Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/732 E. 2018/320 K. 12.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/732 Esas
KARAR NO : 2018/320
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı tarafından sözleşme konusu taşınmazların projeye uygun olarak tadil ve imal edilerek 31/10/2016 tarihinde ve devamında kullanıma hazır şekilde tam ve zamanında teslim edilmesinden kaynaklanan cezai şart alacağından dolayı davalı borçlular aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, davalı borçlular tarafından borca itirazda bulunulduğunu ve takibin durduğunu, davalıların itirazlarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalıların gayrimenkulleri projeye uygun olarak tadil ve imal edip 31/10/2016 tarihinde kullanıma hazır şekilde teslim edeceğini, 31/03/2017 tarihinde de iskanını alacağını kabul ve taahhüt ettiğini, davalıların bu açık kabul ve taahhütlerine rağmen gayrimenkullerin projeye uygun tadil ve imal edilerek davacıya tesliminde açıkça temerüde düştüğünü, davalıların temerrüdü nedeni ile davacının elde edeceği kazançlardan mahrum kaldığını ve tasarruf edeceği giderlerden kurtulamadığını, davalıların davacının mağduriyetini gidermedikleri gibi aleyhlerinde başlatılan icra takiplerine haksız olarak itiraz ettiklerini beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, takibe kötü niyetle itirazda bulunan davalının %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, taraflar arasında imzalanan 8 adet bağımsız bölümün satışına ilişkin satış sözleşmesinin şekil şartlarına uyulmadan düzenlendiği için geçersiz olmakla birlikte, geçersiz olan sözleşmeye istinaden davalılardan cezai şart bedelinin talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçersiz olan satım sözleşmesine bağlı olarak kararlaştırılan cezai şarta bağlı olan hükümlerin de geçersiz olduğunu, 25/08/2016 tarihli 8 adet bağımsız bölümün satışına ilişkin satış sözleşmesinin alıcıya geç teslim edilmesinin, davalıların işi geciktirmesinden yada kusurlu davranışından kaynaklanmadığını, davacı tarafa ilk olarak davalı … tarafından 04/02/2017 tarihi itibariyle sinerji hukuka ait tüm taşınmazların ofis olarak kullanılmasına ilişkin imalatların tamamlanmış olduğunu, söz konusu taşınmazların teslim alınması gerektiğinin mail yoluyla bildirildiğini, 16/02/2017 tarihinde ihtarnameye cevap dilekçelerinin 7.maddesinde de aynı şekilde taşınmazların teslimine hazır olduklarının tekrar edildiğini, yine aynı ihtarnameye cevap dilekçesinin 1.maddesinde de söz konusu taşınmazları teslim etmeye hazır bulunduklarının bildirilmiş olmasına karşılık söz konusu dairelerin anahtarlarının davacı tarafından 29/06/2017 tarihinde teslim alındığını, davacının kötü niyetli olduğunu beyanla, davanın reddi ile kötü niyetli davacının davalılara %20 kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, sözleşmeler, ihtarnameler, taslak çalışma örnekleri, mail yazışma örnekleri celp olunmuştur.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular …, …, …, … Şti, … AŞ aleyhine 20.000USD asıl alacak 83,18USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.083,18USD üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların beyanları, icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında akdedilmiş bulunan gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalılar tarafından davacıya teslimi üstlenilen taşınmazların süresinde teslim edilmemesi sebebiyle sözleşme uyarınca davalılar hakkında başlatılan cezai şart alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davası olduğu tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTKnun 4.maddesinde hangi davaların ticari dava ve çekişmesiz yargı işleri olduğu sayılmış olup, buna göre her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, TTKnun da TMKnun 962 ile 969.maddelerinde; 6098 sayılı TBKnun 202-203, 444-447, 487-501, 515-519, 532-545, 547-554, 555-560, 561-580 maddeleri, Fikri Mülkiyet Hukukuna dair mevzuatta borsa, sergi ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve son olarak da bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava olarak sayılmıştır. Dava konusu uyuşmazlık dikkate alındığında, davacının tacir olmadığı gibi, uyuşmazlığın da davacının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, yine davanın niteliği itibariyle TTK 4.maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan da bulunmadığı, ayrıca taraflar arasında akdedilmiş bulunan gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin eser sözleşmesinin özgü bir tipi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, her iki tarafın tacir olmadığı yahut bir tarafın tacir olduğu sözleşmelerden kaynaklanan davalarda da Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından, davaya bakmakla mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının görev nedeniyle reddine, görevli mahkemelerin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine dair karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının dava dilekçesinin görev nedeniyle REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın İstanbul Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine, taraflarca hükmün kesinleşmesine binaen 2 haftalık süre içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …