Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/793 E. 2018/907 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/793
KARAR NO : 2018/907
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2016
KARAR TARİHİ : 19/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben verdiği dava dilekçesinde özetle; davalıya Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden 13/06/2016 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı ve davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, davacının, davalı taraftan alacağının sebebinin 15/05/2014 tarihinde taraflar arasında yapılan sözleşmeye dayandığını, borcu ödemeyen davalının kendilerini sürekli olarak oyaladığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik takip tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte itirazın iptaline, 19.000 TL.nin davalıdan tahsiline, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 10/06/2014 tarihli sözleşmenin 11. maddesinde ihtilaf halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını, tacirler arasında kararlaştırılan yetkinin kesin yetki olduğunu, icra takibi ve itirazın iptali davasının yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, davalı şirketin takip alacaklısına hiçbir borcu bulunmadığını, alacak iddiasında bulunan tarafın bu iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğunu, ayrıca taraflar arasında 15/05/2014 tarihinde yapılan geçerli bir sözleşmede bulunmadığını, bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulüne, davalı şirketin borcu bulunmadığından davanın reddine, davacının %20.den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; sözleşmede yetkili mahkemenin tespit edildiği maddede “İstanbul Mahkemeleri yetkilidir” ibaresi kullanıldığını, davacı şirketin merkezinin Bursa olması ve davalı tarafça uyuşmazlık halinde ortak nokta olarak İstanbul’un tercih edilmesi düşünüldüğünde temel amacın yargılama açısından İstanbul il sınırı içerisinde olan mahkemelerin yetkilendirildiğini, özel olarak adliye bazında yetkilendirme olmadığını kabul etmek gerektiğini, bu hususun kabul edilmediği varsayımda ise davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazda yetki itirazında bulunmayarak söz konusu icra dairesinin yetkili olduğunu zımni olarak kabul etmiş olduğunu, söz konusu sözleşme şartının davalı tarafın yetki itirazında bulunmaması ve İstanbul Anadolu Adliyesindeki icra dairesinin yetkisini zımni olarak kabul etmesiyle değiştiğini, yapılan yetki itirazının davayı uzatma amaçlı olup kötü niyetli olduğunu, davalı tarafça cevap dilekçesinde taraflar arasındaki sözleşmenin varlığının kabul edilmiş olup ellerindeki 15/05/2014 tarihli sözleşmede davalı şirketin işletici olarak kaşe ve imzası bulunduğunu, söz konusu sözleşmenin 4.maddesinde “şirket işletmesinde kullanılmak üzere işleticiye, iş bu satış sözleşmesine istinaden hizmet bedeli faturası karşılığında 16.000 TL nakit ödeme yapacaktır.” ve yine aynı sözleşmenin 5.maddesinde “işletici sözleşme süresince tüm işletmelerinde kullanacağı menülerinde yazması ve diğer pazarlama araç, gereç ve aktivitelerinde Uludağ Premium Doğal Maden Suyu ürünlerinin tanıtımının yapılması amacıyla, şirket işletmeciye 3.000 TL nakit ödeme daha sözleşme başında yapacaktır.” dendiğini, işletmeci sıfatındaki davalı şirkete davacı şirketçe 19.000 TL ödeme yapıldığını, davalı işletmeci şirketçe sözleşme şartlarına uyulmaması sonucunda sözleşme maddesi uyarınca davacı şirketten aldığı nakit bedelleri faizi ile ödemeyi sözleşmede kabul ettiğini, bu nedenle sözleşmeye aykırı davranan davalı işletmeci şirketin davacı şirkete borcunun 19.000 TL olduğunu beyan etmiştir.
İstanbul Anadolu..Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/04/2017 tarihli yetkisizlik kararı üzerine Mahkememize tevzi edilen dosya Mahkememizin yukarıda yazılı esas numarasını almıştır.
Davacı vekiline 08/05/2018 tarihli oturumda sözleşmenin 9.maddesi kapsamında davalı tarafa yapmış oldukları herhangi bir yazılı ihtarın bulunup bulunmadığı, varsa buna ilişkin delillerini sunabilmesi için iki haftalık kesin süre verilmiş, aksi halde bu hususta delil sunmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve dosyanın mevcut hali ile değerlendirileceği ihtar edilmiş, verilen kesin süreye rağmen davacı vekili Mahkememize sunduğu 18/07/2018 tarihli dilekçesinde; İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasından davalı tarafın davacı şirkete olan fatura alacağına ilişkin borcundan dolayı icra takibi yapıldığını, davalı tarafın iş bu dosya ile ilgili dosyaya borcunu ödemiş olup dava ile ilgili sözleşmeye ilişkin alacak ile ilgili dosya borcuna itiraz ettiğini, davalı tarafın temerrüde düşmüş olup sözleşmede belirtilen alacak meblağının davalı tarafça ödenmesi gerektiğini beyan etmiş, 19/07/2018 tarihli oturumda sözleşmeye aykırılığa dayalı açmış oldukları davalarının kabulüne karar verilmesini, herhangi bir inceleme yapılmasını gerektirir bir durum olmadığını beyan etmiştir.
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) “hükümüne amirdir.
İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça davalının İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğünün 2016/12544 takip sayılı dosyasını yapmış oldukları itirazın iptali istemiyle iş bu dava açılmış ve davalı tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de taraflar arasındaki sözleşme gereği, İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı anlaşılmakla davalının yetkiye yönelik itirazının reddolunmuş, yine taraflar arasında düzenlenen “sözleşme” başlıklı, 15/05/2014 tarihli, belirsiz süreli sözleşmenin 4. ve 5. maddelerine istinaden davalıya ödenen bedellerin geri iadesi talep edilmiş olmakla sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin 9. maddesinde “işletici, sözleşme şartlarına uymaması durumunda şirket, işleticiyi yazılı olarak uyaracaktır. Bu uyarı sonrasında 7 iş günü içinde işleticinin gerekli düzeltmeleri yapmaması durumunda kendisinin şirketten almış olduğu nakit katılım bedelini, yasal faizini şirekte geri ödeyeceğini ve bu konuda herhangi bir indirim talep etmeyeceğini peşinen kabul ve taahhüt eder.” hükmünü içerdiği dikkate alınarak davacı vekiline davalı şirkete bu hususta yapmış olduğu herhangi bir yazılı ihtarın bulunup bulunmadığı, var ise buna ilişkin delillerini sunması için iki haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içinde bu hususta herhangi bir bildirimde bulunulmadığı anlaşılmakla sözleşmenin süresiz olduğu herhangi bir fesih bildiriminin bulunmadığı, yine 9. Madde kapsamında yazılı ihtarın dosyaya sunulmadığı dolayısıyla davacının sözleşmenin 4 ve 5 maddeleri kapsamında davalıya ödediği hizmet bedeli ve ürün tanıtımı bedellerini iade ve talep şartlarının oluşmadığı, buna dayalı olarak yapılan takibe davalının itirazının yerinde olduğu anlaşılmakla davacının sübut bulmayan itirazın iptaline yönelik davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan harçtan alınması gereken 35.90 TL harcın mahsubu ile 288,58 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalının yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.ne göre tespit olunun 2.280 TL’nin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸