Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/695 E. 2019/521 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/695
KARAR NO : 2019/521

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 04/08/2017
KARAR TARİHİ: 20/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankadan 512,83 TL üzerinden 24 taksit halinde ödeme planlı 10.000,00 TL bedelli kredi kullandığını, ödemelerini düzenli olarak devam ettiğini, davalı bankaya muaccel kredi borcunun olmadığını, müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile 7.800,90 TL’si kredi, 3.015,39 TL %100 sabit oranlı faiz ve sair giderlerle toplamda 9.416,11 TL üzerinden ilamsız takip başlattığını, iddia edilen borç miktarını kabul etmediklerini, müvekkilinin ana parayı ödemeye razı olduğunu belirterek müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespiti istemiyle huzurdaki davayı açmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın alacağının bilirkişi incelemesi ile ispata kavuşağını, müvekkilinin takipte kötü niyetli olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, menfi tespit davasının konusunun belirli olduğunu, davacının borcunun olmadığının tespitini talep etmekte ise dava değerinin icra takip miktarı ile eşdeğer olması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişi bankacı Meltem Mülayim’e tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 12/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı bankanın davacı yandan ticari kredili mevduat hesabından ve taksitli ticari kredi hesabından doğan İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı icra dosyası kapsamında 12/07/2017 takip tarihi itibariyle toplam 9.416,11 TL tutarında alacağı olduğu, takip tarihinden dava tarihine kadar asıl alacak 7.240,90 TL taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi tahtında serbestçe belirlendiği şekilde yıllık %100 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisi işletildiği takdirde 04/08/2017 dava tarihi itibariyle icra harç ve masrafları hariç olmak üzere toplam 9.901,85 TL tutarında alacağı olduğu, icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davalı bankaya borcu bulunduğu tespit edilen davacının icra takibinin durdurulması ve teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik itiraz ve taleplerinin haksız olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit davasıdır.
Davacı davalı banka ile imzalanan 25/11/2015 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında takibe konu edilen borç yönünden dava konusu ettiği miktar itibariyle borçlu olmadığının tespitini istemektedir. Menfi tespit davası kural olarak kısmen açılamamakla birlikte talebin borcun bir bölümüne yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Talebin somut olarak hangi alacak kalemi ya da kalemlerini hangi miktar itibariyle kapsadığı yönünde davacı tarafa talebini açıklaması için süre verilmiş ise de ara karar dahilinde istenilen husus açıkça belirtilmesine rağmen sunulan dilekçe ara kararı tam olarak karşılamamakla beraber dosya geneline göre davacı ana borcu ödemeye hazır olduklarını ifade ettiğinden 4.800 TL’lik bedelin öncelikle asıl alacak ferilerine ilişkin kısmı kalan bedelin ise ana borca mahsubu ile menfi tespit isteminde bulunulduğu kabul edilmiştir.
Bankacı bilirkişi tarafından sunulan rapor dosya münderecatıyla uyumlu ve yol gösterici niteliktedir. Bu minvalde banka kayıtları üzerinde yapılan ayrıntılı incelemeyle davacının takip öncesinde temerrüde düşürüldüğü, takiple istenilen faiz bedelinin sözleşme kapsamında geçerli kabul edilmesi gerektiği ve asıl alacak ile ferilerine yönelik tahsil isteminin miktar itibariyle yerinde olduğu anlaşıldığından ayrıca davacı rapora itiraz ile faizin ödeme tarihi itibariyle düşülmekle hesaplanması gerektiğini beyan etmiş ise de bilirkişi raporunun zaten bu şekilde düzenlendiği faiz hesabının doğru yapıldığı görüldüğünden yeniden inceleme yapılmamış, davacının menfi tespit isteminin reddine karar verilmiştir.
Ayrıca yargılama esnasında dava konusu edilen miktar üzerinden tedbir kararı tesis edildiği için İİK 72/4 maddesince alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağına geç kavuşacağından dolayı 720 TL olarak belirlenen tazminat bedelinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine hükmedilerek aşağıdaki karar oluşturulmuştur.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın REDDİNE,
(2)İİK 72/4 maddesince başlangıçta takdir edilen 720 TL tazminatın davacı tarafından yatırılan teminat bedelinden alınarak davalıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 81,98 TL harçtan mahsubu ile bakiye 37,58 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(4)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”