Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/709 E. 2018/1085 K. 15.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/709 Esas
KARAR NO : 2018/1085
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2017
KARAR TARİHİ : 15/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirkete sigortalı …’nın malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 27/01/2017 tarihinde…’ya ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, dava konusu kazanın oluşumunda davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu,…’nın alacağını temlik yoluyla davacıya devrettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250,00 TL değer kaybı bedelinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 25/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının talep etmiş olduğu çekici ücreti ve aracın onarımı süresince kullanılamamasından kaynaklanan “kullanım kaybı”, “ürün-verim kaybı” veya “kazanç kaybı” dolaylı zarar olarak kabul edilmediğini, dolaylı zararların Sigorta Genel şartlarının A-3 “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı maddesinin (m) fıkrası gereğince poliçe teminatı dışında sayıldığını, … plakalı aracın daha önce hasara uğradı ise bir aracın birden fazla kez değer kaybına uğrayamayacağından değer kaybına yönelik taleplerin her halükarda reddi gerekeceğini, talebin teminat kapsamında olmaması, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta oluşan hasar bedeli ve değer kaybının tahsili amacı ile açılmış tazminat davasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve tarafların sulhe ilişkin beyanları birlikte değerlendirildiğinde; 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nun 313. maddesindeki koşullara uygun olarak tarafların sulh oldukları, aynı yasanın düzenlemesi ile sulhun, Mahkemenin hiçbir hükmüne gerek kalmaksızın davaya son veren usuli bir sözleşme olduğundan ve sulh HMK 308 ve 311.maddeleri uyarınca kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan davada sulh sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, taraflar arasındaki sulh ve ibra protokolü nazara alınarak vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olduğu anlaşıldığından HMK 313 Maddesi uyarınca DAVA KONUSUZ KALDIĞINDAN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Taraf vekillerinin beyanları nazara alınarak vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekillinin yüzüne karşı, kesin olmak üzere verilen karar usulen okunup anlatıldı.
Katip
Hakim