Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/724 E. 2018/551 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/724
KARAR NO : 2018/551
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2017
KARAR TARİHİ : 26/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalının keşidecisi olduğu 19/10/2016 tarihli, … nolu 30.000 TL bedelli ve 31/10/2016 tarihli,… nolu 35.000 TL bedelli çeklerin hamili olduğunu, davalı tarafından düzenlenen çeklerin, taraflar arasında süregiden ticari ilişkinin zarar görmemesi amacıyla davalının ödemek üzere süre talep etmesi nedeniyle davacı şirket tarafından süresinde bankaya ibraz edilmediğini, ancak davalını bu çek bedellerini söz verdiği halde ödemeyerek borcunu ifa etmediğini, dolayısı ile borcu miktarında sebepsiz zenginleştiğini, 6102 Sayılı TCK.md.818/1/m atfı gereğince, çekler içinde uygulanan sebepsiz zenginleşme hükmü uyarınca, süresinde ibraz edilmeme nedeniyle keşide edenin veya kabul edenin kambiyo senedinden kaynaklı yükümlülüğü düşmüş olsa dahi çekin hamiline karşı sebepsiz zenginleştikleri oranda borçlu kaldıklarını, davacı şirket tarafından çeklerin süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle davalı tarafın sebepsiz olarak zenginleşmiş olup davacı şirkete 65.000 TL borçlu olduğunu, İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibi ile TTK.m 732.deki düzenleme uyarınca davalının davacı şirket aleyhinde sebepsiz olarak zenginleştiği bedelin talep edildiğini, davalının çeklerde yer alan 65.000 TL değerinde meblağ karşılığında da herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle Yargıtayın yerleşmiş içtihatları uyarınca da davalının bunu ödediğini ispatlaması söz konusu olmadıkça davanın başkaca bir araştırmaya gerek kalmaksızın ve taraflar arasındaki temel ilişkiyi incelemeye lüzum bulunmaksızın kabulünün gerekli ve zorunlu olduğunu, taraflar arasındaki temel ilişkinin bir etkinlik için mekan kiralaması ilişkisi olduğunu, davacıya ait … adlı mekanda taraflar arasında akdedilen 09/04/2015 tarihli …Kiralama Sözlemesi kapsamında davalı tarafından toplam 8 gün ve 6 gösterim olmak üzere …adlı etkinliğin gerçekleştirildiğini, tarafların sözleşmesel olarak toplam kira bedelini 40.000 Euro + %18 KDV ve diğer ödemeleri de 55.248,64 TL+%18 KDV olarak kararlaştırdıkların, ödeme vadesini de 09/04/2015 tarihi olarak düzenlediklerini, davacı tarafından 26/05/2015 tarihinde kira bedeli, hizmet bedeli ve personel yemek bedeli olarak toplamda 170.000 tutarında fatura düzenlendiğini ve davalıya ibraz olunduğunu, davalının borcun 85.000 TL.lik kısmını bölüm bölüm ödediğini, borcun geri kalan kısmı için davaya konu olan iki adet çek düzenlendiğini, taraflar arasında bu konuda bir çok görüşme yapıldığını, borcun ödenebilmesi için her defasında yeni vade tarihleri ve ödeme şekilleri belirlendiğini ancak hepsinin sonuçsuz kaldığını, ileşitimler sırasında davalı tarafça pek çok defa ödeme yapacaklarına dair söz verildiğini, sunulan e-mail yazışmalarında davalının borcu ikrar ettiğini, başlatılan icra takibinden sonra da davalının yine ödeme zorluğu içinde olduklarını, bu nedenle davacıyı zor durumda bıraktıklarını ancak icra dosyasındaki borca itiraz etmek zorunda olduklarını belirterek 15/03/2017 tarihinde borca itiraz ettiklerini, bu nedenlerle terditli olarak öncelikle temel ilişkiye ilişkin herhangi bir inceleme yapmaya lüzum bulunmaksızın davalının davacı şirket lehine düzenlenmiş olan ancak bankaya ibraz edilmemiş olan çeklerin bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle çek bedeli tutarı olan 65.000 TL oranında sebepsiz zenginleşmiş olması nedeni ile davanın kabulüne, ardından gerek duyulması durumunda taraflar arasındaki temel ilişkinin incelenmesine gerek duyuması halinde taraflar arasındaki temel ilişkiyi düzenleyen sözleşme, faturalar, cari hesap ilişkisi ve e-mail yazışmaları ile kanıtlanmış şekilde davalının takip tutarında ödenmemiş borcu bulunması nedeniyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20.sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davaya cevap verilmemiş, duruşmalara katılım olmamıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 14/03/2018 tarihli raporda; usulüne uygun düzenlenmiş davacı tarafın ticari defter ve belgelerine göre; sözleşme gereği 03/03/2017 takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 40.000 TL asıl alacak ve 1.353,70 TL asıl alacak faizi alacaklı olduğu ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 yasal faiz taleple bağlı kalınarak işletilebileceği belirtilmiştir.
İş bu dava … Kiralama sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacı ile yapılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir.
HMK’nun 114/(1)-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olduğundan HMK’nun 115.maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığı mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılabilir.
6100 Sayılı HMK.’nın 4/I-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde her ne kadar davacı davalıların icra takip dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali istemi ile mahkemizde dava açmış ise de taraflar arasındaki temel ilişkinin Volkswagen Arena Mekan Kiralama sözleşmesine dayalı olduğu, kira ilişkisinden kaynaklı olarak davalı tarafından verilen çeklerin süresinde ibraz edilmediğinden bahisle sebepsiz zenginleşmeye ve TEMEL İLİŞKİDEN KAYNAKLI CARİ HESAP İLİŞKİSİNE dayalı olarak takip yapılmış olup uyuşmazlıkta sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, talep halinde dosyanın görevli mahkeme olan İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içersinde taraflardan biri tarafından görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, taraflarca süresi içersinde gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılabileceğinin İHTARINA,
3-Yargılama, harç ve masrafların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸