Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/585 E. 2021/1000 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/585
KARAR NO :2021/1000

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/06/2017
KARAR TARİHİ:20/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığının davacı şirket adresine … 7.İcra Müdürlüğünü/… talimat sayılı dosyasından 23/06/2017 tarihinde hacze gelindiğinde öğrenildiğini, icra dosyası incelendiğinde … ATM.nin 20/06/2017 tarih … D.iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığının görüldüğünü, talimat haciz zaptında da görüleceği üzere çeklerin çalıntı olduğu, suç duyurusunda bulunulduğu ve hatta numaraları bildirilmiş olmasına karşın icra dosya alacaklısı davalı tarafça davacı şirkete ait menkul malların haczedildiğini ve zabıtta 1,2,3,4,6,9,12,13,14 numaralı menkullerin muhafaza altına alınarak yediemine bırakıldığını, davacı şirketin ne takip alacaklısı …’e ne takipte lehdar olarak gözüken davalı … firmasına ne de cirantalara herhangi bir borcu olmadığı gibi hiçbir ticari ilişkisi de bulunmadığını, davacı şirkete ait ve şirketin eski ortağı olan …’de bulunan 2 adet boş çek karnesinin 04/01/2017 tarihinde …’da …’in kullandığı ve eşi adına kayıtlı … plakalı araç park halindeyken aracın camı kırılarak çalındığını, davacı şirket tarafından … … … şubesine çalınan çeklerin numarasının bildirildiğini, bu numaralar arasında takibe esas teşkil eden … numaralı çekinde bulunduğunu, soruşturmanın … C.Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyasından yapıldığını, takibe konu edilen çalıntı çekteki keşideci davacı şirket ünvanı yazılı olan bölümdeki imza ile davacı şirket yetkililerinin imzalarının çok açık şekilde farklı olduğunu, çek bankaya ibraz edildiğinde de banka yetkilileri tarafından çekin 12/06/2017 tarihinde ibraz edilmiş olup keşideci imzası tutmadığı bildirildiğinden çek üzerinde herhangi bir işlem yapılmadığının şerh düşüldüğünü, bu nedenlerle davanın kabulü ile ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapılan … çek numaralı … … … Şubesine ait 10/06/2017 tarihli 40.000 TL bedelli keşidecisi davacı gözüken çek ile ilgili davacının borçlu olmadığının tespitine, tedbir kararı alınmaması nedeniyle ve/veya borcun ödenmiş olması halinde davaya istirdat davası olarak devam edilmesine, İİK.72 maddesi gereğince teminatsız veya davacı tarafından gösterilecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takibinin durdurulmasına veya icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde karar verilmesine, fazlaya ilişkin talep ve haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz 13/07/2017 tarihli ara karar ile, İİK.nun 72/3 maddesi uyarınca, alacak miktarı icra veznesine depo edildiğinde ayrıca alacağın %15’i oranında teminatın mahkememiz veznesine yatırılması veya aynı miktarda kesin ve süresiz teminat mektubunun ibraz halinde icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya dava sonuna kadar ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; daha önce şikayetçi olduğu olayla ilgili olarak şikayetine konu olan çekin 40.000 TL bedelli 10/06/2017 tarihli … ait çek olduğunu ve çekin ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kapsamında takibe konulduğunu ödeme emri ile öğrendiğini, … adında gerçek ismini kullanmayan şahıslar hakkında … C.Başsavcılığının …/… esas sayılı dosyada suç duyurusunda bulunduğunu, …’ın asıl isminin …, …’ın asıl isminin … olduğunu, bu iki kardeşin kendisinin maddi durumunun bozuk olduğunu, daha önce çalıştığı bazı firmalardan parti malı alıp sattığını duyarak kendisine çekle mal alacaklarını, çeke kendilerinin imza attığını, firmanın bir kişinin daha imza atması gerektiğini söylediklerini, kendisinin imza atması karşılığında kazancının bununla sınırla kalmayacağını, sürekli çalışacaklarını ve daha iyi bir hayat süreciğini, 40.000 TL mal yani 3500 adet ayakkabı satın alacaklarını, aldıktan sonra kendisinin de parça başı 1 TL yani 3.500 TL civarında kazanacağını söylediklerini, … ayakkabı firması adında bir yere gittiklerini, alacakları malları gösterdiklerini, kendisinin de çekin arkasına adına soyadını, T.C.kimlik numarasını yazıp imzaladığını, aradığımızda gelip paranı alırsın demelerine karşın sonrasında hiç görüşmediklerini ve kendisini aramadıklarını, eğer çekin çalıntı olduğunu, bu kişilerin çalıntı çeklere imza attırarak insanları dolandırdığını bilseydi imza atmayacağını, kandırıldığını ve kendisini kullanıldığını, ne çek sahibi ne de yazılı olan firmalarla herhangi bir ticari faaliyet olmadığını, bu borcu ve atılı suçlamaları kabul etmediğini, çek herhangi bir ticari alacağına ilişkin almadığını ve kimseye vermediğini beyan etmiştir.
Davalı … ….Ltd.Şti.nin dava dilekçesinde bildirilen … … N.52 … …/… adresine çıkartılan davetiye tebliğ edilemeden iade olunmuş, aynı zamanda firmanın ticaret sicilinde kayıtlı olduğu anlaşılan işbu adresine TK.35 maddeye göre dava dilekçesi tebliğ edilmiş, ancak daha sonra çıkartılan davetiyeler … … mahallesi sınırları içerisinde … … Cad.N… olmadığından iade edilmiştir. Davalı şirketin adresinin tespiti için … Büyükşehir Belediyesi’ne yazılan yazıya verilen cevapta böyle bir adresin bulunmadığı bildirilmiş, davalı şirkete tüm bilirkişi raporları ilanen tebligat yoluyla tebliğ edilmiştir.
Dava dilekçesi davalı …’e usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap vermemiş, davalı vekili 12/12/2017 tarihli dilekçesi ile, davalının TTK.nun 790.madde hükmü uyarınca yetkili hamil olduğunu, dava konusu çek incelendiğinde şeklen müteselsil ve birbirine bağlı ciroların mevcut olduğunu, TTK.nun 792.madde hükmü uyarınca davalının ancak ağır kusuru veya kötü niyeti söz konusu olduğunda çeki geri vermekle yükümlü olduğunu, davacının ileri sürdüğü hırsızlık hadisesinden ancak icra takibi başlatıldığında haberdar olunduğunu, davalının söz konusu olayın feri veya asli faili olmayıp tam aksine davacı ile birlikte mağdur konumunda olduğunu, davacının, davalının kötü niyetli veya ağır kusuru olduğunu şifahi ve tahmini beyanlarla değil kabul edilebilir delillerle ispat etmek zorunda olduğunu, alacağına kavuşamayan davalının iyi niyetli meşru hamil olduğunu, davalının çeki ekinde bulunduran hamil sıfatıyla çeki edinme sebebini kanıtlamakla dahi yükümlü olmadığını, bu hususun yüksek mahkemenin yerleşik içtihatlarıyla sabit olup kıymetli evrak hukukunun temel ilkesi olan mücerretlik ilkesinin gereği olduğunu, iyi niyetli meşru hamil olan davalıya karşı TTK.nun 687.maddesi hükmü uyarınca davacının diğer hamillerle kendi arasında olan hırsızlık olayı da dahil hiçbir ihtilafı defi olarak ileri süremeyeceğini, bu hususun mücerretlik ilkesinin ve kıymetli evrak hukukunun prensiplerinden olduğunu, dava konusu çekin takip borçlusu ciranta … tarafından davalıya verildiğini, davalının davacıyı tanımadığını ve doğrudan bir ilişkisi de olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
….Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyası ile ….Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden getirtilmiştir.
….Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında mevcut adli tıp uzmanı tarafından düzenlenen 03/07/2018 tarihli raporda; inceleme konusu çek ön yüzdeki 2 ve 3 ciro yazı ve rakamların …, … ve …’un eli ürünü olmadığı, keşideci imzasının …, … ve …’un eli ürünü olduklarının tespitinin yapılamadığı, çek arka yüz 4.cirodaki yazı, rakam ve imzanın …’un eli ürünü olduğu belirtilmiştir.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; Davalı … vekilinin 16.06.2017 tarihinde 40.000,00TL asıl alacak, 65,00 TL İşlenmiş faiz, 4.000,00TL %10 çek tazminatı, 87,70 TL İhtiyati haciz masrafı, 440,00TL İhtiyati haciz vekalet ücreti, 120,00TL %3 TTK’ya göre komisyon, olmak üzere toplam 44.712,70TL alacağın, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa, faiz,( %9,75 yasal faiz) icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili talebiyle takip başlattığı, 28.06.2017 tarihinde davacı … A.Ş. adresinde bulunan mallar üzerinde haciz işlemi yapıldığı ve malların yedi emine teslim edildiği anlaşılmıştır.
İlgili ticaret sicil müdürlüğünden davacı şirketin yetkililerini gösterir kayıtlar getirtilmiştir.
Davacı şirket yetkilileri …, … ve …’in imza örnekleri alınmış, bildirilen resmi kurumlardan ıslak imzalı belge asılları ile ….Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından takibe konu çek aslı getirtilmiştir.
…, 15/11/2018 tarihli ara karar ile alınan beyanında; davacı şirket yetkilisi ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, çek karnesinin şirkete ait olduğunu, ancak söz konusu çek karnesi boş iken yetkililerinin aracındaki çantasından çalındığını ve piyasaya sürüldüğünü, şirketleri ile … firması yada sonraki cirantalarla ve diğer ciranta gözüken şahıslarla herhangi bir ticari alışverişinin olmadığını, şirketin imza yetkililerinin kendisi ve oğlu … olduğunu, şirkette kendilerinden başka çek imzalama yetkisi olan herhangi bir kimsede olmadığını, söz konusu çekteki keşideci … ünvanı altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, yine bir dönem eski ortakları …’inde imza yetkisi olduğunu; …, davacı şirketin yetkilisi olduğunu, çekteki keşideci unvanı altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, şirkette imza yetkisinin iki kişide olduğunu, bunların kendisi ve babası … olduğunu, yine bir dönem şirket ortaklığında bulunan …’inde geçici bir dönem imza yetkili olduğu dönem olduğunu, … firması ile sonraki cirantalarla şirketleri arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, söz konusu çeki eski şirket ortağının aracında çaldırdığını beyan etmişlerdir.
… Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak davacı keşideci şirket ile çekin lehtarı ve cirantalar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, varsa bu ticari ilişkiler sebebiyle davacının alacaklı yada borçlu olup olmadığı, varsa ne miktarda alacaklı olduğu, davaya konu çekin davacı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususlarında rapor tanzimi istenmiş, … 2.ATM.nin 2020/116 talimat sayısı ile alınan 05/11/2020 havale tarihli raporda; davacı firmanın, dosyaya sunmuş olduğu 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılları Ticari defterlerinin 213 Sayılı V.U.K. ’nu, 6102 sayılı TTK’nu hükümlerine uygun olarak yasal sürelerinde Noter tarafından açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, sahibi lehine delil teşkil edebileceği, … çek numaralı … … … Şubesine ait 10.06.2017 tarih 40.000,00TL’ik çek ile ilgili davacı ticari defterlerinde bir kayıt tespit edilemediği, davacı şirketin 2014-2015-2016-2017 yılları defter kayıtları incelendiğinde, davacının defter kayıtlarında çekin lehtarı ve cirantaları olan … …. Ltd.Şti, cirantaların da …, …, …, … ile ilgili bir kayıt tespit edilemediği belirtilmiştir.
Davalıların ticari defter ve kayıtlarının mali müşavir bilirkişi aracılığı ile incelenerek davaya konu çekin davalıların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, yine davalılar ile kendinden önceki cirantalar ve keşideci arasında herhangi bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı hususlarında rapor tanzimi için mahkememiz kaleminde 08/01/2021 günü inceleme yapılmasına karar verilmiş, davalılara belirlenen günde ticari defter ve kayıtlarını sunmaları için kesin süre verilmiş, belirlenen inceleme gününde davalılar tarafından ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından incelemenin yapılamadığına ilişkin tutanak düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 27/04/2021 tarihinde UYAP sisteminden gönderdiği dilekçesi ile, davacı şirkete ait çek karnesi çalınmak suretiyle bir çok çekin ele geçirildiğini ve boş olarak ele geçirilen çeklerin davacı şirket yetkililerinin imzaları taklit edilmek suretiyle doldurulduğunu ve piyasaya sürüldüğünü, söz konusu çeklerle ilgili birçok menfi tespit davası açıldığını beyanla işbu dosyalardan biri olan … … 10.ATM.nin …/… esas sayılı dosyasında alınan 12/04/2021 tarihli raporu dosyaya ibraz etmiş, … ATK.Fizik İhtisas Dairesinin raporu incelendiğinde; önceleme konusu çek ön yüzde keşideciye atfen atılı imza ile … mukayese imzaları karşılaştırıldığında söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’nın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
….ATM.nin …/… esas sayılı dosyası UYAP sisteminden getirtilerek incelendiğinde; davacının … Gıd.Tur.San.ve Tic.A.Ş., davalıların …, …, …,…, … ve … ….Taah, davanın 13/07/2017 tarihinde açılan menfi tespit davası olduğu, 24/03/2021 tarihinde davanın kabulü ile davacı şirketin … seri numaralı … … Ticari şubesine ait 30/05/2017 tarihli 45.000 TL bedelli keşidecisi … gözüken çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya grafoloji uzmanı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 27/07/2021 tarihli raporda, tetkik konusu 40.000 TL bedelli çekte keşideci … ‘na atfen atılmış imzanın, dosyada mevcut mukayese imzalara kıyasla şirket yetkilileri … ve …’nın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda davacı şirket yetkililerinden … yönünden inceleme yapılmadığı anlaşılmakla dosya yeniden grafolog bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 05/11/2021 tarihli raporda; tetkik konusu 40.000 TL bedelli çekte keşideci … ‘na atfen atılmış imzanın, dosyada mevcut mukayese imzalara kıyasla şirket yetkilisi …’in eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; İİK.’nın 72. maddesinde borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir, düzenlemesine yer verilmiştir.
Kambiyo senetlerinden doğan alacağa karşı borçlunun ancak senedin hükümsüzlüğüne taalluk eden veya senetten anlaşılan defilerle alacaklıya karşı şahsen haiz olduğu defileri ileri sürebileceği bu defilerden bazılarının mutlak, bazılarının ise nispi olduğu, senette sahtecilik definin mutlak defilerden olduğundan ve iyiniyetli hamil de dahil herkese karşı ileri sürülebileceğinde tereddüt bulunmamaktadır.
Davacı tarafından şirketin eski ortağı olan …’in park halindeki aracının camı kırılarak meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle 2 adet boş çek karnesinin çalındığı, boş olarak ele geçirilen çeklerin davacı şirket yetkililerinin imzaları taklit edilmek suretiyle doldurulduğu ve piyasaya sürüldüğü, söz konusu çeklerle ilgili birçok menfi tespit davası açıldığı, işbu davaya konu çek yaprağı ile ilgili olarak ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığından bahisle borçlu olmadığının tespiti talep edilmiştir. Grafolog bilirkişi tarafından çekte yer alan imzalar ile davacı şirket yetkililerinin mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat bulunmadığı tespit edilmiş olup, mali müşavir bilirkişi tarafından davacı şirketin delil vasfına haiz ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde; dava konusu çekin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, ayrıca davacının çekin lehtarı ve cirantaları ile herhangi bir ticari ilişkinin olduğuna dair kayıt bulunmadığı anlaşılmakla keza İst.C.Başs.’nın … soruşturma no’lu dosyası kapsamında hazırlanan iddianame ve ….Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E sayılı ceza dosyası kapasımında alınan bilirkişi raporları, ifade tutanakları ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak neticeten davanın kabulü ile davacının ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe dayanak olan … … Ticari Şubesine ait 10/06/2017 keşide tarihli … nolu 40.000 TL bedelli çek yönünden davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe dayanak olan … … Ticari Şubesine ait 10.06.2017 keşide tarihli, keşidecisi … San ve Tic.A.Ş. Olan, … seri no’lu, 40.000,00-TL bedelli çek yönünden davacının işbu davalılara borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 3.054,32 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 763,59 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.290,73 TL’nin davalılardan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 6.612,65 TL ücreti vekaletin davalılardan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 799,59 TL harç, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 4.470,22 TL posta masrafı olmak üzere toplam 6.569,81 TL yargılama giderinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müteselsilen davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı … ve davalı asilin yüzüne karşı diğer davalı tarafların yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/12/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza