Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/544 E. 2018/289 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/544
KARAR NO : 2018/289
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2017
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibe dayanak 30/09/2015 tarihli 125.000 TL bedelli bono üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığını, bonoda davacının borcun mükellefi olarak sadece isminin yer aldığını, davacının alacaklı olduğunu iddia eden şahsı tanımadığını, dava konusu bono ve icra takibi nedeniyle borcu ve davalı ile bugüne kadar ticari anlamda ya da genel anlamda herhangi bir iş ya da para alışverişinde bulunmadığını, bono üzerinde vekaleten ibaresi yer aldığını, ancak vekaleten imzayı kimin attığının yazılı olmadığını, bu bağlamda senedin kambiyo vasfında da olmadığını, davacı tarafından kimseye kendi şahsı adına bono imzalama yetkisi veya vekaleti verilmediğini, bononun esaslı unsurlarını düzenleyen TTK.nun 776.maddesinin g bendine göre bonoda düzenleyenin imzasının bulunması gerektiğini, bononun davacı tarafından düzenlenmediğini, vekaleten düzenlemesi için de kimseye yetki vermediğini, davalı hakkında İstanbul Anadolu C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının ifadesinde davacıyı tanımadığını, davacıdan herhangi bir alacağı olmadığını açıkça ikrar ettiğini, davalının varlığını iddia ettiği alacağını yazılı olarak ispatlaması gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle icra takibinde dava sonuna kadar teminatsız tedbir kararı verilmesini, takibin dava sonuna kadar durdurulmasını, icra dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine, icra dosyası ödenmek zorunda kalınır ise paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, işbu ödenen paranın kendilerine istirdat ve iadesine, asıl alacağın en az %20.si kadar kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 03/07/2017 tarihli ara kararı ile dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ve sahtelik iddiası dikkate alınarak davacı tarafça alacağın %5.i oranında teminat yatırıldığında dosyanın yargılama sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça teminat yatırılmakla tedbir kararının ilgili icra dairesine bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili 19/07/2017 tarihli ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde; doktrin görüşleri ve Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere davada İİK.madde 72 ve devamı maddeleri uygulanması gerektiğini, İKK.madde 72/3 gereğince; “icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.” tedbir kararının sadece “icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini” içerebileceği ve “alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere teminat” yatırılması gerektiğini, kanun maddesinde de açıkça belirtildiği üzere teminat miktarının, alacağın %15.inden az olamayacağını, kanuna açıkça aykırı olan %5 teminat oranına, sadece “icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi” içerikli karar verilmesi gerekirken “icra takibinin durdurulması” yönündeki ihtiyati tedbir kararın itiraz ettiklerini, bu nedenlerle verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, itirazın reddi halinde teminat oranının kanuna uygun olarak %15.ten aşağı olmamak üzere değiştirilmesine ve sadece “icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi” içerikli karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip konusu bonodaki imzanın davacı adına vekaleten atıldığını, …’ın …Noterliği tarafından düzenlenen 04/06/2013 tarih ve … yevmiye sayılı vekaletname ile davacı tarafından yetkilendirildiğini, kambiyo taahhüdü verme yetkisinin davacı tarafından verilen bu vekaletteki yetkiye dayandığını, düzenlenen senet üzerinde vekaleten ibaresinin de bulunduğunu, Yargıtay …HD.nin 10/05/2016 tarihli … esas, … karra sayılı ilamında, vekaleten ibaresinin bulunmaması halinde, vekaletnamesindeki kambiyo senedi düzenleme yetkisi olan vekilin imzalattığı senetten dolayı vekalet veren sorumludur denilmekle bu ibarenin bile bulunmasına gerek olmadığ, vekaletnamede kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisinin var olmasının yeterli olduğunun açıkça belirtildiğini, senet metninden de anlaşılacağı üzere imzanın vekaleten atıldığını, T.B.K.nun 504 maddesi gereğince vekalet alanın atmış olduğu imza neticesinde davacının sorumluluk altına girdiğini, T.B.K.nun 40.maddesinde “yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçları, doğrudan doğruya temsil olunanı bağlar.” denilmekle vekalet verenin borç altına girdiğinin belirtildiğini, TTK.776.maddesine göre keşidecinin imzası zorunlu unsurlar arasında olmakla beraber, keşidecinin isminin zorunlu unsurlar arasında yer almadığını, keşideci olan …’ın imzasının da senet metninde bulunduğunu, icra takibi haksız olarak açılmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine, alacağın %20.sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 28/11/2017 tarihli celsesinde itirazın kabulü ile, mahkememizce verilen ihtiyati tedbirin teminatın %15 olarak tamamlanması halinde icra veznesine gidecek olan bedelin yargılama sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi olarak değiştirilmesine karar verildiği, teminatın davacı tarafça tamamlanması üzerine ilgili icra dosyasına bildirimde bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstanbul C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde, şikayetçinin …, şüphelilerin …, …, suçun güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, suç tarihinin Ocak 2016 ve sonrası olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde, alacaklının …, borçlunun … olduğu, 30/09/2015 tarihli, 125.000 TL bedelli bono yönünden 125.000 TL asıl alacak, 8.166,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 133.166,67 TL yönünden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
…Noterliğinin 04/06/2013 tarih ve …yevmiye sayılı vekaletname ile 23/12/2015 tarih ve …yevmiye sayılı azilname belge asılları ilgili noterlikten getirtilmiştir.
İş bu dava menfi tespite ilişkindir.
Davacının iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, her ne kadar davacı İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile hakkında yapılan icra takibine dayanak 30/09/2015 vade tarihli 125.000 TL bedelli bono üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığını, bonoda davacının borcun mükellefi olarak sadece isminin yer aldığını beyanla icra dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş ise de, …Noterliğinin 04/06/2013 tarih ve … yevmiye sayılı vekaletname aslı incelendiğinde, davacı tarafından davaya konu senette imzası bulunan …’a hem davacının yetkilisi olduğu …Şti. Hem de kendi adına bono düzenleme yetkisi verildiği, aynı vekaletname üzerinde el yazısı ile “…Noterliğinden 23/12/2015 tarihli …yevmiye no ile şirket adına azledilmiştir” ibaresinin bulunduğu, …noterliğin 23/12/2015 tarih ve… yevmiye sayılı azilname incelendiğinde, …’ın şirket adına vekaletnamedeki tüm yetkilerden azledildiği, davacı adına vekalet ilişkisinin ise devam ettiği kaldı ki azilnamenin 23/12/2015 tarihli olduğu bononun ise 15/05/2015 tarihli olduğu dolayısıyla azlin senet tanzim tarihinden sonraki tarihte yapıldığı sonuç olarak usulünce düzenlenmiş ve bono tanzim yetkisi içeren vekaletname ile vekil tayin edilen dava dışı …’ın davacıya vekaleten atmış olduğu imzadan ve düzenlenen bonodan davacının sorumlu olduğu anlaşılmakla davacının menfi tespite yönelik davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığ üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar DEVAMINA,
3-Peşin alınan harçtan alınması gerekli harcın mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 2.098,79 TL.nin talep halinde yatırana iadesine,
4-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen 9,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ‘sine göre tespit olunan 12.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸