Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/549 E. 2019/1092 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/204
KARAR NO : 2019/1095

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2017
KARAR TARİHİ : 30/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında mevcut olan ticari ilişki çerçevesinde davacı tarafından davalıya çeşitli zamanlarda kumaş satışı yapıldığını, sevk irsaliyesi ve faturaları düzenlendiğini, davalının bakiye 5.692,55TL’lik cari hesap borcunu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından itiraz dilekçesi ile borca haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı firmanın yurt dışındaki müşterilerine göndermek üzere davacı şirkete kumaşlar ürettirdiğini, müşterisinin istediği kumaşların nitelik ve standartlarını davacı tarafa bildirdiklerini, üretimin bu standartlara uygun yapılması konusunda anlaştıklarını, ancak davacı tarafça bir kısım kumaşların istenilen nitelik ve standartlarda üretilmediğini , bu hususun malların teslimi sırasında davacıya bildirildiğini, müşteriden herhangi bir şikayet gelmesi durumunda kendilerine bildirileceğinin iletildiğini, iş bu ürünlerin yurt dışındaki dışındaki ithalatçı firma tarafından ayıplı-hatalı oldukları gerekçesi ile kabul edilmediğini ve reklamasyon faturası ile davacı şirkete iade edildiğini, davalının ekstra nakliye, gümrük vs. masraf yaparak bu hatalı ürünleri ithal etmek durumunda kaldıklarını ve zarara uğradıklarını, bu durumun davacı şirkete bildirildiğini, hatalı ayıplı ürünlerin yerine yurt dışına gönderilmek üzere yeni ürün yaptırıldığını, yeni ürünler için düzenlenen fatura bedellerinin de ödendiğini, davacı tarafa hatalı-ayıplı ürünlerin iade edileceğinin bildirildiğini, iade için davalı tarafından düzenlenen 09/12/2013 tarihli …Seri nolu ve 5.692,99 TL bedelli fatura ve aynı tarihli Sevk İrsaliyesinin davacı şirkete gönderildiğini, ancak davacı tarafın ilgili faturayı kayıtlarına almadığını, davacı ile davalı arasında akdedilmiş yazılı bir Cari Hesap Sözleşmesinin mevcut olmadığını, bu sebeple TTK’nun Cari Hesaba ilişkin hükümlerinin taraflar arasında uygulanmasının mümkün olmadığını, tarafların karşılıklı mutabakatlarını bulunmadığını, davalı tarafından döviz ile ödeme yapılmasına rağmen davacının kur farkı faturası düzenlemek istediğini, bu ve benzeri sebeplerle taraflar arasında bir çok yazışmanın yapıldığını ancak mutabakat sağlanamadığını, takibe konu alacağın likit olmayıp ancak yapılacak yargılama neticesinde belirlenebileceğini belirterek haksız davanın reddine, %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya uyuşmazlık konusunun tespiti için bir mali müşavir, bir tekstil mühendisi ve bir borçlar hukukçusundan oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 09/01/2018 tarihli raporda; dava konusu ürün üzerindeki problemin kumaştaki renk, gölgelenme ve kumaş yüzeyinde istenmeyen çizgilerin mevcudiyetinden kaynaklı olduğu ve ithalatçı müşterinin renk ve gölgelenme açısından talep dışında olması sebebi ile açığa çıktığı, bu tarz hataların talep eden tarafından kumaşın genelindeki görsel inceleme ile açık bir şekilde rahatça tespit edilebilineceği, kumaşların davacıdan davalıya kumaş ihracatı yapılmak üzere alınması sebebiyle hataların satın alınan bütün kumaşın genelindeki yoğunluğunun tespitinin, genelde konfeksiyon işletmesinde kesime alınmadan önce yapılan ana kontrolde açığa çıktığı, bu sebeple kumaş geneline yayılan hataların işbu dava konusu için ihracat sonrası açığa çıkmasının beklenen bir durum olduğu, davacı tarafın kumaştaki problemden 24/07 ve 30/07 tarihlerinde ve 30/07 de yeniden kumaş siparişi verildiği göz önüne alındığında haberdar edildiği, ancak 06/08/2013 tarihli mail öncesindeki kumaşların geri iade edileceği ve faturalandırılacağına dair herhangi bir yazışmanın dosya kapsamı içerisinde mevcut olmadığı, 06/08/2013 tarihli mail yazısında malların faturalanmasına davacı tarafından bir itirazın geldiği ancak ürünlerdeki olası mevcut hatayı kabul etmediklerine dair gerek bu tarih gerekse daha öncesindeki tarihlere ait herhangi bir yazışmanın dosya kapsamında mevcut olmadığı, dava konusu ürünlerin 06/09/2013 tarihli, 20130906 fatura kapsamında … kod numarası ile 500 mt kumaşın ( dava konusu 09/12/2013 tarihli … nolu faturaya göre 244 kg kumaşın) davalı tarafa yurtdışından faturalandığı ve akabinde ürünlerin yurtiçine ithalatı yapıldığı, davalı tarafından alınan ilk kumaşın … nolu fatura ile ilgili irsaliyesi dava dosyası kapsamında olmadığı için alım yapılan kumaş miktarı, birim fiyatı ve sevk tarihi görülemediği, davalı tarafından geri ithalatı yapılan kumaşların 500 mt (244 kg kumaş), dosya kapsamında ki mevcut veriler doğrultusunda 5 – 6 TL/KG arasında satış bedelinin baz alınabileceği, ithalatı yapılan kumaşların davalının deposunda artık bulunmaması sebebi ile rayiç bedel indiriminin yapılması gerektiği, taraf ticari defterlerinin süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davalının defterlerinde davacıya ait TL hesabın 2015 yılı sonu itibariyle 37,60 TL alacak bakiyesi, davacının defterlerinden davalı hesabının 5.692,55 TL borç bakiyesi verdiği, taraflar arasındaki mutabakat farkının büyük kısmının 09/12/2013 tarihli 5.655,99 TL’lik UTG Tekstil faturasının davacı tarafından kayda alınmamasından kaynaklandığı, davalı … tarafından üretilen ayıba konu ürünlerin kumaşların ihracatı sonrası kesim öncesi incelemeye alındığı tarih aralıklarının 22.07 – 29/07 tarihleri arasında olduğu, ancak ihracat belgeleri dosyaya sunulmadığı, bu halde ayıba konu kumaşların ne zaman ihracata konu olduğu ve ne zaman gönderilene teslim edildiğini dosya kapsamı delillerden belirlemenin mümkün olmadığı, buna bağlı olarak teknik görüşte ilk ayıp bildirim tarihi olarak belirlenen 24/07/2013 günlü ayıp ihbarının, açık ayıp nedeni ile gecikmesizin yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, ihbarın süresi içerisinde yapıldığının kabulü halinde davacı işveren Save in ayıplı eseri yedinde alı koyduğundan TBK. 475.maddesindeki ayıp oranında indirim isteme seçimlik hakkını kullandığı, bu halde davacı işveren ayıp nedeni ile isteyebileceği indirimin tutarının 5.655,99 TL ( 09/12/2013 tarihli UTG Tekstil faturası ) – 1.342,00 TL ( Davacının yedinde kalan ayıplı malın değeri ) = 4.312,99 TL olabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından yeminli tercüman tarafından türcümesi yapılmış mail yazışmaları dosyaya sunulmuştur.
Dosya tarafların itirazları doğrultusunda, tarafların itirazlarının ayrı ayrı irdelenmesi suretiyle tekrar bilirkişi heyetine tevdii olunmuş, düzenlenen 05/07/2018 tarihli ek raporda; ayıp ile ilgili kök raporda verilen görüş ve kanaatin iş bu ek rapor içinde halen devam ettiği, ürünlerin ortada olmamasından dolayı bilirkişi incelemesine sunulmaması sebebi ile iş bu dosya kapsamında delil mahiyetinde sunulan mail yazışmalarının tek bir gün yada tek bir mail üzerinden olmadığı, olayla ilgili bir süreci yansıtması da göz önünde bulundurularak üründeki ayıbın (müşteri talebine uygunsuzluğu) açığa çıkarılması adına geçerli olabileceği, mail yazışmalarından ilk ayıp bildirim tarihinin 24/07/2013 olduğu, 30/07/2013 tarihli ayıp ürün sebebi ile kullanılmayan ürün yerine ikame etmek üzere tekrardan verilen kumaş satın alma föyünde, kullanılmayan kumaş hatasının belirtildiği, bu hata bildirimlerine karşı davalı tarafından yazılı olarak görülen herhangi bir itirazın dosya kapsamında mevcut olmadığı, davacının kök rapor itiraz dilekçesinde kumaşların teslim tarihinin 22/07/2017 olduğunu belirttiği göz önüne alındığında; 24/07 tarihli ayıp bildiriminin 2 gün sonra, 30/07 tarihli ayıp bilgisinin 8 gün sonra verildiği, 06/08 tarihli iade faturasının kesileceği bilgisinin 15 gün sonra yapıldığı, davalı işverenin deposunda yer alan ve davacı tarafa ürünlerin ortada olmaması sebebi ile teslim edemeyeceği ürünler için talep edebilecği tutarın 4.313,99 TL olması gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, ek rapora karşı davacı vekili tarafından itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından sevk irsaliyesi dosyaya sunulmuştur.
Dosya davacı vekilinin itirazları üzerine tarafların beyanları ve davacı vekilinin sunmuş olduğu sevk irsaliyesi de dikkate alınarak tekrar bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup, düzenlenen 25/04/2019 tarihli ikinci ek raporda; ürünlerin ortada olmamasından dolayı bilirkişi incelemesine sunulmaması sebebi ile iş bu dosya kapsamında delil mahiyetinde sunulan mail yazışmalarının tek bir gün yada tek bir mail üzerinden olmadığı, olayla ilgili bir süreci yansıtması da göz önünde bulundurularak üründeki ayıbın (müşteri talebine uygunsuzluğu) açığa çıkarılması adına geçerli olabileceği,mail yazışmalarından ilk ayıp bildirim tarihinin 24/07/2013 olduğu, 30/07/2013 tarihli ayıp ürün sebebi ile kullanılmayan ürün yerine ikame etmek üzere tekrardan verilen kumaş satın alma föyünde, kullanılmayan kumaş hatasının belirtildiği, bu hata bildirimlerine karşı davalı tarafından yazılı olarak görülen herhangi bir itirazın dosya kapsamında mevcut olmadığı, davalı tarafından davacının 06/08/2013 tarihli mailinde yurt dışından iade edileceğini ve gönderilen kumaşların davacıya faturalandırılacağı mailine karşı gönderdiği 13/08/2013 tarihli ” banu kabul edemeyiz” maili ile kumaştaki ayıp olgusuna itirazdan ziyade geri iade ve faturalama işlemine itiraz algısı oluştuğu, davalı tarafından ayıbın boyutunu göstermek amacı ile tutulmuş herhangi bir raporun mevcut olmadığı ancak sipariş beklentisi ile uyuşmadığından ( aynı sipariş ile ilgili alınan diğer lotlardan farklılık arz etmis ) kullanılmayıp yurt dışından geri iade edilecek boyutta olduğu, bu yönü ile davalı için ayıplı durumunda olduğu, kumaşların teslim tarihinin 09/07/2013 olduğu göz önüne alındığında 24/07 tarihli yazılı ayıp bildiriminin kumaş teslimatından 15 gün sonra 30/07 tarihli ayıp bilgisinin ise yazılı olarak 21 gün sonra verildiği, 06/08 tarihli iade faturasının kesileceği bilgisinin 28 gün sonra yapıldığı, davalı için kumaşlardaki istenmeyen ton farkının açık ayıp statüsünde olduğu, bu sebeple bu yönde yazılı yapılan 24/07 tarihli mailin teslimattan sonra 15 gün sonra kumaşların ihracatı yapıldıktan sonra yapıldığı ancak mail içeriğinden davacının bu ton farkından haberdar olduğu, bu maile istinaden davacı tarafından dosya kapsamına sunulmuş herhangi bir itiraz mailinin mevcut olmadığı, davalı için kumaşlardaki istenmeyen siyah çizgilerin mevcudiyetinin ihracat öncesi kapalı ayıp statüsünde değerlendirilmesi gerektiği bu sebeple bu yönde yapılan yazılı bildirim olan 30/04 tarihli ikame siparişin ilk teslimattan 21 gün sonra yapıldığı, ikame siparişteki çok çizgi mevcut olması sebebi kullanılmayan kumaşlar için diye belirtilen siparişle ilgili davacı tarafından dosya kapsamına sunulmuş herhangi bir itiraz mailinin mevcut olmadığı, mahkememiz ihbar süresini yerinde görür ise davalı işverenin deposunda yer alan ve davacı tarafa ürünlerin ortada olmaması sebebi ile teslim edemeyeceği ürünler için talep edebileceği tutarın 4.313,99 TL olması gerektiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı alınan kök ve ek raporlarda birlikte değerlendirildiğinde; davacının alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, davacının süresinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, davalı şirketin yurtdışındaki müşterilerine göndermek üzere davacı firmaya kumaşlar ürettirdiği, istediği kumaşların özelliklerini davacıya bildirdiği ve üretimin belirtilen standartlara uygun olarak yapılması konusunda anlaşıldığı, davacı tarafından malların teslimi sırasında bir kısım malların istenilen renk ve nitelikte üretilmediği belirtilerek müşteriden herhangi bir şikayet gelmesi durumunda kendilerine bildirileceğinin iletildiği, davalının yurtdışı müşterisi tarafından gönderilen ürünlerin bir kısmının ayıplı olduğunun bildirildiği ve davalı şirkete iade edildiği, iade için davalı şirket tarafından davacı şirkete 09/12/2013 tarihli 5.655,99 TL bedelli fatura gönderildiği, hatalı ürünlerin yerine davacı şirkete yeni ürün yaptırılarak bedellerinin ödendiği, mail yazışmalarından ilk ayıp bildirim tarihinin 24/07/2013 olduğu, 30/07/2013 tarihli ayıplı ürün nedeni ile kullanılamayan ürün yerine tekrardan verilen kumaş satın alma föyünde kullanılamayan kumaş hatasının belirtildiği, davacı tarafından ürünlerdeki olası mevcut hatayı kabul etmediklerine dair herhangi bir yazışmanın bulunmadığı, 24/07/2013 tarihli ayıp ihbarı ile davaya konu kumaşların davalıya teslim tarihi 09/07/2013 arasında 15 gün, 30/07/2013 tarihli yeni kumaş siparişi ile davaya konu kumaşların teslim tarihi arasında ise 21 gün olduğu, 24/07/2013 tarihli ayıp ihbarının kumaşlardaki istenmeyen ton farkından kaynaklandığı ve açık ayıp statüsünde olduğu, taraflar arasındaki mail içeriğinden davacının bu ton farkından haberdar olduğunun anlaşıldığı, kumaşlardaki siyah çizgilerin ise kapalı ayıp statüsünde olup 30/07/2013 tarihli yeni kumaş siparişi ile ayıbın bildirildiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte uyuşmazlığın TBK.470 ve devamı maddelerinde yer alan eser sözleşmesi hükümlerine tabi olduğu, davalının eseri yedinde alıkoyduğundan TBK.475.maddesindeki ayıp oranında indirim isteme seçimlik hakkını kullandığı, tarafların incelenen ticari defter kayıtlarına göre davalı defterlerinde davacıya ait TL hesabının 2015 yılı sonu itibarı ile 37,60 TL alacak bakiyesi, davacının defterlerinden davalı hesabının 5.692,55 TL borç bakiyesi verdiği, taraflar arasındaki mutabakat farkının büyük kısmının 09/12/2013 tarihli 5.655,99 TL’lik UTG tekstil faturasının davacı tarafından kayda alınmamasından kaynaklandığı, 500 mt-244 kg olarak tespit edilen ayıplı malın tutarı 1.342,00 TL olmakla davacının talep edebileceği tutarın 4.313,99 TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline karar verilerek alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile,
-Davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline,
-Takibin 4.313,99-TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki kayıtlarla devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Koşulları oluştuğundan asıl alacağın %20’si olan 862,79-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesine göre alınması gereken 294,68 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 97,22 TL harçtan mahsubu ile bakiye 197,46 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri üzerinden hesap olunan 1.378,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 133,22 TL harç, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 252,50 TL posta masrafından oluşan toplam 1.875,72 TL yargılama masrafından davada haklı çıkma oranına göre hesap olunan 1.421,47 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilini yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır