Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/687 E. 2018/854 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/445
KARAR NO : 2018/793
DAVA : Tazminat (haksız fiile dayalı)
DAVA TARİHİ : 12/05/2017
KARAR TARİHİ : 19/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (haksız fiile dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı Karayolları…Bölge Müdürlüğü yol ağında bulunan … ili, … ilçesi sınırlarında…plakalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde… plakalı aracın idarelerine ait yapı ve güvenlik eklentilerine KDV hariç 827,74 TL zarar verdiğini, mevcut hasar tespit tutanaklarına göre aracın asli kusurlu olduğunu, toplam hasar bedelinin aracın sigorta şirketi ile araç malikinden ihtaratlı olarak talep edildiğini, ancak bugüne kadar herhangi bir ödemede bulunulmadığını, aracın kaza tarihindeki sigortacısı … A.Ş.nin poliçede belirtilen miktar ile sorumlu olduğunu, öncelikle aracın el değiştirme ihtimali karşısında idarelerinin zararının karşılıksız kalması söz konusu olabileceğinden trafik kayıtlarına satış ve devrinin önlenmesi için tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla ve davanın seyri sırasında mevcut davalılar dışında kusurluların tespit edilmesi halinde davaya dahil etme hakları saklı tutularak KDV hariç hasar bedeli olan 827,74 TL hasar alacağının olay tarihi olan 11/02/2016 tarihinden (sigorta şirketi için ihbar tarihinden) başlamak üzere işlemiş ve işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekilinin dava değeri dikkate alındığında yasal şartları oluşmayan tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle;… plakalı aracın davalı şirket tarafından 30/05/2015-2016 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davalı şirketin sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olup, kaza tarihinde davalı şirketin maddi hasar sebebiyle araç başına 31.000 TL teminat sınırı olduğunu, dava konusu olayda kusur dağılımı tespit edildikten sonra
bilirkişiden hasar raporu alınmasını talep ettiklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve …Şti.ne dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamışlardır.
Davacı vekili 19/06/2018 tarihli duruşmada; dava değeri dikkate alındığında bilirkişi incelemesi yaptırılması yönünde taleplerinin olmadığını, gerekli delillerini dava dilekçesine ekli olarak sunduklarını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dava haksız fiile dayalı olarak davacı idarenin uğramış olduğu zararın davalılardan tahsili talebinden ibarettir.
6098 sayılı TBK Madde 49 vd- “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. ” hükümlerine amirdir.
Yine 6100 sayılı HMK’nın Madde 30- (1) “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” Hükmüne amirdir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalı sigorta şirketine sigortalı, diğer davalı …’ın kullandığı diğer davalı …Şti maliki olduğu… plakalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda davacı idarenin yapı ve güvenlik eklentilerinde hasar meydana geldiği, hasarın ve meydana gelen zararın tutanak ve diğer belgelerle sabit olduğu, dava değeri dikkate alındığında bilirkişi incelemesi yaptırılmasının usul ekonomisi ile bağdaşmayacağı, hakimin yargılamada gereksiz gider yapılmaması yönünden yükümlü bulunduğu dikkate alınarak dosya kapsamına göre davacının sübut bulduğuna kanaat getirilen davasının kabulüne karar vermek gerekmiş miktar yönünden kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 827,74 TL nin davalı … A.Ş. Yönünden 17/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile diğer davalılar yönünden ise 11/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli başvurma harcı 35,90 TL ve peşin harç 56,54 TL olmak üzere toplam 92,44 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 267,30 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 827,74 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim
¸