Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/633 E. 2019/7 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/633
KARAR NO : 2019/7
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 17/07/2017
KARAR TARİHİ: 10/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı olarak görünen … ve kendinden sonraki ciranta olan …’a borcunun olmadığını, senet üzerinde tahrifat olduğunu beyanla huzurdaki davayı ikame etmiştir.
(2) Davalılara usulune uygun tebligat çıkarılmış, ancak cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, celp olunan deliller ile dosya kapsamı nazara alınarak bilirkişi Uz. Dr. … tarafından düzenlenen 29/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu senette tarihin yazı ile yazıldığı kısımda evvelce bulunan 30/02/2014 tarihinin sonradan birler basamağındaki 4 rakamının 5 rakamında değiştirilerek, 30/02/2015 durumuna getirildiğinin tespit edildiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama devam ederken; davacı vekili tarafından ibraz edilen 26/07/2017 tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı …’in haricen anlaştığını, 25/07/2017 tarihli protokol gereği davalı … için davadan feragat ettiklerini, ödedikleri bedel olan 18.765,00 TL için davalı … aleyhine dosyanın istirdat davası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili de beyan dilekçesinde; müvekkili ile davacının anlaştığını, feragat nedeni ile davacıdan vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı ve senedin bedelsiz kaldığı iddiasına yönelik açılan menfi tespit davasıdır.
Davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibinde borçlu konumunda olduğu, takip sonrası huzurda açılan dava kapsamında senette tahrifat yapıldığı ve senedin kambiyo vasfını yitirdiği ayrıca dava dilekçesinde belirtilen bir takım sebepler dahilinde senedin bedelsiz kaldığını bildirerek menfi tespit isteminde bulunduğu görülmektedir.
Dava dilekçesi ile takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir istemi mahkemece ara kararla reddedildikten sonra davacı vekilinin talebi ile bu kez İİK 72/3 maddesince icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi talep edilmiş, mahkemece talep yönünde kabul kararı verildiği ancak iş bu kararın davacı tarafça yerine getirilmediği ve dosya borcunun alacaklı davalı …’e ödenmek suretiyle adı geçen davalı yönünden davadan feragat edildiğinin ve davaya diğer davalı … yönünden istirdat davası olarak devam edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Tahrifat iddiasına yönelik mahkememizce gerekli belgeler toplanarak grafolojik inceleme yapılmıştır. Teknik açıdan varılan nihai kanaate göre takip konusu senet aslında tarihin yazı ile yazıldığı kısımda evvelce bulunan 30/02/2014 tarihinin son rakamı olan (4) rakamının (5) durumuna getirildiği tespit edilmiştir. Senet metni incelendiğinde tahrifat yapılmadan önceki halinin (vade tarihi olarak 30/02/2014 kabul edildiğinde) kambiyo senedi niteliğinde olduğu, asgari düzeyde gerekli vasıfları taşıdığı sabittir. Dava dilekçesinde senette düzenleme yerinin bulunmadığından bahisle geçersiz olduğu iddiasında bulunulmuş ise de borçlunun adresinin yazılı olduğu idari yerleşim yerinin mevcudiyeti itibariyle iddianın yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca senetteki imza davacı tarafından inkar edilmemiştir. Bu minvalde vade tarihinin gerçekte 30/02/2014 olduğunun kabulü halinde (Yargıtay müstekar uygulamaları kapsamında Şubat’ın son gününün anlaşılması gerekmektedir) senetteki imza davacı borçlu tarafından da inkar edilmemekle davacı taraf tahrifattan önceki duruma yönelik olarak icra takibi dosyası kapsamında (icra takip tarihi itibariyle kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan özel takip türü yönünden) sair itiraz ve defilerini ileri sürmemiştir. Zamanaşımı; def’i niteliğinde olmakla mahkemece re’sen nazara alınamaz. Aksinin kabulü halinde dahi ciranta ve lehdar konumundaki davacı ile davalı …’in yönünden belge adi yazılı belge olarak kabul edilmesi gerekeceğinden temeldeki sözleşme ilişkisi nedeniyle on yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğunun kabulü gerekecektir. Ayrıca davacı tarafça bir takım gümrük vergisi ödeme belgeleri zımnında dosyaya ödeme belgeleri sunulmuş ise söz konusu edilen evraklardaki tüm ödeme tarihlerinin senet vade tarihinden önce olduğu, keza kim tarafından ve ne için yapıldığı belli olmayıp sebepten mücerret sayılması gereken dava konusu senetten doğan borca mahsup edilip edilmediğinin anlaşılmadığı, bu nedenlerle bahsedilen ödemelerin senede ilişkin bir ödeme belgesi olarak kabul edilmeyeceği kanaatine erişilmiştir. Bu minvalde hukuki vasıfları itibariyle geçerli addedilen senet kapsamında başkaca inceleme yapılmasına gerek görülmeyerek davalı … açısından sübut bulmadığı, diğer davalı … açısından ise davadan feragat edildiği dikkate alınarak davanın reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın davalı … yönünden vaki feragat nedeniyle, diğer davalı … yönünden esastan REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı … yönünden talep gibi vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
(5)Davalı … tarafından belgelendirilen bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”