Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/606 E. 2021/879 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/606 Esas
KARAR NO: 2021/879

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:30/06/2017
KARAR TARİHİ:09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, 08/07/2016 TARİHNİDE … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karşıdan karşıya geçmekte olan yaya …’a çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazasında davacıların oğlu olan müteveffa …’ın vefat ettiğini, vefat eden oğullarının acısını çeken davacıların ayrıca, mezar yeri, mezar kazılması, taziyeye gelenlere yapılan ikramlar, kefelenme işleri için harcamalar yapıldığını, bulunulan durum nedeniyle yapılan harcamaların bilirkişi tarafından tespitinin gerektiğini, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın ZMSS poliçe şirketinin davalı sigorta şirketi olup, poliçe numarasının … olduğunu, poliçenin güvence altına alındığı riskin gerçekleştiğini, bu nedenle davalı sigorta şirketinin tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, kazaya bağlı olarak davacının davalı sigortaya yaptıkları müracaata istinaden 9504241 nolu hasar dosyasının açıldığını ve davalılara 28/03/2017 tarihinde toplam 13.548,00TL kısmi ödeme yapıldığını, poliçenin güvence altına aldığı riskin gerçekleşmiş olup yapılan kısmi ödeme ile gerçek zarar arasında fahiş fark bulunması ve davalıların hak ettiği tazminata kavuşabilmesi için dava açmak zorunda kaldıklarını, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla bahse konu kazada hem eşinin hem de oğlunun desteğinden yoksun kalan her bir davacı için 50TL olmak üzere toplam 100TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru (ihbar) tarihini müteakip 8.iş günü bitimi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, sigorta şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, davalı tarafından ödeme yaparak sorumluluğunu yerine getirdiğini, dava öncesinde dava konusu kaza sebebi ile davalı şirkete başvurulduğunu, davalı tarafından 9504241 numaralı hasar dosyasının açıldığını, …’nin vefatı nedeniyle 27/03/2017 tarihinde davacı anne için 8.568,00TL, davacı baba için 4.979TL olmak üzere toplam 13.548,00TLnin ödendiğini, ödemeye esas alınan hesap raporunda, hesaplama yöntemi olarak TRH tablosu ve %1,8 teknik faizin dikkate alındığını, hesap raporuna esas alınan kusur oranının %25 olduğunu, mahkeme tarafından verilecek kararla tekrar aktüer hesabı yapılması halinde, yapılan ödeme tutarının yanında faiz güncellenmesinin de dikkate alınması gerektiğini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, bakiye tazminat tespitinde ödeme tarihi verilerinin dikkate alınması gerektiğini, davalı şirketin, davacı tarafın kendisine başvuru yaptığı tarihte hak ettiği tazminat tutarını ödemekle yükümlü olduğunu beyanla, davalı şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde, davacıların ve dava dışı kimselerin destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespitini, destekten yoksun kalan kimselerin olması halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, yapılan hesap sonucundan davalı şirketçe yapılan ödemenin ve güncellenmiş faizinin mahsup edilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, … Cumhuriyet Başsavcılığının … sor nolu dosyası, kaza tespit tutanağı, otopsi tutanağı, ölüm belgesi, hastane ve genel adli muayene belgeleri, krokiler, poliçe ve hasar dosyası, ödeme dekontu celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, … Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 17/12/2018 tarihli 7866 sayılı raporunda; sanık sürücü …’ün sevk ve idaresindeki otomobili ile gece vakti aydınlatmanın bulunmadığı meskun mahal dışı bölünmüş yolda seyir halindeyken olay mahaline geldiğinde seyir istikametine göre yolun solundan sağına doğru orta refüj üzerinden karşıya geçmek için yola aniden çıkan yaya …’a yol üzerinde sağ şeritte çarpmış olduğu olayda olayı önleme ihtimali olmadığından atfı kabil kusuru olmadığını, 2007 doğumlu yaya …’ın olay mahalli … istikameti 92 km.sinde karşıdan karşıya geçmek için orta refüjden yola aniden koşarak yolun karşı tarafına geçmek isterken sağından gelen ve ilk geçiş hakkını bırakmadığı sürücünün, yolun sağ şeridinde çarpmasına maruz kaldığı kazada taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile yolu kontrol ederek geçmesi gerekirken aksi hareketle kontrolsüzce yola çıkarak ölümüyle sonuçlanan olaya sebebiyet verdiği, yaşı gereği bu hal ve hareketlerinin müdriki olmayışında etkisiyle davranış faktörleri üzerinde asli derecede etkili olduğunu belirtmişlerdir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 23/09/2021 tarihli ve … sayılı raporunda ise; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’ün, idaresindeki araç ile gece vakti aydınlatması mevcut olmayan meskun mahal sınırları dışındaki devlet yolunda yola giriş yapıp yolu karşıdan karşıya geçmekte olan yayayı mevcut şartlarda zamanında fark edip önlen almasının beklenmeyeceğinden meydana gelen olayda kusursuz olduğunu, davacıların yakını 2007 yılı doğumlu müteveffa yaya …’ın, gece vakti aydınlatması mevcut olmayan meskun mahal sınırları dışındaki yolda, olaya müdrik yaşta olmamasının da etkisiyle yaklaşan aracın hız ve mesafesine dikkat etmeden kontrolsüz kaplamaya giriş yaparak kendi can emniyetini tehlikeye attığını, … yönetimindeki araca ilk geçiş hakkı bırakmadığını, davranış faktörlerinin olayın oluşu üzerinde %100 oranında aksi derecede etken olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalmaya dayalı maddi tazminat davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 08/07/2016 günü saat 22.00 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile … ili istikametinden gelip … ili istikametine doğru seyir halindeyken km 92’ye geldiği esnada aracının sol ön kısımlarıyla gidiş istikametine göre orta refüjden yolun karşısına geçmek için aniden koşarak yola çıkan 2007 doğumlu yaya davacıların oğlu …’a çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, meydana gelen kaza sonucu davacıların oğlu yaya …’ı vefat etmesi üzerine davacıların destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden tazmini noktasında toplandığı, mahkememizce yaptırılan adli tıp incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören adli tıp raporuna göre, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’ün, idaresindeki araç ile gece vakti aydınlatması mevcut olmayan meskun mahal sınırları dışındaki devlet yolunda yola giriş yapıp yolu karşıdan karşıya geçmekte olan yayayı mevcut şartlarda zamanında fark edip önlen almasının beklenmeyeceğinden meydana gelen olayda kusursuz olduğu, davacıların yakını 2007 yılı doğumlu müteveffa yaya …’ın, gece vakti aydınlatması mevcut olmayan meskun mahal sınırları dışındaki yolda, olaya müdrik yaşta olmamasının da etkisiyle yaklaşan aracın hız ve mesafesine dikkat etmeden kontrolsüz kaplamaya giriş yaparak kendi can emniyetini tehlikeye attığını, … yönetimindeki araca ilk geçiş hakkı bırakmadığı, davranış faktörlerinin olayın oluşu üzerinde %100 oranında aksi derecede etken olduğu, dolayısıyla meydana gelen kazada davalının sigortalısı …’ün kusuru bulunmadığından, sigorta şirketinden talep edilebilecek bir tazminatın bulunmadığı anlaşılmakla, davacının davasının subut bulmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30TL karar harcından peşin olarak alınan 31,40TLnin mahsubu ile bakiye 27,90TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 100,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI