Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/646 E. 2018/247 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/646 Esas
KARAR NO : 2018/247
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2017
KARAR TARİHİ: 27/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun müvekkiline olan faturaya dayalı alacağın tahsili amacı ile İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası üzerinden takip başlattıklarını ancak davalı borçlunun icra dosyasına haksız bir şekilde itiraz ederek yetkiye borca ferilerini ve işlemiş faiz ile faiz oranını kabul etmediğini bildirmesi üzerine takibin durduğunu, icra takibinin para borcuna dayalı olması sebebi ile İstanbul icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, yapılan itirazın tamamen kötü niyetli ve takibi sürüncemede bırakmak amacı ile yapıldığını belirtmiş itirazın iptaline karar verilerek davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebliğ yapılmasına rağmen duruşmaya katılmamış herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalıya yapılan ihtarata rağmen davalı vekilince incelemenin kendi defterleri incelenmeksizin yapılmasının talep edildiği ticari defterlerin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Dosya davacıya ait ticari defterlerin değerlendirilmesi yönünden bilirkişiye tevdii olunmuş sunulan raporda özetle; davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı usulüne uygun olarak tutulduğu 2015 yılı sonu itibari ile 1.400,00 TL takip tarihi itibari ile 2.100,00 TL davacının davalıdan alacaklı olduğunu yönünde rapor sunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili rapora ilişkin beyanlarında sunulan raporu kabul ettiklerini mahkemenin ihtarına rağmen davalının tutması zorunlu defterleri sunmadığı dikkate alındığında usulünce tutulan ticari defterlerin tek başına delil olarak kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilince rapora ilişkin beyan dilekçesinde davacı ile anlaşmak üzere süre talep edildiği mazeret bildirildiği anlaşılmış, yargılamanın geçirdiği safahat dikkate alınarak davalı vekilinin mazeretinin ve süre talebinin reddine karar verilmiştir.
İş bu dava cari hesap ilişkisine dayalı alacağın tahsili istemiyle yapılan takibe vaki itirazın İİK 67 gereği iptaline ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası dosya içerisine alınmış, incelendiğinde davacı tarafından cari hesap ilişkisine ve faturaya dayalı 2.100,00 TL asıl alacak üzerinden davalı aleyhine ilamsız takip yapıldığı davalının süresinde yapılan 19/07/2016 tarihli itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği davacı tarafından 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davacının cari hesap ilişkisinden dayalı alacağın tahsili amacı ile istanbul …icra müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası üzerinden davalı aleyhine ilamsız takip başlattığı davalının süresinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu davacınının süresinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, davacının usulüne uygun olarak tutulan delil vasfına haiz ticari kayıtlarına göre davalıdan takip miktarınca alacaklı olduğu, davalının yapılan ihtarata rağmen ticari kayıtlarını dosyaya sunmadığı, incelemenin sadece davacıya ait ticari kayıtlar üzerinde yapılmasını talep ettiği sunulan rapor sonrası davacıyla anlaşmak için süre talep ettiği dikkate alındığında davacının sübut bulan davasının kabulüne karar vermek gerekmiş davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu alacağın likit olduğu dikkate alınarak asıl alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmolunarak miktar yönünden kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (2.100,00 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 107,58 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 668,67 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 2.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim … ¸
*HER NE KADAR İSTİNAF YASA YOLU AÇIK OLDUĞU BELİRTİLMİŞ İSE DE VERİLEN KARAR MİKTAR YÖNÜNDEN KESİNLİK SINIRININ ALTINDA OLDUĞU ANLAŞILMAKLA İSTİNAF YASA YOLUNA TABİ DEĞİLDİR.*