Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/816 E. 2019/1091 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/816
KARAR NO : 2019/1091

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 30/12/2019

Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas,… karar sayılı, 02/05/2017 tarihli yetkisizlik kararı üzerine Mahkememiz yukarıda yazılı esasına kayıt edilen ve Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı firma aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 82.584,42 TL miktarında icra takibi başlatıldığını, davalının borcun tamamına ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, taraflar arasında süre gelen ticari ilişkide davalının davacıdan denim kumaşlar satın aldığını, borcuna istinaden icra takibine konu faturaların düzenlendiğini ve davalı şirkete teslim edildiğini, gönderilen faturalara ve içeriğine davalı tarafından itiraz edilmemiş olup bu faturalar sonucu doğan borç ve miktarının kabul edildiğini, malların davalı şirkete teslim edildiğini ve sevk irsaliyesi tarihinin de icra takibine konu her bir fatura üzerine işlenmiş olduğundan ihtilaf konusu faturaların bütün yasal şartları taşıdığını, söz konusu faturalar ödenmemiş olup alacağın muacceliyet kazandığını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dayandığı sözleşmelerin 7.maddelerinde yetki sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmelere göre taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yönünden yetki itirazında bulunduklarını, sözleşmeler incelendiğinde ve dosyaya sunulan faturalar ile karşılaştırıldığında her alım satıma ayrı bir sözleşme düzenlendiğini, birçok satımın sözlü akitle yapıldığının anlaşıldığını, yine hemen tamamının 2013 yılına ait olduğunu, aslı gibidir tasdiklerinin yapılmadığını, mevcut sözleşmelere geçerlilik tanınsa dahi ilk sözleşmelerin ifa edildiği, sonraki sözleşmelerde herhangi bir hakkın saklı tutulmadığının görüldüğünü, davacının dayandığı satım sözleşmelerine, sözleşmelerde bulunan imzalara itiraz ettiklerini, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığını, davalı şirkete ne icra takibi ne de dava dilekçesi ile birlikte tebliği şerhli ya da imzalı fatura/faturalar, irsaliye/irsaliyeler ya da temerrüde düşürücü belgeler tebliğ edilmediğini, davalı şirketin davacıya kumaş satışından kaynaklanan borcu olmadığını, davacının öncelikle toplam satıp teslim ettiği kumaş miktarı, kumaş bedelini açıkça ortaya koyması gerektiğini, ayrıca bedele ilişkin vade tarihlerini ve temerrüt tarihlerini de açıklaması gerektiğini, takibe konu asıl alacağın dayanağının gerek takip gerekse dava dilekçesinden anlaşılamadığını, yine davalı şirketin davacıya hizmet alımı vs.nedenlerden kaynaklanan borcu ve temerrüdü de olmadığını, takipteki asıl alacak ve işletilen faizin haksız olduğunu, icra dosyasından gönderilen ödeme emri ile tebliğ edilen dava dilekçesinin eksik ve yetersiz olduğunu, davalının davacı ile 2014 yılı içinde çalıştığını ancak ürünlerinden/esnaflığından çok hoşnut olmadığını ve alımlarını durdurduğunu, bu durumun davacının hoşuna gitmediğini ve davalıyı taciz amaçlı icra takibi yaptığını, davacının kestiği anlaşılan fiyat farkı ve vade farkı faturalarının hiçbir dayanağı olmadığını, bu nedenlerle davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 7.702,44 USD asıl alacak, 1.370,67 USD işlemiş faiz olmak üzere 9.073,11 USD üzerinden takip başlatıldığı, davalı tarafa 25/03/2016 tarihinde tebliğ olunan ödeme emrine davalı şirket yetkilisinin 25/03/2016 tarihli dilekçesi ile borcun tamamına, işlemiş faize ve talep edilen faiz oranına itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
…Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin takip tarihi ve davaya konu sözleşme tarihlerinde temsile yetkili kişileri gösterir sicil kayıtları, davalı şirket yetkilileri … ve …’ye ait ıslak imzalı belge asılları ve … SGK Müdürlüğünden davalı şirket bünyesinde 2013 tarihinden 2016 tarihine kadar bordrolu çalışanlara ait liste getirtilmiştir.
Davacı vekili 29/05/2018 tarihli celsede alınan beyanında, sözleşmenin kurulduğu andan itibaren davalı şirket ile olan ticari ilişkilerinin mail yazışmaları üzerinden işlediğini, dolayısı ile sözleşmelerin ıslak imzalı olmadığını, mal teslimine ilişkin olarak ticari ilişkinin başlangıcından itibaren mal tesliminin …’ya yapıldığını, sözleşmenin kurulmasında muhasebe müdürü ve çalışan olan … ve …’nün yer aldığını, sözleşmenin kurulmasından itibaren bahsi geçen kişilerin gerek sözleşmenin düzenlenmesinde, gerekse mal tesliminde yer aldıklarını, sonradan sözleşme asıllarının olmadığı bu kişilerin şirket yetkilisi olmadığına yönelik iddiaların dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyan etmiştir.
Dinlenen davacı tanıklarından …, “2013 yılında kumaş satışına başladık çalışma şeklimiz peşin satış şeklindedir, sevkiyat öncesinde satış sözleşmelerimizi e-mail yolu ile … giyime gönderiyorduk, … giyim de bu sözleşmeleri kaşeleyip imzalayıp tarafımıza gönderiyordu, muhasebe işlemleri ile ilgili …isimli muhasebeci ile görüşerek hallediyorduk, ödemelerini peşin anlaştığımız için EFT yolu ile yapıyordu fakat aksatıyordu geç ödemelerden kaynaklı bir çalışma yaptık, vade farkı faturası kestik bir de mart 2014 de ki satışımız ile ilgili 1.164,00 USD ödenmemiş alacağımız vardır, buna istinaden takip yapılmıştı, peşin satış tarzında çalışmış olsakta 3 gün içerisinde ödeme olduğu takdirde para ödenmeden de sevkiyatı yapıyoruz, irsaliye ile teslimat yapılır imza karşılığında teslim edilir, sözleşme gereği 3 gün içerisinde EFT yapması gerekiyor, vade farkı için %2 oran uygulanmaktadır şayet 3 gün içerisinde EFT yapılmazsa %2 oranında vade farkı alıyoruz, kur farklı çalışıyoruz bu da fatura üzerinde yer almaktadır, ayrıca vade farkına ilişkin fatura üzerine kaşe basılır, malın kime teslim edildiğini hatırlamıyorum ancak irsaliyeler ile teslim edildiği için isimleri ve imzaları yazılıdır, mal teslimi ile ilgili bir sıkıntı yok yapılan takip vade farkında kaynaklıdır.”; tanık …, “11 senedir davacı firmada depo sorumlusu olarak çalışmaktayım, davalı ile ticari ilişkimiz 2013-2014 yıllarında farklı tarihlerde sevkiyat yapıldı, bunların 3 tanesinde kendim özellikle gittim, irsaliye yapan …yı yakınen tanımaktayım bir önceki firmamda birlikte çalıştık, sonra emekli oldu, o firmaya yardımcı olarak gidiyordu, aynı firmada akrabası … çalışmaktaydı onun vesilesi ile orada çalışıyordu, malları imza karşılığında … ya teslim ettim ben 3 teslimatta oradaydım, diğer teslimatlardaki sevkiyatlarının irsaliyelerine de … imza atmış, ödeme ile ilgili bilgim yok ama siparış alındığında biz sözleşmeyi karşı tarafa ulaştırıyoruz, en son ödemede bir sıkıntı çıktığını biliyorum ödemelerle ilgili bilgim yoktur sevkiyatlarda herhangi bir sıkıntı olmadı.”; tanık …, “davacı şirkette pazarlama ve satıştan sorumluyum, biz davalı şirkete kumaş sattık önceden anlaşlamalar yapılıp kumaş satışımız yapıldı, ilk başta sözlü olarak anlaşıyoruz sonrasında sözleşme yapıp email yolu ile karşı tarafa ulaştırıyoruz sonrasında kumaş sevkini gerçekleştiriyoruz teslimatlar bizim depodan karşı tarafın deposuna nakliyeler ile yapılıyor malın parası alınmadan teslimat yapıyoruz sözleşmelerde peşin olarak geçen ibare kısa sürelerde kapatılacak şekilde alışveriş yapılıyor sevkiyat anında kime teslim edildiğini bilmiyorum ilgili kişiye imza attırarak teslim ediyoruz sözleşme yapım aşamasında ben öncelikle davalı şirketteki … bey ve … bey ile konuşup genel olarak şartlar konusunda anlaştıktan sonra yardımcım sözleşme hazırlıyor ilgili arkadaşa sözleşmeyi ulaştırıyor sözleşmenin onayı geldikten sonra biz sevkiyat işlemlerini yapıyoruz.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii olunmuş, düzenlenen 19/04/2019 havale tarihli raporda; davacının ve davalının 2014-2015-2016-2017-2018 yılına ait ticari defterlerinin yasal süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defterler ve dayanağı belgeler yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeniyle TTK 85 md ve HMK 222 maddesi gereğince sahibi lenine delil niteliğine haiz olabileceği, davacı ticari defterlerine göre davalıdan 22.347,09 TL karşılığı 7.702,44 USD alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre davacıdan 314,03 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığının davacı tarafından davalıya düzenlenen 30/06/2014 tarih 239518 numara “fiyat farkı” açıklaması ile 1.357,98-TL, 15/06/2015 tarih … numaralı “vade farkı” açıklaması ile 17.770,10 TL tutarındaki 2 adet faturadan kaynaklandığı, bu faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraflar arasında 11/09/2013-25/10/2013-07/03/2013-03/01/2014 tarihli satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmelerin 2.maddesinde “hesap, peşin satışlarda fatura tarihinde nakit olarak kapatılmalıdır” şeklinde tanzim edildiği ve davalı tarafından imzalanmak suretiyle kabul edildiği, satış sözleşmelerinde vade+ödeme şekli peşin olarak belirtildiği, sözleşmelerin 5.maddesinde “fatura vadesinden itibaren aylık %2 gecikme USD gecikme bedeli fatura edilir” şeklinde tanzim edildiği ve davalı tarafıdan imzalanmak suretiyle kabul edildiği, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalarda “işbu fatura bedeli peşin gün vadeli olup, vadesinde ödenmediği taktirde %3 vade farkı uygulanır şeklinde” kaşe vurduğu, anlaşıldığı üzere faturalarda vade olmadığı peşin satış şeklinde tanzim edildiği ve davacı tarafından düzenlenen mal teslimine ilişkin bütün faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve ödeme vade konusunda bir itirazın bulunmadığı, davacı şirketin 6.537,21 USD karşılığı düzenlediği 17.770,10 TL tutarındaki vade farkı faturasının sözleşme kapsamında usulüne uygun olarak düzenlediği, davacı şirket tarafından düzenlenen ve davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 603,35 USD karşılığı 1.357,98 TL tutarındaki fiyat farkı faturasının davacı tarafından düzenlenen faturalarda birim fiyatının eksik kesildiği, sözleşme ve faturalar üzerinde yapılan kontrollerde 603,35 USD karşılığı 1.357,98 TL tutarındaki fiyat farkı faturasının sözleşme kapsamında usulüne uygun olarak düzenlendiği, taraflar arasında imzalanan yazılı bir sözleşmenin mevcut olmadığı, davacının davalıdan icra takip tarihine kadar 7.702,44 Euro asıl alacağa 1.384,89 Euro işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, takibe bağlı kalınmak sureti icra takibinde faiz talebinin 1.370,67 Euro olduğu ve davacının asıl alacağa 1.370,67 Euro işlemiş faiz talebinde bulunabileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesiyle taraflar arasında süregelen ticari ilişkinin tespit edildiği, dava konusu 30/06/2014 tarihli fiyat farkı açıklamalı 1.357,98 TL bedelli ve 15/06/2015 tarihli 17.770,10 TL tutarlı 2 adet fatura dışında davacı tarafından düzenlenen mal teslimine ilişkin bütün faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalı tarafça ödeme vade konusunda bir itirazın bulunmadığı sabittir. Davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve davalı defterlerinde kayıtlı olmayan işbu faturaların taraflar arasındaki sözleşmelerin 2.ve 5.maddesi kapsamında usulüne uygun olarak düzenlendikleri anlaşılmakla cari hesap ilişkisi doğrultusunda takibe konu edilen miktar üzerinden davalının davacıya borçlu olduğu kanaatine erişilmiştir.
Fatura (cari hesap) alacağı likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca takip konusu bedel üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1)Davalının Bakırköy … İcra Müd. …E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın 7.702,44-TL USD asıl alacak ve 1.370,67- USD işlemiş faizi üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki kayıtlarla kaldığı yerden devamına,
2)İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.’si oranında hesaplanan 5.264,76-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.798,17 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 449,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.348,62 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 3.158,85 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5)Davacı tarafından yapılan; 483,05 TL harç, 800 TL bilirkişi ücreti, 253 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.536,05 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır