Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/853 E. 2018/53 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/853
KARAR NO : 2018/53
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 05/10/2017
KARAR TARİHİ : 16/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, borcun kaynağının davalı ile yapılan abonelik sözleşmesi ve fatura alacağı olarak gösterildiğini ancak davacının böyle bir hattı ve buna ilişkin davalı ile yaptığı bir abonelik sözleşmesi olmadığını, aboneliğin davacının isim ve kimlik bilgileri kullanılarak sahte olarak yapıldığını, kullanılan hattın çakma hat olduğunu, konuyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunulduğunu, ödeme emri muhtarlığa bırakıldığından takibe süresinde itiraz edilemediğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine, %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, icra veznesine yatacak paranın davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tacir sıfatına haiz olmadığı gibi ticari işletmesinden doğan bir uyuşmazlığında söz konusu olmadığını, Türk Ticaret Kanununda sayılan ticari davalar arasında yer almayan huzurdaki uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemelerin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davalının , davacı şirkete yapmış olduğu itirazın değerlendirilmesi sonucu icra dosyasında tahsilat yapılmaksızın feragat edilerek dosyanın kapatıldığını, huzurdaki davanın konusuz kaldığını, bu nedenlerle kötü niyetli olmayan davalı şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi koşulları oluşmadığı için davacının tazminat talebinin reddi ile konusuz kalan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Savcılık soruşturma dosyası sureti ile davacı tarafın bildirmiş olduğu kurum ve kuruluşlardan imza incelemesine esas bilgi ve belgeler getirtilmiş, davacı delilleri toplanmıştır.
Dava niteliği itibariyle haksız fiile dayalı Menfi tespit davasıdır.
Davacı davalı ile abonelik sözleşmesi bulunmadığını, böyle bir hat almadığını, niyeti kötü kişilerce kimlik bilgileri kullanılarak adına sahte hat çıkartıldığı iddiasıyla davayı açmıştır. Bu haliyle uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki “haksız fiilden” kaynaklanmaktadır. Davalı ile sözleşmeyi akdeden davacı değil, davacının imzasını taklit ederek imza atan 3.kişilerin olduğunun anlaşılması karşısında taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceği açıktır. (HGK’nun 17.02.2010 tarihli ve …Esas ve … Karar sayılı ilamı) Kaldı ki, davacı ile davalı arasında da ticari nitelikte bir hukuki ilişki de bulunmamaktadır. (bu yöndeki T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI 21/10/2015 tarih ESAS NO : 2014/18629 KARAR NO: 2015/16259 kararında da görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu Tüketici Mahkemelerinin görev alanında kalmadığı belirtilmiştir.)
HMK’nın 114. Maddesi hükmünde, dava şartları düzenlenmiş olup 114/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması”ndan açık bir şekilde bahsedilmiştir. HMK’nın 115. Maddesi düzenlemesine göre; “mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Yasal düzenleme kapsamında dava şartlarının yargılamanın her aşamasında aşamasında değerlendirilmesinin gerekli olduğu, boşuna zaman ve masraf kaybına neden olunmaması gözetilerek yargılamanın sürüncemede kalmaması ve hızlandırılması, usul ekonomisi ilkesi gereğince dava şartı olan görev değerlendirilmiştir. Görev dava şartı noksanlığı giderilebilecek bir husus olmadığından eksikliğin tamamlanması amacı ile davacıya süre verilmesi mümkün olmamıştır.
Açıklanan gerekçe ile mahkememizin davaya bakma görevi bulunmadığı, görevli ve yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmekle HMK’nın 115. Maddesi düzenlemesinde dava şartlarının yargılamanın her aşamasında resen değerlendirilebileceği usul kuralı dikkate alınarak, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, talep halinde dosyanın görevli mahkeme olan İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içersinde taraflardan biri tarafından görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, taraflarca süresi içersinde gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılabileceğinin ihtirana,
3-Yargılama, harç ve masrafların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸