Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/727 E. 2018/691 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/727
KARAR NO : 2018/691

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2017
KARAR TARİHİ : 22/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 11/07/2011 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalının işbu sözleşmeyi borçlu sıfatıyla imzaladığını, kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılmış olan kredilerin geri ödenmemesi nedeniyle 26/12/2016 tarihli ihtarname ile hesaplarının kat edildiğini, kalan borcun tahsili amacıyla … 18.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafından borca, ödeme emrine faiz ve ferilerine itiraz edildiğini, davalının 26/12/2016 tarihinde gönderilen hesap kat ihtarnamesine itiraz etmediğini, ihtarnameye itiraz edilmediğinden mevcut ihtarnamenin İİK.m.68/b’de sayılan belgelerden sayıldığını ve itirazın iptali gerektiğini, kaldı ki borçlunun imzaya ve sözleşmeye itiraz etmediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptali ile %20.den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının tarafına atıl edilmek istediği borcun üzerinde tahsil cihedine gittiğini, makul bir borcun oluşturulmasını talep etmesine rağmen fahiş oranlar uygulanarak borcun katlandığını, kart limitinin 35.000 TL olduğunu, aktif olduğu süre içinde muntazaman ödemeler yapılmış olup, şu an itibarı ile talep edilen 24.764,16 TL.nin çok altında bir rakam olması gerekirken bankacılık prosedürleri gereği yasalar çerçevesinde gerçek borcun tespit edilmesi gerekirken davacı tarafından keyfi olarak engellenerek gerçek borç miktarının yansıtılmadığını, davacının dava dilekçesinde kredi sözleşmesinden bahsettiğini, borca konu edilen alacağın kredi kartı olduğunu, tüketici kredilerinde verilen kredinin belirli bir zaman uhdesinde standart faiz hesabıyla oluşturulduğunu, borçlunun ne ödeyeceğini bildiğini, kaldı ki dava konusunun kredi kartı olduğunu, kartın aylık dönemsel olarak hesaplandığını ve ödemelerinin belirtilen çerçevede yapıldığını, söz konusu kredi kartının detaylı hesap dökümleri sunulmadan total olarak 24.764,16 TL olarak tarafına sunulması karşısında itiraz ettiğini, gerçek borcun davacı tarafından çok üzerine çıkarılarak tahsil edilme cihetine gidildiğini, bu nedenlerle borca yapmış olduğu itirazın asıl nedeninin gerçek borcu yansıtmadığından dolayı söz konusu kredi kartına ait hesap detaylarının davacı tarafından sunulması yönünde gerçek borcun ortaya çıkarılmasını, mağduriyetinin giderilmesini talep etmiştir.
Dosya bankacı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 03/03/2018 tarihli raporda; davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında 11/07/2011 tarihli 500.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasında ayrıç Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi ile davalı …/… lehine 35.000 TL limitli … nolu Şirket Kredi Kartı tahsis edilerek davalının kullanımına teslim edildiği, kredi kartı kullanımından kaynaklanan banka alacağının tahsili için davalıya 26/12/2016 tarihi itibarı ile kredi kartı hesabının kat edildiği, banka alacağının tahsili için davalının bilinen adresine posta ile gönderilen 26/12/2016 tarihli ihtarnamenin tebliğ edilemeden iade edildiği, davalının 06/03/2017 takip tarihi itibarı ile temerrüde düştüğü, davalının kredi kartından kaynaklanan borçlarının 29/02/2016 tarihinde 24.195,91 TL üzerinden 2. kez yapılandırılarak aylık 689.21 TL eşit taksitli ve 48 ay vadeli olarak ödeme vadesine bağlanarak kredi üzerinden ödenmesinin kararlaştırıldığı, ilk 5 takside karşılık sadece 27/07/2016 tarihinde 700 TL.lik kısmi ödeme yapıldığı, yapılandırılan kredi taksitlerinin zamanında ödenmemesi üzerine, davalı borçlunun kart borcunun 29/07/2016 tarihinde aylık %1.20 faiz ile 25.020,97 TL tutarı üzerinden 48 ay vade ve 713.09 TL aylık eşit taksitli olarak 3.kez yeniden yapılandırıldığı, yeniden yapılandırılan kredinin kredi kartı üzerinden ödenmesinin kararlaştırıldığı, kredi kartı hesabı ile ilgili aylık hesap ekstreleri üzerinde yapılan inceleme ve tespitlerde davacı bankanın 26/12/2016 tarihli kat tarihi itibarı ile 2.163,64 TL geciken kart borcu olduğu, her bir taksitin 713.09 TL olmak üzere 44 taksidinde muaccel olduğu, muaccel olan taksitler ile vadesi geçen taksitler içindeki anaparanın 22.995,57 TL olduğu, davalı borçlunun son yapılandırmadan sonra ilk ve en son ödemesinin 03/10/2016 tarihinde 714 TL olduğu tespiti ile vadesi geciken ve ileri vadeli taksitler içindeki 22.995,57 TL anapara için 03/10/2016 tarihinden 06/03/2017 takip tarihi arasında geçen süre içinde yapılandırmada taraflar arasında her ne kadar kabul edilen akdi faiz aylık %1.20 olsa da, yapılandırmada borçlunun ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle davacı banka alacağına TCMB tarafından belirlenen ve ilan edilen kredi kartlarına uygulanacak azami akdi ve gecikme faizi uygulanmasında herhangi bir isabetsizlik olmayacağı, davacı banka tarafından 06/03/2017 tarihli takipte kurumsal kredi kartından kaynaklanan banka alacağı için TCMB tarafından belirlenen aylık %1.84 akdi, aylık %2.34 gecikme faizinin 01/01/2017 tarihinden itibaren uygulanacağına ilişkin tebliğe uygun olarak davacı bankanın aylık %2.34 gecikme faizi talebinin yerinde olduğu, takip tarihi itibarı ile kart borcundan kaynaklanan banka alacağının 22.995,57 TL anapara, 2.186,11 TL işlemiş akdi faiz, 109.30 TL %5 BSMV, 5.30 TL ihtarname posta masarfı olmak üzere toplam 25.296,28 TL olarak hesaplandığı, buna karşılık davacı bankanın 22.995,57 TL anapara alacak için takip tarihi itibarı ile 1.679,32 TL işlemiş faiz, 83.97 TL faizin %5 BSMV, 5.30 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 24.764,16 TL alacak talebinde bulunduğu, hesaplanandan daha az tutarda talep edilen alacağın taleple bağlılık gereğince asıl alacak ve işlemiş faiz ve ferileri yönünden talebin uygun talep olduğu, yapılan hesaplamada davacı banka alacağının anapara asıl alacak yönünden talebin uygun olduğu, işlemiş faiz ve ferileri yönünden hesaplamalarından daha az talep nedeniyle davacı banka talebinin talepte bağlılık gereğince uygun talep olduğu, takipten sonra TCMB tarafından 01/01/2017 tarihinden itibaren kredi kartları için talep edilebilecek azami gecikme faizi talep edilebileceğinden %28.08 gecikme faiz talebinin de yerinde olduğu belirtilmiştir.
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
… 18.İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davacının alacağını tahsili amacıyla … 18. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu davacının süresinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, alınan bilirkişi raporuna göre somut davada davacı banka ile davalı arasında 11/07/2011 tarihli 500.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesi bulunduğu ve bu sözleşmeye göre borcunu zamanında ödemeyen davalının sözleşme gereğince temerrüte düştüğü, alınan bilirkişi raporu ile alacağın varlığının sözleşme ve banka kayıtları ile ispat edildiği, davalının itirazına konu hususların yerinde olmadığı, yapılan hesaplamaya göre davacının anapara dışındaki kalemlerde talebinin üzerinde alacağının bulunduğu anlaşılmakla bu yönlere işaret eden bilirkişi raporu çerçevesinde (taleple sınırlı olmak kaydıyla) davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin aynen devamına karar vermek gerekmiş davalının itirazında haksız olduğu ve alacak likit olduğu inkar tazminatının şartları oluştuğu anlaşılmakla alacaklı lehine asıl alacak miktarının %20 si oranında inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, … 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (22.995,57 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.268,72 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.173,91 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ‘sine göre tespit olunan 2.971,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.22/05/2018

Katip
¸

Hakim
¸