Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/760 E. 2023/706 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/760 Esas
KARAR NO :2023/706

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ:29/08/2017
KARAR TARİHİ:07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının …Bankası A.Ş. … … Şubesinden konut kredisi kullanarak toplamda 88.000,00 TL gibi ciddi bir konut kredisi borcu bulunduğunu, 17.10.2016 tarihinde davacının kullanmakta olduğu … numaralı hattı arayan 3.şahısların davacıya kendilerini banka yetkilisi olarak tanıttıklarını, kredi kartının sigortasının olduğunu, bunun iptal olmaması için ücret talep ettiklerini ve devamında kredi dosya masrafların iade edileceğini beyan ederek ve davacıya gelen mesajlardaki onay kodunun kendilerine söylemesini istediklerini, olayın sıcağı ile gelen şifreyi veren davacının akabinde hesabından 15.000,00 TL … alıcısına, … İBAN numaralı hesabına EFT yapıldığını, yine … alıcısına … İBAN Numaralı hesabına EFT yapıldığına dair mesaj geldiğini, bu mesajların gelmesi üzerine bankayı arayan davacıya 28.000,00 TL tutarında kredi kullandırıldığı, kredinin internet bankacılığı üzerinden yapılan başvuru neticesinde kullandırıldığını, daha sonrasında bedellerin başka hesaplara EFT ile gönderildiğini ve dolandırıldığını öğrendiğini, şahıslar hakkında cumhuriyet savcılığına şikayette bulunulduğunu ve şikayetlerinin devam ettiğini, davacının herhangi bir surette internet bankacığılı üzerinden kredi kullandırılmasına yönelik bankaya yazılı bir onayı veya talimatının söz konusu olmamasına rağmen ayrıca açıkta çok ciddi miktarda kredi borcu söz konusu iken 28.000,00 TL tutarında yüklü miktarda bir kredinin internet bankacılığı üzerinden kullandırılmış olmasının bankanın sorumluluğu altında olduğunu, olaydan hemen sonra hesaplarını donduran davacının banka ile yaptığı görüşmelerde bir netice elde edemediğini, kendisine Ürün Talep Formu başlıklı ADK üyeliği talebi altında internet/mobil şube üyesi olmak istiyorum şeklinde beyan almaya çalışıldığını, söz konusu beyanın içeriğinde “Aşağıda belirtmiş olduğum cep telefonunun Banka Sistemine kaydedilmesini, Bankadan telefondan iletişime geçmesini ve bu telefona gönderilecek aktivasyon kodunun kullanımı sorumluluğunu tarafımda olduğunu kabul ve beyan ederim” şeklinde yazdığını, davalı bankanın bu yazıyı davacı dolandırıldıktan sonra ve bankaya itirazından sonra almaya çalışılmasının da kusuru ortaya koyduğunu, söz konusu formun davacının daha öncesinde böyle bir talimatının olmadığını, bankaya böyle bir talimat olmamasına rağmen davacının risk grubu içerisinde ciddi kredi borcu ödeme riski olmasına rağmen dolandırılmasına olanak sağladığını, gerekli önlemleri almadığını, özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ortaya koyduğunu, bankaların basiretli birer tacir gibi davranma mecburiyetinde olduğunu, yasal olarak da bu durumun düzenlendiğini, yine bankaların kişilerin risk durumunu takip etme, inceleme ve kusursuz sorumluluğunun da belirlenmiş olup basiretli bir tacir gibi görevini yerine getirmeyen bankaların zararlardan da sorumlu olacağının aşikar olduğunu, davacının sonrasında yasal haklarım saklıdır şerhini düşmek suretiyle dolandırılması neticesinde çekilen kredinin tamamını ödediğini belirterek bankanın kusursuz sorumluluğunun olup olmadığının tespitine, eğer kusursuz sorumluluğu kabul görmez ise kusur oranının tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL belirsiz tazminat bedelinin zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek faizi ile tahsiline ve bakiye zararın tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceğini, davacının dava açılmadan önce alacaklı olduğunu iddia ettiği tutarın miktarını açıkça bilebilecek durumda olması gerektiğini, uyuşmazlıktaki kusurun davacı veya diğer faillere ait olduğunu, davalı bankanın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davaya konu olayların gelişmesinde bankanın sistemlerinden kaynaklı herhangi bir sorun ya da kusurun olmadığını, eylemin faillerinin belli olduğunu, davalının herhangi bir kusuru olmamasına ve dava konusu fiillerin failinin belli olmasına rağmen davalıdan doğduğu iddia edilen zarardan sorumlu tutulmaya çalışılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalı bankanın aktif husumete haiz olmadığını, davalı banka tarafından gerekli tüm önlemlerin alındığını, herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının internet bankacılığına ilişkin talimat veya yetki vermediğine ilişkin itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu ihtilafta davacının talebinin dayanağı olan haksız fiilin şartlarının oluşmadığını belirterek davanın davalı bankanın aktif husumet ehliyetinin olmaması ve belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesi nedeniyle usulden reddin, usul itirazları kabul edilmesiz ise davanın esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya Bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, 05/09/2018 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Davalı bankadan kredi sözleşmesi, hesap hareketleri, dekont, SMS log kayıtları ile … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosya UYAP sureti celp edilmiştir.
Tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda: Dava; davacının …Bankası A.Ş. … … Şubesinden konut kredisi nedeniyle toplamda 88.000,00 TL konut kredisi borcunun bulunduğu, 17.10.2016 tarihinde davacının kullanmakta olduğu … numaralı hattı arayan 3. şahısların davacıya kendilerini banka yetkilisi olarak tanıtarak kredi kartının sigortasının olduğunu, bunun iptal olmaması için ücret talep ettikleri ve devamında kredi dosya masrafların iade edileceğini beyan ederek davacıya gelen mesajlardaki onay kodunun kendilerine söylemesini istedikleri, olayın sıcağı ile gelen şifreyi veren davacının akabinde hesabından 15.000,00 TL dava dışı … alıcısına, … İBAN numaralı hesabına EFT yapıldığını, yine dava dışı … alıcısına … İBAN Numaralı hesabına EFT yapıldığına dair mesaj geldiği, bu mesajların gelmesi üzerine bankayı arayan davacıya 28.000,00 TL tutarında kredi kullandırıldığı, kredinin internet bankacılığı üzerinden yapılan başvuru neticesinde kullandırıldığı, daha sonrasında bedellerin başka hesaplara EFT ile gönderilerek dolandırıldığını öğrendiği, bankaya talimat olmamasına rağmen davacının risk grubu içerisinde ciddi kredi borcu ödeme riski olmasına rağmen dolandırılmasına bankanın olanak sağladığı, gerekli önlemleri almadığı, özen yükümlülüğünün yerine getirilmediği, bankaların kişilerin risk durumunu takip etme, inceleme görevinin olduğu, basiretli bir tacir gibi görevini yerine getirmeyen bankanın zararlardan kusursuz olarak sorumlu olduğu aksi halde kusurlu sorumlu olduğu iddiasıyla davacının sonrasında yasal haklarını saklı tutarak şerh düşmek suretiyle dolandırıldığı iddiasıyla çekilen kredinin tamamının ödenmesi nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL belirsiz tazminat bedelinin zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek faizi ile tahsiline ilişkin açılan maddi tazminat davasıdır.
Davalı bankadan kredi sözleşmesi celp edilmiş olup davaya dayanak kredinin internet bankacılığı üzerinden kullandırılan 17.10.2016 tarihli 28.818 TL bedelli “Tüketici Kredisi” olduğu anlaşılmakla açılan davada Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. (Emsal istinaf ilamları; İstanbul BAM 13. HD. 14/09/2023 T. 2021/675 E. 2023/1248 K., İstanbul BAM 14. HD. 11.05.2023 T. 2020/1314 E. 2023/817 K., İstanbul BAM 12. HD. 12/01/2023 T. 2020/935 E. 2023/63 K., İstanbul BAM 13. HD.
06/04/2022 T. 2020/397 E. 2022/558 K.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK m. 331/2 hükmü yargılama harç ve giderleri hususunda görevli ve yetkili mahkemece bir karar verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.07/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır