediğini belirtmiş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu 27/04/2018 tarihli talep arttırım dilekçesinde değer kaybına ilişkin taleplerinin 1.200,00 TL arttırarak toplamda 1.500,00 TL değer kaybından kaynaklı tazminatın kaza tarihinden kabul görmez ise ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari işlere uygulanan en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Kusurlu eylem neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası kapsamında araçta meydana gelen değer kaybının sigorta poliçesi kapsamında tazmini ve haricen yaptırılan ekspertiz ücreti istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 1401 vd maddeleri sigorta hukukuna ilişkindir. Buna göre ” Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir… Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” hükümlerine amirdir.
Yine 6100 sayılı HMK’nın “YARGILAMA GİDERLERİNİN KAPSAMI” başlıklı 323. Maddede yargılama giderlerinin hangi kalemlerden oluştuğu belirtilmiştir. Buna göre; Yargılama giderleri şunlardır: a) Celse, karar ve ilam harçları. b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri. c) Dosya ve sair evrak giderleri. ç) Geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler. d) Keşif giderleri. e) Tanık ile bilirkişiye ödenen ücret ve giderler. f) Resmî dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler. g) Vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hâkimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu hâlde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap olunmak veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri. ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti. h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler.” oluşmaktadır.
Trafik kazası sonrası araçlarda oluşan değer kayıplarının sigorta poliçesi kapsamında kaldığı ve sigorta şirketinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, sigortacı tarafından zararın tazminin gerektiği noktasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uygulamada zararın tespiti yönünden yaptırılan ekspertiz ücretine ilişkin taleplerin ise bazı davalarda harçlandırılarak dava değerine eklenmek suretiyle talep edildiği, bazı davalarda ise ekspertiz ücreti talebinin harçlandırılmaksızın yargılama gideri olarak talep olunduğu görülmektedir. Harçlandırılan talepler yönünden talebin kabul yada reddi halinde yargılama gideri vekalet ücretinin değerlendirilmesi noktasında etkili olduğu izahtan varestedir. Yukarıda izahı yapılan yasal mevzuat dikkate alındığında TTK 1426. Maddesi ‘Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır’ hükmine amir ise de davacının bu talebinin makul olup olmadığının her bir dava yönünden ayrıca değerlendirilmesi gereken bir husustur. Özellikle seri halde açılan harici temliklere dayalı davalarda usulen ekspertiz incelemesi yaptırmış olmasına rağmen bu incelemedeki tespitlere göre sigortadan talepte bulunmayan ve dava açarken de belirsiz alacak davası şeklinde göstermelik değerler üzerinden talepte bulunulması halinde davacının yapmış olduğu masrafın makul ve gerekli bir gider olarak değerlendirilemeyeceği, ekspertiz tespitlerini dikkate alarak talepte bulunulması halinde bunun makul gider olarak kabulünün gerektiği, kanun metninde yer alan ‘..faydasız kalmış olsalar bile..’ ifadesi kapsamında bu durumun değerlendirilemeyeceği izahtan varestedir. Yine bu yöndeki taleplerin yargılama gideri olarak kabulü yukarıda izahı yapılan HMK düzenlemesi gereği mümkün değildir. Yapılan masraf resmi bir tespit olmadığı gibi yargılama sırasında yapılan bir gider de değildir. Dolayısıyla yargılama giderleri içerisinde de kabulü mümkün değildir. Sonuç olarak ekspertiz ücretine yönelik taleplerin yargılama gideri olarak değerlendirilemeyeceği, makul gider olarak kabulü için de ekspertiz tespitlerinin dava açılısında miktar olarak baz alınıp alınmadığının değerlendirilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; temlik eden ile davalı … şirketi sigortalısına ait aracın karışmış oldukları maddi hasarlı trafik kazası sonucunda temlik edene ait araçta 1.500,00 TL değer kaybının oluştuğu kazanın meydana gelmesinde davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu ve meydana gelen değer kaybının tamamından sorumlu olduğu anlaşılmakla talep ve ıslah dilekçesi kapsamında davanın kabulüne karar vermek gerekmiş her ne kadar ekspertiz ücreti dava dilekçesiyle yargılama gideri olarak talep olunmuş ise de yukarıda izahı yapıldığı üzere yargılam gideri olarak kabulü mümkün olmadığından ekspertiz ücreti yargılama giderleri arasında değerlendirilmeksizin aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 1.500,00 TL nin 09/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 50,56 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 849,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 13/2 maddesine göre tespit olunan 1.500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸ ¸