Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/856 E. 2018/495 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/856 Esas
KARAR NO : 2018/495
DAVA : Hakem Tayini (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 11/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Hakem Tayini (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı ile davacı arasında kar payı dağıtımı konusunda uyuşmazlık bulunduğunu, işbu uyuşmazlığın çözümü için karşı taraf ana sözleşmesinin 6.maddesi mucibinde önce hakeme başvurulacağını, davacının …’ı hakem olarak tayin ettiğini ve bu durumu noter kanalı ile ihtarname göndererek karşı tarafa bildirdiğini, karşı tarafın ise yine noter kanalı ile gönderdiği ihtarnamesi ile …’ı hakem olarak tayin edilmişse de, taraflar arasında HMK madde 416.gereği 1 ay içerisinde hakem heyeti başkanı olarak görev yapacak üçüncü hakemi seçme hususunda mutabık kalamadıklarını ve üçüncü hakemin seçimi için mahkemeye başvurmak zorunda kaldıklarını beyanla, uyuşmazlığı çözmek üzere hakem heyetinin başkanı olarak görev yapacak üçüncü hakemin tayin edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, huzurdaki davada görevli ve yetkili mahkemelerin İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın görev ve yetki açısından reddine karar verilmesini, ayrıca hisse bedilini/katılım payını ödememiş olan davacı tarafın hakem tayini talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın hakem tayini talep ettiği uyuşmazlık konusunun net olarak belli olmadığını, davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığını ve davayı açma ehliyeti bulunmadığını, huzurdaki davayı ikame edebilmesi için payların en az %10 çoğunluğunun gerektiğini, ancak davacı tarafın şirketteki hisse payının %7 olduğunu, bu durumda davacı tarafın kar payı ve pay akçelerin tahsili amacıyla hakem hayitini talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ihtarnameler, ticaret sicil kayıtları, şirket ana sözleşmesi celp olunmuştur.
6100 sayılı HMKnun 416.maddesinde “(1) Taraflar, hakem veya hakemlerin seçim usulünü kararlaştırmakta serbesttir. Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa hakem seçiminde aşağıdaki usul uygulanır: a) Ancak gerçek kişiler hakem seçilebilir. b) Tek hakem seçilecek ise ve taraflar hakem seçiminde anlaşamazlarsa hakem, taraflardan birinin talebi üzerine mahkeme tarafından seçilir. c) Üç hakem seçilecek ise taraflardan her biri bir hakem seçer; bu şekilde seçilen iki hakem üçüncü hakemi belirler. Taraflardan biri, diğer tarafın bu yoldaki talebinin kendisine ulaşmasından itibaren bir ay içinde hakemini seçmezse veya tarafların seçtiği iki hakem seçilmelerinden sonraki bir ay içinde üçüncü hakemi belirlemezlerse, taraflardan birinin talebi üzerine mahkeme tarafından hakem seçimi yapılır. Üçüncü hakem, başkan olarak görev yapar. ç) Üçten fazla hakem seçilecek ise son hakemi seçecek olan hakemler yukarıdaki bentte belirtilen usule göre taraflarca eşit sayıda belirlenir. d) Hakemin birden fazla kişiden oluşması hâlinde en az birinin kendi alanında beş yıl ve daha fazla kıdeme sahip bir hukukçu olması şarttır. (2) Hakemlerin seçim usulünü kararlaştırmış olmalarına rağmen; a) Taraflardan biri sözleşmeye uymazsa, b) Kararlaştırılmış olan usule göre tarafların veya taraflarca seçilen hakemlerin hakem seçimi konusunda birlikte karar vermeleri gerektiği hâlde, taraflar ya da hakemler bu konuda anlaşamazlarsa, c) Hakem seçimi ile yetkilendirilen üçüncü kişi, kurum veya kuruluş, hakemi ya da hakem kurulunu seçmezse, hakem veya hakem kurulunun seçimi, taraflardan birinin talebi üzerine mahkeme tarafından yapılır. Mahkemenin, gerektiğinde tarafları dinledikten sonra bu fıkra hükümlerine göre verdiği kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. Mahkeme, hakem seçiminde tarafların sözleşmesini ve hakemlerin bağımsız ve tarafsız olması ilkelerini göz önünde bulundurur. Üçten fazla hakem seçilecek hâllerde de aynı usul uygulanır.” hükmü mevcuttur.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, şirket ana sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasındaki kâr payı ödenmesine yönelik ihtilafın davalı şirket ana sözleşmesinin 16. Maddesi uyarınca hakem aracılığıyla çözümüne yönelik hakem başkanı seçilmesine ve atanmasına ilişkin dava olduğu, dosyaya sunulan şirket ana sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşmenin 16.maddesinde şirketin faaliyeti ve tasfiyesi sırasında şirket ile hissedarlar arasında veya yalnız hissedarlar arasında şirket işlerinde doğabilecek anlaşmazlıklarda önce hakeme başvurulacağının düzenlendiği, davacı ile davalı şirket arasında görülecek olan kar payı alacağı hususundaki uyuşmazlığın çözümü bakımından hakem seçimi yoluna gidildiği ve davacı tarafından …’ın, davalı tarafından ise …’ın hakem olarak seçildiği, 6100 sayılı HMKnun 416/c maddesi uyarınca taraflarca seçilen hakemler ile birlikte görev almak üzere ve hakem kurulu başkanı olarak görev yapmak üzere baş hakem tayin edilmesi gerektiği anlaşıldığından, davacının davasının kabulü ile, davacı ile davalı şirket arasında görülecek olan kâr payı alacağı hususundaki uyuşmazlığın çözümü bakımından taraflarca seçilen… ve … ile birlikte görev almak üzere ve hakem kurulu başkanı olarak Doç. Dr. …’in baş hakem olarak atanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davacı ile davalı şirket arasında görülecek olan Kâr payı alacağı hususundaki uyuşmazlığın çözümü bakımından taraflarca seçilen… ve … ile birlikte görev almak üzere ve hakem kurulu başkanı olarak Doç. Dr. … (TC Kimlik No:…)’in BAŞ HAKEM OLARAK ATANMASINA,
2)-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90TL karar harcından peşin alınan 31,40TLnin mahsubu ile bakiye 4,50TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)-Davacı tarafından yapılan 31,40TL peşin harç ve 64,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 95,40TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5)-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, KESİN OLMAK ÜZERE oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan
Üye
Üye
Katip