Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/528 E. 2018/1154 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/528
KARAR NO : 2018/1154
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/06/2017
KARAR TARİHİ: 25/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında yapılan ticari anlaşma gereği müvekkilinin davalı şirketin taşıma işlerini yaptığını, 30/10/2010 tarihinden 31/10/2012 tarihine kadar müvekkili tarafından davalıya kesilen toplam 80.822,70-TL fatura borcundan 75.420,00-TL’sinin davalı tarafından ödendiği ve davalı şirketten alınan 500,00-TL akaryakıt tutarının da alacak miktarından düşüldüğünü, bakiye 4.902,70-TL alacak için … Noterliği’nin 11/04/2013 tarih ve … yevmiye numarasıyla ihtarname gönderildiğini, borca ilişkin İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı numarasıyla icra takibi başlatıldığı ancak davalının alacağa haksız itirazı ve yetki itirazının olması nedeniyle dosyalarının yetkili icra dairesi olan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı numarasını aldığını, yetkili icra dairesinden yeniden ödeme emri çıkarılmaksızın sehven İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasıyla itirazın iptali açıldığı ve işbu davanın usulden reddedildiğini, karar kesinleştiğinde icra dosyalarının yenilenerek … E. Numarasını alarak ödeme emri gönderildiğini, son ödeme emrine de itiraz edilmesi nedeniyle işbu davanın açıldığını beyanla huzurdaki davayı ikame etmiştir.
(2)Davalı tarafın usulüne uygun tebliğe rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara katılmadığı görülmüştür.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi mali müşavir…’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 26/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2010,2011,2012 yıllarına ait ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi sonucu açılış onaylarının yasal sürelerde yaptırıldığı ve kapanış onaylarının zorunlu olmaması nedeniyle HMK 222 m. Çerçevesinde davacı lehine delil teşkil edebileceği kanaatine varıldığını, davacının defter kayıtlarına göre toplam 80.822,70-TL’lik fatura düzenlendiği ve bunların işletme defterine işlendiğini, davalı şirketin ibraz etmiş olduğu 2010,2011,2012 yıllarına ait yevmiye kebir ve envanter defterlerinin incelenmesi sonucu 2010 ve 2011 yıllarına ait ticari defterlerin davalı lehine delil teşkil edemeyeceği ancak 2012 yılına ait düzenlenen ticari defterlerin usulüne uygun olduğunu, davalı tarafın ticari defter kayıt ve belgelerin incelenmesi sonucu takip tarihi itibariyle davacıya borçlu olmadığının görüldüğünü, davalı tarafın ticari defter kayıtlarının davacı tarafa10.578,30-TL’lik nakit tahsilat ve davalı tarafından mükerrer işlenen 3.469,20-TL’lik fatura için nakit ödeme yapıldığına ilişkin belge ibraz edemediğini, davalı tarafın defterlerinde toplam 15.981,00-TL değerinde makbuzsuz ödeme yapıldığının görüldüğünü, işbu ödemeler düşüldüğünde davacı tarafa 75.420,00-TL ödeme yapıldığı ve bu miktarın davacı tarafın bildirdiği ödeme ile uyumlu olduğunu, davalı tarafın borçlandığı miktar olan 80.822,70-TL’den ödenen miktar (75.420,00-TL) düşüldüğünde 5.402,70-TL, davacı tarafından da kendisine ödendiğini bildirdiği 500,00-TL mazot tahsilatı da düşülürse davacı tarafın 24/10/2014 tarihi itibariyle 4.902,70-TL asıl alacak ve 5.76,05-TL alacaklı olduğunu, davacı tarafın %20 inkar tazminatı talebinde takdirin yüce Mahkemede olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava ;cari hesap ilişkisine dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
Toplanan deliller ve mali müşavir bilirkişi nezdinde yapılan inceleme ile tespit olunduğu üzere taraflar arasında 2010 yılından itibaren süregelen cari hesap ilişkisinin söz konusu olduğu, davacı tarafın davalıya 2010-2011 ve 2012 yılları içerisinde toplamda 80.822,70 TL’lik fatura kestiği, bu faturaların 75.420,00 TL’lik kısmın tahsil edildiği ayrıca taşıma işinden kaynaklı 500 TL’lik mazot bedelinin alacak miktarından düşülmek suretiyle tahsilat miktarının toplamda 75.920,00 TL olarak kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafın ise kendi ticari defter ve belgeleri nazarında aynı dönem içerisinde öncesinde 91.404,00 TL borçlandığının kayıtlarında yer aldığı, davalının ayrıca 3.469,20 TL’lik bir adet faturayı 30/10/2011 ve 30/11/2011 tarihlerinde iki kez defterlerine işlemiş olarak gözüktüğü, kaydın mükerrerlik arzettiğinden 3.469,20 TL’lik kısmın borçlanma miktarından düşülmesi gerektiği, bunun yanında davalı tarafın kendi defterlerinde gözüken nakit tahsilat olarak işlenmiş miktar ile mükerrer kayda yönelik miktar toplamının davalının borçlu gözüktüğü miktardan düşülmesi neticesinde davalının davacıya 80.822,70 TL (kesilen toplam fatura bedeli) tutarında borçlandığının tespit edildiği, davalı kendi defterlerinde makbuzsuz bir takım nakdi ödemeleri işlemiş bulunmakta ise de bunlar belgelendirilmediğinden iş bu ödenmiş olarak gözüken bedelin haricinde her iki tarafın kayıtlarıyla uyumluluk arz eden şekilde davalının davacıya yapmış olduğu netice itibariyle toplam ödeme miktarının 75.420,00 TL olup davacının borca mahsuben bakiye miktar olarak icra takibi kapsamında talep etmiş olduğu netice alacak miktarının her iki tarafın defter ve kayıtları nazarında talep edilebilir nitelikte bulunduğu, nihai olarak 4.902,70 TL’lik asıl alacak miktarında 6102 Sayılı TTK 1530. maddesi nazarında talep kapsamında işleyecek faiz miktarının ise 673,35 TL olabileceğinin kabulüyle itirazın tümden reddine hükmedilmesi gerektiği takdir edilmiştir.
Fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KABULÜ ile;
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.115,21-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 380,89 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 95,23 TL harçtan mahsubu ile bakiye 285,66 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 2.180 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 95,23 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 88,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 719,23 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “