Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/730 E. 2018/294 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/730
KARAR NO : 2018/294
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2017
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından sözleşme konusu taşınmazların projeye uygun olarak tadil ve imar edilerek 01/05/2016 tarihinde ve devamında kullanıma hazır şekilde tam ve zamanında teslim edilmemesinden kaynaklanan cezai şart alacağından dolayı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlular tarafından borca itirazda bulunulmuş olup, icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 21 adet bağımsız bölümün satışına ilişkin satış sözleşmesi şekil şartına uyulmadan düzenlendiği için geçersiz olmakla birlikte, geçersiz olan sözleşmeye istinaden davalılardan cezai şart bedeli talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu uyuşmazlığa neden olan satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından geçerli olmayacağı gibi taşınmazların daha sonradan tapuda resmi şekilde devirlerinin tamamlanmış olmasının da geçersiz olan satış sözleşmesine geçerlilik kazandırmayacağını, geçersiz olan satım sözleşmesine bağlı olarak kararlaştırılan cezai şarta bağlı olan hükümlerinde geçersiz olduğunu, söz konusu sözleşmenin iptali için İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden dava açılmış olup derdest olduğunu, 25/08/2016 tarihli 8 adet bağımsız bölümün satışına ilişkin satış sözleşmesinin alıcıya geç teslim edilmesinin, davalıların işi geciktirmesinden ya da kusurlu davranışından kaynaklanmadığını, söz konusu taşınmazların belirtilen tarihte davacı alıcıya teslim edilmemesinin nedeninin davacı tarafça yetkilindirilmiş bulunan mimari proje firması … tarafından projelerin kendilerine 30/08/2016 tarihinde teslim edilmesinden kaynaklandığını, dolayısı ile davalıların söz konusu gayrimenkulleri geç teslim etmesine ilişkin herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, bu konuda İstanbul…Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasından tespit talep ettiklerini, söz konusu gecikmede %100 kusurun davacıdan kaynaklandığı yönünde rapor alındığını, bu tarihten itibaren davalı şirket tarafından projeye uygun olarak taşınmazların eksiksiz ve tam bir şekilde taşınmaya engel bir durum oluşturmayacak biçimde 04/02/2017 tarihi itibarı ile teslime hazır olunduğunun mail yoluyla bildirildiğini, yine 16/02/2017 ve 20/03/2017 tarihli ihtarnameye cevap dilekçelerinde bu hususun tekrar edilmesine karşılık davacı tarafça söz konusu taşınmazların anahtarlarının 29/06/2017 tarihinde teslim alındığını, taşınmazlardaki imalatların da davalı yüklenici firma tarafından eksiksiz olarak yapıldığını, imalat değişiklikleri olan yerlerin davacı tarafa yazılı ve sözlü olarak bildirildiğini, davacı tarafın bilgisi ve onayı dahilinden söz konusu taşınmazların imalatlarının tamamlandığını, bu nedenlerle davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olarak davalılar hakkında icra takibi başlatıldığından davacının davalılara %20 kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Şti.adına dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davaya cevap verilmemiş, duruşmalara katılan olmamıştır.
İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde, davacının …A.Ş., davalının …, davanın 09/08/2017 tarihinde açılan menfi tespit davası olduğu, taraflar arasında münakid 16/02/2015 ve 25/08/2016 tarihli adi şekilde yapılmış sözleşmelerin geçersizliğinin tespitinin talep edildiği, dosyanın derdest olup ön inceleme aşamasında bulunduğu, henüz duruşma günü verilmediği anlaşılmıştır.
İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.iş sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde, talep edenin …Tic., talep tarihinin 07/03/2017 olduğu, davaya konu 29 adet taşınmazın hali hazırdaki durumlarının tespiti ile sunulan alım satım sözleşmesi ve sunulacak belgelere göre talep eden tarafından teslim edilememesi ve/veya geç teslim edilmesindeki varsa talep edenin ve/veya sözleşmenin diğer tarafının kusur oranlarının tespiti ile bunun neticesinde sözleşmenin taraflarında oluşan/oluşabilecek maddi zararın tespitine ilişkin olduğu, 23/05/2017 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda; tespite konu satışı yapılan bağımsız bölümlerin tesliminin gecikmesinin tamamen alıcının kusurundan meydana geldiği, tespit isteyen satıcı şirketin ekstra yaklaşık yuvarlama ile 2.500.000 TL fazla bir harcaması olduğu belirtilmiştir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular …, …, …, … Şti, …AŞ aleyhine 50.000 USD asıl alacak 485,21 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 50.485,21 USD üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların beyanları, icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında akdedilmiş bulunan gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalılar tarafından davacıya teslimi üstlenilen taşınmazların süresinde teslim edilmemesi sebebiyle sözleşme uyarınca davalılar hakkında başlatılan cezai şart alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptali davası olduğu tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTKnun 4.maddesinde hangi davaların ticari dava ve çekişmesiz yargı işleri olduğu sayılmış olup, buna göre her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, TTKnun da TMKnun 962 ile 969.maddelerinde; 6098 sayılı TBKnun 202-203, 444-447, 487-501, 515-519, 532-545, 547-554, 555-560, 561-580 maddeleri, Fikri Mülkiyet Hukukuna dair mevzuatta borsa, sergi ve pazarlar ile
antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve son olarak da bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava olarak sayılmıştır. Dava konusu uyuşmazlık dikkate alındığında, davacının tacir olmadığı gibi, uyuşmazlığın da davacının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, yine davanın niteliği itibariyle TTK 4.maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan da bulunmadığı, ayrıca taraflar arasında akdedilmiş bulunan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin eser sözleşmesinin özgü bir tipi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, her iki tarafın tacir olmadığı yahut bir tarafın tacir olduğu sözleşmelerden kaynaklanan davalarda da Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından, davaya bakmakla mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının görev nedeniyle reddine, görevli mahkemelerin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine dair karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, talep halinde dosyanın görevli mahkeme olan İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içersinde taraflardan biri tarafından görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, taraflarca süresi içersinde gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılabileceğinin ihtarına,
3-Yargılama, harç ve masrafların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸