Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/561 E. 2019/386 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/465
KARAR NO : 2019/369
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/05/2017
KARAR TARİHİ: 13/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Balıkesir Avşa’da 16/06/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı sigorta şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile müteveffa … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin çarpışması sonucunda motosiklet sürücüsünün vefat ettiğini, aynı motosiklette yoluculuk yapan İlker Kavlı’nın ise yaralandığını, müteveffa …’nın varisleri tarafından davacı sigorta şirketine destekten yoksun kalma tazminatlarının tanzimi için yapılan müraacat üzerine açılan hasar dosyası kapsamında alınan aktüerya raporunda destekten yoksun kalınan zararın 75.351,05 TL olarak hesaplandığını, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün %50 oranında kusurlu olduğu düşünülerek bu orana göre müteveffanın mirasçılarına 27/02/2013 tarihinde 37.676 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını, sigortalı … plakalı kamyonet sürücüsü … hakkında taksirle ölüme neden olmak suçundan dolayı Bandırma Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, davaya konu trafik kazasında davacı şirket tarafından kazaya karışan her iki araç sürücüsünün de %50 oranında kusurlu olduğundan bahisle sigorta tazminatı ödemesi yapılmış ise de Bandırma Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşen 06/12/2013 tarih ve … esas, … karar sayılı kararı ile kazanın oluşumunda motosiklet sürücüsü …’nın %75 oranında asli kusurlu, … plakalı kamyonet sürücüsünün ise %25 oranında tali kusurlu olduğunun kati olarak tespit olunduğunu, kazanın oluşumunda %75 kusurlu bulunan motosikletin zorunlu olmasına rağmen kaza tarihinde Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigorta Poliçesi bulunmadığını, bu nedenle davalının 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 14.maddesi uyarınca rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış … plakalı motosikletin neden olduğu bedensel zararları, kazadaki kusur oranında tazmin ile mükellef olduğunu, davacı şirket tarafından haksız yere ödenen sigorta tazminatının değişen kusur oranı uyarınca davalıdan tazmini için davalıya 29/01/2014 tarihinde yapılan başvurunun 26/02/2014 tarihli cevabi yazı ile reddedildiğini, bu nedenlerle müteveffanın mirasçılarına yapılan ödemenin 18.838 TL.sinin ödeme tarihi olan 27/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı kurumun yaptığı ödemeler için zarara neden olanlara rücu etme hakkı bulunduğundan kazaya karışan ve sigortasız olduğu iddia edilen … plakalı taşıtın sürücüsü …’nın mirasçılarına davanın ihbarını talep ettiklerini, yargılama konusu tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, somut olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresinin KTK.md.109/1 gereği 2 yıl olup davacı tarafından destekten yoksun kalanlara tazminatın 27/02/2013 tarihinde ödendiğini, kaldı ki davacı yanın kusur oranlarına ilişkin değişimi 06/12/2013 tarihli ceza dosyasındaki karar ile öğrendiğini, yargılamaya konu tazminat talebinin hukuki dayanağının sözleşmeden değil kanundan kaynaklandığını, bu nedenle destekten yoksun kalanların 3.kişi sıfatına haiz olması mümkün olmadığından güvence hesabından tazminat talep etme hakları bulunmadığını, kaldı ki destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin trafik sigortası teminatı kapsamında da olmadığını, bu hususun gerek trafik sigortası genel şartlarında gerekse karayolları trafik kanununda yapılan değişiklikler ile yasal olarak da düzenlendiğini, öte yandan davalı kurum tarafından davacılara tazminat ödemesi yapıldığı taktirde zarara sebebiyet veren sürücünün mirasçıları olmalarından dolayı yapılan ödeme oranında davalı kurum tarafından kendilerine rücu edileceğini, bu nedenle davacıların alacaklı-borçlu sıfatlarının birleştiğini, davalı kurumun herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davalı kurumun sorumluluğundan bahsedebilmek için öncelikle trafik sigortası bulunmadığı iddia edilen taşıtın trafik sigortası yaptırma zorunluluğu bulunan motorlu taşıtlardan olup olmadığının tespiti gerektiğini, aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olmasının tespiti halinde kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespiti ve ATK vasıtasıyla kusur oranlarının tespiti gerektiğini, savcılık ya da ceza mahkemesi tarafından belirlenen kusur oranının hukuk mahkemesi için bağlayıcı olmadığını, destekten yoksun kalma tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması, davacının müterafik kusuru sabit olup tazminattan indirim yapılması, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek davalı şirket tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, davalı kurumun sorumluluğunun 16/06/2010 tarihinde meydana geldiği belirtilen kazaya ilişkin olarak vefat halinde teminat limitinin kişi başına 175.000 TL ve kaza tarihinde sigortasız aracın kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın ödeme tarihindin itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, davalı kurumun temerrüde düşmediğini, bu nedenle aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; sigorta poliçesi kapsamında ödenen tazminatın rücuen tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Bandırma Ağır Ceza Mahkemesinin … esas, … karar sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde; maktülün …, mağdurun İlker Kavlı, katılanların İsmail Çangırlı ve …, sanığın …, suçun taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma, suç tarihinin 16/06/2010 olduğu, 06/12/2013 tarihinde sanığın 2 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12.Ceza Dairesinin 2014/11986 esas, 2015/8416 karar sayılı, 18/05/2015 tarihli ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verildiği, kararın 18/05/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi kapsamında alınan ATK.Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın 22/08/2013 tarih ve … sayılı raporu ile, sanık sürücü …’nın asli kusurlu, müteveffa sürücü …’nın alt düzeyde tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya kusur oranlarının tespiti için İstanbul ATK.Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, düzenlenen 28/06/2018 tarih ve … sayılı raporda; sürücü …’nın idaresindeki kamyonet ile iki yönlü, iniş eğimli, sathi kaplama zeminli yolda seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermediği, seyrini aracının teknik özellikleri ile mevcut yol-zemin şartlarını dikkate alarak sürdürmediği, olay yeri viraja hızını uygun seviyeye düşürerek yaklaşmadığı, iki yönlü yolun sağını takiben seyretmeye yeterli özeni göstermediği ve yolun sol kısmına girdiği virajda karşı yönünden gelmekte olan motosiklet ile çarpıştığı olayda %75 oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü …’nın idaresindeki motosiklet ile iki yönlü olay mahalli yolda seyir halindeyken olay yerine yaklaştığında, karşı yönünden şerit ihlali yapmak suretiyle yaklaşan kamyonetin varlığını da dikkate alarak zamanında gerekli-yeterli fren/sağa direksiyon tedbirlerine başvurmadığı, ayrıca motosiklet kullanmaktayken kendi can güvenliği açısından kask takması gerekirken de takmadığı olayda %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya aktüer bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 15/04/2019 tarihli raporda;davacının müteveffanın hak sahibi eşi …’ya ve kızı …’ya 27/02/2013 tarihinde 37.676 TL tazminat ödendiği, %50 kusur oranı nispetinde 18.838 TL rucuen maddi tazminat talep edildiği, tazminat ödeme tarihi 27/02/2013 tarihi itibarı ile davacı sigorta şirketinin müteveffanın eşi …’ya ve kızı …’ya ilişkin toplam tazminat payının 83.587,47 TL olarak hesaplandığı, davalı kurumun müteveffanın eşi …’ya ve kızı …’ya ilişkin toplam tazminat payının 27.862,49 TL olarak hesaplandığı, kaza zamanaşımı dikkate alındığında dava dışı hak sahiplerinin davalı kurumdan tazminat talep etme hakları olduğu ve ödenmesi gereken tazminat tutarının da eş ve çocuğu için 27.862,49 TL ve toplam 35.275,11 TL olduğu dikkate alındığında davacının davalı kurumdan rücuen tazminat alacağının olmadığı, kaza tarihi itibarı ile geçerli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin azami teminat limitinin 175.000 TL olduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, ceza dosyası, ATK.kusur raporu ve bilirkişi raporu ile birlikte tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça davaya konu trafik kazası sonrası şirketlerine yapılan başvuru sonucu tespit olunan 75.351,05 TL nedeniyle müteveffanın eşi … ve kızı …ya 27/02/2013 tarihinde %50 kusur oranı nispetinde 37.676 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği, ancak ceza davası kapsamında davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %25 oranında, müteveffa motosiklet sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden bahisle kusur oranı nispetinde 18.838 TL.nin davalı kurumdan tahsili talep edilmiş ise de; İstanbul ATK.Trafik İhtisas Dairesinin 28/06/2018 tarih ve 2017/105508/15207 sayılı raporu ile sürücü …’nın %75 oranında, müteveffa sürücü …’nın ise %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, alınan bilirkişi raporu ile davacı sigorta şirketinin müteveffanın eşi ve kızına ilişkin toplam tazminat payının 83.587,47 TL, davalı kurumun müteveffanın eşi ve kızına ilişkin toplam tazminat payının ise 27.862,49 TL olarak hesaplandığı, buna göre davacının davalıdan rücuen tazminat alacağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 321,71 TL harçtan mahsubu ile bakiye 277,31 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
Hakim