Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/725 E. 2023/181 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/258 Esas
KARAR NO :2023/159

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:23/03/2018
KARAR TARİHİ:09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.03.2008 tarihinde müvekkili … sevk ve idaresindeki…plaka sayılı motosikleti ile … Mahallesi … Caddesi üzerinden arkasında yolcu olarak bulunan … ile birlikte … sokağa doğru seyir halindeyken, karşı yönden gelen sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile kazaya sebebiyet vermemek için idaresindeki motosikleti kaldırım kenarına doğru yönlendirmeye çalıştığını, kaldırımın kenarına doğru yanaşmaya çalıştığı esnada karşı yönden gelen araç sürücüsünün hızlı olması sebebiyle sürücü …’ın müvekkiline çarptığını, neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda davalının sigortacısı olduğu … plakalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin, davaya konu trafik kazası neticesinde vücudun genel çalışma gücünü kaybettiğini, müvekkilinin kaza tarihinde 31 yaşında olduğunu, bu kaza sebebi ile müvekkilinin bacağına platin takıldığını, zaman içerisinde ise müvekkilinin yaşadığı sakatlığın arttığını ve bedeninde kalıcı hasarlara neden olduğunu, davalıya teminat limitleri dahilinde ödeme yapması için KTK.99/1 ve Trafik Sigortası Genel Şartlarının Tazminat ve giderlerin ödenmesi başlıklı B/2 maddeleri uyarınca 14.02.2018 tarihinde başvuru yapıldığını, ancak davalının bu başvuruyu reddettiğini beyanla davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 60.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın, müvekkili şirketçe 108128314/0 sayılı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınmış bulunan … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde doğduğu ileri sürüldüğünü, işbu dava sonrası verilecek kararın sigortalıyı ve araç sürücüsünü etkileyebilecek nitelikte olduğunu, bu nedenle HMK md. 61 uyarınca işbu davanın, dava dışı sigortalı Kazim Ataş’a ve sürücü …’a ihbar edilmesi gerektiğini, davaya konu taleplerin dayanağı olan kazanın 29.03.2008 tarihinde gerçekleştiğinin belirtildiğini, buna göre ZMMS Genel Şartlar C.8 hükmü gereğince, dava konusu taleplerin tümünün işbu davanın açıldığı 23.03.2018 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemesi kaydıyla, sigortalının davacıya karşı bir sorumluluğunun mevcut olması ihtimalinde bunun haksız fiilden kaynaklanabilecek bir sorumluluk olduğunu, her ne kadar sigorta şirketi bir ticari işletme ise de sigortalı bir şahıs olduğundan ve sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalıdan fazla olamayacağından davacının yasal faiz oranını aşan her türlü talebinin reddinin gerektiğini beyanla, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; trafik kazası tespit tutanağı, poliçe, trafik tescil kayıtları, sigorta şirketine yapılan başvuru ve başvuru cevabı, hastane ve tedavi evrakları, sağlık kurulu raporu, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2008/625 Soruşturma sayılı dosyası ve SGK kayıtları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’na gönderilerek, davacının yaralandığı 29/03/2008 tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranının belirlenerek rapor düzenlenmesi talep edilmiş, düzenlenen 06/11/2020 tarih ve 14460 karar sayılı rapor ile; Kamil ve Sabire oğlu, 15/01/1977 doğumlu, …’ın 29/03/2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (32a……….1)A %5 E cetveline göre %4.2 (yüzdedörtnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları ve dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bir trafik konusunda uzman bilirkişi nezdinde dava konusu kazanın meydana geldiği adreste keşif yapılarak, haksız fiilin meydana geldiği yolun konumu, özellikleri, sürücü beyanında dönüş yaptığı yer gibi istenilen ve gerekli olan hususların aydınlatılması, kroki hazırlanmak suretiyle rapor alınması için … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat müzekkeresi yazıldığı, adli trafik uzmanı…’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 29/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya kapsamında bulunan tüm ifadeler, olay yeri krokisi, görgü ve tespit tutanağı, araçların hasarlı kısımları, doktor raporları, araçların seyir yönleri ile mahallinde icra edilen keşif esnasında elde edilen bilgiler ve çekilen fotoğraflar dikkate alındığında, sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan…plaka sayılı motosikleti ile … Mahallesi, … Caddesi üzerinden arkasında yolcu olarak bulunan … ile birlikte … Sokağa giriş yaptıktan ve sokağı takiben şehir merkezi yönüne doğru seyir halinde bulundukları ve 200 metre kadar ilerledikten sonra No:15 sayılı ev önünde bulunan virajı döndükten sonra sol ileride kaldırım kenarında park halinde bulunan 131 marka aracın solundan üzerine doğru gelmekte olan sürücü … sevk ve idaresinde olduğu anlaşılan … plaka sayılı otomobil ile çarpışmayı önlemek adına iradesindeki motosikleti kaldırım kenarına yönlendirdiği sırada, karşı yönden gelen … plaka sayılı otomobilin sol ön kısımları ile…plaka sayılı motosikletin sol yan kısımlarından çarpması neticesinde kazanın gerçekleştiği, kazanın … plaka sayılı otomobil sürücüsü … açısından irdelenmesi ve kusur durumunun tespit edilmesi bakımından yapılan incelemede; sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otomobili ile … sokağını takiben Çarşı merkezi istikametinden gelerek … caddesi yönünde seyir halinde bulunduğu ve No:15 sayılı ev karşısına yaklaştığı esnada yola gereken dikkati vermediği, sevk ve idare hatası yaparak karşı yönden gelen araçlar için ayrılmış olan yol bölümünden seyrettiği, aracın sol ön köşe kısımları ile … sokağını takiben karşı istikametten gelerek Çarşı yönüne seyreden sürücü … idaresindeki…plaka sayılı motosikletin sol yan kısımlarından çarparak kazaya sebebiyet verdiği, kazanın oluşumunda dikkatsiz, tedbirsiz ve nizamlara aykırı hareketleri nedeni ile asli kusurlu olduğu, kazanın…plaka sayılı motosiklet sürücüsü … açısından irdelenmesi ve kusur durumunun tespit edilmesi bakımından yapılan incelemede; … sokağını takiben çarşı yönünde seyreden sürücü … idaresindeki…plaka sayılı motosikleti ile No:15 sayılı ev önünde bulunan virajı döndükten sonra karşı istikametten gelerek motosikletine çarpan ve şerit ihlalli yapması nedeni ile kazaya sebebiyet veren sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otomobile karşı kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığından kazanın oluşumunda da atfı kabil kusurunun bulunmadığı, sonuç olarak; … plakalı otomobil sürücüsü …’ın; Karayolları Trafik Kanunu Madde 52/1-a: “Sürücüler kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorundadırlar.”, Karayolları Trafik Yönetmeliği Madde 94/2-A-a: “Karayollarında trafik sağdan akar. Aksine bir hüküm veya işaret bulunmadıkça karayollarında araç sürücüleri araçlarını durumun elverdiği oranda gidiş yönüne göre yolun en sağından, yol çok şeritli ise trafik durumuna göre hızının gerektirdiği şeritten sürmek zorundadırlar.”, Karayolları Trafik Kanunu Madde 56/1-a: “Sürücüler şerit izleme ve şerit değiştirme kurallarına uymak zorundadırlar.”, Karayolları Trafik Kanunu Madde 84/1-G: “Araç sürücüleri trafik kazalarında şeride tecavüz etme hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” hükümlerini ihlal ettiği, kazanın gerçekleşmesinde asli ve tam (%100 oranında) kusurlu olduğu, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda atfı kabil kusurunun bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişiler …’na tevdii edilen dosyada tanzim olunan 17/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …’ın maliki olduğu … plakalı otomobilin, davalı Türkiye Sigorta A.Ş. tarafından 30/07/2007-30/07/2008 dönemi için, … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, uyuşmazlık konusu kazanın 29.03.2008 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle poliçe yürürlükte olduğundan tazminat şartları sağlandığı takdirde davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta teminatı sunma yükümlülüğünün mevcut olduğu, poliçede “sakatlanma ve ölüm için kişi başına 60.000,00-TL, kaza başına 300.000,00-TL” bedel ile teminat sunulduğu, ancak Hazine Müşteşarlığı’nın kaza yılı olan 2008 yılı için sakatlanma ve ölüm için kişi başına belirlediği teminat limiti 100.000,00-TL olduğundan uyuşmazlıkta işbu limitin esas alınması gerektiği, davadan önce sigorta şirketine 14.02.2018 tarihinde müracaat edildiği, sigorta şirketi tarafından 01.03.2018 tarihinde 8 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan reddedildiği, davacının mürcaatının 2 iş günü içerisinde davalıya ulaştığı, dolayısıyla davalı sigorta şirketinin 8 iş günü sonrası 27.02.2018 tarihinde temerrüde düştüğünün söylenebileceği, … Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasından alınan kusur raporunda, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın kazanın gerçekleşmesinde asli ve tam (%100 oranında) kusurlu olduğu, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda atfı kabil kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, ATK tarafından davacının geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olarak belirlendiği, bu süreye ilişkin zararı sigortalının kusuruna karşılık gelen kaza tarihindeki ücret x %100 (kusur) = 1.444,65-TL olarak hesaplandığı, Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas, 2019/40 Karar sayılı iptal kararı dikkate alınarak Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında kabul ettiği Prograsif Rant hesaplama yöntemlerine göre hesaplama yapıldığı, raporda davacının yaşam süresinin TRH-2010-Erkek tablosu esas alınarak belirlendiği, davacının olay tarihinden itibaren 3 aylık geçici iş görmezlik süresi boyunca %100 oranında malul sayıldığının; devam eden dönemde ise %4,2 oranında sürekli malul kaldığının kabulü ile hesaplama yapıldığı, 25.12.2021 tarihli ve 31700 sayılı “Resmi Gazete”de yayımlanarak yürürlüğe giren 7349 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 3/b maddesi ile “Asgari Geçim İndirimi” kaldırıldığından işbu rapor tarihindeki verilere göre yapılacak hesaplamada davacının 60 yaşından sonrasına isabet eden işleyecek emeklilik/pasif devresi de, bilinen son net asgari ücret (2022 yılı ikinci yarısı için; 5.500,35-TL aylık net asgari ücret x 12 ay = 66.004,20-TL yıllık net asgari ücret) esas alınarak hesaplama yapıldığı, davacı …’ın meslekte kazanma gücü / efor kaybına ait toplam maddi zararının 92.790,06-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1.maddesi uyarınca; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Davacının uğradığı haksız fiil neticesinde maruz kalabileceği bedensel zarar aynı yasanın 54.maddesinde sayılmıştır. Bunlar; 1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı, 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır.
Davacının 29.03.2008 tarihinde geçirmiş olduğu kaza tarihinde yürürlükte bulunan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne göre düzenlenen 06.11.2020 karar tarihli ATK raporuna göre; davacının %4.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği, kusura ilişkin talimat mahkemesince kusur bilirkişisinden alınan raporda ise … plakalı otomobil sürücüsü …’ın; … idaresindeki…plakalı motosikletin sol yan kısmından çarparak sebebiyet verdiği olayda Karayolları Trafik Kanunu Madde 52/1-a, 56/1-a, 84/1-G Karayolları Trafik Yönetmeliği Madde 94/2-A-a hükümlerini ihlal ettiği, kazanın gerçekleşmesinde asli ve tam (%100 oranında) kusurlu olduğu, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’ın kazayı önlemek adına alabileceği bir önlem bulunmadığından kazanın oluşumunda atfı kabil kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davaya konu olayda davacı TBK’nın haksız fiil hükümlerine göre kazaya karışan aracın sigorta şirketinden maddi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. KTK 85/son maddesinde, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu tutulabilmesi için kazaya karışan sigortaladığı aracın sürücüsünün kazada kusuru olmalıdır. O halde sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. Bu bilgiler doğrultusunda; kazanın, kazaya karışan … plakalı aracın ZMSS poliçe dönemi içerisinde gerçekleştiği, davalı sigorta şirketince … plakalı sigortalı araç bakımından teminat sunulduğu, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, kazaya sebep olan aracın dava dışı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu ve sorumluluğu nispetinde sigorta şirketinin davacının zararlarından sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce aktüerya bilirkişisinden TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak hazırlanan 17.08.2022 tarihli raporda; davacının 3 aylık geçici iş göremezlik tutarı 1.444,65-TL, maluliyeti nedeniyle meslekte kazanma gücü zararının ise 91.345,41 TL olduğu tespit edilmiştir. Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nden mahkememize gelen yazı cevabı da değerlendirildiğinde; bahse konu kazada davacıya SGK tarafından iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından rücu edebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığından peşin sermaye tenzili yapılmadığı anlaşılmıştır. Davalı … Sigorta A.Ş ‘nin Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesine göre kaza tarihi olan 29.03.2008’te geçerli kişi başı sakatlanma ve ölüm sigorta limitinin 100.000,00 TL olduğu, yapılan hesaplamadaki maddi zararının ise bu limitler dahilinde kaldığı görülmüştür. Davacı vekilince dava dilekçesinde 60.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, bilirkişi raporundan sonra ıslah dilekçesi sunulmamış, davacı vekili duruşmada beyanı ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 60.000,00 TL maddi tazminat yönünden kabul kararı verilmesini talep etmiştir. Belirtilen bu sebeplerle; dosya kapsamında davacının yaşanan trafik kazası nedeniyle kusursuz oluşu ve maluliyet oranı dikkate alınarak mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre toplam 92.790,66-TL zararının oluştuğu tespit edilmekle, poliçe tanzim tarihleri arasında gerçekleşen trafik kazası nedeniyle davacının maddi zararının olduğu ve zararın davalı sigorta şirketinden tahsil edebileceği kanaatine varılarak davacının talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulü ile 60.000,00-TL maddi tazminatın dava açılmadan önce sigortaya başvuru yapıldığı da dikkate alınarak 8 iş günü sonrası temerrüt tarihi olan 14/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, faize ilişkin fazlaca taleplerin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ İLE, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla (taleple bağlı kalınarak) 60.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 14/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, faize ilişkin fazlaca taleplerin reddine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.098,60-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 204,93-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 3.893,67-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL başvuru harcı, 204,93-TL peşin harç, 419,90-TL keşif harcı, 2.500,00-TL bilirkişi ücreti, 1.094,90-TL talimat, tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 4.255,63-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(4)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.600,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/03/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.