Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/594 E. 2018/141 K. 06.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/594
KARAR NO : 2018/141
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ : 06/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı … …Ltd.Şti.arasında akdedilen GKS uyarınca davalıya taksitli ticari kredi kredileri açılıp kullandırıldığını, diğer davalının ise müteselsil kefil sıfatıyla sözleşme kapsamınca borçtan sorumlu olduğunu, kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından kredi hesabı 27/06/2016 tarihinde kat edilerek imzalanan sözleşmenin ilgili maddelerine dayanılarak bütün borçların muaccel hale geldiğini ve …Noterliğinin 30/06/2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçlulara sorumlu oldukları borç miktarı, söz konusu borç ödenmediği taktirde başvurulacak yollar ve fazlaya ilişin haklar saklı tutularak her türlü yasal işlemin başlatılacağı, sözleşmede belirtilen temerrüt faizi, gider vergisi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti vs.ferilerin davalı tarafa ait olacağının ihtaren bildirildiğini, keşide edilen ihtarname ve ekinde gönderilen hesap özetlerinin usulüne uygun düzenlendiğini, borcun muaccel hale geldiğini ve borçlunun temerrüde düştüğünü, akabinde borcun ödenmemesi nedeniyle İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar hakkında %20’den az olmayacak miktarda icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ücretleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamışlardır.
Taraflar arasında akdedilen GKS dosyaya sunulmuştur.
Dosya mevcut bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi amacıyla bankacı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 13/11/2017 tarihli raporda; icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emirlerinde belirtilen tebligat adreslerinin davacı banka ile davalılar arasında yapılan genel kredi sözleşmesinde beyan ettikleri adresleri olduğu, ödeme emirlerinin hem asıl borçlu …’e hem müteselsil kefil …’e 26/10/2016 günü tebliğ edildiği, her iki davalının borca itiraz dilekçelerinin 03/11/2016 tarihini taşıdığı ve icra müdürlüğüne de aynı tarihte verildiği, 7 günlük itiraz süresinin son gününün 02/11/2016 gününe rastladığı ve bu tarih resmi iş günü olduğundan itiraz hakkını kullanabilecekleri, ancak her iki davalının da bu sürenin bitiminden sonra 03/11/2016 günü itirazda bulunduğundan takdiri mahmemeye ait olmak üzere takibin kesinleştiği kanaatine varıldığı, bu nedenle davacının kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına ve alacak tutarının belirlenmesine gerek kalmadığı, bu nedenle taktir mahkemeye ait olmak üzere takip talebi ve ödeme emrinde belirlenen koşullarla takibin devamı gerektiği belirtilmiştir.
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) “hükümüne amirdir.
İstanbul 5.İcra Müdürlüğünün 2016/29001 takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçluların itirazını 7 günlük yasal süre içinde yapmadıkları anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı alınan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde; takibin 03/10/2016 tarihinde yapıldığı, davalılara usulünce 26/10/2016 tarihinde tebliğin yapıldığı, davalıların takibe itirazını 03/11/2016 tarihinde sundukları, itiraz süresinin yasal süre geçtikten sonra yapıldığı, dolayısıyla ortada usulünce yapılmış iptali gereken itirazın bulunmadığı davacının usulünce yapılmış itiraz söz konusu değil iken ve icra müdürlüğünce verilecek olan kararla takibe devam edebilecekken dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar verilip, aşşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 1.814,78 TL’nin kararın kesinleşmesini müteakip istek lahinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸