Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/697 E. 2019/408 K. 20.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/697
KARAR NO : 2019/408
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ: 21/07/2017
KARAR TARİHİ: 20/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu üye kuruluş kupon sözleşmesinin genel işlem koşullarının tüm unsurlarını taşıdığını, davalı şirket tarafındna tek taraflaı hazırlanmış olup davacı fedarasyona kayıtlı esnaflar ile müzakere edilmeden zorla dayatılarak imzalatıldığını, davalı şirketin hizmet verdiği ticket kartlarının yaygın olarak kullanıldığı ve günlük hayatta müşteriler tarafından bu hizmete sahip olmayan lokantaların tercih edilmediği, davacı federasyona kayıtlı esnafların bu sözleşmeyi imzalamak zorunda olduğu ve sözleşmenin herhangi bir maddesine müdahalede bulunmayacağının da açık olduğunu, bu sözleşmenin hali hazırda kullanıldığı gibi ileride de aynı konuda kullanılmaya devam edeceğini, sözleşmenin 3.12.maddesinin taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle meydana gelebilecek çeşitli idari ve vergi cezalarını kapsayan ve bu konudaki tüm sorumluğu üye kuruluşa yükleyen bir düzenleme içerdiğini, tamamen davalı şirketten kaynaklanan bir sebepten dolayı verilecek cezalardan üye kuruluşun sorumlu tutulması, bu bedele itiraz edemeden hak edişinden kesinti yapılmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, bu sözleşme maddesinin yazılmamış sayılması gerektiğini, sözleşmenin 4.1 maddesinde “üye kuruluş teslim ettiği her zarftaki kuponların toplam bedelinin yüzde yedisini (%7) ET’ye ait hizmet bedeli olarak ET’ye ödemekle yükümlü olduğunu kabul, beyan ve taahhüt eder.” ibaresi bulunmakta olup bu oranın davacı federasyona kayıtlı esnaflar için çok yüksek olup, ticari işletmelere göre çok daha düşük bütçeler ile çalışan esnaflar için fahiş olduğunu, bu oranın tüm üye kuruluşlarla düzenlenen sözleşmelerde matbu olarak aynı belirlenmesinin esnafların mağduriyetine sebep olduğunu, bu maddenin mahkememizce kaldırılarak üye kuruluş ile sözleşme yapılırken üye kuruluşun iş kapasitesine göre belirlenecek ve %3’ü geçmeyecek bir oran şeklinde değiştirilmesini talep ettiklerini, yine sözleşmenin 4.4 maddesinin tamamen yazılmamış sayılmasını talep ettiklerini, çünkü davalı şirketin zaten üye kuruluşlardan her ay hizmet bedeli almakta olup, hizmet faaliyetlerini bu gelirler ile finanse edebilecekken oluşabilecek ek maliyetleri de üye kuruluşlardan karşılamaya çalıştığını, ucu açık ifadelerle neredeyse tüm maliyetlerini üye kuruluşa yüklediğini, zaten sözleşmeyi tek taraflı olarak hazırlama hakkına sahip olan davalı şirketin, oranı da tek başına belirlediğini, üstüne operasyon masraflarını da szleşmenin zayıf tarafına yüklediğini ve bu durumdan da faydalanmaya çalıştığını, davalının sözleşme maddelerinin içeriğini açıkça belirtmesinin zorunlu olduğunu, ancak davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, hatta ucu son derece açık ve her yöne çekilebilecek bir maddeyle üye kuruluşlar aleyhine ağır yükümlülükler getirdiğini, sözleşmenin 4.5 maddesiyle davalı yanın tek başına zaten fahiş olan %7 oranını daha da artırma hakkının bulunmasının bunun dışında ise ucu açık bir biçimde neredeyse her konuda değişiklik yapma ve üye kuruluşa ağır yükümlülükler getirebilmesinin kanun hükmüne aykırı olduğunu, ayrıca gene davalı şirket tarafından ödeme takviminin tek taraflı değiştirilebilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, esnaflar için ödemelerin ve tarihlerinin çok önemli olup ödemelerin gecikmesinin faaliyetlerini engelleyebildiğini, hatta pek çok esnafın işyerini kapatmasına sebebiyet verdiğini, davalı şirketin bu madde sayesinde ödeme süresini 1 aya kadar çıkardığını, davacı federasyona üye esnafların 1 ay önce faturasını kesip gönderdiği alacağını uzun süre tahsil edemediğini, davalı şirketin esnaflardan tahsil ettiği paraları bu bir aylık süre içerisinde istediği gibi değerlendirip bu durumdan dahi gelir elde ettiğini, bu maddenin de yazılmamış sayılması gerektiğini, yemek kartı hizmeti veren şirketlerin ödeme günlerini ve komisyon oranlarını aralarında anlaşarak belirlediğinin mahkeme kararı ile sabit görüldüğünü, bu nedenlerle sözleşmenin 3.12, 4.1, 4.4 ve 4.5 maddelerine mahkemece müdahalede bulunulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu gereğince üyeleri adına dava açmaya yetkili olmadığını, söz konusu kanunun 30/f maddesi ile federasyona üyeleri adına dava açma yetkisi verilmediğini, sadece üyelerinin zaten tarafı olduğu davalarda federasyonun yönetim kurulunun başkanı marifetiyle temsilini kapsadığını, davacının tüzüğü kapsamında üyeleri adına dava açmaya yetkili olduğunu ispat edemediğini, bu nedenle davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini, fedarosyan üyeleri ile akdedilen davaya konu sözleşmenin genel işlem koşulu içeren bir sözleşme olarak nitelendirilemeyeceğini, davalı şirket tarafından federasyon üyeleri ile sözleşme kurulmadan evvel yüz yüze görüşüldüğünü ve sözleşmenin yapısının üyelere açık bir şekilde anlatıldığını, ilaveten üyelere sözleşmeyi incelemeleri ve kararlarını bildirmek üzere diledikleri kadar süre tanındığını, yine üyeler tarafından kendi uygun gördükleri zamanda arayabileceklerinin belirtildiğini, sözleşmeyi uygun bulup bulmadıklarının kendileri tarafından davalı şirkete açıklandığını, keza talep edilmesi halinde bazı üyelerin uygun bulmadığı hükümlerin yapılan müzakereler sonucu değiştirildiğini, üyelerin söz konusu sözleşmeyi imzalamalarındaki gayenin tamamen ticari olup asıl amacın davalı şirket sayesinde daha da fazla müşteri elde edebilmek olduğunu, davacının iddialarının aksine tek taraflı hazırlanıp zorla dayatılan bir sözleşme olmayıp aksine karşı tarafın söz hakkının bulunduğu ve her iki tarafın ortak iradeleri ile ticari bir ilişki kurulmak istenen bir sözleşmenin söz konusu olduğunu, federasyonun üyelerinin tacir olarak değil tüketici olarak kabul edilmesi halinde ise işbu davanın tüketici mahkemesi nezdinde ikame edilmesi gerekeceğini, mahkemenin böyle bir görüşü benimsemesi halinde görev itirazlarının bulunduğunu, sözleşmenin 3.12 maddesinde davalı şirketten kaynaklanan sebeplerden dolayı verilecek cezalardan değil, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki kapsamında üye kuruluşları ilgilendiren ve devlet kurumlarından gelebilecek ceza ve taleplere ilişkin sorumluluğun üye kuruluşa ait olduğunun düzenlendiğini, dolayısı ile söz konusu sözleşme hükmünün dürüstlük kurallarına aykırı bir hüküm olmayıp üyelerden kaynaklanan sebeplerle davalı şirkete yöneltilebilecek her türlü talebi önlemek amacı ile kaleme alınmış makul bir hüküm olduğunu, davacının sözleşmenin 4.1, 4.4 ve 4.5 maddelerinin federasyona üye kuruluşlar aleyhine ağır bir düzenleme içerdiği hususundaki iddiaların haksız olduğunu, davalı şirketin ticari karaları gereği Türkiye’de gayet makul bir oran olan %7 oranında hizmet bedeli ödenmesinin kararlaştırılmış olup federasyon üyesi esnaflar ve federasyon dışında kalan diğer davalı şirket müşterileri tarafından da söz konusu miktar üzerinde sözleşmede tarafların ortak iradesi ile mutabık kalındığını, sözleşmede üye kuruluşların kendi işlerini yürütmeleri esnasındaki maliyetleri ve giderleri kendilerinin yürütmesi hususunda bir hükmün bulunmasının oldukça makul olduğunu, karşı taraf aleyhine ağır yükümlülükler getiren bir durumun söz konusu olmadığını, davacı tarafından yemek kartı hizmeti veren şirketlerin ödeme günlerini ve komisyon oranlarını aralarında anlaşarak belirlediği iddia edilmiş ise de söz konusu Danıştay …Dairesinin 28/12/2016 tarihli ve … esas, … sayılı kararın hiçbir ihlal tespiti yapmadığı gibi kararın delil niteliği de bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacının meslek kolunda bulunduğu iddia edilen iş yerleri ile davalı arasında akdedilen sözleşmelerin BK. 25 ve devamı maddeleri uyarınca genel işlem koşullarını taşıdığından bahisle sözleşmeye müdahale edilmesi ve bu bağlamda sözleşmelerin 3.12, 4.1., 4.4. ve 4.5 maddelerindeki düzenlemelerin iptaline yöneliktir.
Danıştay …Daire Başkanlığının …esas,… karar sayılı 28/12/2016 tarihli kararının onaylı bir örneği, Rekabet Kurumundan 01/07/2010 tarih ve … sayılı karar ve 2010-3-8 sayılı soruşturma dosyası getirtilmiştir.
Davalı şirkete yazılan müzekkere doğrultusunda davalı vekili tarafından davacı federasyona üye esnaf ve sanatkarlar ile davalı şirket arasında akdedilen üye kuruluş kupon sözleşmesinin bir örneği dosyaya sunulmuştur.
Davacı vekili 28/09/2018 tarihli dilekçesiyle, dava dilekçesinde belirtmiş oldukları taleplerin 22/05/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik uyarınca hukuken yerine geldiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, ancak davayı açmaya davalı tarafça sebebiyet verildiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı federasyon üyeleri ile davalı şirket arasında imzalanan üye kuruluş kupon sözleşmesinin genel işlem koşulu içerdiğinden bahisle sözleşmenin 3.12, 4.1, 4.4 ve 4.5 maddelerine müdahalede bulunulması talep edilmiş ise de; davacı vekili tarafından taleplerinin 22/05/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik uyarınca hukuken yerine geldiği beyan edilmiş olmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 220,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip … Hakim …