Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/798 E. 2022/391 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/798 Esas
KARAR NO :2022/391

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/09/2017
KARAR TARİHİ:26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … İnşaat .. Ltd. Şti.’nin müvekkili şirket … .. A.Ş.’nin keşideci … Elek. .. A.Ş.’nin lehdar olduğu … … / İstanbul şubesine ait 22.000,00-TL bedelli 31/08/2017 keşide tarihli … numaralı çeki müvekkili şirket tarafından düzenlenerek …’e gönderilmek üzere kargoya verdiğini ancak sonrasında çekin kargo uhdesindeyken kaybolması nedeniyle … 7. ATM.’nin … Esas sayılı dosyasıyla çek iptal davası açıldığını ve ayrıca … Polis Merkezi Amirliği’ne gidilerek şikayette bulunulduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında açılan icra takibi ile müvekkili aleyhine yarattığı mağduriyetin giderilmesi amacıyla huzurdaki davanın açıldığını, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki olmadığı halde müvekkilinin davalı tarafa borcu olmadığının tespiti ile ilgili icra takibinin durdurulmasını ve dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılmasını, davaya konu çekin kaybolmasından dolayı açılmış olan çek iptali davası ve buna bağlı soruşturma devam ederken çeki elinde bulunduran kişinin ibraz edip istirdat davası için süre vermesi gerekirken doğrudan ihtiyati haciz talebinde bulunmasının davalının kötü niyetine karine teşkil ettiğini, izah edilen nedenlerle icra takibine konu olan sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemiş olan davalıya (masraf ve faiz hariç) 22.000,00-TL borçlu olunmadığının tespitini, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulmasını, mevcut hacizlerin kaldırılarak icra dairesine yatırılacak teminatın alacaklıya verilmemesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalılar tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ve ekinde … Bankası 31/08/2017 keşide tarihli … seri numaralı 22.000,00-TL bedelli çek aslı, … 7. ATM.’nin … Esas sayılı dosyası (uyaptan), … Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 14/11/2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde ticaret sicil gazetesi fotokopisi, … Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 09/11/2017 ve 22/12/2017 tarihli müzekkere cevabı, davacı vekili tarafından sunulan davaya ilişkin beyan dilekçesi ekinde çekin … Kargo’ya teslimine ilişkin gönderi bilgi ekranı görüntüsü, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 27/02/2018 tarihli müzekkere cevabı, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19/04/2019 tarihli müzekkere cevabı ekinde … Esas sayılı dosyası (uyaptan), davacı vekilinin ara karardan rücu talebi, … 6. ATM.’nin … Esas sayılı dosyası (uyaptan), …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası (uyaptan) Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, grafolog bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 22/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu … Bankası 31/08/2017 keşide tarihli … seri numaralı 22.000,00-TL bedelli çek aslının arka yüzündeki 1. Ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla … ve …’ün eli ürünü olmadıkları yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit davasıdır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmları, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davaya konu olan icra takibine dayanak olan çekte davacı keşideci, dava dışı … Elektrikli ve Mekanik Cihazlar Sanayi ve Ticaret A.Ş lehtar(1. Ciranta), davalı … A.Ş 2. Ciranta, davalı … Ltd. Şti 3. Ciranta, davalı … İnş. Ltd. Şti 4. Ciranta, davalı … İnşaat Ltd. Şti hamil konumundadır. Davacı keşideci, … A.Ş … İstanbul şubesine ait 31/08/2017 keşide tarihli 22.000,00 TL bedelli çeki düzenleyerek dava dışı …’e gönderilmek üzere kargo şirketine verildiğini, kargo şirketi uhdesindeyken çekin kaybolduğunu, çek iptali davası açıldığını, lehtar ciro imzasının sahte olduğunu, davalılara çekten kaynaklı borcunun bulunmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuştur.
Dava konusu çek davacı keşideci tarafından keşide edilip, dava dışı lehtar …’e gönderildikten sonra kargoda kaybolduğunu, çekin arkasındaki lehtar cirosunun sahte olduğunu, davalılara borcunun olmadığını beyan etmiş, yani davacı keşideci kendi imzasını inkar etmemekte, lehtarın imzasının sahteliğini ileri sürmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 589. maddesinde; ”Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısiyle ilzam etmiyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez.” düzenlemesi mevcuttur. Bu doğrultuda imzaların bağımsızlığı ilkesi gereği, lehtar imzasının sahteliği keşidecinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Senedi şeklen düzüğün silsile ile ele geçiren hamilin son cirodan önceki cirolardaki imzaların sahte olduğunu bilmesi mümkün olmadığı gibi böyle bir sorumluluğu da yoktur. Senet borçlusu ile senet alacaklısı arasındaki kişisel itiraz ve savunmalar senedi şeklen düzgün ciro silsilesi ile ele geçiren iyi niyetli hamile ve cirantalara karşı ileri sürelemeyecektir. Dava dosyasında dava dışı …’in şirket yetkililerinin imzaları incelenerek davaya konu çekteki imzanın 1. Ciranta olan … yetkililerinin eli ürünü olmadığı bilirkişi raporuyla tespit edilmişse de; lehtarın imzasının sahte olup olmadığına yönelik inceleme sonucu keşidecinin sorumluluğunu etkilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Ayrıca davacı şirket dava dilekçesinde çekten dolayı davalılara borçlu olmadığını da iddia etmiş olduğundan, mahkememizce davacının ticari defter ve kayıtlarında çekin kayıtlı olup olmadığı, çekten dolayı davalılara borcunun bulunup bulunmadığı hususunun defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunda rapor alınmak üzere dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş ancak davacı taraf inceleme gününde kayıtlarını sunmamış, defterlerinin zayii olduğundan dava açtığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacı şirketin ticari defterleri de incelenememiş, davacı tacir şirketin borcunun bulunmadığına dair başkaca bir delil de sunmadığı görülmüştür. Davacı vekili mahkememizin son duruşmasına katılarak, davaya konu çekte imzaların … şirket yetkililerine ait olmadığının grofolog bilirkişi tarafından tespit edildiğinden davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. Belirtilen bu sebeplerle çekte keşideci olan davacının, davalılara borcunun olmadığı hususu davacı tarafça ispatlanamamış, imzaların istiklali prensibi sebebiyle kambiyo senetlerindeki her imza sahibi kendi imzasından sorumlu olduğu, başkasının imzalarının sahte olması imzasını inkar etmeyenlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, davaya çekin ciro silsilesinde kopukluk da bulunmadığından lehtarın cirosunun sahteliği davacı keşidecinin sorumluluğunu etkilemeyeceğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca İİK 72/4. Maddesine göre: ” Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. ” maddesi gereği icra dairesinden gelen yazı cevabıyla mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı infaz edildiği anlaşıldığından %20 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın REDDİNE,
(2)İİK 72/4. maddesi gereği ihtiyati tedbir kararı infaz edildiğinden %20 oranında (4.400,00-TL) tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 49,30-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Davacı tarafından yatırılan teminatın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.