Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/577 E. 2018/1241 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/577
KARAR NO : 2018/1241
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/06/2017
KARAR TARİHİ: 22/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiliyle davalı arasında 01/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 1 yıl süreliAjans Hizmet Sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin daha sonra sözleşme konusu işi taşere ederek … Şti. İle alt hizmet sözleşmesi imzalayarak müvekkil ve taşeronu … tarafından davalıya bir takım hizmetler sunduğunu, sözleşme devam ederken davalının 23/01/2017 tarihinde sözleşmeyi feshettiğinin bildirildiğini, ihtarnamede tebliğ tarihinden itibaren 15 gün sonra geçerli olmak üzere fesih yapıldığı bildirilse de müvekkilinin ocak ayı faturası ve devamında bildirdiği fesih tarihine kadar tekabul eden sözleşme bedellerinin de ödenmediğini, müvekkili yönünden sözleşmenin yüklediği sorumlulukların yerine getirildiğini ve tüm raporlamaların yapılarak gerekli hizmetin verildiği gibi ayrıca fatura edilmeyen ve fazladan verilen yaklaşık 50.000,00-TL tutarında ekstra bir hizmetin dahi mevcut olduğunu beyanla müvekkilinin sözleşme kapsamında ödenmeyen bedellerine ait şimdilik 13.127,50-TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında 16/03/2016 tarihinde ajans hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 12. Maddesine göre tarafların karşı tarafın yazılı onayı olmaksızın sözleşmeyi ve sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerini üçüncü kişilere devretmemeyi taahhüt ettiğini, davacıyla müvekkil arasında imzalanan sözleşmenin 5 numaralı ödeme başlıklı maddesinde sözleşme bedelinin 245.000,00-TL + KDV olarak belirlendiğini, davacı ajansın düzenli olarak raporlama yapmak ve raporlamayı müvekkili kuruma ulaştırmakla daha sonra karşılıklı mutabakat sağlamakla yükümlü olduğunu ve bu işlemlerin bitiminden sonra yapılan hizmet faturası sonrası ödemesinin yapılacağını, faturaların bedellerinin zamanında ödenmesine rağmen raporlama işlemlerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmediğini, sözleşmenin 8.1 maddesi uyarınca sözleşme şartları gereği gibi yerine getirilmediğinden müvekkili tarafından tek taraflı olarak haklı sebeple feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; taraflar arasındaki mail yazışmaları, 16/03/2016 tarihli ajans hizmet sözleşmesi, dijital pazarlama bütçeleri, …Noterliği’nin …ve … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarname suretleri, davalı vekili tarafından sunulan faturalar ve ödeme dekontları, davacı tarafından kesilen 01/02/2017 tarihli … no’lu Ocak ayı faturası, cari hesap ekstresi dosya kapsamına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali müşavir … ve bilgisayar yüksek mühendisi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 19/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucu 23/06/2017 dava tarihi itibariyle davalıdan 13.127,50-TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın ticari defterlerinin yasal şartları taşımadığı mevcut haliyle incelenmesi sonucu ise 23/06/2017 dava tarihi itibariyle davacıya borçlu olmadığının görüldüğünü, taraflar arasındaki defter kayıtlarındaki farklılığın davacı tarafça kesilen 01/02/2017 tarihli 13.127,50-TL bedelli faturanın davalı tarafça kabul edilmemesi ve ticari defterlerine işlenmemesinden kaynaklandığını, taraflar arasında 1 yıl süreli olarak kararlaştırılan sözleşmede davalının yaklaşık 10 aylık süre boyunca davacıya aylık rapor verilmeden ödeme yapıldığını, davalının kendisine rapor verilmemesine rağmen itiraz etmeksizin geçmiş aylara ilişkin ücretleri ödediği dikkate alındığında davacı tarafın 01/02/2017 tarihli fatura nedeniyle alacaklı olduğu kanaatine varıldığını, davacının şubat ve mart aylarına ilişkin çalışması olduğuna dair dosyada herhangi bir bilgi belge bulunmadığını ve bu nedenle davacı tarafın Şubat – Mart 2017 aylarına ilişkin alacak hakkının doğmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Tanık … 26/04/2018 tarihli duruşmadaki beyanında özetle; kendisinin davacının eşi olduğunu ve şahıs firmasını birlikte işlettiklerini, iki tarafça imzalanan sözleşme uyarınca kendi üzerlerine tüm düşen edimi zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmelerine rağmen davalı tarafından istenilen hizmetlerin sağlıklı olarak yerine getirilmediği ifade edilerek işbu sözleşmenin normalde dolması gerekenden 3 ay önce feshedildiğini, halbuki birlikte çalışılan 9 ay içerisinde davalı tarafından kendilerine herhangi bir olumsuz geri dönüş/bildirim olmadığını, sözleşme kapsamında birlikte çalışılan 9 ayın ödemesinin karşı tarafça yapıldığı hatta 9 ayın sonrasında 20-25 günlük bir hizmet sunumu da yapıldığı halde o ayın bedelinin de ödenmediğini, üniversite yetkililerinin de katıldığı toplantıda yüklendikleri edimi bir başka taşeron firmaya verildiği ve bu konunun da karşı tarafça başından beri bilindiğini, çalıştıkları süre zarfında kendilerinin düzenli olarak her ayın sonunda yaptıkları işlere ilişkin bir raporlama gönderdiklerini ve bu raporlara karşı tarafça herhangi bir itirazda bulunmadığını beyan etmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında imza edilen ajans hizmet sözleşmesi kapsamında ödenmeyen hizmet bedelinin tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Sözleşmeye göre davacının aylık bazda yapacağı çalışmalar ile davalının sosyal medya ortamının yönetim ve pazarlanması, internet reklamasyon işlemleri, görsel tasarım çalışmaları, pazarlama ve otomasyon gibi konularda hizmet vermeyi yükümlendiği, toplam bedelinin 245.000,00 TL ve KDV toplamı üzerinden kararlaştırıldığı görülmektedir.
01/04/2016 başlangıç tarihi itibariyle sözleşme geçerlilik süresinin bir yıl olarak belirlendiği, 10 ay süreyle yürürlükte kaldığı ve uygulanmasına devam edildiği, davalı tarafın 23/01/2017 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile davacının sözleşme dahilinde yapması gereken raporlama işlemlerinin ve sorumluluklarının tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmediği gerekçesi ile sözleşmeyi feshettiği sabittir. Sözleşmenin altıncı maddesince tarafların iki ay öncesinden geçerli bir sebep sunmak koşulu ile sözleşmeyi feshetmek hakları olduğu, cezai şartlar başlıklı 8-1 maddesi dahilinde ise ajansın (yani davacının) sözleşmede yerine getirmeyi taahhüt ettiği yükümlülüklerini hiç veya süresi içerisinde yerine getirmez ise müşterinin 15 gün önceden haber vermek koşuluyla sözleşmeyi tek taraflı feshedebilme hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.
Sözleşmenin fesih gerekçesi de bu maddeye dayandırılmıştır. O halde burada fesih gerekçesinin haklı olup olmadığının tespiti gereklidir. Sözleşmenin 10 ay süreyle yürürlükte kaldığı, davalı tarafın bu süreç içerisinde feshe konu ettiği gerekçe yönünden yapılan mail yazışmaları ve diğer deliller nazarında karşı tarafa herhangi bir çekince bildirmediği, bu hususun bir sorun olarak lanse edilmediği, konuyla ilgili davalı tarafça öncesinde çekilen herhangi bir ihtarnamenin bulunmadığı, sözleşme incelendiğinde raporlama ve grafik başlığıyla aylık olarak verilerin raporlanması ve grafik çalışması yapılmasının ajansın yükümlülüğünde olduğu belirtilmekle birlikte sunuma dair bir usulün de belirtilmediği gibi taraflarca sunuma yönelik benimsenen bir durumun da bulunmadığı dikkate alınarak fesih gerekçesinin haklı olmadığı kanaatine erişilmiştir.
Davacı tarafın 2017 yılı Ocak ayı için 01/02/2017 tarihinde faturalandırma yaptığı bilirkişi raporuyla da tespit edilmiştir. Teknik incelemeyle de ortaya konulduğu üzere davacı Ocak 2017 aylık bazlı hizmet edimini yerine getirmiştir. Dava dilekçesinde ise Ocak – Şubat ve Mart ayı toplam bedeli üzerinden 13.127,50 TL ödenmeyen fatura alacağı talep edilmiştir. Bu kapsamda “harçlandırılan alacak bedeli dikkate alınarak” davanın sübuta erdiğinin takdiriyle kabule ilişkin neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KABULÜ ile;
13.127,50-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(2)Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 896,73 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 224,19 TL harçtan mahsubu ile bakiye 672,54TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 2.180 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 224,19 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 70,50 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.530,69 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “